Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Rose


GM-Newbie

Öne çıkan mesajlar

Rose'nin Öyküsü.....!!!!!!!

Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra "Bu
yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri bakalım bulabilecek
misiniz" dedi.. Ayağa kalkıp etrafa bakmaya başlamıştım ki, yumuşak bir el
omzuma dokundu.. Döndüm..

Yüzü iyice kırışmış bir yaşlı hanımefendi, bana gülümseyerek bakıyordu...

-"Ben Rose" dedi... "Benim adim Rose, yakışıklı.. 87 yaşındayım.Madem
tanıştık seni kucaklayabilir miyim?." Güldüm..

-"Tabii" dedim... "Hadi sarıl bana.." Öyle sımsıkı sarıldı ki...

-"Bu kadar genç ve masum yasta üniversiteye niye geldin" diye şaka yaptım...
Minik bir kahkaha ile yanıtladı.

-"Buraya zengin bir koca bulmaya geldim. Evlenip birkaç çocuk doğuracağım.
Sonra emekli olup dünya turuna çıkacağım.."

Dersten sonra kantine gidip, birer sütlü çikolata içtik. Hemen arkadaş
olmuştuk. Ertesi gün ve ertesi üç ay, sınıftan hep birlikte çıktık ve
kantinde lafladık.. Öyle akıllı ve öyle deneyimliydi ki, onu dinlemekle,
derslerden daha çok şey öğrendiğimi hissediyordum. Sömestr boyunca Rose
kampüsün ilahesi oldu. Nereye gitse etrafı çevriliyor, çok çabuk arkadaş
ediniyordu. İyi giyinmeyi seviyor, diğer öğrencilerin ilgisini çekmeye
bayılıyordu.

Rose hayatını yaşıyordu... Hepimizden daha canlı, daha dolu yaşıyordu...
Sömestr sonunda, Futbol Balosuna davet ettik, Rose'u.. Konuşma yapması
için... Orada bize verdiği dersi unutmama imkan yok...

Konuşmasını önceden hazırlamış ve bir yığın karta kocaman kocaman
yazmıştı. Elinde bu deste ile kürsüye yürürken, kartları elinden düşürdü.
Konuşma darmadağın olmuştu. Şaşkın, biraz da utanmış mikrofona doğru
eğildi..

-"Ne kadar beceriksizim, değil mi?... Özür dilerim.. Buraya gelmeden önce
heyecanım yatışsın diye bir duble viski attım. Sonucu görüyorsunuz...

Şimdi bu kartları toplasam bile onları yeniden sıraya koymam mümkün değil..

Onun için en iyisi ben size aklımda kalanları söyleyeyim, olur mu?.."

Biz kahkahalarla gülerken, o bardaktan bir yudum su aldı ve konuşmasına
başladı:



-"Yaşlandığımız için, eğlenmekten, oynamaktan, yasamaktan vazgeçmeyiz...

Eğlenmek, oynamak ve yaşamaktan vazgeçtiğimiz için yaşlanırız.

Genç kalmanın mutlu olmanın ve başarıya ulaşmanın sadece dört sırrı
vardır...

Her gün gülmek ve yaşama katacak mizah bulmak.. Bir HAYALİNİZ olmalı
mutlaka...

HAYALINİZİ kaybettiniz mi, ölürsünüz. Etrafımızda dolasan pek çok kişi
aslında ölü ve bundan kendilerinin bile haberi yok..

Yaşlanmakla, büyümek arasında çok büyük bir fark vardır...

Eğer 19 yaşındaysanız ve bir yıl hiç birşey yapmadan, hiç birşey üretmeden
bir yıl sırtüstü yatarsanız, sadece bir yas yaşlanır, 20 olursunuz..

Ben 87 yaşındayım ve ben de bir yıl hiç birşey yapmadan, hiç birşey
üretmeden sırtüstü yatarsam, 88 yasında olurum.

Herkes bir yılda bir yaş yaşlanır. Bunun için özel bir yetenek yada bilgiye
ihtiyaç yoktur.

Oysa bir yaş daha büyümek için, mutlak birşeyler yapmak, üretmek, kendini
geliştirecek fırsatları bulmak ve kullanmak gerekir.

Asla pişman olmayın.. Biz yaşlılar, genelde yaptıklarımızdan değil,
yapmadıklarımızdan pişman oluruz çünkü...

Ölümden korkan insanlar, pişman olanlardır..

Pişman olmaktan korktukları için hiç birşey yapmayanlardır..."



Ders yılı sonunda Rose, yıllarca önce başlayıp,yaşam mücadelesi içinde ara
vermek zorunda kaldığı üniversiteyi derece ile bitirdi..

Mezuniyet töreninden bir hafta sonra, uykusunda, huzur içinde öldü.

Cenaze törenine 2 binden fazla üniversite öğrencisi katildi.

"Yapabileceğimiz her şeyi yapmak için asla geç olmayacağını"

hepimize hem de nasıl öğreten bu muhteşem kadının anısına layık bir törendi
bu... Rose'un öğretisi aslında dünyanın bütün üniversitelerinde zorunlu ders
olmalıydı:

Çok geç diye bir zaman yoktur!.. "SU AN " vardır, evrensel doğruları,duyguları,güzellikleri,yaşanası....[signature][hline]Tıklayalım yardim edelim.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...