Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Koyu örtü tüm Vorgua şehrini kapladığında sokakta bir tek dilenci grupları ve ara ara turlayan nöbetçilerden başka kimse kalmamıştı.Bir binanın kapısı hızla açıldığında koyu örtü olarak anılan bu gece de ses bir çıyan gibi çınlamıştı boş zeminde.Karanlıkta bir kişi daha ortak olmuştu bu gruplaşan dilenci ve nöbetçilere.Sessizce ilerliyordu çatıların akslarının düştüğü gölgelerde.Karaltı normal den biraz daha kısa gece mavisi eski püskü bir pelerini olan ve kapşonu kafasına göre büyük geldiğinden sadece ince cenesi bakıldığında görülebilen bir silüetti.Elinde sıkı sıkıya tuttuğu kılıcını bir yılanın boğazına sarılmış şekilde sıkıp bırakıyordu.Gözleri yeni uyanan bir beden gibi karanlığa yeni alışmaya başlamıştı.Karanlıkta seçtiği tek tük sokağın ön saflarında nöbetçilere laf atan dilencilerden başka birşey değildi.Korkusunu yenmenin ve bu gece karanlığında yaşıtları gibi yatağında olucağına bu karanlık örtüde dolaştığına hayretler eder şekilde ilerliyordu.Karanlık örtü olarak bu son aylarda iyice sıklaşan ve kararan havada aldığı bu işi kolaylıkla yapıcağını düşündükçe çok daha mutlu oluyordu.Ayakları onunla aynı düşüncede olmadığını cevabını vücuduna uyguladığı acı dalgası ile hissettiriyordu adeta.Acı ve düşünce karmaşıklığı arasında Boyar Manshebun un evine geldi.Boyar Manshebun un oturduğu ev karanlık örtüden fazlasıyla nasibini alıyordu.Korumaları ışıkta olabilmek için kapıdan üç adam boyu uzaktaydılar.Uzaktan evi iyice süzdü karanlıktaki golge.Herşey basitti.Manshebunun evine giricek çiftcilerin adını tuttuğu vergi borcu listesini çalıcak ve köyüne dönücekti.Uyukluyan ve yarı sarhoş kapı nöbetçilerini kolaylıkla karanlık örtü sayesinde geçti.Önündeki tahta çitleri atladı.Ayakları tam bir dinlence bulucağını hayal ederken karşısında ondan biraz daha kısa Manshebunun köpegi Firg bitti.
Firg bir kara örtü kadar kapkara tüylere sahip kanı andıran kırmızı gözlere sahipti.Yada korkudan gözlerinin rengini kan a benzettiğini de düşündü.Firg kafasını ondan yana çevirip öylece baktı.Karanlık örtüde kalan silüet ise hareketsizce gözlerine bakıyordu.Bu oyunu kendi köpeği olan Manshebun ile de oynuyordu.Bir an içinden güldü.Köpeğine boyarin ismini vermek nede komik bir düşünceydi.Köpeğin hızlı nefes alıp vermesi ile kendine geldi.Firg yerinden doğruldu oldukça asil bir duruşla etrafına doğru baktı daha sonra tekrar yere kurulup gözlerini kapadı.Karanlık örtünün daha da şehiri örtmesi ile silüet köpeğide ekarte ederek kapının girişine yöneldi.Kapıyı yavaşça yokladı minik parmaklarıyla.Kapınin kilitli olduğunu farkettiğinde bir nöbetçinin içeri doğru yöneldiğini gördü.Karanlık örtüden yararlanarak camın olduğu yöne doğru süründü.Camdan dışarı sızan mum ışığı adeta bir fahişe edası ile üstünde ışık hüzmeleri bırakıyordu ve her rüzgarda oynaşıyordu.Kafasını kaldırdı camdan içeri doğru baktı.Manshebun yatağına yayılmış öylece suskun şekilde duruyordu.Camı yokladı.Cam acılabılır sekıldeydı.Camı yavasca araladığında sıra bekleyenı andıran ruzgarda onunla beraber içeri girdi.Manshebun hala hareketsız yatıyordu mum ısığı sonmesıne rağmen.Karanlığa uyum sağlıyan gözleri ile uzakta duran gözüne ilk ilişen küçük çekmeceleri karıştırdı.Fakat orada aradığı hiçbirşey yoktu.Bir sürü cıplak kadın cizimlerinden başka...

Kendi kendine gülüp kapağı yavaşça örttü.Karanlık örtü tüm odayı eline geçirmişti adeta.Manshebunun giydiği üstündeki cepleri araştırmak için yaklaştı.Manshebun hiç kıpırtısız öylece duruyordu.Hatta cam a yüzünü dönmesine rağmen fark etmemesine gözü açık uyuyor anlamını yapıştırıp ceplerini araştırmaya koyulduğunda büyük bir zil çınlattı odayı.Ayak sesleri ve koşuşturmaları işitmesine rağmen zil onu felç etmişti adeta.Kendine geldiğinde bir at arabasında elleri kollari zincirli şekilde karşısında iki Vorgua muhafizi ile karşı karşıyaydı.

Vorgua muhafizlarinin hafif zirhli olmasi ilgisini cekmişti ama önce ne nedenle burda olduğunu öğrenmek istercesine ağzını açmak istedi.Ama ağzının uyuştuğunu farketti.Ona sarızehir içirildiğini anladı.Sarızehiri duymuştu.Suçluluların ağızlarını felc eden bir tür cicek özü suyuydu.Muhafızlar aralarında konusmaya baslamıslardı.Muhafızların hafif ortulu mıgferlerınden yuzlerını secemıyordu ama sesleri duyabılıyordu.Solda oturan ''Yazık cok yazık bu yaşta katil olmuş.''Dıgerı''Aman boşver dostum ya hıc yakalanmayıp daha çok Boyar öldürseydi.''Ikısıde senkronıze sekılde haklısın dıyerek kafalarını salladılar.

Suçlu olan golge kendi kendine ben cinayet mi işledim? diye sayıklamaya başladı.Artık içinden dışarı vurmak ıcın bu cumleyı ugrasırken at arabası yavasladı ve durdu.Sert bir şekilde elindeki zincirler çekiştirilerek indirildi.Getirildiği yer beyaz mermerlere benzer bir taş surlardan ve buyuk kubbelerden oluşan bir yerdi.Dışarıda bulunan gözleri bağlı bir elinde kılıç diğer elinde terazi tutan iki kadın heykeline hayranlıkla baktı eli zincirli olan silüet.Hayran hayran yürümeye başladı arada sırada canını yakarcasına çekiştiriyorlardı zincirleri muhafizlar.

Vorgua bir soylu kulesinde geçen konuşmalar gece örtüsüne eş bir karanlık planın filizlerini andırır gibi fısıldanmalar seziliyordu.Loş bir mum ışığında üç kişi olucaklar hakkinda kendi planlarını kurguluyordu.
''Lady Menne beni dinleyiniz bu iş için en iyi adamlarımı yolluyabilirim buna ne dersiniz?'' Sözlere yöneltilen golge de ilk göze çarpan siyah yüzüne kadar tüllerle kapatan elbisesiydi.Sesi hafif fısıltılı ve yumuşak şekildeydi.''Bana bakın Baron Laces eğer ki bu dediklerinizi geçen sene dinlemiş olsa idim belki size inancım tam olabilirdi.Fakat şimdi ile ilgilendiğim için ve adamlarınızın beş para etmez birer köpek olduğunu düşünürsem daha başka bir yol izlemek en olumlusu.''Hafifçe tüllerin ardından kafasını yana doğru çevirdi.''Siz ne düşünüyorsunuz Yazman Nab?''Nab hafif ince çeneli kel ve fıldır fıldır mavi gözleri tıknaz bir adamdı.İnce ses tonu ile konuşmaya başladı.''Sayın Lady im olan bitenler gerekçesinde yeni veliahtın bu dışarı Curcas şehrine gezisinde benim düşünceme göre Laces in adamları mimli ama aklımda bir soru ve bir cevab ın karışmış hali var.''Lady öne doğru çıktı ve Yazmanın kel kafasında elini gezdirdi ve hırlayan bir ses tonu ile ''Bana bak!Cevabı çıkarmak senin işin!Cevabı söyle NAB!''
Yazman irkilmiş ve kekelemiş durumunda;''B-i-r ç-o-c-u-k...Veliaht yaşında...Ama o çocuk yarın asılıcak..?!''Lady hafifce kıkırdayan bir tonda konuştu.''Renu da bugün yeni unvanını aldı Rama şehrinden dönüyordu değil mi Baron?''
Baron gülümseyerek evet anlamında başını salladı.Yazman ürkerek sordu.''Aklınız da ne var Lady im?''
Lady perdelerin arasından dışarıdaki surları süzerek fısıltılı tonda konuştu.''Vorgua kanunlarına göre,Kılıç ünvani alanlarin affi sunulur ve dinlenilir ki Renu(Vorgua da son yikimdan sonra inanilan bir zafer kazanmis yari tanri oldugu varsayilan pallas gozcusu) da bu çocuğu affedicek kadar yufka yürekli.Onu yanına yamak olarakta alıcağı aşikar.''Sözünü kesti Yazman.''Bunu nasıl yapıcaksınız?''Ladynin sesi hafif hırıldar şekilde çıktı.''Kara ağlarım bu işi halleder.''Lady dışında baron ve yazmanın yüzü bembeyaz kesilmiş şekilde.Birbirlerine bakıp odadan ayrıldılar.Surların gerisinde ise hafif paslı Vorgua şehrinin armalarını zırhında taşıyan bir atlı yaklaşmaktaydı.Hafif kaslı olmayan bir bedeni.Saçları kızılın tonu ile sarı karışımı arasındaydı.Bu tondan olanların eski toprak Essen den olduklari düşünülürdü.(Essen eski yikimdan onceki bes buyuk kralliga ait dil ve inanca sahip kisilerin yasadigi toplulugun adidir.Essenler inanc olarak yari tanrisal varliklara inanirlardi.Yikimdan sonra pek Essenlilere rastlanmamistir.)Miğferi atının yanında bir ip tutturulmuş atının üzerinde dimdik durarak ilerliyordu.Surların üzerindeki okçular selam durup gülücüklerle bakıyorlardı atlıya.Atlı yavaşça kolunu kaldırdı ve sesini yükselterek konuşmaya başladı.''Selam ola!Vorgua gözcüleri!''
×
×
  • Yeni Oluştur...