DonCorleone Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 bugün öğlen Kaşta sabit ağırlık ve palet kullanmadan yaptığı dalışta Kanadalı bi dalgıca ait 41 metrelik rekoru 46 metreye inerek kırdı..
bedeviizz Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 aha bugün müydü o? helal hatuna valla, ameliyat geçirmişti o değil mi bu yakınlarda? valla helal
Infeqted Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 46m ne demek ya 460kg basinc demek helal olsun[signature][hline]
DonCorleone Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 olmaz o kadar basınçtan bişi.. esas olay min oksijen harcıyarak o basınçta ufacık kalan akciğerlere rağmen nabzı dengede tutup sağsalim dışarı çıkmak hehe yoksa serbest dalışla 100m altına da inenler war
eagle_dnz Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 helal olsun!![signature][hline]yer:Fenerbahçe Cumhuriyeti başkent:Kadıköy racon kesmiyorum...kafa kesiyorum...!!!
eradicator Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 5,6 Atm basınç yiyor. Bunu bar a , pascal a ordanda newton yada Kg. a çevirmek mümkün ama su altında basınç Atm yada Torr ile ifade edilir genel olarak. Neyse doğru söylemiş bu forumu açan arkadaş. Önemli olan metabolizmayı yavaşlatıp oksijen sarfiyatını azaltmak dalarken. Daldıkça artan basınç altında kanda fazla çözünen oksijenin daha sonra çıkarken son metrelerde dalgıcı bayıltacak hale getirdiğini biliyoruz.Buna karşı koyabilecek metabolizmaya sahip olmak çok güzel bişey. Tabi bu yüksek antreman performans diyet kondisyon istiyor. Tebrikler Yasemin. Bizde böle Picasso (Black Team) deki Alessandro Picasso gibi dalabilsek. Kaç yaşında adam... Nerelere dalıyor. Ard arda kısa süreli çok derin dalışlar yapıyor ki Black Team in bütün üyeleride deli bu konuda. Hepsine helal olsun.
DonCorleone Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 biz burda yasemin dalkılıçtan bahsedioruz sen Black Team diosun çık çık çık.. çok ayıp :P
hassand Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 said: eradicator, 11 Haziran 2004 23:19 tarihinde demiş ki: Daldıkça artan basınç altında kanda fazla çözünen oksijenin daha sonra çıkarken son metrelerde dalgıcı bayıltacak hale getirdiğini biliyoruz. doru demissin ama o kadar aciklamissin ufak bi duzeltme yapiim dedim o cozunen sora tekrar gaz hale gelen oksijen diil nitrojen (amacim ukalalik diil ole bi uslup olduysa simdiden ozur dilerim)[signature][hline]My Command is Your Wish
Halfmumi Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 vurgun yememeye karşı gelişiyor işte vücud.. süper bir olay.. Darısı Başıma ;)
eradicator Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 said: hassand, 12 Haziran 2004 00:50 tarihinde demiş ki: said: eradicator, 11 Haziran 2004 23:19 tarihinde demiş ki: Daldıkça artan basınç altında kanda fazla çözünen oksijenin daha sonra çıkarken son metrelerde dalgıcı bayıltacak hale getirdiğini biliyoruz. doru demissin ama o kadar aciklamissin ufak bi duzeltme yapiim dedim o cozunen sora tekrar gaz hale gelen oksijen diil nitrojen (amacim ukalalik diil ole bi uslup olduysa simdiden ozur dilerim) :) yok canım nolcak ama havanın yuzde 21 i oksijen ortalama 79 u da azot yani nitrojen yani sonucta ikiside gaz ikiside kanda çözülüyor. azot artarsa sarhoşluk yapar. oksijen artarsa nefes daha rahat tutulur. ama zamanla o2 harcanır co2 olur sonra geri çekilen gazlar içinde azot co2 n2 hepsi cekilir belli bi miktar ve burda bizi en cok etkileyen o2 olucaktır bayıltır demek istedigim buydu
eradicator Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 said: DonCorleone, 12 Haziran 2004 00:24 tarihinde demiş ki: biz burda yasemin dalkılıçtan bahsedioruz sen Black Team diosun çık çık çık.. çok ayıp :P :) bunun neresi ayıp yahu. Umberto Pelizzari Deborah falan da diyim işte :) hepsi süper Ama Alessandronun yeri bi başka tabi :P Kim istemez onun gibi olmayı
DonCorleone Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 11, 2004 Alessandro Picasso yu çok izleme fırsatı bulamadım ama José Amengual haywan esas 65 yaşında adam :)
bedeviizz Mesaj tarihi: Haziran 12, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 12, 2004 bildiğim kadarıyla tüpsüz dalışlarda vurgun yenmez, ya da ona öyle denmez (yanlış da biliyor olabilirim...) bir de bir yerde okumuştum. derine daldıkça, basınçtan dolayı akciğerler ufalıyor ve insanlarda da aynı yunuslarda olduğu gibi vücut ciğerleri doldurmak için, ciğerlere kan pompalıyor. insan vücudu nefis birşey ya... ama bu sporda başarının en önemli etkeni sanırım kondisyon ve tabii idman. fazla kaslı olmak bir işe yaramıyor. hatta vücudun daha fazla oksijen harcamasına neden oluyor. tersi olursa da gücün yetmiyor. çok ince bir nokta, ilginç bir spor... bilgili arkadaşlara sorayım, bir amca vardı hatta bi 6-7 sene önce falan belgesellerini izlemiştim tv'de. suyun altında (tabi çok derin değil) 13-14 dakika felan kalıyordu, vatoslarla felan yüzüyor. bu adamın bir de lakabı vardı herkes öyle sesleniyo. adı neydi onun? [Bu mesaj bedeviizz tarafından 12 Haziran 2004 12:43 tarihinde değiştirilmiştir]
eradicator Mesaj tarihi: Haziran 12, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 12, 2004 Umberto Pelizzari Ama hiperventilasyon yaparak duruyor o kadar. zaten nefes tutma olayı 3 metrede test edilir. derin dalarak yada havuzda kaovayı ters tutarak palet vura vura yüzrek ciğer açılır. tabi en önemlisi koşmak. Bir maratoncu gibi koşabilmek gerekiyor. Kalp atışlarını ayarlayabilmek büyük beceri. Umberto Pelizzari 'nin kalp atışları dalarken 20 nin altına düşüyor hatta bi yerde 6 - 7 gibi okumuştum ama ne derce doğru bilmiyorum. Bi tür fokun ise dalarken kalbi dakida 1 -2 atıyormuş. Tüm bu durumlarda kan hayati organlarda toplanıyor. Birde vurgun olayına gelince. Tüpsüz vurgun yemek çok zor bişey ama yemeyi başaranlarda var. yeteri kadar azotun kanında çözünmesini sağlamak için belli bir basınç ve süre gerekiyor daha sonra hızlı çıkışlarda azot ciğere geçip gaz olarak atılamadan damar içinde gaz fazına geçiyor. Bu durumda o kabarcık gidip damarların daraldıgı bi yerde tıkanma yapıyor. Kötü bişey buda tabi beyinde kalpte olması çok riskli ama genelde eklemlerde kendini gösteriyor ve sancı sızı şeklinde. Tüpsüz dalarken insanın kanında o kadar gazın çözünmesi nası mümkün derseniz 30 - 40 metre arası avlanan bir çok kişi va ve budurumda yüzeyde 6 dakka beklendiginde azot seviyesi normal seviyeye iniyor. Ama ard arda bir çok dalış gerçekleştiriyorlar ve dalış sonrası omzunda bir sancı şikayetiyle dalış fizyolojisi bilen bi doktora gidiyor ve bunun vurgun oldugunu söylüyorlar hemen basınç odasına alıyorlar. Basınç altında sorunu çözülüyor. Ama tüpsüz dalıp vurgun yemek çok zor bişey
DonCorleone Mesaj tarihi: Haziran 12, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 12, 2004 rekor kabul edilmemiş die duydum?
DonCorleone Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Dalkılıç’a kötü haber Türkiye Sualtı Federasyonu, Yasemin Dalkılıç’ın desteksiz sabit ağırlık kategorisinde 46 metreyle kırdığı dünya rekorunu tescil etmeyeceğini açıkladı Desteksiz sabit ağırlıkta dünya rekorunu kıran Yasemin Dalkılıç’a şok haber... Türkiye Sualtı Federasyonu Başkanı Harun Sevinç, başarılı sporcunun önceki gün Kaş’ta 46 metreye dalış yaparak yenilediği rekoru tasdik etmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Rekoru, Dalkılıç’ın eşinin kurduğu Free adlı şirketin onayladığını belirten Sevinç, “Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu’nun (CMAS) kriterlerine uyulmadı. Gözlemci onların belirlediği kurumlardan olmak zorunda. Federasyonumuz da CMAS’a bağlı olduğundan bu rekoru kabul edemeyiz” ifadesini kullandı. Yasemin Dalkılıç’ın daha önce kırdığı söylenen rekorların da CMAS tarafından tescil edilmediğini vurgulayan Sevinç, “Yasemin’in yaptığı kaçak bir dalıştır. GSGM’nin oluruyla ceza kuruluna sevki gündeme gelebilir. Antalya Valiliği, Kaş Kaymakanlığı’na gerekli bilgileri ilettiğimiz halde, devlet görevlileri bu dalışa izin verdi. Bu kişiler hakkında İçişleri Bakanlığı’nın yasal işlem başlatması gerekir.
Sinank Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 460kg sırf sıvı basıncı bide hava basıncı var[signature][hline]Dilimiz olmadan hayattan tad alamayız
fab Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 bilmiyorum ama yasemin'de bir gariplik var. Böyle bir dal olmadığı halde dalıyormuş. Ve fedarasyonu da zor durumda bırakıyormuş.[signature][hline]mesela beş
eradicator Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 said: Sinank, 13 Haziran 2004 14:51 tarihinde demiş ki: 460kg sırf sıvı basıncı bide hava basıncı var yüzeyde 1 atm hava basıncı vardır 10 metre insersen bu 2 atm olur. 20 metrede 3 atm olur 30 metrede 4 atm olur 40 metrede 5 atm olur 46 metre 5.6 atm basinc olur.
DonCorleone Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 said: Sinank, 13 Haziran 2004 14:51 tarihinde demiş ki: 460kg sırf sıvı basıncı bide hava basıncı var bunlar yanlış
eradicator Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 şimdi bişey den bahsediyim. Bir kere her insanın üzerinde sabit bir basınç vardır buda yerden yüksekliğiyle değişir. Yani yaseminin taşıdı üzerindeki basınçla bizimkisi aynı. yasemin daldıkça üzerinde suyun yarattığı hidrostatik bir basınç yani her yönden eşit bir basınç söz konusudur. 5.6 atm lik bir basnıca maruz kalıyor. yüzeydeki insan ise 1 atm lik bir basınca maruz kalıyor. Kg. bir kütle birimidir bir basınç birimi olamaz. 1 atm = 14.7 lb/in^2 1 lb = 453,59 g 1 in^2 = 6.4516 cm^2 yasemin 46 metre derinlikte 82,32 lb/in^2 lik bi basınc yiyor buda = 567,42 Pascal lik bir basınca eşit 1 pascal 1 metrekareye düşen yük demektir oda newton/metre kare ile gösterilir burda yasemin in yüzey alanın bilmek lazım ki üzerine düşen yükü bulalım. 1 kg = 9,81 newton dur 1 metre kareye 567.42 newton düşüyor demek tir oda metre kareye 57.8409785 kg eder. yasemin in yüzey alanı yaklaşık 8 metre kareyse dediğin doğru
Alexi_Septimus Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Nefes asla tutulmaz. Nefes yavaş yavaş bırakılmalıdır. Aksi halde vurgun yersiniz.[signature][hline][i]It is so ignorant to cry in someones funeral.Becouse you already know everyone will die some day, since the day you know him you should already know that.Now, look in my eyes and start thinking me rotting and decaying in my coffin.Sounds sad huh?But we are all sure that you and I will die some day.Maybe tomorrow maybe now.No need for tears in my funeral.Accept me dead, and so I will. VII.
DonCorleone Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 serbest dalarken tut bişi olmaz sonuçta yüzeyde nefes alıosun aşağıdayken akcier hacmi küçülüor sora tekrar yüzeye çıkorsun eski hacmine geri dönüor
eradicator Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2004 said: Alexi_Septimus, 13 Haziran 2004 17:26 tarihinde demiş ki: Nefes asla tutulmaz. Nefes yavaş yavaş bırakılmalıdır. Aksi halde vurgun yersiniz. tüple dalarken asla nefes tutmayin diye bi kaide vardır. nefes tutarak vurgun yenmez abi. Vrugunu yukarda acıkladım ama acil cikis yapiyorsan yukari cikarken nefes birakmazsan girtlagin parçalanır. hava genleşirken çıkacak yer bulamaz
Öne çıkan mesajlar