DiadanLocke Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Simdi soyle efenim bu hikayenin fikri ruyamda aklima geldi. Bundan cok guzel film olur aslinda dedim kendi kendime. Yada MMORPG olur. Neyse anlatiyorum. Konu su; yakin gelecekte bilimadamlari en sonunda zamanda yolculugu saglarlar. Fakat gelecek olusmadigi icin gelecege gitmek imkansizdir, boyle bir imkan yoktur. Zaman makinesi gecmise gitmenizi saglar. Fakat dikkatli olmalisiniz cunku en ufak bir hataniz sizi hic ummadiginiz sonuclar dogurabilir. Zaman makinesi ile ilk testlerimiz cansiz objeler ile oldu. Dunya ustunde bulunan butun metaryelleri denedik. Hepsi makinenin icinde yokoluyorlardi. Her gecmise gonderilen objenin ardindan Dunya'nin herhangi bir bolgesinde manyetik anormallikler tespit ediyorduk. Bu, gonderilen objelerin dogru konum ve tarihe gittiklerini tespit etmemiz icin inanilmaz bir firsatti. Her zaman yolculugunun ardindan, zamanimiza bir kapi aciliyordu. Zamanla arastirma robotlari gondermeye basladik. Bu inanilmaz bir yenilikti. Icinde video ve ses kayitlariyla dolu olan robotlar, gorevlerini tamamladiklarinda tam gonderildikleri konuma donmek uzere programlanmislardi. Bu konuma ulasan robotlar, bizim zamanimizda olan kapilardan geri gelebiliyorlardi. Artik gecmisi gorup, dinleyebiliyorduk... Aradan yillar gectikce daha da cesaretlendik ve canli denekler kullanmaya karar verdik. Bircok kisi buna ne kadar karsi ciksa da -ozellikle muhafazakarlar ve hayvanseverler- Dunya merakina dayanamadi ve gerekli izinler cikartilarak ilk hayvan denekler beyin kontrol cihazlariyla gecmise gonderildi. Hepsi de gayet saglikli ve sorunsuz sekilde yolculuklarini tamamladilar. Onceden programlanan beyin kontrol cihazlari sayesinde, hayvanlari tekrar zamanimiza geri getirilebiliyorduk. Bu deneylerimiz yillarca devam etti. Zaman kavrami hakkinda bircok sey ogrendik. Gecmisle ilgili bilgilerle bircok bilim dalinda cok buyuk adimlar attik. Kafamizda sorular donuyordu. Insanlari izlemeye cesaret edemiyorduk, bizi gormemeleri gerekiyordu. Bu kontrol edemeyecegimiz sonuclar dogurabilirdi. Aklimizi binlerce soru kurcaliyordu. Hayvanlar gecmise gidebiliyorsa pek tabii insanlar da gidebilirdi. Bu buyuk bir karardi. En buyuk korkumuz tarihin akisini degistirmekti. Herkesin korkusu buydu. Dunyanin kaderini degistirebilmek elimizdeydi cunku. Gidip Hitler'in dogumunu engelleyebilir, Saddam'i kucukken oldurebilir, Isa ile sohbet edebilirdik. Peki bunu yapmamiz dogru olur muydu? Dogru bile olsa neleri degistirirdi? Tarihi degistirmek mumkun muydu? Herkesin aklina ilk gelen bunun kotu ellere gecebilecegiydi. -Dunya'da pek cok seyi degistirmistik. Yonetim sekillerini degistirip, ulkeleri birlestirmis, insanlari biraraya getirmistik. Savaslari bitirmis, savaslarin cikma nedeni olan petrol ihtiyacini yoketmistik. Para bile kullanmiyorduk artik. Fakat gene de kotulugun onune bir turlu gecemedik. Insanoglunu ne yaparsak yapalim degistiremeyecegimizi kisa surede anlamistik... - Tabii ki bunu da halledip bir egitim programi ortaya attik. Zaman yolculari yetistirecektik. Zaman yolcusu olabilmeniz icin cok agir bir egitim programindan gecmeniz gerekiyordu. Ayrica zeka seviyeniz de bir hayli yuksek olmaliydi. Kendimiz gibi insanlar ariyorduk. Onceden programlanmis mesajlar disinda gecmise giden kisiyle hicbir sekilde baglanti kuramayacaktik. Bu yuzden guvenebilecegimiz insanlar gerekiyordu. Zaman yolculugu okullarimizda da yaptigimiz bir nevi buydu. Tamamen guvenebilecegimiz insanlar yetistirmek. Isin gercegi ise aslinda hepsinin beynini yikiyorduk. En kolay yaptigimiz seydi bu... Butun direnislere ragmen ilk yolcumuzu gecmise gonderdik. Gecmise giden ogrencilerimiz hicbir sekilde bir paradoksa neden olmamak icin kendi cocukluklarina yada hayatlarinin gectigi yerlere yakin veya ayni tarihe degil daha eskilere yollaniyordu. Deneylerin uzerinden tam 20 yil gecmisti. Artik sadece insanlar yollaniyordu. Bu bir meslek olmustu artik. Zaman yolculari bizler gibi bilimadamlariydi ama bizim kontrolumuzde idiler... Istedigimiz herseyi kosulsuz olarak yerine getiriyorlardi tipki bir asker gibi. Deneyler artik siradan bir hal almisti. Tek birsey haric, gecmisteki insanlarla iletisim... Bunu yapmamamiz gerektigini biliyorduk. Fakat merak bizi ele gecirmisti bir kere. Gecmisten gelen taslar, yakalanan hayvanlar ve hatta oldurulen dinozorlar... Hicbiri yeterli gelmiyordu. Bir sekilde gecmisteki insanlarla iletisime gecmek istiyorduk. Deneylerimizin 20. yilinda bunu yapmaya karar verdik. Fakat bu cok gizli olarak yapilacakti. Dunya'yi yeniden ayaga kaldirmak istemiyorduk. Bu deney icin bizim zamanimizda degisime neden olmasi gereken bir olay yaratmamiz gerekiyordu. En basit olarak bos bir kagida yazi yazdiktan sonra yolcumuzu birkac dakika gecmise yollayip bu yaziyi silmesini saglamak ise yarayabilirdi. Deneyin yapilmasi icin ilk zaman yolcumuz John Warden'i sectik. Aralarindaki en tecrubeli olani oydu. Artik 45 yasindaydi ve ters giden herhangi birseyde ne yapilacagini biliyordu. Gerci ne ters gidebilirdi ki? Sadece bes dakika geriye gidecekti. John makinenin icinde yokoldugunda gozumuzu kagida dikip beklemeye basladik. Hicbir sey olmuyordu. Yazi hala oradaydi. Acaba bir aksilik mi olmustu? Kahretsin ne olabilirdi ki!? Tam bu sirada laboratuarin telsizinden John'un heyecanli sesini duyduk: "Ise yaradi mi!!?? Yaziyi sildim ne goruyorsunuz rapor edin!". Yaziyi silmis miydi? Tekrar donup baktik. Yazi hala oradaydi. Kagit bir santim kipirdamamisti bile. John laboratuara geri geldiginde olanlari konustuk. Bize tam bes dakika oncesine gittigini ve hatta benim arkamda belirip odumu kopardigini, onlara deneyi izah ettigini ve kagidi sildigini anlatti. Peki bu nasil olmustu?? Neden hicbirsey degismemisti. Ben John'u gorduysem bunu hatirlamaliydim ama hicbirsey hatirlamiyordum. Korkutucu cevap, butun bildiklerimizi altust edecek, Dunya'nin -yoksa Dunyalarin mi demeliyim?- kaderini degistirecekti... Laboratuar kapisinda kendimle karsilasana kadar sasirmanin ve korkunun ne oldugunu unutmustum. Sanirim altima bile kacirdim. Evet inanamiyordum ama kendimle konusup tartistim. Ve kendimi zaman makinesini ilk kez kullanarak bes dakika geriye yollayip bir fincan dolusu kahveyi yere doktum. Kendi zamanimda hicbirsey degismedi. Diger ben, geldigi kapidan tekrar gecerek kendi zamanina dondu ve boyle bir olayin olmadigini bildirdi. Butun hersey altust olmustu. Hicbirsey bilmiyorduk. 20 yillik deneylerde tarihi degistirecek hicbirsey yapmadigimizi saniyorduk cunku zamanimizda herhangi bir etkisini gormuyorduk. Isin aslini bu laboratuarda yuzlerce deney sonrasi sonunda anladik. Tarihte en ufak degisiklige sebep olan herhangi bir eylem yeni bir zaman boyutu yaratiyordu. Bu zaman boyutlari bizden tamamen bagimsizdi, bizim dunyamizda ortaya cikan kapilar haric. Alternatif dunyalar yaratmayi basarmistik... Arkadaslar ingilizce klavye oldugundan kusura bakmayin. Yorumlarinizi esirgemeyin :) Devami gelicek bunun blogdan da takip edebilirsiniz. http://beynimiyedim.blogspot.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 zamaan yolculariyiz biz, zaman zaman! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DiadanLocke Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 cok salak biseyse soyleyin ha. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Yapılan son deney ardından gelen bölümde ürktüğümü itiraf etmeliyim, sanırım aynı durum başıma gelse çıldırırdım ::/ Bu tarz vurucu kısımları artırırsan bence sürükleyici bir hikaye olabilir. Ayrıca, hikayeni sadece blog'una saklama bence, burada da görmek isteriz. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DiadanLocke Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Buraya koyucam hep bu baslik altindan gerisini de yazicam bakalim yarin obursu gun. Sonu biraz hizli oldu gibi geldi bana ama bir an once sonlandirmak da istemedim, uzattim gibi de geldi oyle oldu :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lexius Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 25, 2009 ben beğendim ^^ güzel bi kurgu olabilir eğer biraz uğraşırsan. fikir güzel. anlatım da biraz geliştirme yapman gerekli . devamını bekliyorum ^^ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
EsHqUiYa Mesaj tarihi: Mart 30, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 30, 2009 güzel olmuş ben de uzun zamandır böyle birşey düşünüyodum fakat senaryo olarak diil normal fizik olarak.ama söylemek istediğim bişey var."alternatif dünyaları yaratmayı başarmıştık" yerine "alternatif dünyalara erişmeyi başarmıştık" gibi birşey yazarsan daha iyi olur herhalde ve eğer bu senaryo film olcaksa burda bitmemeli o da var. yazımı da çok güncelledim ama birşey daha söylemek istiyorum.geleceğe gitmek geçmişe gitmekten daha kolaydır.hareket halinde olan bir insan da zamanın normal hızından daha hızlı bir halde geleceğe doğru yolculuk yapar.tabi bu hız farkı araba-uçak gibi araçlarla yapılan hızlara göre çok çok azdır ama bu kanıtlanan bir şeydir.bu yüzden kanıtlanmış bir şeyi imkansız olarak göstermen biraz itici olmuş, o bölümü biraz düzeltsen süper bir yazı olcak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DiadanLocke Mesaj tarihi: Mart 31, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 31, 2009 Ben gecmisi degistirip farkli dunyalar farkli yasamlar yarattiklarini dusunuyordum hikayeyi dusunurken. Tek baglanti noktalari bu isin ciktigi yer olucak ilk zaman yolculugu deneyinin yapildigi dunya. Bu yazida gecen orasi mi bilmiyoruz daha, devami gelicek vaktim yok bu aralar pek. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zgrw Mesaj tarihi: Nisan 6, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 6, 2009 ben begendim sardi biraz, yalniz farkli boyutlar isi garip olmus :) oyun olmasi icin, gecmisin gelecegi bozabilcek bir yapiya sahip olabilmesini beklemistim :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ucanterlik Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2009 walla ben çok beyendim, öyle bişeyleri okuyan bi tipde değilim başka kim okucak bunu diodum ama sardı baya ,teşekkürler devamını bekliyorum.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar