Sixoms Mesaj tarihi: Ocak 14, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 14, 2005 Geçen gün gece 1 de kafama esti bişiler yazıyım dedim, umarım beğenirsiniz. -Peranos Aşk Hikayesi- Efsaneye göre Efsanevi İronya ülkesi o günlerde aşk skandallarıyla çalkalanıyordu. Söylentilere bakılırsa İronya Prensesi -Evleneceğine kesin gözüyle bakıldığı için önceden bu ünvanı almıştı.- Seamosia ve yakında kocası olacak Prens Emaesae birbirlerine deliler gibi aşıktılar. Fakat halkın gözünde zalim, kurnaz ve akıllı ordu komutanı Noriano Delares Prenses Seamosia'yı Prens'in eline bırakmaya pekte niyetli değildi.Komutanın halk içinde bir çok bayan hayranı vardı bunun sebebi çok yakışıklı olması ve iyi bir fiziğe sahip olmasıydı.Günler hızla geçmiş düğün gelip çatmıştı.Düğün Peranos (Kraliyet) Sarayı'nın en büyük bahçesinde yapılacaktı.Her türlü güvenlik önlemi alınmıştı muhafızlar 1km ötedeki sınırları koruyordu.Bahçe çok büyüktü. O gün hava bulutluydu fakat çokta soğuk değildi. Bahçedeki havuzun etrafında masalar vardı, masaların etrafını ise ağaçlar kaplıyordu. Havuzun hemen yanında ise Kral ve Kraliçe'nin oturacağı özel koltuklar vardı. Çiftin eğleneceği masa bahçenin tam ortasında duruyordu üstü çeşitli çiçeklerle ve desenli,rengarenk özel kumaşlarla süslenmişti. Saraydaki yüksek rütbeli kişiler ve ülkedeki bütün soylular bu muhteşem düğüne davetliydi. O gece beklendiği gibi bütün davetliler oradaydı. Şenlikler ve eğlenceler başlamıştı , Kral ve Kraliçe çok mutlu görünüyorlardı hatta bir ara Kral Mithos kısa bir geleneksel dans gösterisi yapmıştı. Herşey yolunda gidiyor gibi gözüksede Prenses Seamosia dahil herkes komutanın ne yapacağını ve gelip gelmeyeceğini merak ediyordu. Süre geçtikçe kuşkular arttı. Tam kuşkuların doruğa çıktığı anda Komutan Noriano sakin bir şekilde düğün bahçesine gelen yolun ilerisinde gözüktü. Yavaşça yaklaştı ve nazik bir şekilde şapkasını çıkardı, hizmetkar komutanın şapkasını ve ceketini aldı sonra ise Noriano yavaşça atından indi ve dizginleri hademeye uzattı. Mütevazi ve gösterişli bir biçimde Prenses'e doğru yürüdü. Herkes heyecanla ne olacağını bekliyordu. Prenses'in alnından terler akmaya başladı. Prens ise Komutan'a pek aldırış etmiyordu zaten hiçbir zaman birbirlerini sevmemişlerdi. Komutan nazikçe ; - ''Merhaba Ladyim'' dedi ve Elini, dudaklarına götürmek için Prenses'in eline uzattı. Prenses soğuk bir şekilde ; - ''Merhaba Komutan'' dedi.Komutan elini tuttuğu anda elini geri çekti. Prenses her zaman ondan nefret etmişti. Elimde olsa onu hemen kovardım diye düşündü içinden. Komutan çok bozulsada durumu belli etmemek için elini Prens'e doğru uzattı bunu o kadar büyük bir ustalıkla yapmıştı ki davetliler Prenses'in hareketini algılayamamışlardı. Prens soğuk bir şekilde Komutan'ın elini sıktı ve sonrasında Prenses'i tutarak diğer konuklara doğru yöneldi. Bu dakikada herkes gözlerini komutana çevirdi. Her zaman olduğu gibi komutanın gene bir planı vardı -herkesin tahmin ettiği gibi-. O anda Bahçe'nin çıkış kapısına çıkan yoldan bir ses geldi birkaç saniye sonra herkes kafasını o yöne çevirmişti.Bu bir at sesiydi üstünde ise Komutanın sağ kolu olarak bilinen Kesalmea duruyordu. Yavaş yavaş Kesalmea'nın arkasında bir çok asker belirdi ve giderek yaklaşmaya başladılar. Fakat Prens' te akıllı bir adamdı her türlü tehlikeye karşı Arkadaki barakaya bir tabur asker yerleştirmişti - 60 asker -. Sesleri duyan askerler öne fırladılar herkesin eli tetikteydi her an çok büyük bir çatışma çıkabilir hatta Kral ve Kraliçe bile ölebilirdi.Prens soğukça güldü fakat halk Komutanın askerlerinin ona çok sadık olduklarını biliyordu hepsi ona hayrandı ve onun gözünde iyi bir yere gelmek için uğraşıyorlardı. Komutan çok usta bir silahşördü aynı zamanda ve bir çok savaştan alnının akıyla çıkmayı başarmıştı. Onun ülkeye olan katkısı inkar edilemezdi. O anda ağaçların arasından hışırtılar duyuldu Komutanın askerleri düğün bahçesinin etrafını sarmıştı. O anda Kral düğün korumalarını Komutanın ordusundan almakla ne kadar büyük bir hata yaptığının farkına vardı fakat artık iş işten geçmişti. Komutan akıllı bir adamdı ve orada çatışmaya girerse çok büyük bir facia olacağını biliyordu. Son derece soğuk ve tehditkar bir sesle bağırdı ; -''Prens Emaesae sizde Prenses'le evlenmenize kolay kolay izin vermeyeceğimi biliyordunuz ve hala biliyorsunuz. İkimizde çok iyi biliyoruz ki burda çıkacak herhangi bir çatışmadan kar etmemiz mümkün değil. Bütün davetlilerin önünde sizi Düello'ya davet ediyorum.'' dedi.Prens her ne kadar istemesede ve büyük bir ihtimal yenileceğini bilsede gururu yüzünden bunu kabul etmek zorundaydı bunun farkında olan Kral oğluna kabul etmesini söyledi.O esnada Prenses Seamosia ağlamaya ve Prens'e yalvarmaya başladı fakat bunu engellemesinin imkansız olduğunu biliyordu.Prens sıkılgan bir şekilde; -''Davetiniz kabul edilmiştir Komutan.'' dedi. O kadar soğukkanlı bir şekilde söylemişti ki kimse onun korktuğunu düşünemezdi. Bunun üstüne Prenses kendisine hakim olamayarak. -''Lanet olası Noriano defol git buradan!'' diye bağırdı Komutan Noriano ıslık çalarak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Villians Mesaj tarihi: Ocak 15, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2005 Bu çok değişikti? Mitolojik bir hikayeye çok benziyor Belirsizlikle bitmiş olmasıda farklı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sixoms Mesaj tarihi: Ocak 15, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2005 İçimden geldiği gibi yazdım biraz farklı oldu bencede =D[signature][hline]Sigara iç dedeni gör , sigara içme torununu gör. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar