Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Misafir


Silmarwen

Öne çıkan mesajlar

Çalınan kapıya bir cevapmışçasına "Hah. Misafirimiz de geldi işte. Sofrayı hazırlayın. Kapıya ben bakarım." demişti Rachlin Flambard. Şatonun en büyük ve en saygıdeğer kişisi olmasına rağmen kapıyı onun açması, gelen kişinin önemini anlatmak için yeterliydi. Büyükbabanın emriyle yemek salonunda bir hareketlilik başlamıştı. Dört kardeş, babalarının zorlamasıyla derhal en güzel kıyafetlerini giyip yemek salonuna inmek üzere odalarına doğru koşuşturmuşlardı.

"Her zamanki gibi büyükbabamın o yaşlı misafirlerinden birisi gelecek, ikisi birlikte eski anılarından bahsedecek, o yemek masasındaki güzelim sandalyemi bir esir koltuğuna çevirecek ve en çok zevk aldığım şey olan yemek yeme olayını adeta bir işkenceye dönmüştürecek." diye söylenmişti en küçük kardeş Valgard. Narghos çoktan giyinmiş, ikizi Spilas'a yardımcı oluyordu. Ağabeyleri Lionel ise hangi tüniği giyeceğine karar vermeye çalışıyordu. "Merak etme ufaklık. Geçen seferki tek gözü kör adam bir çarpışmada hayatını kaybetmiş. Yani dakika başı yanağını sıkamayacak artık." diye karşılık vermişti Spilas hafifçe gülümseyerek. Uzun, kumral saçlarını toplarken "Bu seferki belki o kadar da kötü değildir ha. Ne dersiniz?" tesellisini de eklemişti. Bunun üzerine Lio elini Spilas'ın omzuna koyarak "Belki de bu seferki sana sataşır." diyerek dalga geçmişti.

Bir süre sonra kardeşler hazırlanıp yemek salonuna inmişlerdi. Lionel, ilk farkeden kişi olarak, kardeşlerine misafirin taktığı aile armasını göstermişti. O da bir Flambard'dı, lâkin bildikleri kadarıyla dedeleri, neslinin hayattaki son kişisiydi. Oldukça yaşlı gözüktüğü için amcaları da olamazdı. Yaşlı adam, kardeşlerin dedeleriyle konuşarak yemek masasına geldiğinde dedeleri masadaki yerini ona vermişti. "Demek ki dedemden de büyük." diye düşündü Lionel ve "Hoşgeldiniz efendim." dedi misafire. Kardeşleri de hemen ardından onu tekrarlamışlardı. Yaşlı adam sırayla tüm kardeşlere baktıktan sonra "Teşekkür ederim gençler." diyerek tebessüm etti. Herkes masadaki yerini aldıktan sonra hizmetçiler yemekleri masaya getirdi. Yemek süresince yaşlı adam sadece dedeleriyle ve nadiren de olsa babalarıyla konuşmuştu. Kardeşlerle olan tek bağlantısı uzun uzun Narghos'a bakması olmuştu.

Yemek yendikten sonra Rachlin Flambard misafire dönerek "Dilerseniz şimdi uyuyarak yol yorgunluğunuzu üzerinizden atın. Yarın sabah bu güzel sohbete devam ederiz efendim." dedi ve hizmetçilere odayı hazırlamaları için işaret verdi. Yaşlı adam misafirine oldukça değer veriyor ve saygı duyuyordu. Fakat bütün bu olanlar kale halkında Flambard arması taşıyan bu adamın kim olduğu sorusunu açığa çıkarmıştı. Misafir, Narghos'a bakarak cevaplamıştı Rachlin'i "Teşekkür ederim Rachlin, lâkin yatmadan önce şu delikanlıyla biraz konuşmak istiyorum."

Narghos o anda ne olduğunu anlayamamıştı. Tüm kardeşler, adamın ses tonundan, bakışlarından ve en önemlisi duruşundan dolayı şoka girmişti. En çok etkilenen de kuşkusuz Narghos idi. Tedirgin bir şekilde yaşlı misafire ilerledi ve "Peki efendim" dedi titrek bir sesle. Yaşlı adam iyi geceler dileyerek elini Narghos'un omzuna koydu. Birlikte adamın odasına doğru yürümeye başladılar.

Oda kusursuz bir şekilde hazırlanmıştı. Adam odaya girdiklerinde kapıyı kapadı ve yatağına oturarak Narghos'u yanına çağırdı. Kısa süren bir sessizlikten sonra etkileyici bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Delikanlı, birazdan söyleyeceklerim sana saçma gelebilir fakat sessizce dinlemeni istiyorum. Ben Flambard soyunun 3. neslinden birisiyim. İsmim önemli değil..." dediğinde Narghos'un gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Adam devam etti. "Benim zamanımda Flambard soyunda her hangi bir kısıtlama yoktu. Ta ki ben büyü kullanıcılığını seçene kadar. Büyü kullanıcılığını seçtiğim zaman kardeşlerim bu kararın saçma olduğunu, ustaca kullanılan bir kılıcın her zaman büyüden daha güçlü olduğunu söylemişlerdi. Lâkin onlara aldırış etmeden büyü okuluna gittim ve bir süre sonra Flambard soyunun ilk büyü kullanıcısı oldum. Kardeşlerimle birlikte bir çok savaşa girdik fakat bunlardan birisi çok çetin geçmişti." Adam başını önüne eğdi, derin bir iç çekti ve konuşmasına devam etti "Bu savaş benim yüzümden başladı ve savaşın sonunda, kazanmamıza rağmen bir çok savaşçımızı kaybetmiştik. Bu olaydan sonra kurul toplanarak beni cezalandırma kararı aldı. Şu anda yer yüzünde olmayan bir dağın derinliklerinde, ölene dek parmaklıklar arkasında kalma cezası. Ve sadece bir kere ziyaret edildim. O ziyaret esnasında onlara bu yaptıklarının yanlış olduğunu, beni böylece ölüme terketmemeleri gerektiği konusunda uyardım. Fakat dinlemediler. Ben de onlara bir lanet okudum. '10 nesil sonra Flambard'lar arasından bir büyü kullanıcısı çıkacak. Bu büyü kullanıcısı bir çok şeyi değiştirecek ve siz bu yaptıklarınız yüzünden sonsuza kadar azap çekeceksiniz.' idi lanetim." Başını kaldırıp elini Narghos'un omzuna koyarak gözlerini gözlerine sabitledi. "O büyü kullanıcısı sen olacaksın evlat. Bu gece buraya senin eğitimini üstlenmek üzere geldim." dedi gülümseyerek. Narghos duyduğu bu kadar hikaye karşısında şaşkına dönmüştü. Ama o büyü kullanıcısının kendisi olmayacağına emindi. Minik bir tebessümle büyük dedesine cevap verdi "O kişi ben değilim efendim. Büyüye ilgisi olan ikizim Spilas."

Yaşlı adam yanlış kişiyi almadığından emindi fakat nasıl olabilirdi. Bildiği üzere eğiteceği kişinin büyüye merakı olan kardeş olması gerekiyordu fakat aradığı ışığı Narghos'ta bulmuştu. Bir süre düşündükten sonra "Teşekkür ederim ufaklık, o zaman bana ikizini çağırabilir misin?" dedi oldukça yumuşak bir ses tonuyla. Narghos atasını selamladıktan sonra odadan çıktı ve derhal Spilas'ın yanına giderek olayı kısaca özetledi. Spilas "Biliyordum. Bir gün böyle bir fırsatın elime geçeceğini biliyordum." dedi kendi kendine. Kardeşine teşekkür ederek atasının odasına koştu. Aralık duran kapıdan içeri başını uzatarak girmek için izin istedi delikanlı. Güleryüzlü bir karşılık alınca da içeri girerek kapıyı kapadı...

---

Hikayelerin ilk bölümü bu. Devamını toparladıkça koymaya çalışacağım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...