Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Aztek Devleti ve Amerika


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Daha demin history channel da aztek devlteti anlatılıyordu.Aslında çok ilginç ben hep merak etmişimdir; birbirinden haberdar olmayan farklı medeniyetlerin nasıl geliştiğini

Aztekler hakkında birkaç genel bilgi vereyim;
-Çok tanrılı dine inanıyorlar.
-Tanrılarına teşekkür amacı yada onları bağışlaması için kurban veriyorlar (ki bu kurban meselesi herhalde dünya tarihindeki en fazla kurban verilen devlet.)
-Başkentleri inanılmaz Manhattan gibi meksika da bi adanın üzerine kurulmuş.
-Bu adada yaklaşık 250.000 kişi yaşamış zamanında (bu sayı 1500 lü yıllarda avrupa da dahi görülmemiştir.)
-Piramitler burada da görülmüştür
-Bu dev binaların nasıl yapıldığı bilinmemektedir hatta şehrin kalanında, çünkü aztekler bazı konularda ilkellerdi (belgesel de söylenen olay gerçekten ilginç, aztek toplumu çocuk oyuncaklarında tekerleği bulmalarına rağmen bunu güncel hayatta kullanmamışlar sadece insan gücü.)
-At,katır,eşek gibi hayvanlar da kullanmamışlardır.
-Tıp konusunda az çok gelişmişler

aklıma gelirse daha da yazarım
şimdi amerika tarihi hakkında az şey biliyoruz bir de çok varsayım mevcut.

O döneme ait amerikada bulunan başka devletler veya bu konu hakkında bilginiz varsa paylaşın :)[signature][hline]Uçurumun kenarında olsan da sırf hayata gıcıklık olsun diye tekrar gül!!!!!
Mesaj tarihi:
Amerika tarihi hakkında az şey biliyor değilim bu konuya hep meraklıyımdır ve ilgilenmeyi seven birimdir. Aztekler ve Kızılderililer Türkler'le akrabası, Türk izleri gibi falan araştırıyordum.

Alıntı - -Çok tanrılı dine inanıyorlar.

Aztekler'in sekiz tane tanrısı vardır. İsimleri sayayım; Huitzilopochtli, Quetzalcoatl, Tlaloc, Tezcatlipoca, Xipe Totec, Mictlantecuhtli, Coatlicue.

Alıntı - -Tanrılarına teşekkür amacı yada onları bağışlaması için kurban veriyorlar (ki bu kurban meselesi herhalde dünya tarihindeki en fazla kurban verilen devlet.)

Aslında Aztek İmparatorluğu, Mayalılarda olduğu gibi yaşamak için değildi. Tanrılarına teşekkür etme amacı kendilerine kurban ediyorlardı. Birçok eğlence ve yarışmalarındaki kaybedenler kurban ediliyordu ve kadınların gögüsleri kesiliyordu. Neyse ki Aztekler Mayalılar'la durum aynı.



Aztekler'in Takvimi'nden bahsetmemiştik mi ?.. Şimdi gelelim
Aztek Takvimi, Tonalpohualli denen 260 günlük dinsel yıl ile 365 günlük güneş yılını birleştiren takvim sistemi. Örnek aldığı Maya takvimi gibi, Aztek takvimi de 20'şer günlük 13 döneme bölünen dinsel yıl ile 20'şer günlük 18 aya bölünen ve ayrıca uğursuz sayılan beş günlük bir dönemi (nemontemi) içeren toplumsal yıldan oluşuyordu. Gene Maya takviminde olduğu gibi, dinsel ve toplumsal Aztek yılları her 52 yılda bir, birbirlerine göre aynı konuma gelirdi. "Yılların Bağlanması" ya da "Yeni Ateş Töreni" adıyla kutlanan bu olaya hazırlık olarak önce tüm kutsal ateşler ve evlerdeki ateşler söndürülürdü. Törende heyecanın doruğa ulaştığı anda rahipler yeni bir kutsal ateş yakardı. Ardından Aztek halkı da ocaklarındaki ateşi yeniden tutuşturur ve şölene geçerlerdi.

1790'da Mexico'da yapılan kazılarda bazalttan yapılmış, ağırlığı 25 tonu bulan, 3,7 metre çapında daire biçiminde bir takvim tabi ortaya çıkarılmıştır. Bugün Mexico Ulusal Antropoloji Müzesi'nde sergilenmekte olan tabın tam ortasında Aztek Güneş Tanrısı Tonaiuth'un yüzü görülür. Bu yüzün çevresinde de tanrının önceki cisimleşmiş biçimlerini yansıtan ve dünyanın dört eski çağını simgeleyen kare biçimindeki dört pano vardır. Bunları da Aztek ayının 20 gününü simgeleyen işaretler çevreler.

Alıntı - -Başkentleri inanılmaz Manhattan gibi meksika da bi adanın üzerine kurulmuş.

Aztek ve Maya kent isimleri sayayım; Jaina, Tihono, Dzigilchaltun, Izamal, Tutum, Chichen Itza, Mayapan, Uxmel, Kabah, Labna, Becan, Palenque, Bonampak, Tikal, Tayasal, Copan, Yucaltan, Mexico..

-Bu adada yaklaşık 250.000 kişi yaşamış zamanında (bu sayı 1500 lü yıllarda avrupa da dahi görülmemiştir.)

Manhattan mı ? 250.000 kişi olarak yanlıştır. yoksa çok kalabalık bir yer olsaydı kurban edilme ihtimali çok yüksek olacaktır ve kanlı sahnelerine çok neden olacaktı. Birçok isyan ve ayaklanma neden olduğuna göre 91 bin'e düşmüştür. Herşeyden önce asıl nufusu 130.000 idi.

Maya mitolojisinde "tufan" korkusu var. Neden bundan bahsetmiyoruz ki ? Şimdi gelelim o konuya, Aztekler, 16. yüzyilda "Fatih" Cortez Meksika kiyilarina ayak bastiginda, uygarliklarinin gelisim egrisindeki son evreyi yasiyorlardi artik. O görkemli mimari, o göz kamastirici astronomi bilgisi ve benzerini ancak eski Misir'da gördügümüz garip yildiz kültürü, altin hirsiyla Yeni Dünya'ya çikan Ispanyollarin elinde yagmalandi, yerle bir edildi. Hem de geride pek az iz birakmacasina. Arkeoloji tarihini anlattigi "Tanrilar, Mezarlar ve Bilginler" adli kitabinda C.W Ceram, Aztekler'den "boynu vurulan kültür" diye söz eder.
Diger yandan, Azteklerle dogrudan bir baglantisi olmayan ve ondan çok daha eski, çok daha büyüleyici bir kültürün yaraticisi olan Olmec'ler ve Mayalar, uygarliklarinin denizin ta öte yakasindan gelen açgözlü yagmacilar tarafindan yikilmasina tanik olmayacak ölçüde sansliydilar denebilir. Bu insanlar, bugün baslangicinin I.Ö 2500 yilina dayandigi ileri sürülen bir tarihi yaratmislar, sonra da Ispanyollar gelmeden çok önce sessiz sedasiz ortadan kaybolup gitmislerdi. Tam olarak "kaybolmuslardi" da denemez; irklari, jungle yakinlarindaki basit ve düz köylerde varliklarini mütevazi biçimde sürdürmüs, ama o görkemli piramitleri, tapinaklari yapan "ustalar ve bilginler" sanki "sir" olmuslardi.. Eger diplomatik bir görevle Orta amerika'ya giden maceraci Amerikali avukat John Lloyd Stephens ve onunla birlikte bu geziye çikan Ingiliz ressam Frederick Catherwood olmasaydi, belki dünya bir zamanlar Yucatan ve çevresinde büyüleyici bir uygarligin yasadigini epey geç ögrenecekti. Stephens, balta girmemis ormanlar içinde çiktigi gezintilerden birinde, inanilmaz bir seyle karsilasmisti: Ormanin tam ortasina yerlesmis, issiz ve sakin bir sehir! O güne dek varligindan haberdar olunmayan Maya uygarligi, yirminci yüzyilin baslarinda art arda gelen yeni buluslarla gün isigina çikmaya basladi.
Ne var ki, 3500 yila yayildigi sanilan bu kültürün, geride biraktigi büyük kültürel mirastan yalnizca birkaç kirinti kalmisti geriye. Olmec ve Maya uygarliklarinin yildiz kültürü, dini ve astron
Mesaj tarihi:
GECMiSi YASIYORLAR
Meksika daki tur rehberleri bir öykü anlatirlar.Bir turist, korku içinde piramitlere bakar ve rehbere dönüp; "Bu binalarin hepsi çok güzel, fakat tüm insanlar nereye gitti?" der. Rehber kafasini alayci bir sekilde sallayarak cevap verir; "Su anda bir Maya île konusuyorsun, bizler hala buradayiz hiç bir zaman burayi terk etmedik". Yasanan karmasa, Maya bilmecesinin kalbindedir. Bilim adamlari binlerce yil Öncesindeki Maya imparatorlugu'nu arastirirlarken bugün Guatemala çevresinde 1.200.000,Belize çevresinde ise, 5.000.000 Maya insani yasiyor. Etnik olarak, onlar dünyanin en gelismis imparatorlugunu Orta Amerika'da kurmus insanlarin soyundan geliyorlar. Maya kalintilarini gezmeye gelen birçok turist Amerika'da eski Mayalarin torunlarinin yasadigini ögrenseler soka girerlerdi. Yüzyillardir olagelen kültür etkilenmesinden sonra Orta Amerika'da yasayan Mayalarin torunlari yeni kültür yaratarak yasamlarini sürdürüyortar. Orta Amerika'da yasayan Mayalarin torunlari simdi sadece gelen ziyaretçiler ?çin atalarinin kiyafetlerini giyiyorlar. 1992'de Orta Amerika'nin yerlileri olan Maya halkina karsi Meksika devleti tarafindan zulmedildi, yapilanlar, insan haklarina aykiriydi.1990'daki toprak kavgasinda 11 kisi,1988'de de Maya halkindan 100 kisi yakalanmis ve iskence edilmisti.

30 saat boyunca hiç bir tibbi müdahale olmadan aç birakildilar ve Mayalar, 140.000 Guetamalaliyi öldürecek gerilla savasina basladilar. Hükümet onlarin köylerini yakti.16.yy'da ispanyol istilasi sirasinda birçok yerli, dini inançlarindan uzaklastirildi. Kabartmalar yikildi, dini inançlarina ait olan hersey misyonerler tarafindan harap edildi.Yeni koloniler kurmak için köle gibi çalistirildilar.400 yil ispanyollar tarafindan ezildikten sonra Meksikalilar tarafindan isgale ugradilar ve hala öyleler... Bugün Meksika Hükümeti, insan haklari adina Mayalara esit sans taniyacaklarini açiklamasina ragmen; Mayalar hala sosyo ekonomik siranin en altindalar. Chipas'ta 9 tane yerli dili musuluyor ve Meksikalilar azinliklara ragmen iktidari ellerinde tutuyorlar. Ne yazik ki, yerli nüfusu ülke potansiyelinin çok üzerinde. Ayrica yerlilerin % 70'i su sikintisi çekiyor. Bu kötü kosullarda Birçok Maya insani modern ,yasam sartlarini reddederek eski aliskanliklarini sürdürüyor. Daglarda yasayan Mayalar, 4000 yil önceki atalari gibi yasiyorlar.[signature][hline]Tarih Türkler'de başlar
Pontus ve Bizans'ı Hortlatmak isteyenlere yanıt!
Mesaj tarihi:
Maya Mitolojisi'nde evrenin yaratilisi
Mayalar Amerika kitasindaki önemli kültürel kimliklerin olusmasinda önemli etkileri olan bir uygarlik olusturmuslardir.

Maya yaratilis söyleni günümüze kadar gelmis olan en büyük Maya belgesi Popol Vuh 'un bir parçasidir. Latin alfabesiyle kaleme alinan bu belgeyi bilimadamlari eski Maya hiyeroglifleriyle yazilmis bir metnin çevirisi oldugu ya da dogrudan Maya sözlü geleneginden derlenen öykü ve sarkilardan kaydedildigi görüsündedirler.

1700 lü yillarda ,Katolik bir misyoner Popul Vuh'u Ispanyolcaya çevirdi. Maya dilini akici bir sekilde konusabiliyordu. Kizilderililer eski tarihleri göstermeye ikna etmeyi basarmisti. Ispanyol metin yaklasik 150 yil boyunca gözlerden uzak kaldi. 1850'lerde, Guetemala City'deki San Carlos Üniversitesi'nin kitapliginda bulundu ve ilk olarak 1857'de Viyana'da basildi.

Popul Vuh ,edebi olarak 'harika' tanimlamasi yapilan eserlerden biriydi. Destanin yaratilis söylenini anlatan bu parçasinda Hristiyanlik etkisi görülmektedir. Kitab-i Mukaddesi okuyanlarimizin hemen anlayacagi gibi destan ilk bölümlerle benzerlik gösterir. Mayalar hakkinda daha ayrintili bilgi almak istiyorsaniz tarih kösemize ugrayabilirsiniz. Asagidaki destan tanrilarin yaratmak istedigi insanlar ve diger yaratilis söylenleri açisindan ilginçtir.

Baslangiçta sonsuz karanligin içinde yalnizca yukarida gökyüzü, asagida deniz vardi. Hareket edecek ya da gürültü yapacak hiçbirsey olmadigi için sakin ve sessizdiler. Yeryüzü henüz sulardan yükselmemisti. Otlar ve agaçlar, taslar, magaralar ve koyaklar, kuslar ve baliklar, yengeçler, hayvanlar ve insanlar daha yaratilmamisti. Kükrecek ya da gürleyecek hiçbir sey yoktu, çünkü yalnizca yukarida bos gökyüzü ve asagida sakin deniz vardi.



Suyun içinde yesil ve mavi tüylerin altina yaraticilar gizlenmisti. Bu büyük düsünürler suyun içinde sessizce konustular. Evrende gecenin sonsuz karanliginda yalnizdilar. Birlikte ne olacagina karar verdiler. Birlikte yeryüzünün sulardan ne zaman yükselecegini, ilk insanin ve tüm diger canli türlerinin ne zaman dogacagini, bu canli varliklarin yasamak için ne yiyeceklerini ve safagin dünyayi soluk isik seline ilk ne zaman bogacagini kararlastirdilar.

"Yaratilis baslasin!" diye heyecanla seslendi. Yaraticilar, "Bosluk dolsun! Deniz çekilsin ve yeryüzü ortaya çiksin ! Dünya, uyan ! Böyle olsun !" Ve yeryüzü yarattilar. Yaraticilar yapti bunu. Sislerin arasindan, bir toz bulutunun içinden daglar ve vadiler denizden yükseldi ve çam ve selvi agaçlari zengin toprakta kök saldilar. Tatli sular daglarin yamaçlarinda ve vadilerin içinde dere olup aktilar.

Ve Yaraticilar memnun oludlar. " Biz düsündük ve tasarladik" dediler "ve yarattigimiz kusursuz oldu !"

Sonra Yaraticilar sordular, " Yarattigimiz agaçlarin altinda yalnizca sessizlik mi olsun istiyoruz ? Vahsi hayvanlar, kuslar ve yilanlar yaratalim. Böyle olsun!"

Ve onlari yarattilar. Yaraticilar yapti bunu.
"Siz geyikler, çaliliklar ve otlaklarda dört ayak üzerinde yürüyeceksiniz. Ormanda çogalacak, agaçlarin serin gölgesinde ve nehir kiyilarinda uyuyacaksiniz. Siz kuslar, agaçlarin dallarinda ve sarmasiklarin arasinda yasayacaksiniz. Oralarda yuvalarinizi yapacak ve çogalacaksiniz". Geyik ve kuslara böyle buyruldu ve böyle yaptilar.

Ve Yaraticilar memnun oldular: "Biz düsündük ve tasarladik ve yarattigimiz kusursuz oldu"
Sonra yaraticilar, yarattiklari canlilarla baska seyler buyurdular. " Konusun, seslenin ve bagirin, her biriniz yapabildiginiz kadar. Bizim adimizi söyleyin, bizi övün ve bizi sevin. "

Fakat kuslar ve hayvanlar bunu yapamazlardi. Çiglik atabilir, tislayabilir ve ötebilirlerdi ancak yaraticilarin adlarini söylemezlerdi.

Yaraticilar yaptiklari canlilardan hosnut kalmadilar. Onlara dediler ki ," Sizlere verdiklerimizi geri almayacagiz. Ancak bizi övemediginiz ve sevemediginiz için , bunu yapacak baska canlilar yapacagiz. Bu yeni yaratiklar sizlerden üstün olacaklar ve sizleri yönetecekler. Sizlerin kaderi onlar tarafindan parçalanmak ve etinizin yenmesi olacak. Böyle olsun !"

Ve onlari yarattilar. Yaraticilar yapti onlari... Kendilerini övecek ve sevecek uysal ve saygili bir canli biçimlendirmeye karar verdiler. Önce çamurlu topraga sekil vermeyi denediler fakat bu malzeme çok yumusakti. Hareketsiz ve zayif bir yaratik oldu. Konusabiliyorsa ama hiç kimse dediklerine anlam veremiyordu.

"Çamurdan yapilmis yaratiklar hiçbir zaman yasamayacak ve çogalamayacaklar!" diye bagirdi yaraticilar ve bu yaratigi yok ettiler.

Sonra yeni yaratiklari tahtadan oymayi denediler. " Bu malzeme tam bize uygun görünüyor ! Saglam ve dayanikli" dediler. " Bu yaratiklar insana benziyor ve insan gibi konusuyorlar. Bunlardan pek çok yapalim. Böyle olsun!"

Tahtadan canlilar yasadi ve çogaldilar, ama hiç kimse dediklerine anlam veremiyordu ve içlerinde, yüzlerinde ruh, elleri ve ayaklarinda kuvvet yoktu. Ciltleri sari ve kuruydu, altinda besleyecek kan dolasmiyordu. Dört ayaklari üzerinde anlamsizca dolastila
Mesaj tarihi:
hmm sağol başka varsa paylaşın
[signature][hline]Uçurumun kenarında olsan da sırf hayata gıcıklık olsun diye tekrar gül!!!!!

[Bu mesaj jarjar tarafından 18 Aralık 2004 23:43 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
bir de manhattan ada üzerine inşaa edilmiştir onu hatırlatayım
ve en büyük şehirleri de ada üzerindedir hatta bi süreden sonra adalarını büyütüyorlar dolgu yapıyorlar

250.000 belgesel de söylenen rakam salgınlar daha sonra oluyor ben öncesinden söz ediorm zaten salgınlardan sonra ispanyollar a yeniliyorlar[signature][hline]Uçurumun kenarında olsan da sırf hayata gıcıklık olsun diye tekrar gül!!!!!
  • 3 hafta sonra ...
Mesaj tarihi:
Sizce İspanyolların Mayalar üzerinde bu kadar kolay bir zafer kazanmaları neydi ? 200 civarında İspanyolun 40.000 kişilik Maya ordusuyla savaştığı Maya ordusunun 7.000 kayıptan sonra dağıldığı anlatılıyor.[signature][hline]Power is Everything
Mesaj tarihi:
Tarih hastası senin bilmedigin konu yokmudur yahu:)

İspanyolların savasta bu kadar ustun olmasının en onemli nedeni tabi ki kullandıkları silahlar. Bunun yanında pisikolojik etkilerde var. Yanlıs hatırlamıyorsam Hernan cortes atıyla ve full zırhıyla bir aztek sehrinin onune geliyor, yerliler cortezi bu sekilde gorunce onun iki baslı bir yaratık oldugunu dusunuyorlar ve sehri ona teslim ediyorlar (At amerika kıtasında yetismedigi icin yerliler ilk defa at goruyorlardı.) Yerliler ispanyollarla ilk karsılastıklarında onları yarı tanrı gibi birseyler zannediyorlar.
Mesaj tarihi:
bir kere mayalilarin savaslari adam oldurme uzerine kurulu degil daha cok rituel gibi kafalarinda dev gibi totemleri sembolize eden geyik kafalari falan filan var savasmaya hic musait degil

zirhlari yok, kalkanlari yok yada cok yetersiz

kullandiklari silahlar genel olarak ucuna metal baglanmis tahta odunlar ve cok agirlar bunlar, karsidaki adama saldirirken adam odundan silahi geriye gerip kollari arkada o kadar darbe almaya musait bir duruma geliyorki cat cut kesiliyorlar

ispanyollarin 160 adami var tam olarak 159 galiba hepsinin uzerinde demir zirh var ve mayalalilarin delici silahlari pek olmadigndan zarar veremiyorlar

agir odun sopalariyla iskaliyorlar veya metal zirhin altindan sadece birkac saniyelik bir bas dongusu yaratabiliyorlar ki ispanyollar catur cutur kesiyor bunnari

ispanyollar ayrica atesli silahlari oldurucu olarak kullanmiyorlar zaten onden doldurmali bi tufekle dakkada bir hadi iki ates edebiliyosun. ama bu silahtan cikan gurultu oyle bir sey ki adamlari inanilmaz korkutuyorlar

15-20 dakkada 80bin kisilik ordunun 5-6 binini kesip biciyorlar sanirim arada krallarida gidiyor ve boylece nerdeyse butun devlet mekanizmasini cokertmis oluyorlar

kalanlarda kaciyor savas alanindan zaten[signature][hline]café del mar´dan carte blanche´ye
Mesaj tarihi:
said:
AzureSlayer, 05 Ocak 2005 20:18 tarihinde demiş ki:
Sizce İspanyolların Mayalar üzerinde bu kadar kolay bir zafer kazanmaları neydi ? 200 civarında İspanyolun 40.000 kişilik Maya ordusuyla savaştığı Maya ordusunun 7.000 kayıptan sonra dağıldığı anlatılıyor.


Aztekler ve bolge uygarliklarinda bir gelenek vardi. Bunlara gore savasta insan oldurmek yanlisti. Evet, butun o savaslar, sadece bayiltmaya, etkisiz hale getirmeye yonelik silah tasarimlari ile yapilmistir. Kilica benzer kullandiklari silahlar bile hep tahtadan olup, bazilari obsidian taslarla susluydu. Amac gene ayni, savasta oldurmek yerine esir toplayip bunlari kullanmak, ya da tanrilara kurban etmek. Buna karsin savasi kazanmak icin 'her yol mubahtir' Avrupaliya gore.

Tabii en onemlisi Azteklerin ve butun Amerikan uygarliklarinin dort eksigi vardi, savas teknolojisinde:
Barut, Celik, At, Tekerlek. Her ne hikmetse bunlari kesfedememisler. Bir de savaslarda oldurmeye degil, esir almaya yonelik stratejileri ekleyin. (Kizilderili filmlerinde gordugumuz atlilar ancak bir kac yuz yil sonra, at'in avrupadan gelmesinden sonra olusuyor. 1500'lerde, at turu bir hayvan amerika kitasinda yok).

Sonuc ortada... pek de sanslari yok. Keten kumasli elbiseler ve tahta kilicla, ata binmis celik zirhli ve tufekli bir sovalyeye karsi ne sansin olabilir ki... Karsisinda gordugu manzara bile, patlayan silahlar, dev gibi hayvanlar, celikten adamlar, hic bir ok gecmiyor adeta olumsuz gibi....Bunlar adamin aklini ucurmaya yetiyor, karsisindakini tanri ya da seytan zannedip kaciyor. O devirde ne gazete var ne baska haberlesme, hic bir seyden havberleri yok tabii ki :(

Maalesef silah teknolojisi olmayan ulkelerin saldirganlar karsisinda pek sanslari yok. Onun icin her zaman derim, Ataturk'un Eskisehirde kurdugu ucak fabrikalari yeniden acilmali. Ayrica kendi silahimizi uretebilmeilyiz, disariya bagimli olmadan. Neyse bu ayri konu. :)

[Bu mesaj demiroyun tarafından 10 Ocak 2005 21:00 tarihinde değiştirilmiştir]
×
×
  • Yeni Oluştur...