Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Anonim.


Riehn

Öne çıkan mesajlar

Aranizda yeniyim kendi yazdigim bir defterim var oradan bilgisayarima aktardigimda sizinle paylasicam. Ancak daha once, ilk olarak sizlerle bunu paylasmak istedim kimin yazdigini bilmiyorum ama gercekten etkilendigim bir hikaye okumaniz ve yorumlariniz sizlerden tek beklentim.

[spo1=hikaye]Üniversiteli delikanlı Kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı. Okul salonundaydı maç. Tribünsüz,minik bir salon..Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa görüyordu takımda..Hoşlandığını, fena halde hoşlandığını hissetti. Az sonra bir şeyi daha hissetti. Uzun zamandan beri maçı değil, o güzel kızı izlediğini..Kız servis atarken hemen önünden geçti. Göz göze geldiler.. Kız gülümsedi.. Delikanlı, çok popülerdi o yıllarda.. Kız onu tanımış olmalıydı. Kim bilir, belki kız da ondan hoşlanmıştı.. Belki de delikanlı öyle olmasını istediği için ona öyle gelmişti..Set değişip, takım karşıya gidince, delikanlıda yerini değiştirdi, oda karşıya gitti.. Üçüncü sette tekrar eski yerine dondu.. Kızda gidiş gelişleri fark etmişti galiba.. Bir defa daha gülümsedi. Manidar.. "anladım" der gibidir gülümseyişti bu.. Delikanlı o hafta boyu hep bu dünyalar şirini kızı düşündü.. Pazar günü, sabahın köründe kalktı, erkenden oynanacak maçı, ne maçı canim, o dünyalar şirini kızı görmek için..Delikanlı artık kızın hiçbir maçını kaçırmıyordu.. Dahası.. Ankara Koleji'nin her dağılış saatinde, okul civarında oluyordu, onu bir kez daha görmek için..Karsılaştıklarında, hafif çok hafif bir gülümseme, çok minik bir bas eğmesi ile selamlaşır olmuşlardı.. Bir defasında, yaptığına sonra kendiside günlerce Güldü.. O gün gene tesadüfmüş gibi, okul dağılımı kızın karşısına çıkmış, gülümseyerek selamlamış, sonra arka sokaklara dalıp, yıldırım gibi koşarak, bir blok ötede gene karşısına çıkmıştı..kız bu defa, iyice gülmüştü.. Karşısında, sözüm ona ağır ağır yürüyen, ama nefes nefese delikanlıyı görünce..Delikanlı, voleybol takımının kaptanını iyi tanıyordu. Arkadaştılar. Sonunda bütün cesaretini topladı, kaptana acildi.. O kızdan fena halde hoşlanıyordu. Galiba kız da ona karşı bos değildi. Bir yerde, bir şekilde tanışmaları gerekiyordu.. O zamanlar,bu isler böyle oluyordu çünkü..Kaptan "tabi" dedi.. "bu hafta sonu güzel bir konser var. Biz onunla gitmeye karar vermiştik zaten.Sende gel. Hem konseri birlikte izleriz, hem de tanışırsınız..""Mutluluk iste bu olmalı" diye düşündü delikanlı.."Mutluluk iste bu.." Ve konser gününe kadar geceleri hiç uyuyamadı.. Konser günü de hiç ama hiç unutmadı.. O ne heyecandı öyle..Konserin verildiği sinemanın kapısında tanıştılar.. El sıkıştılar.. O güzel ele dokunduğu ani da hiç unutmadı delikanlı.. Kaptan, salona girdiklerinde,ustaca bir manevra daha yaptı. Delikanlı ile dünyalar şirini kız yan yana düştüler. İnanamıyordu delikanlı.. Onunla nihayet yan yana oturduğuna, onun sıcaklığını hissettiğine, onun nefesini duyduğuna inanamıyordu.. Biraz önce tanışırken tuttuğu el, bir karış ötesinde öylesine duruyor, delikanlı,sahnede dünyanın en romantik şarkisi söylenirken o an dünyanın bütün şarkıları dünyanın en romantik şarkısıydı ya o eli tutmak için öylesine büyük bir arzu duyuyordu ki içinde.. Ama uzatamıyordu iste elini.. Her şey böyle iyi giderken, yanlış bir hareketle, onu ürkütebileceğinden, incitebileceğinden öylesine korkuyordu ki.. Sonunda dayanamadı, sanki kolu uyuşmuş gibi, uzandı.. Kolunu kızın koltuğunun arkasına koydu.. Kızın omzuna değil.. Koltuğun üzerine.. Sonra kız arkaya yaslandı.. Bir kaç sac teli, delikanlının elinin üzerine dokundu..Kalbi yerinden fırlayacak gibi atıyordu artık genç adamın..Dünyalar şirini kızın saçları eline dokunuyordu çünkü.. Konserden çıkarken, kız, şakalaştı.. "sizi her maçımızda görüyoruz. Alıştık nerdeyse.. Yarin Adana'da maçımız var.. Gözlerimiz sizi arayacak.." Hayır, aramayacaktı.. Delikanlı o anda kararını vermişti çünkü..Cebinde onu otobüsle Adana'ya götürüp getirecek, hatta öğle yemeğinde bir de Adana kebap yedirecek kadar para vardı.. Gece yarısı kalkan otobüse bindi.. Sabah erkenden Adana'ya indi. Mac saatine kadar başı bos dolaştı. Salona erkenden girdi, en son sıraya tam servis kösesine en yakın yere oturdu.. Takımlar sahaya çıkarken, salondaki en heyecanlı seyirci oydu. Mac falan değildi sebep tabii.. İlk sette kız farkında bile değildi onun.. Nerden olsundu ki.. İkinci sette obur tarafa gittiler.. Döndüklerinde, üçüncü sette kız fark etti delikanlıyı.. Yüzünde çok ama çok şaşkın bir ifade, biraz mutluluk, birazda gurur vardı sanki..Ankara’nın hele Kolejde çok popüler bu delikanlısının onun için ta oralara geldiğini bilmenin gururu.. Mac bitti. Kız soyunma odasına, delikanlı garajlara gitti. Tek kelime konuşmadan.. Konuşmaya gelmemişti ki.. Kız "keşke orada olsaydın" demişti. O da olmuştu iste..Hepsi o.. Ona o kadar çok şey söylemek istiyordu ki aslında.. Bir gün üniversite kantininde gazete okurken, iç sayfalarda bir şiire rastladı. Daha doğrusu bir şiirden
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Valla bilmiorm yazarin kim oldugunu sahsin kim oldugunu ama sahane bişi ya![signature][hline]Zindanlardan tasa tasa kar beni
Mamaklardan metrislerden sor beni
Diyarbekre kanla bastim muhrumu
Ceset ceset kefen kefen sar beni !
Bu turku mor daglarin emanetidir...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...