zlorwf Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Tüm şehrin pusu, güneşin gelmesi ile dağılmıştı. Kalenin camsız pencerelerinden içeriye cılız bir zürgar esmekteydi. Yosun-toplayanlar erkenden uyanmışlardı ve yoğun tempolarına hazırlanıyorlardı. Neyseki Lord Tarasque iyi niyetli bir elfdi. Yosun-toplayanların ne kadar çalıştıklarını vede elf yerleşim birimine ne kadar yararlı olduklarını biliyordu.Ama bu iyi niyet onu bu duruma düşürmüştü. Tarasque, Myalone büyücüsünün oğluydu.Ona 122 yaşına kadar Eld’khazur denildi. Halkı ile kaynaştı ve bütünleşti. Halkının ona ismiyle hitab etmesi onu kızdırmıyordu tam tersine daha mutlu ediyordu. Babası biraz kibirli bir insandı.Tabiki bir elfden beklenebileceği kadar. Annesi bir Elf Büyühanımefendisiydi, ama düşük seviyeliydi. Oğlunu yoğun işerinden dolayı pek göremiyordu. Savaşın yaklaştığı biliniyordu. Her uygarlığın ve ırkın büyücüleri kısa aralıklarla toplanıyorlardı. Hatta cüce rünustaları bile geliyorlardı. Tarasque çok popüler olmasına karşın yalnız bir çocuktu. Sadece tek arkadaşı vardı-Millon. Elflere ilk savaştan sonra sığınan insanlardandı. Sıradan bir günde Tarasque günlük büyülerini çalışırken borozanların seslerini işitti. Yosun pencereden dışarıya baktı. Dışarıda düzenli bir çalışma vardı. Kadınlar bir göle doğru, erkekler ise silah deposuna doğru gidiyorlardı. Tarasque dışarı adımını atmıştıki bir elf onun elini sıkıca tuttu.”Lordum, dağlardan gelen ordularla ilgili duyumlar aldık.Casuslarmızı yolladık ama tedbiri elden bırakmamak gerekir. Siz güvende olmazsanız hiçbirimiz güvende olamayız. ”Tarasque cevap vermedi. İçinde tuhaf bir ağrı hissetti, tatlı bir ağrıydı, ona heyecan ve maceranın olduğunu hatırlatıyor gibiydi.Tarasque hemen gezi kıyafetlerini giydi ve elf hançerini torbalarından birinin cebine soktu. Hazırdı. Birkaçyıl önce yazdığım bir parçayı buldum umarım beğenirsiniz:P[hline]Geri döndüm... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zlorwf Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Bu arada camsız pencere doğrumudur?[hline]Geri döndüm... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Caranlothwen Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Dil mükemmel(Tarzanca değil). Hikaye de çok akıcı. Devamını yaz da okuyalım :)[hline]Ast Bilak Parbilakir, Suh Tangus Moipiar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zlorwf Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 saol çok mutlu oldum cidden:)[hline]Geri döndüm... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zlorwf Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Devamı(kabul ediyorum diyalog konusunda başarısızım) Kalenin merdivenlerini hızla adımlayarak giriş katına indi. Kapıda annesi dışarıya doğru bakıyordu.Tarasque yavaşça annesinin yanına sokuldu. Birkaç saniye boyunca annesinin baktığı yere baktı. Savaşın galibi belliydi ama sonsuza kadar böyle süremezdi. “Babam için endişelenme, o bir başbüyücüdür. Hem nasıl olsa geri dönmeyecekmiyiz?”dedi Tarasque, annesine. “Endişelenmiyorum oğlum”diye iç çekti annesi. Pürüzsüz yüzünde oluşan endişe kıvrımları söylediklerinin tersini söylüyordu. “Beni bekle, eğer buradan koybolduğumuz fark edilirse, morali bozulan askerlerimiz daha fazla kayıp verebilir. Bir fazla ölüme bile taamül edmezsin değil mi?” Tarasque elf askerin yanına gitti. “Senin burada bize bakmaktan daha önemli işlerin olmalı dostum. Ailenin bu kötü anda seni beklemesini istemeyiz.Hadi evine git.”dedi Tarasque “Ama Lordum..” “Gidebilirsin.” Asker Tarasque’a şükranlarını sundu ve koşarak evinin yoluna koyuldu. Dışarıdaki savaş ezici bir elf üstünlüğü ile devam ediyordu. Gelecek Kapısından gelen su altı yaratıkları elflerin doğa ve ateş büyülerine dayanamıyordu. Buna rağmen pes etmeden sürekli saldırılar devam ediyordu. Artık düşman ölülerini gömmek için yer bulmak bile zorlaşmıştı. İçinden tekrar bu işi bitirmek için acele etmesi gerektiğini düşündü. Annesinin yanına gitti ve yola koyuldular. Annesinin yaptığı görünmezlik büyüsü sayesinde düşman saflarının arasından çabucak geçtiler. Son birkez arkalarına bakmadan yola koyuldular. Yolculuk saatler boyunca devam etti. Ama bir elf kabiliyeti ile rüzgarı sürdüklerinden hiç yorulmadılar. Yolda pek az konuştular ve bu konuşmaların hepsi Tarasque’ın annesini mutlu etme çabaları idi. Ağaçlık bölüme geldiklerinde rüzgarı bırakıp adımlarına yoğunlaştılar. Her metrede ağaçlar ve çalılar dahada gürleşiyordu. Hava açık mavi bir ton almıştı ama ağaçlar gün ışığı geçirmiyordu. Millerce mesafeyi birkaç saatte geçmişlerdi ama bu birkaç millik mesafe bitmeyecek gibiydi. Tarasque annesinin yorulması üzerine mola verdi. Artık ay ışığı mermer renkli derilerinde parlıyordu. Yarım saatlik molanın ardından yollarına gece devam ettiler. Görüş kabiliyetleri yüzünden gündüzmüş gibi devam ettiler ve açıklığa çıktılar. Tarasque gölerini kısarak uzağa baktı. Gelmişlerdi. Adının ve varoluşunun anlamını yada anlamsızlığını bulacağı yer karşısındaydı. Kader Tapınağı..[hline]Geri döndüm... [Bu mesaj zlorwf tarafından 07 Şubat 2003 20:40 tarihinde değiştirilmiştir] [Bu mesaj zlorwf tarafından 07 Şubat 2003 20:41 tarihinde değiştirilmiştir] [Bu mesaj zlorwf tarafından 07 Şubat 2003 20:41 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Admin DynamicK Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Admin Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 add tsr monstrous manualdaki sayfa 339da yer alan Tarrasque isimli yaratığın ismini kullanıyor isen bir r eksik kalmış:P[hline]Grandmaster Hamburger www.dynamick.net King Of Chaos Ordum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Giovanni Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Bu tarrasque dragondan da öte aşmış varlıktı değil mi?[hline]Listen to my magical song.Your brain will tremble! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Admin DynamicK Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 Admin Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 7, 2003 dragonlar apayrı onlarda süper tarrasque is a killing machine and when its active east everything for miles around, including all animals and vegetation... damage attacks: 1-12/1-12/2-24/5-50/1-10/1-10 1 round da 6 kere dalıyo.. 50' boyunda 300hpsi var ac:-3 thaco:-5 <<< başka söze gerek yok zati:) Dragonlarda ise yaşlarına ve türlerine göre güçleri değişiyor. 1 yaşındaki bir red dragon ac:0 , breath weapon: 2d10+1 12 yaşındaki bir red dragon ac:-11 , breath weapon: 24d10+12 2d10= 10 luk zar atıp 2 ile çarpıyorsun okadar damage veriyor ateş püskürttüğü kişiye (tabi rakibin special defence bonusları var ise değişir) e burdan yola cıkar isek 24d10+12 nasıl hayvani bi vuruş:) diğer kıyaslamalar ise Tarrasque nin hit point aşırı fazla, dragonun daha düşük Dragonların geneli 4-5 yaşından sonra tarrasqueden vücut olarak daha uzun oluyor, Tarrasque melee attack da dragondan kat be kat fazla hasar verir ve çok fazla saldırabiliyor. Dragon ise büyü+breath weapon özellikleri ile ve en önemlisi intinin çok yüksek olması nedeni ile Tarrasqueden genel anlamda daha güçlüdür(bence) tarrasque sadece hayvansal içgüdüleri olan bir yaratık, genelde uyur, uyanınca çevrede ne varsa yer karnını doyurur sonra gene uyur:P zekası yok bişi düşünemez:)[hline]Grandmaster Hamburger www.dynamick.net King Of Chaos Ordum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zlorwf Mesaj tarihi: Şubat 8, 2003 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2003 Hikayenin ilerisinde Tarrasque ile bizim Tarasquenin kalplerini annesi kendini feda ederek birleştirecek. Adını daha önce gelecek kapısından almış.(Tapınak chapterını bekleyin.)[hline]Geri döndüm... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar