Halfmumi Mesaj tarihi: Kasım 10, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 10, 2004 01:54 06.11.2004 Satırlara başlamak zor,çok ama çok.... Seçimin var,önünde iki yol gözüküyor ama ikiside aynı,ikiside karanlık,hangisini seçerdin?? Ben mi?Yollar çoğaltıp,elime bir el feneri aldım... Bu kendine dönüşün çağrısı.Savaş var,ileride.Patlayan top sesleri kulağımda,peki ya silahım?Silahım neden yok elimde?Hayır!Var ama sadece ben görememişim...Zor oluyor,yutkunamıyorum.. Çok Zor... 20 yıl geçti hızlı hızlı...Dayımın 386Dx2266 bilgisayarını hiç görmemiş,hiç tanımamış olsaydım keşke dediğim zamanlar bile geride kaldı.Yapabileceğim,değiştirebileceğim bir şeyim "olduğunu" oldukca geçte olsa,anladım...Çarşıdaki hesabı yaptım,ama eve uymadı yine.Şu an dizimdeki aşırı ağrı veren sakatlığı çözmek için bir o yana,bir bu yana cebelleşiyorum.Dağlarsa bana bakarak soruyorlar;"Bir daha gelmeyecekmisin Mumi?" "Neden bizi yanlız bırakıyorsun?" Yutkunamıyorum yine... Çok Zor ayrılmak,çok zor...Gözlerimden süzülen yaşlar daha kolay aslına bakarsan.Nedir ki?Bir gözyaşı altı üstü!Kim bilir hangi kızlar için döküldü gereksiz yere.Haklıymışlar,gereksiz yere ağlamışım... Kaybım ne mi?Elde budakta kalan az bir ömür belki.Hiç bakma geriye deme bana,Geçmişine bakmayan, geleceğini çizemez!... Burada duracağım yine.Basit basit bakacağım boş tüpten bir ekrana ama söyle,lütfen söyle bana,hepsi bu kadar mı?Ya YARIN?Yapılması gerekenler?Üzerime Aldığım görevler?Hiçbir şekilde kenara kaçıp bırakamam! Yapmaya söz vermiştim onları öyle değil mi?Bir zaman gelir değişir gibi görünür hepsi,fakat her zaman aynı olacaktır bilmelisin ki. "Değişim" gelir çağıracak olursan.Ardından,herşey bir yaprağın daldan kopması gibi kopar,değişir birer birer. Hayaller orada durur sadece,bakarsın.Tek bir parça yap-bozdur o.Bir kere bozarsın,bir dahada yapmanın imkaanı yoktur. Değiştireceğin zaten nedir ki?Bu yolu "SEN"in seçmenden ziyade,o seni seçmiştir bir kere başta. Bazı şeyler o kadar elde kalır ki,geçmişe baktığında kesinlikle pişmanlık duymazsın... Bakma bana,ben bayağı bir hata yaptım.Onları düzeltmek benim boynumun borcu!Ödemem gereken bir kaç "önem" birde ölüm.Her zaman "DAHA İYİ" ve "DAHA HIZLI" olmak zorundayım.Hayatın kuralı değil mi bu?Aylarca mı?Yıllarcamı? Ne kadar süre beklemem gerekecek?Sonuna kadar bekleceğim ve buna razıyım!Zorluklar olmazsa hayatın ne anlamı kalır ki?Sessizliğimi bozmanın vakti gelmişti,evet... Önümde uzun bir hayat var..Çok uzun...Her saniyesinde ölebileceğim,her saniyesinde yaşayabileceğim... Bir çok şeyden "FEDAKARLIK" kısmı mı?Doğru...Kaz için,tavuğu elden çıkarmak gerekir...FEDAKARLIKSokaklarda bir saldırıya uğramadan dolaşma şansın olmadığını hayal et. Sinemaya ya da alışverişe gitmek için özel ayarlamalar yapmak zorunda olduğunu hayal et. Hala bir star sporcu olmanın muhteşem olduğunu mu düşünüyorsun? Herkes fedakarlıklar yapar. Profesyonel star sporcular özel hayatlarını feda ederler. Şunu iyi anla: Onlar normal bir hayat yaşayamazlar! Bütün sporcular vücutlarını feda ederler. İnsan kaslarının yapamayacağı bazı şeyler vardır. Uzun ve yorucu saatler boyunca yüzdükten, bisiklet kullandıktan ve koştuktan sonra kaslar adeta alev alev yanmaya başlar. Ancak sporcu uzun vadede zafer için kısa vadede rahatı feda ederek devam eder. Futbol ve beyzbol oyuncuları sırf suni çim üzerinde oynadıkları için topa atlamamak gibi bir şansa sahip değildirler. Off, halı beton kadar da serttir! Ancak yine de atlarlar, hem de yerde et parçaları bırakarak... Ken Griffey Jr.'ın küçücük bir çim parçasından korktuğunu düşünebiliyor musun? Peki ya Jerry Rice'ın dip bölgede topu yakalamak için kendini yere atmadan önce kolundaki deriyi düşündüğünü düşünebiliyor musun? Eğer düşünürsen, Dennis Rodman gibi topu yakalamak için elinden gelen her şeyi yapacak adamların bu beton gibi sert sahayla arası pek iyi değildir herhalde. Buna vücudunu feda etmek denir. Oyunun bir parçasıdır bu. Oynamak istiyorsan, buna alışman gerekir.AZİM [i]Hiç kimse bunun kolay olacağını söylemedi. Eğer kolay olsaydı, bu kadar güzel olmazdı. Sporcular denenir, tekrar denenir ve tekrar denenir. Antrenmanda, müsabaka boyunca, yolda... her zaman denendiğini hissedersin... uzun ve zorlu bir iştir bu. Hiç şüphesiz mücadele etmek sabır, zihinsel ve bedensel dayanıklılık gerektirir. Kazanmanın böylesine zevk vermesinin bir sebebi de budur. Hangi yollardan geçtiğini biliyorsun. Kaç kilo kaybetmen, ne kadar kas yapman gerektiğini biliyorsun. Sabah 5'teki rüzgara karşı koşular ve yüzlerce ama yüzlerce şınav ve mekikler hakkındaki her şeyi biliyorsun. Üstelik daha oyun başlamadı bile. Bazen korktuğunu hissedersin. Bazen gücünün tükendiğini hissedersin. Ancak devam etmek zorundasın. Vazgeçmek yenilmektir ve bunu kabullenmek mümkün değildir. Rakibin beyninin içine girmeye çalışacaktır. Saçma sapan konuşabilir. Bir zaafını yakalayıp ondan yararlanabil Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Kasım 10, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 10, 2004 ehe mumi ingilizce kullanma yaw :)[signature][hline]fire it up! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Kasım 10, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 10, 2004 Kılıcı ancak ilk defa eline aldığını farkettiğindeki soğuk çeliğin verdiği his bir başkadır.[signature][hline][b]''Nindyn vel'uss malar xuil phindaren zhal'la lor ulu uk uktan 'udtila naut doera natha phindar. Ka dos l'inya verve wund l' rendan l' rendan mziln l'inyan wund dos.'' Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Villians Mesaj tarihi: Kasım 15, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 15, 2004 bu gerçekten çok etkileyici... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar