Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

capturing mary


Zarif

Öne çıkan mesajlar

dün gece cnbc-e de yayınlandı. bence harikaydı. bbc yapımıymış. çok çok iyiydi.

dün gece ekşide yazılan bir eleştirisi:

bir miktar spoiler da var.

cnbce'de görüp mad men sanarak izlemeye başladığım araya giren reklamlardan mı yoksa filmdeki gizemli havadan mı tam olarak anlayamadığım film. cnbce sitesinde şu şekilde bir açıklama yapmış filme:
capturing mary'nin yönetmenlik koltuğunda bbc için çektiği filmlerle ses getiren usta yönetmen stephen poliakoff oturuyor. poliakoff bu filmde kaybolan gençlik yılları üzerine tutku dolu bir hikaye anlatıyor. başarılı bir yazar olan mary, eski ihtişamlı günlerinden eser kalmamış bir malikanede hatıralarının gölgesi altında geçmişiyle yüzleşir. mary gençliğinin en güzel yıllarını düşündükçe karanlık bir adam olan greville ile olan ilişkisinin, aslında tüm hayatını derinden etkilediğini bir kez daha anlayacaktır. 1950'lerdeki ingiliz sosyetesinin parıltılı yaşamının başarılı bir portresini çizen filmde, maggie smith, ruth wilson, david walliams gibi ingiliz sinemasının seçkin oyuncuları rol alıyor. ayrıca gemma arterton'ın da küçük bir rolle karşımıza çıktığını belirtelim.

sanırım filmde greville'in kimliği üzerine biraz gizem yapılmak istenmiş. esasında filme olan ilgiyi son ana kadar tutmak açısından başarılı da olmuş gibi. ancak ortada bir final olmayınca izleyici olarak biraz dolandırılmış gibi hissettim.

benim açımdan filmin en ilgi çekici tarafı mary'nin saplanıp kaldığı gerçeğiydi. mary kendisini hep greville karşısındaki beceriksiz kız olarak gördü. kendisine hep bu gözlerle baktı. bu bakış açısından kurtulmaya çalıştıysa da bunu beceremedi. sanırım bu konuyla ilgili greville'in mutfakta sandalyeye oturarak yaptığı konuşmanın etkileyiciliğinin yüksek olması da mary'in saplanıp kalmasının sebeplerinden.

aslında filmi anlamak için kafa yorarken, geçmişte takılıp kalma konusunun insanın hayatını nasıl da cehenneme çevirebileceğini görüyorum. normal şartlarda greville mary'nin hayatında çok da etkili olmamalı. ama önce mary'e bazı rahatsız edici hikayeler anlatması (ki insanın zayıf anında bu tip hikayeler beyne öyle bir yerleşir ki yıllarca çıkmaz) ardından da mary'den gelen red cevabı üzerine onun kariyerine zarar vermesi, mary'nin greville duyduğu gizli ilgiyle birleşince çok pis ve rahatsız edici bir durum oluşuyor.

esasında mary bir kaç yıl içerisinde tabiri caizse greville'in zaten kendi tükürüğü içerisinde boğulduğunu, değişen zamana ayak uyduramayarak acı içerisinde kıvrandığını görecekti. aslında greville ve greville gibilerin soyu tükeniyordu. böylelerine yapılabilecek en büyük etki onların mary'nin hayatına etki edemediğini göstermekti. bir bakıma onları ignore etmek, sikine takmamak gerekiyordu. ancak mary bunu beceremedi.

etrafıma baktığımda greville'in çeşitli ağırlıktaki versiyonlarını görebiliyorum. bunlar anlaşılması güç negatif insanlar. neden böyle oldukları üzerine biraz kafa yürütebilirim ama gerek yok, önemli olan negatif oldukları gerçeği. malesef bu tür insanların hayatlarımıza etki etmesine izin veriyoruz. adeta mary gibi anlamsız bir kayıtsızlık içerisinde onların kendi hayatlarıyla birlikte bizlerin hayatlarını da tüketmelerine göz yumuyoruz.

capturing mary gibi (çok da iddialı olmayan) bir televizyon filmi bana kendimi ve insanları anlamamda biraz olsun yardımcı oldu. işte sinemayı bu nedenle seviyorum.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...