Utena Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2004 "...yorumsuzlar..." dan Gabriel Dönemi şiirleri ; 19.03.04 Yıldızlar nedir bilir misiniz ? Kayıp ruhların ellerinden kaçırdıkları mutluluk tohumları, yanaklarından süzülen yaş zerreleri... Güneş nedir bilir misiniz ? Huzurlu ruhların kucakladığı sevinç meyveleri, dudaklarından saçılan gülücük öbekleri... Ama biliyor musunuz... Güneş' de bir Yıldız' dır... --- 19.03.04 Bir Şiir... Aşığım işte ! Aşığım ! Güne, geceye, göğe aşığım... Denize aşığım ! Engin okyanuslara, Kuma, taşa, ufka aşığım... Uçan kuşa aşığım ! Çığlık atan martılara, Esen rüzgara, yağan yağmura, nem kokan çimene aşığım... Sonbahara aşığım ! Göçen kuşlara, Düşen yapraklara, çıplak ağaçlara, toprağa aşığım... Aşka aşığım ! Yedi renk gökkuşağına, Hayata, insana, sana aşığım... Ama... sen kimsin ?... --- 03.04.04 Bir Şiir' e Devam... Biliyorum artık seni, Kim olduğunu; Aşk Cadısı' sın sen ! Baharın sıcak rüzgarlarıyla gelen, Teninin kokusunu kucakladığım, Bahar Cadısı' sın sen ! Dur durak bilmez esen meltem, Bazen haşin fırtına, bazen usul esinti, Mart Cadısı' sın sen ! Çıplak ayakla çiğnediğimiz kumsal, Geceye nispet yaktığımız şenlik ateşi, Ateş Cadısı' sın sen ![signature][hline]"...gerçekler ve deneyim başaramıyorsa, güzelliği, hayaller ve yanılsamalarda ara..." Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Utena Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2004 "...yorumsuzlar..." dan Raphael Dönemi şiirleri ; 16.04.04 Gecenin şarkısı çınlıyor kulağımda... Seni bana söylüyor usulca... Sıcak meltem bir hoş ediyor yüreğimi... Tenini bana savuruyor usulca... --- Senin İçin... Bir ateş yaktım bu akşam, İçinde yalanlar vardı... Bir ateş yaktım bu akşam, İçinde oyunlar vardı... Bir ateş yaktım bu akşam, İçinde yalanlarım vardı... Bir ateş yaktım bu akşam, İçinde oyunlarım vardı... Bir ateş yaktım bu akşam, İçinde... düşüp parçalana porselen maskem... vardı... Ruhumun karanlık kederi, benliğimin umutsuz hıçkırıkları... Bir ateş yaktım bu akşam, İçinde sonsuzluk vardı... Oyunlar, yalanlar... kül olup savruldular boşluğa... Bir ateş yaktım bu akşam, İçinde cam parçaları vardı... Avuçlarımı kestiler... bileklerimi... unutturmamak için alevleri... Bir ateş yaktım bu akşam, Bir daha yalan söylememek için... Bir daha oyun oynamamak için... Bir ateş yaktım bu akşam, Senin için Ateş Cadısı... Seni sevdiğim için Ateş Cadısı...[signature][hline]"...gerçekler ve deneyim başaramıyorsa, güzelliği, hayaller ve yanılsamalarda ara..." Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Utena Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2004 "...yorumsuzlar..." dan Uriel Dönemi şiirleri (bu dönem henüz bitmedi) ; 16.05.04 "Bahar" ın adını taşıyan en güzel çiçeğine... Bahar' da yalnız olmak ne kötü... Sahilde koklaşan, öpüşen, sarmaş dolaş aşıkları buruk bakışlarla izlemek... Limanda bir çocuk parkının önünden geçtim... Neşe çığlıklarıyla koşuşup oynuyorlar... Ne salıncak duruyor altlarında, ne kaydıraktan ayrılıyorlar... Hani vardır... demir korkuluklu, döndürüp durursun onu... Üstüne atlar, renk bulamaçlarından sarhoş olana kadar sımsıkı tutunursun... Neydi adı ?... gerçi... gereksiz adı... Ateş böcekleri geceyi bezediğin de seni ona bindirmek isterdim... Sonra çocuksu bir sevinçle hızlanarak çevirmek o korkuluklarla... Yeteri kadar hızlandığında yanına doğru atlayıp sana sarılmak... O tüm hızıyla dönerken sımsıkı sarılıp uzanmak seninle... Yıldızları izlemek.... Kulağına sevgi nameleri fısıldamak... Seni öpmek, koklamak... Sesini duymak... Gülüşünü, gözlerini görmek... Bana yaşamdan zevk almamı öğütleyen bakışlarını hissetmek... Seni hissetmek... sevdiğim... yalnızca seni... --- 22 - 28.05.04 gözlerim sızlıyor karanlıkta... sıkı sıkı tutunmuşum göz yaşlarıma, bırakmıyorum... istemiyorum akıp gitsinler... sensizken dökülmemeli onlar, hüzün yaşları olmamalı... seninleyken akmalı.. mutlu olduğumda, mutlu olduğumuzda... öyle akmalı ki, denizleri okyanusları kıskandırmalı, inciler gibi serilmeli kumsallara, rüzgar oynamalı onlarla... bir ileri bir geri sürüklemeli yavaşça... dudaklarımdan çıkan o bir çift sözü yazmalı... gün batımında altın tozlarına bürünen kumlara, o bir çift sözü ; "seni seviyorum" .... ne çok kullanıyorum bu iki basit sözcüğü... ama söylendiği kişiyi düşününce öyle bir hoşnutluk veriyor ki... hani bazı sözler vardır... basittir... ama tuhaf bi' sevinç verir insana... "bebeğim" "küçük kızıl" "annecik" "ufaklık" "tatlı rüyalar" "kedicik" "Prens" "Balerin" ve bazen de... sessizlik... ".........." --- ...hımmm... evet... elli küsür sayfalık arşivin içinden çıka çıka bu kadar şiir benzeri satır çıktı.... öncelikle arkadaşlar lütfen bu topiğe yorum yapmayın, yapacağınız yorumları özel mj ile iletirseniz çok sevinirim... burada sadece şiirler olsun istiyorum... 26.07.04 bir avuç mısra dudaklardan dökülen... bir avuç mısra kağıda damlayan mürekkepten... ufka giden bir yol... yolu çiğeneyen yolcu... yalnızlık mı olmalı hep böylesi bir yolculukta ruhun yoldaşı ? yoksa var mı uranan handa başka şair ? varsa şayet... "kalemim kılıcımdır" deyip... tek yoldaşı yanlızlık olnana, eder mi yoldaşlık ? [signature][hline]"...gerçekler ve deneyim başaramıyorsa, güzelliği, hayaller ve yanılsamalarda ara..." [Bu mesaj Utena tarafından 26 Temmuz 2004 15:30 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
berdush Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2004 54 den Ecevit şiiri.. Dün Ecevit'in yaşamını anlatan bir belgesel vardı.. Araya sıkıştırılmış şiirlerden bir tanesi beni fena etkiledi.. paylaşayım dedim. YASA Elmalarda diş izi senindir bu dişlem yapıldı hanene gereken işlem melekler de tanık suçlusun işbu yasa hükmünce sen bir insanoğlusun insanoğlu MADDE BİR dünyaya gelmelidir MADDE İKİ sevmeli sevilmeli dünyayı cennetin kendisi bilmelidir MADDE ÜÇ yaşama sevgisinin kökleri gönlünde insanoğlu günün birinde ölmelidir dönmelidir dudaklarına buruk bir elmanın tadı (DÖRDÜNCÜ MADDE OKUNAMADI) işbu yasayı kim yürütür bilinmez bilinmeyen ellere karşı gelinmez 1954[signature][hline]Müziksiz hayat bir hatadır. Nietzsche Hatasız kul olmaz.. Gencebay Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Utena Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2004 paylaştığın için teşekkürler ama "...yorumsuzlar..." benim başlattığım bir yazı dizisiydi ve bu şiirlerin hepsi bana ait. kendi şiirlerini paylaşsaydın daha çok sevinirdim. neyse bu seferlik böyle olsunda bundan sonra kendi şiirlerinizle eşlik ederseniz sevinirim.[signature][hline]"...gerçekler ve deneyim başaramıyorsa, güzelliği, hayaller ve yanılsamalarda ara..." Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar