Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Baykal uzun süredir ilk kez mantıklı


elaidi

Öne çıkan mesajlar

Baykal açılımın "belirsiz" olduğundan yakınıyor, "belirsiz" sürece katılmayacaklarını söyleyip duruyor.
İyi de kitap indirir gibi açılım mı indirilsin, bu mudur CHP'nin beklediği? Aksine, ne yapılacağının belirsiz olması iyi bir şey. AKP kendi planı olarak yürürlüğe koymuyor bunu. Toplumun farklı kesimlerinden, toplum için önemli kurum ve kuruluşlardan görüş alınıyor, bu görüşlerin kesiştiği noktada da açılımın kendisi gerçekleşecek zaten.
CHP'nin belirsizlik konusunda kaygıları varsa açılımın ne doğrultuda, nasıl olacağı hakkında görüşür, tarafı olmak istemedikleri bir açılım olarak şekillendiği taktirde süreçte zaten kopabilir.
Baykal'ın ne dediği, ne yapmak istediği bile belli değil. Şu basın açıklamasında bile bir yandan bu "açılım" tartışmasının ülkeyi böldüğünü, topluma zarar verdiğini iddia ediyor. Öte yandan DTP ile görüşüp, türk-kürt eşitliğinden bahsediyor. Bir yandan "içeriğini bildiğimiz açılıma varız, açılımın ne olduğunu bilmediğimiz için taraf değiliz" diyor, öte yandan basın açıklamasında sanatçı camiasının bile bölündüğünü, bunun çok zararlı olduğunu söylüyor.
İşin özünde Baykal çok iyi biliyor ki Türkiye'nin kürt sorununu çözen hangi parti olursa, Türkiye Cumhuriyeti tarihine adını yazacaktır.
Vatandaş olarak şahsen bana CHP mi yapmış, AKP mi yapmış, doğru düzgün uzlaşmacı bir tavır benimsenildiği ve sorun çözüldüğü sürece hiç fark etmez. Ancak birileri bunu yapmaya çalışırken, sırf altında kendi imzası olmadığı için köstek olanlar Sezen Aksu'nun da dediği gibi "iki cihanda da lekelidir".
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Antimodes52 said:

Baykal açılımın "belirsiz" olduğundan yakınıyor, "belirsiz" sürece katılmayacaklarını söyleyip duruyor.
İyi de kitap indirir gibi açılım mı indirilsin, bu mudur CHP'nin beklediği? Aksine, ne yapılacağının belirsiz olması iyi bir şey. AKP kendi planı olarak yürürlüğe koymuyor bunu. Toplumun farklı kesimlerinden, toplum için önemli kurum ve kuruluşlardan görüş alınıyor, bu görüşlerin kesiştiği noktada da açılımın kendisi gerçekleşecek zaten.
CHP'nin belirsizlik konusunda kaygıları varsa açılımın ne doğrultuda, nasıl olacağı hakkında görüşür, tarafı olmak istemedikleri bir açılım olarak şekillendiği taktirde süreçte zaten kopabilir.
Baykal'ın ne dediği, ne yapmak istediği bile belli değil. Şu basın açıklamasında bile bir yandan bu "açılım" tartışmasının ülkeyi böldüğünü, topluma zarar verdiğini iddia ediyor. Öte yandan DTP ile görüşüp, türk-kürt eşitliğinden bahsediyor. Bir yandan "içeriğini bildiğimiz açılıma varız, açılımın ne olduğunu bilmediğimiz için taraf değiliz" diyor, öte yandan basın açıklamasında sanatçı camiasının bile bölündüğünü, bunun çok zararlı olduğunu söylüyor.
İşin özünde Baykal çok iyi biliyor ki Türkiye'nin kürt sorununu çözen hangi parti olursa, Türkiye Cumhuriyeti tarihine adını yazacaktır.
Vatandaş olarak şahsen bana CHP mi yapmış, AKP mi yapmış, doğru düzgün uzlaşmacı bir tavır benimsenildiği ve sorun çözüldüğü sürece hiç fark etmez. Ancak birileri bunu yapmaya çalışırken, sırf altında kendi imzası olmadığı için köstek olanlar Sezen Aksu'nun da dediği gibi "iki cihanda da lekelidir".


acilimin ne oldugunu bana aciklarmisin ne olucak bende destekliyim? kimle kardes olucam ben onuda bir ogreniyim?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Elinize bir gazete alıp okursanız görürsünüz. Tartışılan çeşitli noktalar var. Anadilde eğitim hakkı gibi, Anayasa'da türklük vurgusunun hafifletilmesi gibi vs. Zaten şu anda hükümetin yaptığı da kapısını açan çeşitli kurum/kuruluş/partinin fikirlerini almak, hangi yolu izlemenin daha doğru olduğuna karar vermek. Hatta AKP tek başına planlayıp ortaya koyup "hadi yapıyoruz" deseydi bence daha ters olurdu. Bu noktada "belirsizliği" mazeret olarak ortaya atıp hiç konuyu konuşmayan bile, doğrudan reddedenler açıkça açılıma karşı olduklarını söylesinler bari. Sonra Avrupa'dan laf gelince basın açıklaması yapıp "Batının sosyal demokrat partileri sağa kaydı, kalan sosyal demokrat tek biz varız" diye açıklama yapmak kolay.
Hayır, CHP'nin icraatlarına bakıyorum:
%10 barajını destekliyorlar.
Kürt açılımına karşılar.
Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını sağlayan yasanın iptalini istediler.
E arkadaş bu nasıl sosyal demokrat parti, bir de Avrupa'da sosyal demokrat kalmadı diyorlar, dünyanın neresinde görülmüş böyle sosyal demokrat sormak istiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tamam da o gazete yazanlarin resmi bir gecerliligi yokki icisleri bakani bile sadece basit bir sunum yapiyor. resmi bir kisi cikip sunlar sunlari yapmak istiyoruz dese de bizde anlasak bunlar olucakmis desek, mantikliysa desteklesek. bunlar yerine basbakan konusuyor milletvekilleri agliyor. askerlerin sivil mahkemede yargilanma konusu bence cok ayri bir konu, duzeltilmesi gereken bir icerige sahip ama olmasi gereken de birsey fakat bu haliyle degil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Her yer elitist olma meraklısı türbanlılarla doldu, her istediklerini yapan ve ekonomiyi elinde bulunduran yeşil sermaye var. Diğer yandan kürdistan'a doğru bir gidişat. Borçlar, enflasyon, işsizlik tarihimizde görülmemiş kadar fazla, asla kapanmayacak fazalalıkta hatta (ki akp döneminde 2-3 katına çıktı.

Bunları görmezden gelip içi boş, milliyetçilik duygusundan yoksun liberalizmle "böyle sosyal demokrat mı olunur" diye eleştiri yapmak da kolay Ali'cim(anti).
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

AKP fanboy alert gelmiş de, bugüne kadar AKP'ye oy vermedim, vermem de. Ayrıca liberal de değilim (arkadaşım olup politik duruşumu öğrenememişlere gidiyor bu lafım, sılaycan), bunu da belirteyim.
Önceki mesajımda da belirttiğim gibi, doğu sorunu ya da kürt sorunu ne derseniz diyin, artık çözülmesi gereken bir problem.
Ayrıca toplumun sadece bir kesimini değil, bir bütün olarak herkesi bağlayan bir problem.
Bu tür bir problem de kafasına esen bir partinin kendi içinde hazırladığı bir projeyle çözülmez, toplumun seferber olması, sanatçısıyla, entellektüeliyle, işçisiyle, elitistiyle, liberaliyle, demokratıyla, milliyetçisiyle ancak olur.
Toplumun iradesinin ne yönde olduğu, tarafların hangi noktada uzlaşmaya razı oldukları da şu anda yapılmaya çalışıldığı üzere kapı kapı kurum/kuruluş/partilerin gezilerek, her kafadan çıkan sesin not edilmesi, bunun kamuoyuna sunulması, kamuoyunun tepkileri doğrultusunda ortaya izlenecek bir yol çıkması gerekir.
Şimdi daha açılımın a'sı ağızdan çıkmadan MHP gibi Türkiye'nin büyük partilerinden birinin hakaretler, küfürler yağdırarak kapılarını kapatması zaten rezalet. Ancak hadi onlar zaten kafatası milliyetçisi, koyu faşist diyebiliriz. Peki ya Türkiye'nin biricik sosyal demokrat partisi (ki bu iddiasını 2 gün önceki "dünyadaki son sosyal demokrat biziz" açıklamasıyla yenilediler) böyle koyuverirse olur mu? Olmaz.
Tekrar söylüyorum, AKP fanboyluğu, destekçiliği değil olay, açılımı kim yaparsa yapsın fark etmez de, sırf bu sürecin altına imzasını atmış olan parti olamadığı için köstek olmak muhalefet olmakla bağdaşmaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Loxias said:

AKP Fan ALERT!111


AHAHAH. Komik oluyorsunuz bazen.


AKP Kürt Açılımı'nı kitap indirir gibi birden bire çıkarmayacak tabii ki ama daha birşeyler belirlenme aşamasındayken "İŞTE KÜRT AÇILIMI" diye açıklamalar yapıp içini de hiçbirşeyle doldurmayınca insanların endişelenmesi çok normal. Yani bence burda önemli olan AKP'nin Kürt sorunuyla ilgili nasıl yenilik ve değişiklikler yapması ve karşı düşüncelerin bunlara katılıp katılmaması değil. CHP yapsaydı bu olayı yine sansasyon olacaktı Kürt meselesi doğru düzgün konuşulan birşey bile değildi ki birden bire açılıma atlandı.


Ama Antimodes'e katılıyorum, kimin yaptığı farketmez yeter ki ortadaki problem insancıl bir şekilde çözülsün. Bence Baykal insanların paniğinden bahsetmeye çalışmış ama saçmalamış. Sanatçıların bölünmesi olayı komik bir örnekmiş ve de.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Napıyoruz şimdi karar verdik mi? Kürt Açılımının (TRT, Zaman buna demokratik açılım diyor hehe) maddelerini gazetelerden mi öğreniyoruz? Ergenekondan kimlerin alınacağını bildiğimiz gibi bazı gazeteleri takip edersek, kürt açılımınında ne olduğunu bilebiliriz gibime geliyor. Ancak bir siyasi partinin başkanı gazetelere bakarak, açılıma imza atacağını zannetmiyorum.

Bir açılım var ortada, AB ve ABD bize baya bir açtırıyor ama sonuçta ne olacak göreceğiz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kimsenin bir şey altına imza attığı yok ki? Sadece hükümet temsilcilerini yollayarak, hangi çözüm yollarına hangi kesimlerin sıcak baktığını araştırıyor şu anda. CHP, AKP'nin görüşmesini kabul edip "biz üniter yapıya zarar verdiği sürece hiç bir çözüme sıcak bakmıyoruz" diyebilirdi mesela. Onun yerine toptan görüşme fikrini reddetti. Çünkü çözüm sürecinin kendisine karşı şu anda. CHP'nin bu süreci tıkaması lazım ki, amanın bu büyüklükteki sorun AKP'nin başlattığı bir süreçle çözülmesin, bir sonraki seçimde AKP yine oy almasın.
MHP'den elbette ki katılım beklemiyorum bu sürece. Ancak sosyal demokrat olduğunu Avrupa'nın uyarılarına rağmen direten CHP'nin, Türkiye için bu kadar önemli bir sürece köstek olması yakışıkalmadı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bak tekrar soruorum cozum diyosun ne cozumu neyin cozumu? icisleri bakanin yaptigi sunumda kurt ismi bile gecmiyor. once sorunu senin gibi gazeteden takip edip cozum bulmaya calismak yerine komisyon olusturup (su an var galiba ama ne yapiolar bilemiorum) sorunlar ne ise tek tek cikarip daha sonra bizlere aciklasalar sonrada gorusmeye baslasalar. ana mualefet partisinin hic belli olmayan bir konuya destek vermesini beklemek sadece bu ulke icin degil hic bir ulke icin gecerli degildir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"Sanatçıları bile böldü" demesi baykalın "biz uzlaşma istiyoruz" laflarıyla hiç uyuşmuyor. Bir konuda nasıl uzlaşıldığını biri baykala anlatsın acilen.

İnsanların konu ile ilgili tartışmalarını , bölünme diye göstermesi hakatten oy ve siyasi kaygısını ortaya açıkça çıkarıyor. Bu adam bu konuda en azından bu hükümet varken iyi gelişmelerin olmasını istemiyor , aynen mhp gibi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yahu zaten bahsettiğin şeyin sunulabilmesi için toplumun her kesiminin endişelerini, taleplerini, uzlaşacağı ve uzlaşmayacağı şeyleri belirtmesi gerekiyor.
Konu belli, doğu veya kürt sorunu, adını ne koyarsan koy. CHP'den beklenen şey bu süreçte onların yanaşabileceği çözümün ne olacağını AKP ile görüşüp bildirmekti. Şu anda yapılan şey zaten çözümün ne yönde olacağını belirlemeye çalışmak. Ancak buna bile taş koyuyor CHP, görüşmeyi reddediyor.
Yoksa AKP'nin CHP'ye "bak şimdi görüşücez, görüştüğümüz anda arkamızdasın ne dersek okey dicen" gibi bir tutumu yok, olmadı, olmadığını hepiniz de çok iyi biliyorsunuz.
Hükümet TÜSİAD'la görüştü onlar kendi taleplerini bildirmediler mi, DTP ne istediğini ne beklediğini söylemedi mi, bunun gibi CHP de ne yönde bir açılıma sıcak bakacağını ya da bakmayacağını söyleyebilirdi ama söz hakkını bile reddetti. Kimse bilgisi olmadığı bir şeyi desteklemesini beklemiyor kimsenin. Hükümetle görüşen kurumların hiç biri de bilmediği bir şeyi desteklemiyor. Desteklemek diye bir şey de yok. Bir çözümün olasılığı tartışılmaya çalışılıyor ve bu süreci baltalayan 2 tane parti var. Bu kadar basit.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...