Kendercik Mesaj tarihi: Aralık 15, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 15, 2004 Şiirden sonra yazardım hep o şiir hakkındaki birkaç düşüncemi ama bu sefer edit-quote kaosu yaşadığım için böyle olması gerekti. İlk defa bir şiirimi bu kadar çok sevdim. İlk defa bir şiirimin başındayken baştan sona nasıl akacağını düşündüm. Ama yine aşırı soyut ve çok fazla imgelemler kullandığım için benden başka kimsenin o değeri yakalayamayacağı düşüncesindeyim. Şimdilik bu kadar fikrim var şiir üzerine söyleyebileceğim. Okumaya çalışanlar ve hatta uzunluğuna aldırış etmeden okuyanlara (ki aynı psikoloji bende de var, ama şiir olduğundan çabucak bitiyor o kadar aşağıya doğru giden yazı :-p) teşekkür ederim. [Bu mesaj Kendercik tarafından 15 Aralık 2004 06:08 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kendercik Mesaj tarihi: Aralık 15, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 15, 2004 Al götür beni Irmak Tatlı bir bahçede Adem amcam gibi Aç ve O'nun peşinde. İşte hikayemin resmi. Aptal Kerem'den farklı. Ümitsiz olsa da Taktı zavallım kafayı Bir dünya yaratmaya. Meyveyi ısırdı, bırakmadı. Aldı, bağrına bastı. Narin bir kuş uçurdu. Irmak'ın içine bir kuğu... "Gitme diye haykıramazdım. Anlamazdı çünkü. Alır başını giderdi Dönüp benden öte boynunu. Irmak sürükledi onu Benden öte... Hep öteler aldı onu Bense ne kadar öte, o kadar köle" Ve dizlerinin üzerinde Ağlamaya başladı; çökmüş... Belli ki bağlarında Artık acı vardı; o da çökmüş... Ağladı. Irmak üzerinde gerinen Güzel kuşu izledi. Heybeti canını yakıyordu. Düşündü. Dürüstçe kendisini yargılayan, Güzel kuşa baktı. Kendisinden nefret ediyor olmalıydı. Irmak coştukça coştu. Suların arasında bir kuş Kalbini salıvermeden kayboldu. Acı verici, yine de hoş... Zavallı kuş! Kalbinin ufak bir kısmı, Ama tüm bedenini saran bu acı... Kendisinden nefret ediyor olmalıydı. Dizlerinin üzerinde, Kendi mahkemesinde, "Güzelliğe saygı, ona fedakarlık etmektir" Varoluşunun adaleti işte! Ellerini göğsünde gezdirdi En katı yerinden içeri, Avuçları kavradı yüreğini: "Benden nefret ediyor olmalı." Son bir defa istedi. Hayatını hissetmeyi, Tüm sıcaklığını Ve büyüsünü Ama sadece o kalmıştı geriye. Büyüyü yaşayan... Bir yüktü artık narin kuşa. Kendisinden nefret ediyor olmalıydı. Sıkıca kavradı Hayatını ve rüyalarını. Acı vericiydi Terkedip gitmek. Döküldü kanayan yüreği Çimenlerin üzerine pelte gibi Aşkı yaratan Adem amcan Ve onu, ağlayan Irmak'a döken Canı yanar Irmak'ın, köpürür Çimenler üzerindeki cansız bedeni, Katar seline, götürür. Ondan nefret ediyor, belli. Kuğuyla aynı sele kattı yine Ruhsuz ve kalpsiz bir bedeni Sadece sele sel vuran göz yaşları... Gerisi bahçemizde kaldı. [Bu mesaj Kendercik tarafından 15 Aralık 2004 06:03 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar