Defensive Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Viktor TBMM nin tekbirlerle acıldıgını bılıyorsundur herhalde ? Yada atatürkun konusmlarında cok dindar güzkmesi. Onların serbet oldugunun farkındayız, ben gerçek bakısını anlatmaya calısıyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Farinal Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Defensive said: Viktor TBMM nin tekbirlerle acıldıgını bılıyorsundur herhalde ? Yada atatürkun konusmlarında cok dindar güzkmesi. Onların serbet oldugunun farkındayız, ben gerçek bakısını anlatmaya calısıyorum. gerçek bakış açısı dinler denizin dibine boylasındır ne olacaktı ya atatürk gibi zeki ve bilge bir insan hayali şeylere mi inanacak? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nedanko Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Burada Can Dundar'in alinti yaptigi kismin genis parcasi da var. Din birliğinin de bir millet teşkilinde etkili olduğunu söyleyenler vardır. Fakat biz, bizim gözümüz önündeki Türk milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz. Türkler İslamiyet’i kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. İslamiyet’i kabul ettikten sonra bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairesin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir etki yapmadı. Bilakis Türk milletinin milli bağlarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü İslam dininin gayesi, bütün milliyetlerin üstünde, kapsayıcı bir Arap fikri, ümmet kelimesi ile ifade olundu. Bu dini kabul edenler, kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasr etmeye mecburdurlar. Bununla beraber, Allah'a kendi milli dilinde değil, Allah'ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve yakarmada bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe Allah'ın ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk milleti birçok asırlar, ne yaptığını ne yapacağını bilmeksizin, adeta, bir kelimesinin manasını bilmediği halde, Kuran'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızalara döndüler. ...Milli duyguyu boğan, fani dünyaya kıymet verdirmeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler his olunmaya başlayınca, asıl hakiki saadete o öldükten sonra ahirette kavuşacağını vaat ve temin eden dini akide ve dini his, millet uyandığı zaman onun acı hakikati görmesine mani olamadı. ...Ne oldu? Türkün milli hissi, artık ocağında ateşlenmişti: Artık Türk cenneti değil, eski, hakiki büyük Türk atalarının mukaddes mirasları olan son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. İşte dinin, din hissinin Türk milliyetinde bıraktığı hatıra... http://i216.photobucket.com/albums/cc66/kurtkara/mb_364.jpg edit: nutuk nerde vardir bilmiyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Hayali olduğunu kanıtlayın yüzabindolar vericem. Ama böyle cidden kanıt, bildiğin belgeli melgeli. Yanlış yorumlanan kur'an ayetleri sayılmaz bu arada. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Defensive Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Katılıyorum, türkler atalardan gelme kahraman millet abi. İslamiyet = Arapça konuşmak, arapçılık akıma karşı denmiş bunlar. Burada atatürk bilmeden anlamadan, arapça ezberlemek, hayatı bu anlamsızlıga kurmayı eleştirmiş. Buna karşı yazılmış zira türkler zaten saglam mlillet, islamiyet ise arapçılık degpil çok farklı bir şey. Zaten dikkat ederseniz islamiyetin türk yorumuyla arap yorumu çok farklı abi. Araplar uyuşuk tembel millet, türkler öyle değil. Ayrıca araplar islamiyet = arapçılıkla hegomonya kurmaya çalıştılar uzun süre. Yani bu yazıya ben komple katılıyorum. Zaten eleştrilen din degil, dinde arap yorumu ve bilinçsizlik. Bu benım yorumumu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Defensive Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 SeaGle said: Hayali olduğunu kanıtlayın yüzabindolar vericem. Ama böyle cidden kanıt, bildiğin belgeli melgeli. Yanlış yorumlanan kur'an ayetleri sayılmaz bu arada. Anlamadım hocam. Edit : Bugün iyi post attım yanlız. Her posta cevap vermeye çalışmak banada itici geldi ama güzel çıkışlara yazarım abi dayanamıyorum. Zate topic bana kaldı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Denildiği gibi Atatürk bilinçsizliğin, dinin yanlış yorumlanmasının karşısında durmuştur. Atatürk kur'an yaktırdı falan derler hatta, bizim din kültürü hocamız -yakma mı dedi toplatma mı dedi bilmiyorum- bunun var olduğunu, fakat Atatürk tarafından -yakılan ya da toplatılan herneyse- kur'anların, misyonerlik faaliyeti yürüten itilaf devletleri görevlileri tarafından daha önce dağıtıldığını ve aslından farklı olduğu, halkı kandırmak için dağıtıldığını söylemişti. Zaten Atatürk dinin yanlış yorumlanmasının değil de direk dinin karşısında olan bir insan olsaydı, Elmalılı Hamdi Yazır'a kur'anın Türkçe mealini hazırlatmazdı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Defensive said: SeaGle said: Hayali olduğunu kanıtlayın yüzabindolar vericem. Ama böyle cidden kanıt, bildiğin belgeli melgeli. Yanlış yorumlanan kur'an ayetleri sayılmaz bu arada. Anlamadım hocam. Edit : Bugün iyi post attım yanlız. Her posta cevap vermeye çalışmak banada itici geldi ama güzel çıkışlara yazarım abi dayanamıyorum. Zate topic bana kaldı. Farinal'a yazdım dayıboy onu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Defensive Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Dindar insanın yatıp kalkıp atatürke dua etmesi lazım hocam, islamiyeti maddi anlamda ve manevi anlamda kurtardı. Hem ülkemizi kurtararak ismaliyeti kurtardı, hemde reform yaparak insanlara gerçek islami gösterdi. Kesinlikle. Burada buyse nutku bende okudum, nutkun yorumlarındada atatürkun cok saglam bır dın bılgısı oldugu yazıyordu. Kendın okuyuncada goruyorsun zaten. İnanılmaz. Edit Kalın yer ahah Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 simdi konusmiyim diyorum ama yapicak bisi kalmiyor az arastirin "islam" olgusu ne zaman abslamis, muhamemdin baslattigi din hristiyanligin bri mezhebi gibi dogmus, donemde yapilan yazismalar tarihi bulgular var ustunde hac olan para filan bastirilmis osman doneminde, soyelyince "donemin dunaysi keonomik oalrak hristiyanalra ait, baska turlu o paranin gecerliligi olmazdi" gibi sacma sapalak birseyelr geveliyorlar hz ali ile muaviye catismasinin ana sebebide budur, soy filan alakasi degildir islami peygamberin getirdigi seklinden cikarip arap milliyeciliginin bir silahina donusturenler bizzat emevi ailesidir, hurufu mukatta diyorum derine girmeden soyle soyliyim "radarin altinda" giderek bu harfler surelerin basinda vardir, ilam bilimciler bu harflerde kutsuyet filan ararlar, herhangi bir anlamlari yoktur "elif lam mim" gibi ama kuranin ozellikle sonradan inen bazi sureleri bu harfleri kullanmaz, zaten kuran peygamberin hayatinda derlenip toplanmamistir, gene ebubekirin bir araya getirdigi kuranin osman doneminde gene degistirildiginide goruyoruz, bugun dunaydaki kaynak olarak alinan en eski kuranin sayfalari birbirini tutmuyor misal, sorunca "o sayfalar yiprandi yeniden restore edildi" diyorlar filan, ozellikle kendinden onceki kitaplari degsitirilmis olmakla surekli sucliyan kuranin kotu niyetli insanlarca tek ahrf degismeden gunumuze geldigine inanmak tuhaf, aha mukatta harfler, surelerin sekli ve hitap bicimi birbirini tutmuyor, gene kuran allahin agzindan yazilmistir ama yer yer perspektif peygambere geciyor, insan agzindan yazilmis cok fazla sure var aha ornek said: 11. hud suresi 2. ayet "Bu Kitap Allah'tan başkasına ibadet etmemeniz için indirildi. Kuşkusuz, ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim." aha baska ornek said: zariyat suresi 50-"O halde hemen Allah'a kaçın; haberiniz olsun ki, ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım. 51-Allah'la beraber başka bir tanrı uydurmayın; haberiniz olsun ki ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım. ondan sonra aziz nesin turkceye ceviricek diye ugruna madimak i yaktiklari meshur seytan ayetleri var said: Necm 19-20:Gördünüz mü o Lat ve Uzza’yı? Ve üçüncüleri olan ötekini, Menat’ı. Bunlar yüce kuğu kuşları (garanik) (tanrıçalar)dır ve elbette onların şefaatleri umulur. mekkenin putlari bunlar said: Necm 21-23 : Demek erkek size, dişi O’na öyle mi? O zaman bu, insafsızca bir taksim! Bunlar (putlar), sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir. burda putlarin gercek, allah tarafindan yaratilan ama sonradan yozlasmis varliklar oldugundan bahsediyor 7 sene sonra co kfazla karmasa yaratinca baska bir ayetle bu ayetler iptal edilmistir said: hacc suresi 52. ayet: "(ey muhammed!) biz, senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşeri arzular) katmaya kalkışmasın. ne var ki allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. sonra allah, kendi ayetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." genellikle "okumadiginzi seye bok atiyorsunuz" "ne analrsiniz dinden" derlerde kurani anlam ariyarak kendi dilinde birkac kaynaktan okuyup (arapcasini okumanin anlami yok, sabaha kadar oku bi halt anlamiyorsunki arapca bilmiyorsan lol) arastiran insanlar hep dinden cikmistir, ama islamda soyle birsey var dinden cikani oldurun diyor peygamber, ve bunuda uygulamali olarak gosteriyor durka durka ligi o yuzden insanlar susuyor, inanirmis gibi yapiyor, theist olduklari halde goz yumuyorlar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Zarif Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 yani victor hani yazılı olmasa okumamız olmasa harbi putları allah yaratmış falan diyeceğiz. said: 19- "Siz de gördünüz değil mi? Risalet anlatılıp Allah'ın kuvvet ve kudreti, âyetlerinin büyüklüğü ve tevhide işaret edildikten sonra, burada da müşriklere taptıkları tanrılarının hakaretleri ve inançlarının bozukluğu gösterilmektedir. Buradaki hitap Kureyş topluluğunadır. Yani sırf ilâhî bir vahiy olan bu kelâmı dinledikten ve arkadaşınız (Muhammed)ın gördüğünü duyduktan sonra şimdi siz de söyleyin, gördünüz ya o Lât ve Uzza'yı 20- hem üçüncü put Menat'ı . Lât, Uzza ve Menat onların taptıkları putlardandı. Onun için bu putlarla, Abdullât, Abdul Uzza ve Abdul'l Menat diye isimler vermişlerdi. Hatta "Bismillâti ve'l- Uzza" sözünü yemin ifadesi olarak kullanırlardı. Ebu Ubeyde gibi bazı âlimler, bunların taştan putlar olup, Ka'be'nin içinde bulunduklarını söylemişlerse de, başka mekânlarda kurulan hususî puthanelerde de putların bulunduklarını gösteren nakillere rastlanmaktadır. Ka'be içinde Hübel gibi diğer putların bulunması sebebiyle, yukarıda isimleri sayılan putların husûsi hanelerde bulunan putlar olması gerekir. Lât için Tâif'de, Uzza için Nahle'de, Menat için Kudeyd'de birer mekânın olduğu nakledilmektedir. "Mu'cemu'l-Büldân"da anlatıldığına göre Lât Tâif'de idi. Sakif kabilesi, beyaz bir taş üzerine onun beytini kurmuş, ve ona bakıcılar tayin etmişti. Başta Kureyş olmak üzere bütün Araplar ona hürmet ederlerdi. Bakıcıları da, Sakif kabilesindendi. Yeri, bugünkü Tâif Mescidi'nin sol minaresinin bulunduğu tarafda idi. Sakif'liler İslâm'ı kabul ettiklerinde Resulullah Ebu Sufyân b. Harb ile Muğire b. Şu'be'yi göndermiş, Onu yıktırmıştı. Uzza da Nahle'de bir ağacın yanında bulunan bir put idi. Gatafan kabilesi ona tapardı. Bu putun bakıcıları, Sayreme b. Murreoğullarındandı. Uzza'yı Zâlim b. Es'ad put edinmişti. Bu put, Nahle-i Şâmiyye vadisi içindeki Hurad mevkiinde bulunuyordu. Mekke'den Irak'a doğru giderken Mus'ad'ın sağ tarafında, Amir'in hizasında ve Zat-ı Irk'ın üst kısmında, Bustan'a dokuz mil mesafede idi. İbnü Es'ad onun üzerine Bess denilen bir beyt yaptırmıştı ve onun içinde bir ses duyarlardı. Araplar ve Kureyşliler ona saygı gösterirlerdi, Kureyş'lilerin nazarında da putların en büyüğü Uzza idi. Onu ziyaret eder, ona hediye ve kurban verirlerdi. Kureyşliler onun için Hurad vadisinde Sükam adını verdikleri bir koruluk kurmuşlardı ve onu Kabe'nin Harem'ine benzetmek istiyorlardı. Şeybân b. Câbir b. Mürre oğullarından olan bakıcıları, Beni'l-Haris b. Abdilmuttalip b. Hâşim'in adamlarındandı. Bunların en son bakıcıları da "Dübeyye b Harmeselemî idi. Hz. Peygamber (s.a.v) Mekke'yi fethettiği zaman Hâlid b. Velid'e dediki: "Batn-ı Nahle'ye git orada üç semüre ağacı bulacaksın, birinciyi kes!" Hâlid varıp kesti ve geri dönüp geldi: Peygamber (s.a.v) ona: "Bir şey gördün mü?" dedi. O da, "hayır" dedi: "Öyle ise git ikinciyi de kes!" dedi. Kesip geldiğinde de ona tekrar "Bir şey gördün mü" diye sordu. Hayır deyince, "O halde git üçüncüyü de kes!" dedi. Halid b. Velid kesmek üzere gittiğinde kendisini vazgeçirmek isteyen çıplak bir kadınla karşılaştı. Saçlarını dağıtmış, ellerini ensesine koymuş ve dişlerini gösteren bu şeytan kılıklı kadının arkasında da bakıcı olan Dübeyye b. Harmesselemi eşşeybânî Halid'e bakıp şöyle diyordu: "Ya Uzza! Haydi yalan çıkarma, Halid'in üzerine şiddetli bir şekilde saldır. Örtüyü bırak ve kollarını sıva, çünkü sen bu gün Hâlid'i öldürmezsen peşin bir zilletle dönecek ve hıristiyanlaştırılacaksın." Halid de şöyle dedi "Ya Uzza nankörlük sana, senin için tenzih (berî kılma) yok. Gördüm ki Allah seni zelil kıldı." Ve sonra kılıçla başına vurdu ve onu öldürdü, peşinden de ağacı kesti ve Dubeyye'yi de öldürdü Daha sonra da Resulullah'a gelip durumu haber verdi. Peygamber de, "O, Uzza idi, artık bundan böyle Araplara Uzza yok." dedi. Menat'a gelince, bu konu da da "Mu'cemu'l- Büldân"da şu bilgiler mevcuttur: "Menat, Medine ile Mekke arasında Muşellel nahiyesinde bulunan Kudeyd isimli mevkide, deniz sahilinde dikili bir putun adıdır. Bu put, diğer putların hepsinden önce dikilmiştir. Bunu ilk defa dikenin Amr b. Lühayyi Huzâî olduğu, onu Şam tarafından getirip Ka'benin etrafına diktiği rivayet edilmektedir. Bu put, Huzeyl ve Huzaa'nın putu idi, ancak Kureyş ve diğer Araplar da ona tapar, kurban ve hediyeler takdim ederlerdi. Bu putun daha sonra Kudeyd'e dikildiğini, Evs ve Hazrec kabilelerinin onu ziyaret etmedikçe hac ibadetlerinin tamam olduğuna inanmadıkları nakledilmektedir. Nihayet hicretin sekizinci fetih senesi Resulullah Medine'den dört veya beş gün ayrıldıktan sonra Ali b. Ebî Tâlib'i Menat'ı yıkmak üzere gönderdi. O da gidip yıktı ve ne varsa hepsini alıp getirdi. Getirdiği şeyler arasında Mıhzem ve Resub adında iki de kılıç vardı. Resulullah onları Hz. Ali'ye verdi. Bunlardan birinin Zülfikâr olduğu söylenir. Bu putun bakıcısı, Ezd kabilesinden Gatârif idi." Putlara verilen isimlerin hepsi müennestir. Bu konuda Taberi şöyle der: "El-Lât, Allah lafzından alınarak sonuna müenneslik (dişilik) tâ'sı getirilmiştir. Müzekkere Amr. Müennese Amre, erkeğe Abbas, dişiye Abbâse denildiği gibi. Müşrikler putlarına Allah'ın isimlerini vererek Ellât'ı Allah, Eluzza'yı da Allah'ın el-Aziz isminden almışlardır." Râzî'nin görüşü de şöyledir: "Ellât, 'in müennesidir." Aslı, idi, ancak te'niste hâ üzere durulup şeklini aldı. Sonra da kelimede bulunan iki "ha"dan birisi hazfolunarak, iki asıl harf ile bir te'nis tâsından ibaret kaldı. Bu te'nis tâ'sı da kelimenin aslı gibi kabul edilerek "zâmâl"ın müennesi "zâtimâl" gibi oldu. Kelimenin türetilmesi konusunda başka görüşlerden de bahsedilmiştir. Etrafında toplanılmak ve dolaşılmak mânâsında aslından şeklinde olduğu söylendiği gibi, kırâet-i aşere (on kırâet) imamlarından Yakub'un Ruveys rivâyetinde tâ'nın şeddesiyle okuması 'ın 'den türetildiğini de göstermektedir. Döğüp ezmek ve bulamak mânâlarına gelmektedir. Anlatıldığına göre vaktiyle bir adam yağ ile kavut yapıp halka yedirirmiş ve yiyenler de gelişirlermiş. Derken o zât mabud telakki edilip, onun suretinde bir put yapılarak Lât ismi verilmiştir. Râzî, bu hikayeye göre Lât'in, erkek olduğunu söylüyorsa da "suret" te'vili ile yine müennes olmalıdır. Zira âyetin ifade tarzından hep müennes oldukları anlaşılmaktadır. Uzza da belli ki "eazzın" müennesi olarak azîze demektir. Menat ya kader, ölüm veya ilâh mânâsına "Menâ"dan alınmıştır, ya da İbn kesir kırâetinde şeklinde okunması sebebiyle den alınarak, yanında kurban kanlarının dökülmesi veya kendi inançlarına göre yağmur ümid edilmesi gibi bir düşünce ile bu isim verilmiştir. Burada Menat'tan sonra "diğer üçüncüsü" sıfatının zikredilmesi, alay ve küçümseme içindir. Öncelikle bu ifadede, o iki kere gördü ise siz üç defa gördünüz değil mi? Makamında bir alay vardır. İkinci olarak sıfatı ile putların geriliği, hakaretvâri bir tarzda dile getirilmiştir. Çünkü kullanımda, yaygın olarak "diğer" mânâsını ifade etmekte ise de aslında "gecikme"den ism-i tafdil olarak en geri mânâsında tevriyeli bir söz olduğu da söylenebilir. Menat en geri bir put olunca diğerlerinin geriliği de böylece anlaşılmış olur. Bir de Menat'ın daha önce dikilmiş en büyük bir put iken Lât ve Uzza'dan sonra üçüncü derecedeki putlar arasına düşürülmüş olmasına işaret sayılabilir. Böylece denilmiş olmaktadır ki, bu beyandan sonra siz de o taptığınız çeşitli putları ve onların geriliklerini gördünüz değil mi? Şimdi söyleyin bakalım. elmalı tefsiri bu ilahiyat fakültelerinde okuyanları mal falan mı sanıyorsunuz anlamadım ki. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Zarif Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 kelam diye bir şey var. kaç yüzyıldan beri 2323423 tane adam kuran lafzı üzerine tartışıyor konuşuyor üzerine eserler çıkıyor. bunlar muhteşem sırlar falan değil halktan gizlenen. 23423423 tane ayrı adamın yazdığı mealler var. ayetin bir kısmını alıp diğerini almamak falan çok bayağı yöntemler. sonra okuduk da konusuyoruz diyorsunuz. komik oluyorsunuz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Farinal Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 SeaGle said: Defensive said: SeaGle said: Hayali olduğunu kanıtlayın yüzabindolar vericem. Ama böyle cidden kanıt, bildiğin belgeli melgeli. Yanlış yorumlanan kur'an ayetleri sayılmaz bu arada. Anlamadım hocam. Edit : Bugün iyi post attım yanlız. Her posta cevap vermeye çalışmak banada itici geldi ama güzel çıkışlara yazarım abi dayanamıyorum. Zate topic bana kaldı. Farinal'a yazdım dayıboy onu hayali olduğunu nasıl kanıtlayayım? elflerle cücelerin olmadığını mesela nasıl kanıtlayayım sana? yada vampirlerle kurt adamların olmadığını? sence bunlar hayali dimi? sen bunların hayali olduğunu kanıtla bende allahın hayali olduğunu kanıtlarım. olmayan bir şeyin olmadığı kanıtlanmaz olan bir şeyin varlığı kanıtlanır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Efrasiyab Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 bindörtyüz yıldır keşfedilemeyen büyük gerçeği Viktor hazeratı buldu, ve dünya kamuoyuna pati.com aracılığıyla açıklıyorr! Putları Allah yaratmış!!! Yüce Usta önünde eğilin ve saygı gösterin bre cahiller!!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 akc yuzyildan beri korler sagirlar birbirini agirliyor, askerin orduevlerinin koridorlarina "turkiye cumhuriyetini kuran millete turk milleti denir, ne mutlu turkum diyene" yazmasi gibi ayni 1990 larda bu konuya girdi, arastirma yapti diye oteller atese veriliyor, insanalr oldurulup kutuphaneleri yakiliyor sen bana kalkmis ilahiyatcilarin zirvalarindan bahsediyorsun bunlarin cevabini vericek hicbri bilimsel calisma yapilamiyorki, yapani ncan guvenligi yok cunki, peygamberin emri var oldurun diye lol hiristiyanalr asmis bu meseleyi iste, bugun cik fikirleirne inanan varsa kendi mezhebini kurarsin batida, incilde dana gibi "dunya duzdur" yaziyor cogu sallamiyor bile, kendince ibadetini ediyor cunki karisan kalmadi, bzide ise bilimsel calismayi gectim yurtdisinda yapilan bir claismayi cevirmek istiyen adami oldurmeye calisiyorlar haydi onuda gectim, kac yuzyillik tarihi olan bir mezhep olan alevilik iran ile turkiye arasinda polemik olmaya devam ediyor "ya bunlari sunnilestir yada ben siilestiriyim" diye, islamin karsit goruslere tahammulu sifir, sana cizdigi sinirdan ciktiginda oldurulmen helal seytan ayetlerinide ben yumrutlamadim, cehaletiniz her tarafinzidan akiyro yani http://en.wikipedia.org/wiki/Satanic_verses seytan ayetlerinin varligina inanmiyrosaniz kusura bakmayin kuranada inanmiyorsunuz, ilahiyatcilar bu ayetlerin varligini kabul ediyor cunki lol sonra viktor bizi kucuk goruyor dalga geciyor hemen Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Farinal said: SeaGle said: Defensive said: SeaGle said: Hayali olduğunu kanıtlayın yüzabindolar vericem. Ama böyle cidden kanıt, bildiğin belgeli melgeli. Yanlış yorumlanan kur'an ayetleri sayılmaz bu arada. Anlamadım hocam. Edit : Bugün iyi post attım yanlız. Her posta cevap vermeye çalışmak banada itici geldi ama güzel çıkışlara yazarım abi dayanamıyorum. Zate topic bana kaldı. Farinal'a yazdım dayıboy onu hayali olduğunu nasıl kanıtlayayım? elflerle cücelerin olmadığını mesela nasıl kanıtlayayım sana? yada vampirlerle kurt adamların olmadığını? sence bunlar hayali dimi? sen bunların hayali olduğunu kanıtla bende allahın hayali olduğunu kanıtlarım. olmayan bir şeyin olmadığı kanıtlanmaz olan bir şeyin varlığı kanıtlanır. Birşeyin olmadığı da kanıtlanır, şaka mı bu söylediğin? Ki ben elfin cücenin varlığıyla yokluğuyla ilgili birşey ortaya atmadım. Sen var olan ya da olmayan birşeyin varlığını ya da yokluğunu tartışmaya açacak bi görüş ortaya sundun, bu görüşünü desteklemen lazım birşeylerle diyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 abi bana uzaylilarin oldugunu veya olmadigini kanitla o zaman tanri kavramindan cok daha kolay bisey bak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
abvblizzard Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Bişey olmadığını kanıtlamak için karşı görüşün sana bence ile başlamayan bir arguman sunabilmesi lazım. Elle tutulur hiçbir yanı olmayan "akılla değil gönülle inanılır" dediğiniz bir olgunun olmadığını ıspatla deyince hakkaten çok komik oluyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 İşte şöyle de güzel bi nokta var ki, bazı şeylerin varlığı ya da yokluğu kanıtlanmaz. En azından içinde bulunduğun zaman dilimine göre bazı şeyleri kanıtlayamayabilirsin. Uzaylı da buna örnek işte, yüz yıl sonra o kadar iyi sistemlerin olur ki uzaylıların olduğunu, ya da tüm evrende bizden başka yaşayan olmadığını kanıtlayabilirsin. Şimdi öyle bi konuşma var ki ortada, allah garanti yok diyor. Yoktur, doğrudur. Garanti kısmı nerden, ben bunu sordum. Bak ben varlığına inanıyorum ama hiçbir postumda garanti vermiyorum. Verilen garanti nerde onu soruyorum. ek olarak: abvblizzard said: Bişey olmadığını kanıtlamak için karşı görüşün sana bence ile başlamayan bir arguman sunabilmesi lazım. Elle tutulur hiçbir yanı olmayan "akılla değil gönülle inanılır" dediğiniz bir olgunun olmadığını ıspatla deyince hakkaten çok komik oluyor. işte diyorum ya, olmadığını garantileme o zaman ki ispat istemeyeyim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
abvblizzard Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 İşte orası da demin beğenmediğin elf/cüce argumanına çıkıyor. Sen bir yerde elflerin olmadığından yörüngede dolaşan mikroskobik bir çin demliği olmadığından nasıl emin olabiliyorsan biz de öyle emin oluyoruz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 ben allahın varlığını ispat ederim ama sizin istediğiniz gibi çıkmayabilir varlığı. sıkıntı olur Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
abvblizzard Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 BAKIN HİÇ DEĞİŞMEMİŞ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Maddi şeylerin örneğiyle manei şeylerin örneği birbirini desteklemiyor abi. Elfin yörüngede bi çin demliği olup olmama olayını kanıtlayabilme ihtimalin var. Maddi şeylerin bugün olmasa yarın, yarın olmasa öbür gün kanıtlanabilme ihtimalleri var. Ama bu tamamen manevi birşey. Ne inanan varlığını "al burda kanıt" diye kanıtlayabilir, ne inanmayan yokluğunu "al burda belge" diye. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Varlığı kanıtlanana kadar yok kabul ediyoruz. Bunu anlamak bu kadar zor mu? 5 duyu organımla yada bilimin bana sunduğu herhangi bir aletle algılayamadığım, kanıtlayamadığım bir varlık yoktur. İlerde teknoloji gelişirde Tanrı'nın varlığını bir şekilde kanıtlarsa yada Tanrı insanlarla konuşmaya başlarsa o zaman yok diyemeyiz işte. Senin düşüncene göre hiçbir şeye asla yok diyemeyiz, belki bir gün ortaya çıkar diyerekten.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
abvblizzard Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 26, 2010 Hah işte bişeyin kanıtlamaz olduğu varlığı konusunda bir arguman sunmuyor kesinlikle demek istediğimiz o. Ha sen buna eyv der geçersen benim seninle bir derdim yok demektir. Sorun o ev/klise takılan adam değil zaten. Dini bi taraf olarak seçen, mahalle baskısı yapan dini bilimsel bir gerçekmiş gibi korumaya çalışan Harun yahya gibi tipler problem. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar