narziss Mesaj tarihi: Ocak 23, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 23, 2010 Gerçek. Gerçeği bir kalıba sokamazsın, hele bir yazarın eserleriyle hiç mi hiç tanımlayamazsın. Yaratıcılığına ket vuran kendini belli etme isteğinden doğan kültürünü gösterme çaban, senin yazdığın ve kendi mantığınca “eser” kategorisine soktuğun tüm karalamaları, annesinin çiçeğine işeyen çocuğun davranışının türevine tabii tutar. Yaşadıklarına ironi penceresinden baktığını düşündüğün anlarda bile bilincinin uyanık olduğu zamanda demir mahfazayla hapse tıkmaya uğraştığı bilinçaltın bir yerlerden beynine sızar ve seni rahatsız eder, dolayısıyla üste çıkmak için yaptığın hareketlerin hepsinin seni aslında daha alta ittiğini fark edersin. Sahte. Bu, bir yazar, şair hatta bir notarius tarafından bile kolaylıkla paketlenip önüne sürülebilecek, afiyetle tüketebileceğin ve sana binlerce kalori, şişkin bir göbek, kalp sorunları olarak geri dönebilecek “fast food” tarzı bir olgudur. Gerçeğin düşmanı falan değildir, hatta onun zıttı bile değildir. Gerçekten daha önce ortaya çıkması bir yana, gerçeğin çıkmasının tek sebebi olduğu bile söylenebilir. Hayal. Sahtenin en büyük müttefikidir, her şeyin asıl sahibi odur. Hayatın boyunca aradığı kişiyle karşılaşıp evlendiğinde bile “Hayallerinin kadınıyla/erkeğiyle” evlenmiş olursun, dolayısıyla sahip olduğun şeyler aslında önceden hayalinin elinden geçmiştir. Bu elden düşme kavramını başlarda fark etmesen de sonradan yavaş yavaş gerçek seni dürtüklemeye başlar ve bundan sonra tabula rasa olarak hayatına devam etmek istersin. Eğer hayalin seni tekrar ele geçirmesine izin vermezsen, bu bir kurtuluş değil sadece robotlaşmaya giden bir yoldur. Yalan. Büyük kurtarıcı, sahip olduğun en iyi dost. Ömrünün kısa olmasına karşın her zaman yerini dolduracak bir yenisi bulunabilir. Sana her zaman sadakatle hizmet eder. Onun sadakatine ihanet edip ağır işlere koşarsan, kendini doğrunun demirden pençelerinden bulursun-ki burası yalanın yardımına koşabileceği bir yer değildir. Hayatına yön veren asıl kimlik yalandır. Onu ne kadar çok kullanırsan hayatın -genel olarak- daha güzel ve bir o kadar da yaşanılmaz hale gelir. Sorunlarını her an çıkabilecekleri sahte -yalan ile sahte aynı şeyler olmasalar da büyük bir işbirliği içindedirler- bir hapishaneye tıkarak seni kısa süreliğine de olsa kurtarabilir. Doğru. Seni engeller. Tehlikelidir ve her an beynine yönelmiş tetiği çekilmeye hazır bir tabanca gibidir. Nesilden nesile aktarılma ve bulaşıcı olma gibi özellikleri mevcuttur. Çocukluğundan itibaren ebeveynlerinin ısrarcı tutumlarıyla çeldirici teşviklerle önüne sunulur, aç aklın hepsini yalayıp yutar ve aslında beyninin bundan sonra gidebileceği sınırları çizmiş olur. Muhakeme yeteneğine kavuşmadan doğru en sevdiğin çikolata gibidir; ancak ergenliğin sarsıntılarını hayalle kol kola atlattıktan sonra doğrunun aslında gerçekten bir çikolata olduğunu ama “bitter” olduğunu fark edersin. Bu noktadan sonra yalanın dostluğuna daha çok önem, sahtenin hızına ve parlaklığına daha bir vefa göstermeye başlamanın en büyük sebebidir. Düşünce. Çırpınış. Nereye gideceğini bilemeyen ve yol sormaya çekinen asosyal birey gibidir. Günde yüzbinlercesi beynini meşgul ederken, sen genel olarak hayal ile oturup karşılıklı muhabbet etmeyi tercih edersin. Sana genel olarak bir yardımı dokunmaz, kimliklendirilmek için sırasını bekler ve senin onayını alana kadar asla vazgeçmez. Bankada sıra bekleyen ısrarlı insanlara benzer, onu kesinlikle bir yerlere havale etmek sonrasında gittiği yerde işlemini bir şekilde tamamlamak zorundasındır. Et. Her şeyin sorumlusu olan dayanıksız kabuk. Geçici, çürümeye yatkın ve hazlardan acılara kadar sana yaşatmadığını bırakmayan bir yığındır. Onu zamanı geldiğinde üzerinden çıkaracağını bilirsin, seni taşımasa veya sen onu taşımasan aslında her şeyin daha açık ve daha güzel olacağını tahmin edersin. Şekline göre seni belirler, sınıflandırır. “Güzel” olursun, ilgi görürsün; “çirkin” olursun, kendini göstermeye çalışırsın. Hayatının sonuna kadar özenle bakman gerekir yoksa sana ihanet edip hastalık adı altında çürüme periyodunu azaltır. Ben. Seni ikinci tekil karakterle yazmaya zorlayan kontrolsüz güç. İnsan. Tüm bu olguların asenkron birleşimi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar