Szasstam Mesaj tarihi: Mayıs 20, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 20, 2004 Hikaye Yavaşça doğruldu yerinden, sesi çıkmıyordu ,etrafına bakındı. Gözleri karanlığa alışmaya başladığında, içinde bulunduğu durumu daha iyi kavramaya başladı. Yerde kirli bakır bir tasın içinde su vardı ve üzerinde uzandığı samanlar ,görebildikleri bu kadardı. İlerden koridor olduğunu tahmin ettiği yerden içeri doğru hafif bir ışık geliyordu. Kalktı parmaklıklara yaklaştı, koridor bomboştu yan tarafa doğru baktığında 4-5 zindan daha gördü kendinin ki gibi ,duvarları yoklamaya başladı. Sert kayalardan yapılmış bir kaleydi sanki burası , ama neden burdaydı ? Yandaki zindanlardada birilerinin olabileceğini düşünerek bağırmayı denedi hala sesi çıkmıyordu. Tek bir ses bile çıkaramıyordu.Yerden su tasını aldı içebildiği kadarını içti ve tası parmaklıklara vurmaya başladı evet gene ses çıkmıyordu. Neden acaba kendisimi duymuyordu çıkan sesleri... Tekrar samanların üzerine oturdu elinden gelebilecek hiç birşey yoktu beklemeye başladı. Sanki saniyeler onun için saatler gibiydi sessizlik onu çıldırtıcaktı en ufak bir ses duymaya razıydı. Gözlerini yumduğu an gözlerinin önüne sevdiği geldi en sonu onu gördüğü yer aklına geldi; bir mezarlıkda bırakmıştı onu evet hatırlamaya başlıyordu bazı şeyleri mezarlıkta savaştığını hatırladı neden sonra nasıl olduğunu anlamadan öldüğünü sevdiğinin gözleri önünde can verdiğini hatırladı. Sevdiği onun cesedini beklerken leş kargalarını uzak tutmaya çalışırken tekrar yaşama dönmek için tanrılara yalvarmak için koşmaya başladığını hatırladı. Sevdiği çabuk ol diye bağırıyordu o gözden uzaklaşırken sesi hep yanındaydı sanki hiç onu yalnız bırakmıyordu sürekli ona acele etmesi gerektiğini söylüyordu... Tanrılar sesini duymuş ve canlanmıştı tekrar sevgilisine yardıma koşmaya başladı ama ulaştığında kimseyi göremedi orda sevgiliinin cesedi yerdeydi en son gördüğü onun cesedi oldu sonra birden gözleri kapandı yere yığıldı. Evet aşkını kaybetmişti bu zindanda yaşamaya mecburdu artık kafasında oluşturduğu bu zindanda... Yerinden doğrulmayı denedi tekrar belki kırabilirdi parmaklıkları belki sevgisinin gücü yeterdi o parmaklıkları kırmaya ayaklarının üzerine kalktı tekrar yavaş yavaş parmaklıklara yürüdü son gücünü toplamaya çalıştı, hayır olmuyordu. Lanet parmaklıklar ayrılmıyordu o anda birşeyi fark etti parmaklıklarda kapı yoktu çıkış yoktu bu zindandan sanki onun için özel olarak yapılmıştı bu zindan, o içeri kondukdan sonra... Tekrar samanların üzerine oturup gözlerini kapadı tıpkı anne rahmindeki bir bebek gibi kıvrılmıştı sanki doğmayı bekleyen gözlerini kapadı. Tanrılara yalvarmaya başladı sevgilisinin yaşama dönmesi için biliyordu belkide kendi yakaşırının hiçbir etkisi olmıycaktı.Tanrılar üzerinde sevdiğinin seslenmesi lazımdı tanrılara ama tek başına yetmiyordu gücü bu zindandan çıkmaya ona ihtiyacı vardı dışarı çıkmak için... Bir anda içini bir nefret dalgası kapladı tüm insanlardan nefret etmeye başladı hepsi onlar yüzündendi onlar olmasa yaşam ne güzel olurdu onları yok etmek bu düşünce benliğini sarmaya başlamıştı yaşayan herşeyden nefret etmek... Bu parmaklıklardan nasıl kurtulucaktı nasıl insanlara ulaşıp onlardan öcünü alıcaktı.Tanrılara yalvarmaya başladı onlardan sadece gündüzleri burdan çıkmayı diledi gece girip aşkının gelmesini bekliycekti ve o döndüğünde beraber kırıcaklardı o parmaklıkları tek başına çıkmaya gücünün yetmediği o zindandan beraber çıkıcaklardı... UltimaTR forumlarından alınmıştır, Link : Hikaye SzassTam Ne zaman yazdığımı bile unuttuğum, linkide artık çalışmayan bir hikaye. Sanırsam eski forum zamanında yazdığım bir yazı... Ultimatr sitesinin hikaye kısmında paslanmasın burda paslansın dedim :=)[signature][hline]Hiç kimse beni anlayamaz , Hiç kimse... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Faerdun Mesaj tarihi: Mayıs 21, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 21, 2004 İnsanlara neden kızıyor pek anlamadım. Lakin öldüyse ve sevgilisi de öldüyse,ölüm tatlı olmalı. Yeniden canlandırmak ise Tanrıların bir oyunu. Yeniden canlanmak ve sevgilisinin ölü oldugu bir dünyada yaşamak. Daha kötü.[signature][hline]No time for tears No time to run and hide No time to be afraid of fear I keep no time to cry Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sailor Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2004 yeniden gözden geçirip, yazım yanlışlarını ve anlatım bozukluklarını giderseydin daha iyi olurdu :) ama konu olarak hoş..[signature][hline][email protected] | 6254196 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sailor Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2004 yeniden gözden geçirip, yazım yanlışlarını ve anlatım bozukluklarını giderseydin daha iyi olurdu :) ama konu olarak hoş..[signature][hline][email protected] | 6254196 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar