Davutoğlu’na Türk ve Kürdistan bayraklı karşılama

[DoruK]

Vingthor said:

nesine karşısınız anlayamıyorum zaten kuzey ırakta bir kürt devletinin neyine karşısınız? ırk olarak mı nefret ediyosunuz yoksa pkk'dan mı nefret ediyosunuz? (ben şahsen pkk karşıtıyım fakat ırkla alakalı bir problemim yok)

evet verdiğin örnekler fıs çıkınca "nesine karşısınız kardeşim nesine karşısınız?!" tarzı bir cevap veriyorsun, bu da önceki sayfalarda dem vurduğun tartışma adabı konusunda biraz da aynaya bakman gerektiğini gösteriyor bence.

öte yandan "cehalet" kötü bir şeydir ama laf olarak "cahil" bir hakaret değildir. nasıl ki "başarısız", "yeteneksiz" lafları hakaret olmayıp durum bildiriyor ise, "cahilsin" de aynı kategoriye giriyor. eski dilde olması dışında "bilgisiz" sözcüğünden ayrı tutulacak bir yanı yok. lafın gittiği yerler açıktır umarım. eğer bölümü %100 kendi inisiyatifiyle despot bir şekilde modere etmek isteyen şahıslar var ise, kendilerine çeki düzen versinler bir zahmet. saygılar.

[Vingthor]

sir'in anlattığının özeti. ikiyüzlü demokrasi. çoğunluk hep çoğunlukçul baktığı müddetçe demokrasi denilen kavram ikiyüzlülüğünü devam ettirecek. bana dokunmayan bin yaşasın mantığı. karşındaki yılanda değil üstelik...

@doruk: sen karşındakine insan gözüyle bakamadığın müddetçe kafa değişmeyecek. görüş değişmeyecek. nesine karşısın? çok basit soru. sıkışınca sorulacak yada verdiğim örneklerle alakalı bir soru değil. azınlık hakkına neden karşısın? nefretin sebebi nedir? requiem for a dream soundtrackleriyle önüne koyulan İŞTE ŞEHİT DRAMI gibi bu tip boyalardan etkilenip konuşuyosanız konuşmayın.

konunun gidişatını bırakıp çok basit bir soruya cevap vermek yerine (çünkü işe gelen bir soru değil) benim üslubuma örneklerime görüşüme bilgime eleştiri getirerek ana konuyla alakalı birşey kazanmışta olmuyorsun hani.

[DoruK]

demokrasinin temelinde ikiyüzlülük var zaten. en azından günümüzde böyle.

[cacodemon]

Sanıyorum ki, buradaki çoğu insan Kürdistan'ı Güneydoğu Anadolu topraklarında illegal olarak kurulmuş bir devlet olarak biliyor.

Yanılıyorsunuz.

Oncelikle, Kürdistan Özerk Bölgesi 1992 yılından bu yana Irak yönetiminden ayrı bir hükümete ve kabineye sahip bölgesel otoritedir. 20'nin üzerinde bakanlığı ve kendi bütçesi vardır. Bu yönetim Birleşmiş Milletler ve Irak tarafında da resmi olarak tanınmaktadır. ABD, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde 10'un üzerinde resmi temsilciliği bulunmaktadır. Kısacası, Irak yönetiminin(!) izninde varolan resmi bir otorite hakkında konuşmaktayız. Bu otorite'nin ilerde ne gibi bürokratik bir yapıya bürüneceğini ise, duygusal bağların güçlendirdiği berserker modda tartışmak doğru olmaz. Zaten bu tür tartışmalardan çıkan sonuçlar da, sizlere dostlardan ziyade düşmanlar kazandırır.

Geçen gün T.C. Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu bölgeyi ziyaret etti. Bu gelişmeyi uzun zamandır beklediğimi söylemeliyim. Davutoğlu'nun 2007'de yaptığı analiz zaten bunların yakında olacağını söylüyordu. Komşularla sıfır sorun politikası ve ritmik diplomasinin tohumları yeni kabine kurulduğundan bu yana ekiliyor ve sonuçlarını da yakında göreceğiz. Davutoğlu'nun yaptığını özetle yeni dostlar edinme şeklinde görebilirsiniz. Bugün İstanbul'dan Erbil'e direkt uçak seferleri varsa, Işık Üniversitesi Erbil'de okul açıyorsa ve bu özerk bölge Türkiye'nin ticari eğilimleri için iyi bir pazarsa; birşeyler değişiyor demektir.

Değişimler kolay olmaz.