Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Fırtınadaki Gemi


Ardeth

Öne çıkan mesajlar

Aynen fırtınadaki bir gemi gibi yanaşır ilk gördüğü limana
liman çoktan açımıştır her kapısını o gemiye,
gemi sanki hayattaki tek amacı, tek mutluluğu gibi
hayatın ucundan tutar gibi tutunur o limana
başını göğsüne yaslayıp unutmak ister fırtınayı
Liman ise bu güzel gemini ihtişamına kapılmıştır
kalbini dinleyen o gemiyi kabul etmekten öte
herşeyinin bir parçası haline getirmiştir
fırtına ise hiç bir hafızada kalmamak üzere yazılmıştır
bir kerelik sadece
limanın derinliklerine demirleyen geminin
bütün gücüyle ve şevkatiyle limana doladığı kolları ise
yavaş yavaş gevşemektedir
buna rağmen liman için hala gemi ilk kez kendine demirlemiştir
gevşeyen kolların yerini daha fazla inanç ve yalan alır
ama gemi gücünü topladıkça
liman ona dahada küçük gelir
taki limanın kendisi için yaptığı herşey
ona verdiği herşey
liman kadar küçük ve önemsiz kalana kadar
hiç umursamadan açar yelkenlerini
fırtınalarla boğuştuğu zamanlardaki gibi
uzak ve imkansız değildir artık başka limanlar
nede arkasını döndüğü liman kadar önemsiz
derinlere gömdüğü çapayı zorla toplayarak gider
onu tutmaya çalışan limanı parçalara ayırarak
ve birzamanlar boğuştuğu fırtınayı geride,
limanın tam tepesinde bırakarak[signature][hline][b]''Nindyn vel'uss malar xuil phindaren zhal'la lor ulu uk uktan 'udtila naut doera natha phindar. Ka dos l'inya verve wund l' rendan l' rendan mziln l'inyan wund dos.''
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...
bir mehtap gibi girdin hayatıma çağırdın beni kumsala seni izlemeye kabul ettin bakışlarımın üzerinde gezinmesini. sıcak ışığını altında büyülenmiş ben ise bıraktım herşeyi geride uzaktaki kara bulutlar içime bir korku saplasa bile. Fakat şevkatli parıltılarınla sardın beni bütün bu dertlerden şüphelerden kurtulmam gerektiğini söyleyerek, herşeyin iyi olacağına ilk beni inandırarak. Uzandım kumsala geride bıraktığım herşey aklımın bir köşesinde tozlanmaya başlamıştı bile benim için tek başına sadece sen yen bir dünyaydın, üzerinde yürüdüğüm toprak sen değildin fakat içinde yaşadığım sendin güzel AY'ım. fakat ben yanında çok küçüktüm sen yüksek göklerden artık benim göremediğim herşeyi görmeye başladın belkide görmeyi reddetiğim şeyleri. Beni ürperten kara bulutlar gerçeklik olarak çok yakındı fakat ben çok uzaktım onlardan. Sen yavaş yavaş sönerken, dört bir yandan ,hiç karşı koymadan, kara bulutlar arkasına çekilirken ben gözümü bir saniye bile ayıramadım senden. Taki son ışık hüzmende karanlık tarafından yutulana kadar üzerinde yattığım kumsal dondurucu gelmeye başlayana kadar fark etmedim gittiğini, gideceğini ve o an geldiğinde ise bir damla yaş süzüldü yanaklarımdan, buz gibi soğuk bir damla üzerinden geçtiği vücudumu dondurarak. Bir adım bile atamadım, uzaklaşamadım o kumsaldan senin gitmenle beraber çıldıran dalgalar ve fırtına üstüme gelirken ilk gün uzanıpta seni izlediğim yerden gidemedim ilerde yaşamayı planaladığımız onca şeyi artık sadece hayallerimde tamamlamak üzere...[signature][hline][b]''Nindyn vel'uss malar xuil phindaren zhal'la lor ulu uk uktan 'udtila naut doera natha phindar. Ka dos l'inya verve wund l' rendan l' rendan mziln l'inyan wund dos.''
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

evet...daha uzun bir süre benzer konularda aklıma estikçe yazacağım sanırım hepsini bu konu altına koyarım
[signature][hline][b]''Nindyn vel'uss malar xuil phindaren zhal'la lor ulu uk uktan 'udtila naut doera natha phindar. Ka dos l'inya verve wund l' rendan l' rendan mziln l'inyan wund dos.''

[Bu mesaj Ardeth tarafından 12 Eylül 2004 21:47 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

genellikle bunları yazarken duygularım çok yoğunlaştığı için aklıma geleni yazıyorum dikkat etmeden aklımda ilk canlandığı hali kaybetmemek için ondan sonrada bir mantık hatası varmı diye kontrol ediyorum sadece noktalamalara dikkat etmediğim doğru aslında anlatıma katkısı olabilir öneri için sağol nasıl olsa bunlardan daha çokyazacağım onlarda dikkat ederim =)[signature][hline][b]''Nindyn vel'uss malar xuil phindaren zhal'la lor ulu uk uktan 'udtila naut doera natha phindar. Ka dos l'inya verve wund l' rendan l' rendan mziln l'inyan wund dos.''
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
Ben yazdıklarımı bir başlık altında topluyorum. İlk olarak bir öncekinin düzeltmesi ve sonrada yazmaya başladığım bir romanın başını koyacağım. Özellikle ''kısa roman'' hakkında fikirlerinizi söylerseniz sevinirim. Hikaye üzerinde fazla düzeltme yapmadığım için hatalar olabilir kusura bakmayın. Ben sadece girişim güzel olup olmadığını merak ediyorum.

Bir mehtap gibi girdin hayatıma, çağırdın beni kumsala seni izlemeye, kabul ettin bakışlarımın üzerinde gezinmesini. Sıcak ışığını altında büyülenmiş ben ise bıraktım herşeyi geride, uzaktaki kara bulutlar içime bir korku saplasa bile. Fakat şevkatli parıltılarınla sardın beni bütün bu dertlerden şüphelerden kurtulmam gerektiğini söyleyerek, herşeyin iyi olacağına ilk beni inandırarak. Uzandım kumsala, geride bıraktığım herşey aklımın bir köşesinde tozlanmaya başlamıştı bile, benim için tek başına sadece sen yeni bir dünyaydın; üzerinde yürüdüğüm toprak sen değildin fakat içinde yaşadığım sendin güzel AY'ım. Fakat ben yanında çok küçüktüm, sen yüksek göklerden artık benim göremediğim herşeyi görmeye başlamıştın, belkide görmeyi reddetiğim şeyleri. Beni eskiden ürperten kara bulutlar şimdi gerçeklik olarak çok yakındı, fakat ben çok uzaktım onlardan. Sen yavaş yavaş sönerken, dört bir yandan ,hiç karşı koymadan, kara bulutlar arkasına çekilirken, ben gözümü bir saniye bile ayıramadım senden. Taki son ışık hüzmende karanlık tarafından yutulana kadar, üzerinde yattığım kumsal dondurucu gelmeye başlayana kadar fark etmedim gittiğini, gideceğini ve o an geldiğinde ise bir damla yaş süzüldü yanaklarımdan, buz gibi soğuk bir damla üzerinden geçtiği vücudumu dondurarak. Bir adım bile atamadım, uzaklaşamadım o kumsaldan, senin gitmenle beraber çıldıran dalgalar ve fırtına üstüme gelirken, ilk gün uzanıpta seni izlediğim yerden gidemedim, ilerde yaşamayı planaladığımız onca şeyi artık sadece hayallerimde tamamlamak üzere...


ÖZ


Elinde ki kalın kenarları altın işlemeli ve bir açma kapama kilidi olan kitabı bir daha açarak aynı sayfayı tekrar gözden geçirmeye başladı.

Yazıtlarımın bu bölümünde bahsedeceğim tarih ilk özün güç sütunlarını ve bu diyarın tanrılarını yaratışına dairdir. Bu konuyla ilgili gerek ilahi gerekse bilimsel bir çok yorum yapılmıştır, fakat ben tanrıların gönderdiği düşünülen iletilerden yararlanarak oluşturduğum görüşü ortaya koyacağım. Ben ki soyu tanrıların birinci eli tarafından yaratılıp bu diyarı gözetleme görevi verilen Ghanladin bahsedeceğim zamanlara dair bilgilere ancak tanrıların asla tam olarak doğru yorumlanamayacak bu iletilerinden ulaşabilmekteyim (kaldı ki benim fikrime göre şu an bu diyarı izleyen tanrıların bile bu konuda tam bir fikre sahip olduğundan şüpheliyim.) Ayrıca belirtmeliyim ki bu iletilerin bir çok eksik yerlerini kendi bilgilerime dayanarak tamamlamak zorunda kaldım bu yüzden nesnellik söz konusu bile değildir.
Her şey ilk öz olarak bilinen varlığın uyanmasıyla başlar. Bazı yüksek rahipler rüyalarında gördüklerini iddia ettikleri bu varlığın başta renkler cümbüşüyle parlayan ve daha sonra sönen bir küre olduğunu savunurlar. Ancak en kuvvetli tanrıların gördüğü bu varlık alt ırklara asla gösterilmemiştir. (bu özün küre olduğunun düşünülmesi mantıksal açıdan kolaylıklar sağlamaktadır.) Bu kürenin yaratılışını ise bugün ki tanrılar bile sorgulayamamaktadır. Kürenin içinde bu gün yaşayan ve yaşamayan bütün varlıklarını oluşturan özlerin bulutlar halinde döndüğü söylenir. Rahiplerin yüzyıllarca süren devamlı çalışmalarıyla ortaya çıkarılabilen sadece dört öz vardır; ateş, su, hava, toprak. Fakat rüyalarda görülen ve dediğim gibi renk cümbüşüyle parlayan bu kürenin içinde daha onlarca belki de yüzlerce özün var olduğunu –en azından bir zamanlar- söylemek mümkündür. Rahipler ve büyücülerin büyü olarak bilinen yaratıyı oluşturmaları bu özlere boyun eğdirmelerinden başka bir şey değildir. Tek farkları ise büyücülerin kendi damarlarında dolaşan ve etrafında dönüp duran özleri, rahiplerin ise tanrılardan dua aracılığıyla elde ettiği özleri kullanmasıdır. Her neyse, bu küre yaratıldığı an içindeki özleri bir enerji kaynağı olarak kullanan otomatik bir makine görevi görmüştür. Kendi aklı, iradesi ve ruhu olan cansız bir varlık... Böylece olduğu yerde durup kendi kendinin tüketmektense kendi görevini görecek ve içindeki özlerin sonsuza kadar var olabileceği kendi kendine yeten bir oluşum yaratmaya karar verdi. İçinde bulunduğu yutucu karanlığı yenmekle başladı bu işe.(not: Bazı kimseler bu karanlığında bir öz olduğunu savunarak kötülük yoluna gitmiş ve kürenin bir parçası olmadığı için diğer bütün özleri alt edebileceğine inanarak karanlık sanatları çalışmışlardır. Fakat özler taraflı değildir ve karanlık sadece özlerin var olmamasından kaynaklanan bir boşluktur.) Bunu yapmak için küre kendine iki ayrı çaprazında bağlanan topraktan oluşmuş tek sonlu iki tane köprü kurdu ve bu köprülerin sonuna yine topraktan oluşan iki taht bunların üzerine de iki tane ayna? (bu bahsedilen varlıkların aynamı yoksa ilk
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bence yazmaya başlamadan önce Dante'nin Divine Comedy sini oku. sanırım her ikinizde benzer olaylardan ilham almaktasınız.
kolay gelsin..[signature][hline]"In despair, there are the most intense enjoyments, if one is acutely aware of one's own hopelessnes""
Fedor Dostoevsky
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Pek şiir yazmıyorum artık, genel olarak yazdırmayı sürdürdüğüm şey hikayemdir oda şiirlerin konusu ile alakalı değil daha çok felsefe içeren bir roman. Zaten sağım solum kitap doldu dört bir yandan kitap akını oldu birden hediyeydi şuydu buydu derken ama genede sağol bir yere yazayım.

edit: kolaysa başına gelsin ;)
[signature][hline][b]''Nindyn vel'uss malar xuil phindaren zhal'la lor ulu uk uktan 'udtila naut doera natha phindar. Ka dos l'inya verve wund l' rendan l' rendan mziln l'inyan wund dos.''

[Bu mesaj Ardeth tarafından 07 Kasım 2004 00:25 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Özür dilerim sözümü geri alıyorum, yanlış anlaşılma oldu (daha çok kitabın adına dikkat etmememden dolayı) söylediğin kitap yazımla ilgili olabilir evet, sağol ama genede yazmadan önce okursam yazacaklarım ve fikirlerim değişebilir o yüzden bekleyecek heh.

Gerçi ben bunun bir kısmını okumuştum ama hmm...
[signature][hline][b]''Nindyn vel'uss malar xuil phindaren zhal'la lor ulu uk uktan 'udtila naut doera natha phindar. Ka dos l'inya verve wund l' rendan l' rendan mziln l'inyan wund dos.''

[Bu mesaj Ardeth tarafından 07 Kasım 2004 01:45 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...