Soulbringer Mesaj tarihi: Temmuz 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 13, 2004 Yıl 1977.Yer Ankara.Saat 09 :00 Büyük bir mermer yapının dışında bekleşen uniformalı jandarma eğitmenlerinin yanından hızla geçip geniş çemberi andıran hole doğru adımladı.Holün iki yana kapaklarını andıran kapıları gelişi güzel yana doğru saldığında güneşin yeni nüfuz edip tozları dans ettiren bomboş büyük bir salonla baş başa kaldı.Yavaş ve temkinli adımlarla deri bir koltugun arkasını dönük tarafına doğru adımladı. Sesini tazeledikten sonra ;Kumandanim emirlerinizi bekliyoruz;Koltuk büyük bir gıcırtı ile dönerken kumandan olarak seslendiği sarı saçlı mavi gözlü iri yapılı yüzünde tek bir sakal ibaresi olmayan aydınlık yüzlü bir adam öylece askerin gözlerine baktı bir süre.Daha sonra net bir şekilde.O halde Korkuteline gidilmemesi için hiçbir neden kalmadı.Sesi bir bıçak kesiği gibi kesti attı tüm neşeleri ve hisleri. Askerler sıralaşmış kendi aralarında konuşurlarken hızla kapıdan çıkan Komutanı görmeleri ile sessizleşmiş ve sıra olmaya başlamışlardı bile.Araçlara hızlara doluşup sessiz bir şekilde durmaya başlayanlari bile olmuştu.Komutan sakin bir tonda Korkuteline gidiyoruz!Askerler verilen tebligati sorgulama gereğinde bulunmadan sırada olanlarda sessizce silahlari ellerinde araca binmişlerdi. Kasım ayının sonları olması nedeni ile güneşin önüne geçmeye çalışan arsız bulutlar tepeleşirken araçlar hızlı bir kalkışla ilerlemeye başlamıştı.Komutan önde askeri birlik arkada bu şekilde gidiyorlardı.Bir süre dinlence yerlerinde dinlenerek kumanyalarını bölüşerek askeri birlik yoluna devam ediyordu.Korkutelinde ne aradıklarını sorma gereği duymadan öylece verilen emre uygun şekilde davranıyorlardı.Beş güneş batıp doğduğundan sonra Korkutelinin ormanlarla çevrelenmiş yoluna vardıklarında araçlar bıçak kesiği gibi bir şekilde durdu.Komutan yeni parlatılmışı andıran parıldayan çizmelerini çıkardı araçtan daha sonrada iri vucudu bunu izledi.Askerler gözleri komutanı izler şekilde öylece duruyorlardı.Komutan sert bir tonda Aslanlarım!Ülkemize zarar vericek bazı işbirlikçiler burada yaşamaktadır.Onları yakalayıp veyahut yere sererek gücümüzü göstereceğiz!Askerlerden bazıları tedirgin şekilde olan biteni anlamaya çalışıyordu.Komutan bu terdirginliği avuçlarına alıp huzura çevirircesine Burada ölenler şehit sayılır!Herkesin yüzünde bir cesur ifade belirmesine yol açtı bu söz.Askerler yavaş yavaş büyük ovaya doğru yayılmaya başlamıştı.Komutan ise silahını kuşanıp ilerliyordu önlerinde.Korkutelinin kücük yapılaşmış eski tarihi eseri andırır evlerini görmeye başladıklarında alçak sürünme konumunda ilerliyorlardı.Gece olmasınında bu alçak sürünüşü gözden ırak yapması daha da bir cesaret katıyordu askerlere. Eski köy düzeneği evlerden birine hızlıca üç asker girdi.İçeride yarı uykulu yarı uyanık bir yaşlı kadın ve bir erkek çocuğu onlara bakıyordu.Yaşlı kadın askere seslendi.Ne oluyor yiğitim?Asker yumuşamışlığını üzerinden atarcasına Ana yere yat bu gece burası kaynayacak.Yaşlı kadın çocuğu kollarının altına alıp yere yattı.Askerler ise dolaşmaya devam ettiler eski yapının içinde.Bir süre sonra diğer başka evlerede bakma fırsatı buldular ama evdekiler köydeki halktı.Tekrar komutanlarının yanına döndü haberi verdiler heyecanlı birşekilde.Ko-mut..anım köy halkından başka kimse yok.. Komutan dişlerini gıcırdattı O halde muhtarın evine baskın yapılıcak!Askerler sessiz birşekilde düzenli konumda muhtarın evi olarak belirtilen büyük iki katlı ahşap yapıya doğru ilerliyorlardı.Sessiz birşekilde hızla kapı kırıldı ve içeri girdi askerler.Komutanda ardlarından içeri elindeki silahı doğrultarak kagirdi.İçeride kadınlı erkekli birkaç kişi yarı uykulu şekilde bakıyorlardı.Komutan sert ve net bir şekilde konuştu.Herkes yerınde kalsın hareket eden hakkın rahmetine kavuşur.Kadınlar kendi aralarında bakıştılar ve oldukları yerde kaldılar.Büyük odanın karanlık uzak tarafında geniş ahşap kapısı aralandı ve siyah saçlı bir genç çocuk dışarı çıktı.Komutana doğru bakarak Adamlarınızı çekin yoksa... Sedye sarsıntı halinde uyandı Polis.Hala hasta bakıcıların dedikoduları kulağını tırmalarken bu rüyanın ne dir ne değildir yada ne alakadır olduğunu anlamaya çalışır halde düşüncelerini toparlamaya çalışıyordu. O sırada koşturup duran hemşirelerin parfumleri ve silüetleri dikkatini dağıtmaya başlamıştı gözlerini yumdu. (devam edebilir)[signature][hline]Adalet neden geç gelir diyenlere sözüm;Tanrı Ve Şeytan aynı bütündür ve terk eylemiştir divani.Bu yüzden melekler için işler daha zorlaşmıştır...Jahenné Maé ''In the name of god!The ones who have turned ınto the lıvıng dead wıthout a wıll eternal Nıght!Shall be ...Hellsıng)* §Bounty Hunter§ [Bu mesaj Soulbringer tarafından 13 Temmuz 2004 08:50 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar