deux Mesaj tarihi: Eylül 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 20, 2004 EĞER O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer. Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer. Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, hiç bir zaman duyulmasaydı eğer. Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer. Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer. Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer. Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer. Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer. Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman, beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer. Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer. O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi, yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer. O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer. Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri, her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer. Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer. Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namuzsuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer. Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer. Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer. Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer. İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde "Onca ayrılığın birinci dereceden failidir." denmeseydi eğer. Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer. Issızlığa teslim olmazdı sahiller, kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer. Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya, canım ellerini tutmak isterse... Evet sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, Kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, Mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!! Can Yücel.[signature][hline]Sirius Inferno Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
karakabus Mesaj tarihi: Eylül 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 20, 2004 çoq saol böle bişi yazdığın için çoq iimiş bu adam hep böle zaten[signature][hline]karakabus yakar ruhunu insanoğlunun hep yakınımızdakiler uzaktır bize ney sesine hasret büyürüz biz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
PinkTelya Mesaj tarihi: Eylül 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 20, 2004 guzel bi şiirmiş... ben bu şiiri baştan sona okuduysam anlayın yanii..[signature][hline]Albert Einstein: Ön yargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur!!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laistragon Mesaj tarihi: Eylül 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 20, 2004 Çok güzel bir şiir cidden.[signature][hline]MSN : [email protected] Radio eXiLe WJ eXiLe UO Shard Staff Member UO Data Center | ?Laistragon? | | My Photos | Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar