elaidi Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Pek bilgim yok ama merak da ettim şu kriz mriz olaylarında nasıl dönüyor olaylar? Günlük aktivitelerini hangi gelirlerden finanse eder? Bu gelirler düştü mü ki şimdi bankalar zor durumda mı? Yani mevduat toplayıp kendine finansal kaynak sağlıyo mutlaka. ama sadece bu mudur? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 evet sadece odur. bankalar ticaret ve ticarete konu olan herhangi bir faaliyete giremezler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elaidi Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Bu faiz gelirleri sayılır mı mesela? Malum verilen krediler azaldı buna bağlı olarak faiz gelirleri de azalmalı mantık olarak. bi de interbank borrowing diye bişey varmış varsa bilen beri gelsin biraz araştırdım ama pek bişey çıkartamadım. bu da bi günlük finans yaratma yolu sanırım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 o konu biraz karışık bir konu ama az dur bi danışmanlık yaptığım birisi için hazırladığım taslak tarzı bişi vardır bi yerlerde. çok detay yok ama işini görebilir. stay tuned. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoruK Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 krizde bankalar köşe yahu, hem bahaneyle işçi çıkar, hem millet batağa saplansın kredi çeksin bi ton dosya parası hayat sigortası ıvır zıvır kes hem de gerçekte kasadan beş kuruş çıkmadan, üstüne krizi fırsat bilenlerin işlemlerinden komisyon da komisyon. tabii büyük bankalar (aracılar) ayakta kalıp köşe oluyor ufakları zarar görüyor haliyle. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoruK Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 yüzeysel kave adamıyım evet. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ascraeus Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 valla şu an bankaların kredi yollarında bi daralma yok gibi yani en azından onların söyledikleri bu yönde, hepsi belli oranlarda artırmış kredi hacimlerini ayrıca bankalar gayet de ticari eylemlerde bulunabiliyor. misal kriz var diyip birçoğu kredileri erken geri çağırdı, burdan topladıkları paraları ya da yurtdışından aldıkları sendikasyon kredilerini içpiyasaya sunmayıp o paralarla DİBS'lere yumuldular. eh nihayetinde hepsi krizde kar oranlarını artırdı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elaidi Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Öğrenmek istediğim biraz da bu mevduatların son dönemlerde ne gibi değişiklkler gösterdiği? Yani, mevduat bi bankanın temel finans karşılayıcısıysa, bu aralar mevduatların düştüğünü düşünüyorum. e bankalar zorda olmalı bu durumda ama yine de günlük aktivitelerini hiç sıkıntı yaşamadan sürdürüyolar gibi gözüküyo. Mevduatlar düştü mü hakikaten? Şu kriz zamanında yani Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Bilindik gişe bankacılığın yanı sıra yaklaşık 7.500 para piyasası- ve finans aracı vardır; (Basel, BIS, bankasının uluslararası ödeme bilânço düzenlemesine göre) fakat bu geleneksel banka müşterileri tarafından kesinlikle bilinmiyor. Bunun nedeni ise, para enstitülerinin müşterilerinin olağan üstü yüksek karlı yatırım usullerine katılmalarını istememeleridir... Ancak yüksek karlı enstrümanlar bankaların ihtiyaçlarından oluşmaktadır, aslında para ticareti oyun kurallarının büyük bölümlerini onlar kararlaştırmaktalar... Bankaların çeşitli likidite yaratma önlemleri ile öz sermayelerini yılda %10 yükselteme yetkisine sahiptirler. Bir banka öz sermayesinin 8–18 katını müşteri kredisi olarak harcayabildiğinden, bu denli kapital yükseltme önlemleri tercih edilmektedir. Örneğin 10 milyon USD yüksekliğinde borç açıklamalı banka, faizi düşürülerek 8 milyon USD fiyat ile bir alıcıya devredilir. Satışa çıkaran banka 8 milyon USD olan satış fiyatını hemen uygulayarak aktif konum olarak hesaba kayıt edebilir. Borç açıklamanın örneğin 1 yıl 1 gün süreli olduğundan, geçen yıl içersinde bilânço teknikli satış fiyatın karşısına 10 milyon USD olan bağlıyıcı rapor çıkmaktadır, bunun vadesi bir sonra ki yıl bilânço teknikli etkisini göstermektedir. Bu şekilde kazanılmış olan yeni ‘öz sermaye’ ile banka kendini katmerli (8–18-kat) yeni kredi hattı olarak alışa gelmiş güven ile nihai tüketiciye sunabilir. Bu yeni kredi hacmi faktör 12 ile hesaplanarak 96 milyon USD tutmaktadır. Para enstitüsü bu kapital ile var sayılan %8 faiz geliri ile en azından 7,68 milyon USD ekonomi sağlamaktadır. Banka bu şekilde toplam 15,68 milyon USD (satış fiyatı 8 milyon USD ayrıca faiz geliri) sahiptir. Bir yıl 1 gün sonra borç açıklaması nominal değeri olan 10 milyon USD olarak vadesi gelmiş sayılacaktır. Bu şekilde bankaya fazladan 5,68 Milyon USD kalır. Ünlü bir banka ödünç para almak ister. Bu sebepten borç açıklaması çıkartmaktadır. Vadesine bağlı bu bir SLC dir (Standby Letter of Credit),Zero-Bond gibi faizi düşürülmüş ve bir yıllık süresi olan. Daha uzun süreli evrakların eksotik kısaltmaları vardır, örneğin PNB (Prime Bank Promissory Note) ya da PBG (Prime Bank Garanties).Bu evrakların süreleri 1 yıl bir gündür. Faizi düşürülmüş olabilirler. Ancak %7,5 oranlı kupon oluşturmaları da mümkündür. En önemli olay şudur ki,başka bankalar yasal yönerge edeni ile bu ,,Notları’’öncelikle talep olarak görmemeleri. Onlar daha çok ikinci derece ticarete bağlılardır. Para enstitüleri öz sermaye stoku için bu denli, Notlara’’ sahip olmak istediklerinden, özel yatırımcılara düşük bir pay sunmaktalar. Bu durumda faizsiz SLC (bir yıllık süreli) örneğin nominal değerin %83 ile 86 değerinde, ikinci derece ticaret de ise örneğin %87,5 değerde tizreti yapılır. Görünen o ki bu %1,5 ila 4,5 arası fark çok değil. Ancak dikkate alınması gereken ise, alış ev satış çoğu kez aynı gün içersinde gerçekleşmektedir. Bir tüccar, ancak en kısa zamanda ikinci derecede ticaret ile bir bankaya satabileceğinden emin olduğunda, müşterisi için böyle bir Prime notu satın alır. Bu çoğu zaman 1-2 saat içersinde gerçekleşir. Aynı gün içersinde iki veya üç kez ( 7 defaya kadar) bu denli ticaretler yapılması mümkün. Evraklar kesinlikle güvenilir. Arabulucu bankalar istisnasız ilk 100 dünya devi ya da 25 Avrupa devidirler. Ancak bir dezavantaj sunulmakta: Ticarete doğrudan katılmak isteyenler, en az 10 milyon USD yatırım sunmalı, bu denli miktarlar ile ticaret yapan (yapabilen) uygun yöneticiler bulmak için, uzun zaman aramak gerekiyor. Yatırımcıların paralarını bir araya toplayan kapital toplama merkezleri de bulunmaktadır. Bu sayede 100.000 ile 250.000 USd arası miktar ile katılına bilir. Ancak bu tarz ,,yatırımlar’’ önerilmemekte,çünkü bu kapital-toplayıcıları çoğu zaman yasadışı maksatlı olup bu paraları asla kanunlara uygun ticarette kullanamaz ve yatıramazlar. Gerçek PPP (Private Placement Program)-Trading-ticaretleri zaten, yatırımcının kişisel hesabında 100 milyon USD Cash –özsermayesi olduğunda vardır. Burda risk yoktur, hatta daha önce belirtileninden daha yüksek karlar vardır. Bu denli yüksek finans-Traderler ile irtibata geçebilmek, çok zordur, çünkü bunların kendi büyük yatırımcıları vardır ve başka yatırımcılara ihtiyaçları olmadığından, özellikle arabulucu bağlantılı olmaları istemediklerinden. İş arkadaşlarına ve yakın dostlarına karşı sadece iyilik olarak bazen yeni yatırımcı kabul ediliyor,ancak bunlar karakteri ve ticarete ,,uygun’’ olmalılar.Büyük yatırımcı prosedürüne bir göz atalım.Bu yatırımcı bir bankada,örneğin İsviçre’de yada Liechtenstein da,sadece bir kişinin yetkisinde,kişisel bir hesap açtırır. Yetkilendirilen tüccar sadece şahsen peyler pey SLC yada PBQ ticareti yapabilir.Tüccarın sonuçlandırma bankasında bulunan bu hesap dan peşin para çekmeye kesinlikle imkansızdır. ------------------------------------------------------------- Babam almanya'da bir yatırım fonuna danışmalık yapıyor antalya'da. evrak alım satımı, vadesi gelmemiş çek, teminat mektubu kırma vs gibi işlerle uğraşılıyor burdan gelen paralar otel, arsa vs işlere yatırılıyor. çalışmanın aslının olduğu pc ye şu an erişemiyorum, trilyon kafa ve 4-5 günlük uykusuzlukla konu hakkında detaylı bilgi isteyen birisi için hazırlanmış çalışmadan taslak halinde alıntılar sana. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ascraeus Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 pek değil yani kriz var ok ama şu da var ki krizde insanlar daha çok paraya ihtiyaç duyuyorlar bu da kredi hacmini artırıyor. birçok banka sıkıntıda olan kredilerini gelin yeniden yapılandıralım diyip yenilediler. ne bilim kobilere özel krediler açtılar. kapış kapış gitti bu krediler. bir de şu varki şu an bir banka mevduatı yüzde 13 faizden veriyo krediyi 18-29 30 arasından aradaki fark profit. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elaidi Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Huun çok saol gerçekten. aydınlatıcı oldu. @asc. E peki şimdi bu insanların likidite ihtiyacını anladım da, insanlar bankaya güvenmiodu falan? sdfsd Ne bileyim yastık altı paralar oluşuyodu diyolardı. bunlar birer yalan mıydı sdf Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ascraeus Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 tamam yurtdışındaki batması olası biçok bankaya karşı güven azalması olmuştur ama türkiye'de o risk hiç oluşmadı. sağlam yani bizimkiler, o yüzden ben sanmıyorum ki bi kişi uluslararası bankalar batıyor diye gidip garanti'den parasını çekip yastık altına koysun ^^ ha ne yapabilir faiz düşücek diye mevduatını alır bankadan, altına yatırır, borsaya yatırır, fiyatı düştü gidip ev alır. anca böyle düşünüp mevduatını çekmiştir yoksa güven sorunu olmadı bu kriz boyunca bankalarda. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 10, 2009 bugün türkiyede bankada 1 milyon liranın üzerinde mevduatı olan 4000 kişi var. gene bugün dünyada 4000x1 milyon üzerinde parası olan - mevduat demiyorum bakın- insanlar var. parasını yastığının altına koyacak insanlar tabii ki bir yekün tutuyorlar ama emin olun pek dikkate alınacak paralara hükmettikleri söylenemez. imf ile anlaşma konusunda hükümet yerel seçimler vs gibi siyasi konular yüzünden ağırdan almıyor kendini. var güvendikleri bişeler, türkiye'de bankalar gayet iyinin üzerinde. görebildiğim kadarıyla ihtiyacımız falan yok imf'ye. ha parasını alalım, faizini ödeyelim istiyorlarsa ki gelecek paraya hayır denmez, bizim şartlarımızla evet desinler. bakacağız, benim hükümete notunu vereceğim konulardan bvirisi de imf anlaşmasının şartları olacak. anlaşmama bir seçenecek değil buarada onu da söyleyeyim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kinkaudonau Mesaj tarihi: Nisan 11, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 11, 2009 asgari ücret adamın istediği 1000 liralık krediye faiz harici 350 lira masraf fişi kesersen yada vadesiz mevduat hesabına 4/5 ayda bir 25-30 lira deli dumrul kesintisi koyarsan sen de ihya olursun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar