riglous Mesaj tarihi: Aralık 20, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 20, 2009 Bilim&Teknik'in son sayisinda bu konudan bahsediliyor. Kisaca ozetleyecek olursak diyorlar ki; insanlarin her hucresinin farkli bir gorevi ustlenmesinden yola cikarak, her hucrede bulunan genlerin, yasam boyunca degistigini dusunmusler. Daha sonra yapilan arastirmalarda ve deneylerde gormusler ki, ayni yumurta ikizleri (dogum sonrasinda, birebir ayni baslangic olsun diye) fark besinlerle birbirilerinden cok daha farkli yerlerde son bulmus. Farelerin biri sisman ve sarisinken, digeri normal boyutlarda koyu kahverengi. Dahasi bu deneklerin ozelliklerini soy agaclarinda devam ettirdikleri gozlemlenmis. Bireylerin dogumdan sonra DNA'larini dogumdan sonra da degistirebildikleri ve bu degisimin kalitimsal olabilecegi sonucuna varilmis. Benim aklim karisti. Daha once bu bolum altinda yaptigimiz bir tartisma da bana evrimdeki gen degisikliginin sadece mutasyonla oldugunu; mutasyonunsa yasadiklarimizla olamayacagini soylemistiniz. Napicaz simdi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Aralık 20, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 20, 2009 teori iste o yuzden bunlarin hepsi, bigun bakiyosun yuzyillarca dogru diye kabul ettigimiz sey megersem baska biseymis, hep yeni teoriler cikiyo. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sanchez Mesaj tarihi: Aralık 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2009 Epigenetik denen konu daha çok gen ifadesi ile alakalı. Hayat boyu çevresel şartlar ve bir sürü şey bazı genlerin aktive olmasına bazılarının baskılanmasına yol açıyor ve bu basklılanma hücreden hücreye kalıtılabilir oluyor. İkizlerin farklı ortamlardaki farklı özellikler geliştirmesi bununla alakalı. Dolayısı ile bunlar genotipte bir değişim içermediği için mutasyonda değiller. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
riglous Mesaj tarihi: Aralık 25, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2009 Genotip degismeden nasil kalitsal oluyor? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sanchez Mesaj tarihi: Aralık 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2009 Örneğin genin transkribe olacağı bölgede yani polimerazın bağlandığı bölgelerde özellikle metilasyon oluyor. ve enzimin bu bölgelere bağlanması zorlaşıyor dolayısı ile genin ifadesi azalıyor. işte bu metilasyonun yoğun olduğu bölgeler hücreden hücreye aktarılarak o genlerin aynı şekilde kontrol edilmesini sağlıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
riglous Mesaj tarihi: Aralık 26, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 26, 2009 Soruyu net soramamisim sanirim (hucreden hucreye diyorsun), nesilden nesle nasil kalitsal oluyor? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Aralık 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 26, 2009 DNA'nın gen içeriği değişmiyordur muhtemelen ama DNA'nın görevini belirleyen tek şeyin gen dizilimi olmadığı ortaya çıktı. DNA üzerinde hayat boyu yapılan kimyasal modifikasyonlar (mesela metilasyonlar vs) DNA'nın görevini büyük ölçüde etkiliyor ve bu da genelde çevresel koşullara göre oluyor ayrıca bölünme sırasında hücreden hücreye aktarılabiliyor. edit: biri yazmış görmemişim eyvallah. rusyada ilkokulda anlatıyorlar bunları. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Aralık 27, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 27, 2009 riglous said: Soruyu net soramamisim sanirim (hucreden hucreye diyorsun), nesilden nesle nasil kalitsal oluyor? nesilden nesile olduğunu sanmıyorum (emin değilim ama tahmin sadece) çünkü doku tipine ve çevresel faktörlere göre gelişen bir şey bu. dolayısıyla böbrek hücresinin dnasında bulunan metilasyonlar ve modifikasyonlar spermde ya da yumurtada olmak durumunda değil, dolayısıyla aktarılmıyordur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Aralık 27, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 27, 2009 riglous said: Benim aklim karisti. Daha once bu bolum altinda yaptigimiz bir tartisma da bana evrimdeki gen degisikliginin sadece mutasyonla oldugunu; mutasyonunsa yasadiklarimizla olamayacagini soylemistiniz. Napicaz simdi? bu gen değişikliği değil zaten. genler aynı kalıyor, ama dna'nın üzerine parçalar eklenip çıkarılıyor bu da o genlerin ne sıklıkta çalışabildiğini etkiliyor (ama genlerin ürünlerini etkilemiyor mesela). bu çok canlı hücrelerde evrim konseptine giremez değil zaten çünkü nesilden nesile aktarılmıyor yukarda dediğim gibi her hücrenin kendisine özel modifikasyonları oluyor ve genelde o hücrenin ürettiği diğer nesillere aktarılıyor sadece, embryoya değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
riglous Mesaj tarihi: Aralık 27, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 27, 2009 Aktariliyor (diyor dergideki yazida). Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Aralık 27, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 27, 2009 o zaman benim hiç bilmediğim bir mekanizma yoluyla yapıyor :p bakarım yine de bir ara kitaba belki dikkatimden kaçmıştır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sintisyzer Mesaj tarihi: Aralık 27, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 27, 2009 riglous said: Daha once bu bolum altinda yaptigimiz bir tartisma da bana evrimdeki gen degisikliginin sadece mutasyonla oldugunu; mutasyonunsa yasadiklarimizla olamayacagini soylemistiniz. mutasyon sadece radyasyonla olan bişey degil ki. ortama uyum saglamaya calısarak ve evrimleserek mutasyon gecirir genler zaman icinde. bu mutasyon da yasamda karsılasılan zorluklar ve ustesinden gelinmesi gereken badirelerin toplamından baska, diger bi deyisle de yasadiklarimizdan baska bisey degildir. yedigimiz ictigimiz soludugumuz hava vs. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sanchez Mesaj tarihi: Ocak 2, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 2, 2010 Epigenetik özelliklerin hücreden hücreye ve nesilden nesile aktarıldığıyla ilgili kanıtlar var ancak mekanizması tam olarak henüz bilinmiyor. "Bitkilerle yapılan bir çalışma aşağıdaki sonuçları ortaya koymuştur: * Strese maruz kalan bitkiler, gen ifadelerini değiştirerek, değişen ortama adaptasyon sağlamışlardır. Bunun için gerekirse genomlarını destabilize bile etmişlerdir. Böylelikle yeni bir fenotip ortaya çıkarmışlardır. * Yeni fenotipe sahip bitkiler, stres ortamından uzaklaştırılmalarına rağmen, dört jenerasyon boyunca bu adaptasyonu korumuşlardır. Yani stresten ortaya çıkan adaptif fenotipik değişiklikler 4 sonraki nesile kadar aktarılmıştır. * Strese maruz kalmanın hafızası mevcuttur ve de bu hafıza dölden döle aktarılabilmektedir." said: Mesela bu wikipedia da gösterilen bir örnek bu çeşit kanıtlar mevcut ancak tam olarak nasıl aktarıldığı bilinmiyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar