dasaaa Mesaj tarihi: Ekim 5, 2010 Mesaj tarihi: Ekim 5, 2010 bence kafayı, beyni, iradeyi kiraya vermek kolay geliyor. ciddiyim bu şekilde yaşamak çok kolay ve eğlenceli geliyor. anca komşularını çekiştirsinler, birbirlerinin dedikodusunu yapsınlar vs. aman onun ayağını kaydırayım, şunun işini bozayım, buna sıkıntı vereyim. ve bu durumun eğitimle falan alakalı olduğunu hiç sanmıyorum. liseli olan arkadaşım bile yoktur herhalde. büyük bir kısmı da yüksek lisans, doktora sahibi adamlardır. yine de halkın yaptığı şeylerin aynısını görüyorum. misal sadece eğitim değil, dinde de aynısı.. ateistinden, en kral dincisine bilmem kimin dediği argümanlar üzerinden kalkıp tartışmaya kasıyorlar. yenilik yok, araştırma yok. birisi bişi demiş arkadaş doğru bellemiş. ancak onu tekrar edebiliyor. "e adamda kapasite bu. fazlasını beklememek gerek" diyeceğim de sorun bu zaten! kapasitesi bu değil lan! çok daha fazlası var, kullanmamak kolay. kim düşünecek be bunları.. zorlamayın küçük eniştenin beynini! DARN edit gelmiş =(
Esh Mesaj tarihi: Ekim 5, 2010 Mesaj tarihi: Ekim 5, 2010 aga dinde ne argümanı ne yeniliği? brother of steel geldi de biz mi tapmadık anasını satıyım. halka verilen, yine halk tarafından verildiği için, dolaylı olarak halkın isteğinin yayınlanması oluyor sonuç. mehmet ali birandlar, ali kırcalar uzaydan gelmedi yani.
dasaaa Mesaj tarihi: Ekim 5, 2010 Mesaj tarihi: Ekim 5, 2010 dinde argümanın yeniliği olmaz ama sen olayı kafadan zaten yakalayamamışsın.. dinde inan kısmı için olay "bilmem ne efendi diyor ki..." dir.. adam dine değil bilmem ne efendi hazretleri büyük şahsiyete inandığının farkında dahi değil! aynı haberler gibi. ayrıca halk yalan haber istiyor, kandırılmak ve gaza getirilmek istiyor huh? iyimiş..
Esh Mesaj tarihi: Ekim 5, 2010 Mesaj tarihi: Ekim 5, 2010 bilmemne efendi diyorkiden önce allah diyor ki argumanı var. mesela sene 2010 hala allahın bişeyler dediğine inananlar var diye genelleyebilirsin çok net bir şekilde. bu halk kulaktan dolma bilgiyi, hacı hoca takımını yıllardır seviyor, yeni olan birşey değil bu. ayrıca haberlerdeki (realite şovlardaki de diyebiliriz) salak suluk haberler çok dikkat çekiyor ve izleniyor. ve o haberler izlendiği için tekrar yapılıyor yayınlanıyor. ayrıca haberlerin içinde artık magazin de var bol bol. çünkü salt haber sıkıyor ve izlenmiyor. boşuna demiyorlar halklar layık olduğu şekilde yönetilirler diye, ahan da demokratik sürecin geldiği yer, adam padişahlık fermanını oylamaya sunsa, yine evet çıkardı. çok net bi şekilde bunu gördük. aynı şekilde medya da halkın isteğine göre yönlenecek tabii ki. Fark nedir, medya halkın üzerinde baskı kurabilme yeteneğine sahip bir araçtır. bunu etkin biçimde kullanarak, toplulukları istediğiniz şekilde yönlendirebilirsiniz, ya da provoke edebilirsiniz ama eşşek s.kmenin bile bir usulu var. yavaş yavaş, yayınların içeriğini değiştirmeden usulca içine katarak yaparsınız. bütün bunlara rağmen fatmagülün suçu ne dizisinin ekstra bi olayı yok. müjde ar'a fantaziyle tecavüz ettiler , yıllarca milletin aklından çıkmadı. olay burada özne değil, dolaylı tümleç. Yani "cama sıkıştırarak tecavüz etme" eylemi Freudyen bakış açısıyla zaten her erkeğin içinde olan iki önemli dürtünün birleşimi. Cinsellik ve şiddet. japon toplumu da baskılanma açısından bize benziyor. ona da biraz bakarak türkiyenin sosyolojik yapısını kıyaslama yöntemiyle biraz daha iyi anlayabiliriz diye düşünüyorum.
DeaN Mesaj tarihi: Ekim 5, 2010 Mesaj tarihi: Ekim 5, 2010 Kim kimin kölesi tablosu : Halk => Medya => Üretim güçlerinin sahipleri daha ötesi yok. Ha fantezi katalım diyorsanız şemanın sonunda bir de "Big brother" ekleyebilirsiniz... Medya gösterir, halk inanır. Medya özendirir, halk tüketir. Medya nefret ettirir, halk nefret eder. Medya sevdirir, halk sever. Medya yalan söyler, halk inanır. Bu zamanlarda kaldı ki elinin altında internet olmayan adamın ( ki internet sahibi olup da bu olayın dışında kalanlarda vardır ) olayları sorgulama gücü pek azdır. Medya yaşamımızı belirler, gittikçe sanallaşan yaşamlarımızda medyada var olanları gerçek sanırız. Misal, "omoluk" diye bir gençlik akımı olmasa bile, kalıpları belirlenerek "dünya gençliğinin yeni trendi" denilerek gayet iyi bir popülasyon kazanabilir omoluk. Facebook örneği de var mesela, facebook daha meşhur olmadan önce haber sitelerinde deli gibi haber konusu olmuyormuydu ? Demet Akalın twitter'de bilmem ne yapmış haberi sizce de Demet Akalın gibi yaşamak isteyen insanlar için twitter'ı teşvik edecek bir şey değil mi? Olay tüketim toplumunu anlamakta bitiyor, insanlar için önemli olan eskiden üretim iken, şimdi tüketim olmuş adeta. Modern çağın imparatorları olan kapitalist şirketler ise bundan nemalanıyor. Moda, trend gibi saçmalıklarla aslında onlar insanları birbirlerine benzeyen makinelere çeviriyorlar. Ve bunların hepsi medya sayesinde oluyor. Sorgulayabilen ise olaylardan kendini soyutlayabiliyor ancak kendini soyutluyabilen insanların bir azınlık olduğunu farkettiği anda hayal kırıklıkları da yaşamıyor değil.
Öne çıkan mesajlar