kavurma Mesaj tarihi: Eylül 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 21, 2012 Korkulan gerçek Dresden şehri sabahı karşıladığında, savaş Almanya'nın batısından doğuyordu. Hava, sert bir bıçak gibi kesercesine soğuktu. Öksürerek uyanan Erkerd, çantasının yerinde olup olmadığını kontrol ettikten sonra kahvaltı için odasından çıktı. Profesör Uta ve yardımcısı Felicia'nın çoktan uyandığını ve birşeyler konuştuğunu duydu ancak sesler aşağı kattan geldiği için detayları öğrenemedi. Erkerd'in aşağı indiğini duyan Felicia derhal çaydanlığa yönelerek yukarıyı işaret etti. Uta sessiz bir şekilde misafirlerin kahvaltıdan memnun kalmasını rica etti. Başını sallayarak "emredersiniz" dedi Felicia. Sıkı bir kahvaltı sonrası Erkerd ve yardımcısı dışarı çıktılar. Önceki akşam konuşulanlardan sonra gitmeleri gereken çeşitli yerler ve akşam düzenlenecek konferans vardı. Vakit kaybetmeden yola koyuldular, çeşitli gazeteci ve profesörlerle görüşmeler yapan Erkerd'in evrak çantası bir hayli kabarmıştı. Öğlen yemeği için bir restoranta yani Inglebert ile buluşacakları yere giderken yol üzerinde bir kalabalık oluştuğunu fark etti. Kalabalığın arasına karıştığında Inglebert'in hareketsiz bir şekilde yerde öylece uzandığını gördü. Bu durum Erkerd için bir felaket anlamına geliyordu çünkü genç adam ona Profesör Herbert'in emanetiydi. Kalbinin alt kısmında kan lekesi oluşmuştu, biri yada birileri suikast düzenlemişti. Paltosunu kaldırıp yarasının ne kadar ağır olduğunu kontrol etmek istediğinde, üzerinde Profesör Erkerd'e yazılı bir zarf buldu. Yabancılar yanındayken bu zarfı açmak istemedi, cebine koyarak Inglebert'in nabzını kontrol etti, yaşıyordu. İlgilenmesi gereken evrakların cebinde olduğunu farkedince bir nebze rahatladı. Etrafındakilerden polis ve sağlık ekibini çağırmaları için yardım istedi. Kısa bir süre sonra iki polis olay yerine geldi, Erkerd'e çeşitli sorular sordular ve ambulansın gelmesiyle hastaneye yetiştirmeyi başardılar. Biraz daha geç kalmış olsalardı Inglebert çoktan ölmüş olacaktı. Profesör Uta'nın telaşlanmaması için telefonla arayarak Inglebert ile birlikte başka bir dostlarının yanına ziyaret amacıyla gittiklerini gece gelemeyeceklerini bildirdi, Uta ne kadar itiraz etse de gelmemelerini anlayışla karşılamak zorunda kaldı. Erkerd çaresizdi, en yakın dostunun emaneti yaralanmış evrakların kayıp olma riski ortaya çıkmıştı. Üstelik birkaç saat sonra katılması gereken bir konferans vardı. Birden aklına Felicia geldi, O yardımcı olabilirdi. Inglebert'i hastane de doktorlara emanet etme fikri pek mantıklı olmasa da yapmak zorundaydı. Profesör Uta'nın evine giderek Felicia ile konuşacaktı. Eve girdiğinde Uta şaşkın bir ifadeyle "arkadaşınızın ziyaretinde olduğunuzu sanıyordum profesör" dedi. Erkerd yüzündeki çaresizlik ifadesini gizlercesine gülümsedi ve "evet profesör öyle söylemiştim ancak bazı evrakları burada unuttuğumu fark ettim, yardımcınız Felicia bana bir bardak su getirebilir mi acaba, odamda olacağım." Felicia bu sözler üzerine mutfağa yöneldi o sırada Erkerd odaya çıkmıştı. Felicia odaya girdiğinde Erkerd ona sessiz ol işareti yaparak kapıyı kapattı. Inglebert'in suikaste uğradığını, durumunun ağır olduğunu ve yardım etmesi karşılığında ona minnet duyacağını söyledi. Felicia'nın masum yüzü soğuktan buz kesmişcesine beyaz bir renge bürünmüştü. Korkmuştu, Uta'nın bu konudan haberdar olması gerekiyordu ancak Erkerd endişelenmemesi için söylememesi gerektiğini telkin etmişti. Odasından bir kağıt parçası aldıktan sonra evden ayrılan Erkerd hastanede Felica'yı beklemeye başladı. Aradan kısa bir süre sonra Felicia da oraya geldi. Uta'ya ailesini ziyarete gideceğini ve bu geceyi orada geçireceğini söyleyerek çıkmıştı. "Sana ne kadar teşekkür edeceğimi bilmiyorum Felicia, tüm bu başımıza gelenlerden kimi sorumlu tutacağımı bilmiyorum fakat yapacağım birkaç araştırma sonucu idam fermanımızı imzalayanlara ulaşabilirim. Lütfen ne olursa olsun ilk olarak kendi can güvenliğin için kimseyle konuşma, Inglebert'i periyodik aralıklarla kontrol et. Onun refakatçısı olduğunu kimse bilmesin." Profesörden talimatları aldıktan sonra Inglebert'in yanına giden Felicia gözleri dolu bir şekilde genç adamın yatakta öylece uzanışını izledi. Erkerd vakit kaybetmeden hastaneden ayrılarak konferansın olduğu salona gitti. Evraklarını karıştırırken aklına Inglebert'in üzerinde bulduğu zarf geldi. Kimsenin görmemesi için tuvalete giderek zarfı açtı. Zarfın içinden sadece siyah bir kağıt çıkmıştı... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DungeonsAndDragons Mesaj tarihi: Eylül 21, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 21, 2012 guzel olmus devamini bekliyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar