Zagg Mesaj tarihi: Ocak 9, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 9, 2005 Bir kitap almışım elime boş bomboş ve zamanın akışıyla aynı oranda yazmaya başlamışım. Elime kim tarafından ve nasıl verildiğini bilmediğim boş bir kitaptan bahsediyorum. Nasıl yazdığımı ve yazacağımı bilmiyorum yazmak istemem veya istemem hiç bir şey değiştirmiyor durmaksızın yazıyorum. Ne hemen bitirebiliyorum bir sayfayı nede daha geç, bir sayfadan diğerine geçmem hep aynı zaman aralıklarıyla oluyor tam bir sene aralıkla. Diğer elime verdikleri kalemin mürekkebin içinde ise zaman hapsedilmiş gözyaşı renginde arada buz mavisine dönen bir rengi var. Arada bir aklım gitmiyor değil bu mürekkebin ne zaman biteceğine ardından konu kafamda allak bullak bir yerlere geliyor ve bir iç çekme gibi refleksle kendime geliyorum. İşin asıl zor tarafıda bu kitaba yazdığın ve okuduğun yerele müdahale edememen, yazdığın orada okuduğunda o anda kalıyor, ne yazdığını silebiliyorsun nede okuduğunu bir daha okuyabiliyorsun en fazla yapabileceğin bir refleksle karşılık vermek oluyor. Bu kitabı kullanırken o kadar dikkatli olmak gerekiyor ki bunu yeni anlamaya başladım yaptığın yazım hataları diğer sayfalarda da karşına çıkıyor elinde olmadan. Bazen bu kitaba yazar olmaktan korkuyorum nefret ediyorum yazamayacağımı zanlediyorum yırtıp atasım o kalemi paramparça yapasım geliyor ve unutuyorum bu kitaptaki yazıların başka kitapları etkilediğini onların sayfalarını karman çorman bir hale sokabileceğini ve tekrardan benim sayfama nokta olacağını ve bu kitaba bir not verileceğini. Bazen aklıma yazdığım okuduğum sayfalar geliyor bir daha okumak bir daha yazmak istiyorum ama olmuyor o sayfalar soyut bir halde dolaşıyor mürekkebimin içinde ve yine bir reflekse sebep oluyor. Mürekkebin yazmakta zorlandığı yerlerde oluyor zaman zaman yazmakta direniyorsun ve ağlıyorsun iyi bir nokta koymak için bu kitabın sonuna yazmadığın bir şeyi yazmış oluyorsun anlamadan. Zaten anladığında hep baştan yazmak istiyorsun Allah’a yalvarıyorsun kim bilir ama elinden bir şey gelmiyor. Açıp bakacağın tek bir sözlük var oda kitabı kurallarına göre yazmanı anlatan bir şiir diyebilirim ama ben bu şiirin kafiyesini bozan mısralar oluyorum. Beni tamamlayan mısralar arıyorum devamlı, hepsi birbirinden farklı somut olarak hepsi aynı ama soyut olarak tarif edemediğim mısralar bunlar. Kitabımda devamlı beni anlatacak bir mısra bulduğumu sanıyorum, somut olarak olabileceğine inanıp soyut olarak tercüme edemediğim cümlelere dönüşüyor, ne okumak istiyorum nede yazmak istiyorum böyle cümleleri, nede onların kitaplarına mısra ve cümle olmak.[signature][hline]Kimler önüne geçebilir zamanın akışının cümlelerimin noktalarına kaç zamanda ulaşırım iskeletler diyarında bir et parçasıyım.. «³¹®¤R_e¤³_X¤³¹x¯²-» Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar