Kumadam Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2004 Çok yoğun bir gündü, sabahtan beri Lycaeum'daki tozlu raflar arasında dolaşmış ve bir türlü aradığı şeyi bulamamıştı, gün batımında Felluca'nın sessizliğindeki kulesine dönerken sinirden sövüp duruyordu tüm gün yaşadıklarına. Kulenin kapısına vardığında artık alışkanlık haline gelmiş bir şekilde koruma büyülerini kaldırdı ilk olarak, çevresini hızlıca kontrol ettikten sonra kapıyı araladı, kolunun yorgunluğunu işte o anda hisseti tüm benliği ile, 'çok yorulmuşum' diye geçirdi içinden, ruhundaki dinlenme özlemi ile tırmandı yatak odasına merdivenlerden yukarı. Üzerindekileri çıkarmadan bıraktı kendini büyü ile hava da asılı duran yatağına ve hızlı bir şekilde tamamladı koruma büyüsünü gözlerini kapamadan önce. Ne kadar zaman geçti bilinmez aniden uyandı gördüğü rüyaların etkisi ile. Hafifçe bedeninden sıyrılıp kendisine baktığında düşünceli bir halde buldu kendi gördüğü rüyaların da etkisi ile. Üstadın söyledikleri onu rüyasında da yanlız bırakmamıştı, Gargoyle şehrinde bir şeyler olmaktaydı, daha da garibi Juka savaşçıları ile son günlerde karşılaşan gezginlerden aldıkları haberler hiçte hoş değildi. Verity adasında Sosaria'nın diğer bölgelerine göre daha güvende olsalar da, huzursuzluk heryeri kaplayacak gibi gözükmekteydi. Dünü düşündü, tüm bir gün Lycaeum'daki kütüphane de yaptığı araştırma hiçbir sonuç vermemişti, tehlikesi ne kadar büyük olursa olsun gelişmeleri çıplak gözle görmekten başka seçenek yok gibiydi. Üstad'ın bu durumdan hoşlanmayacağı gün gibi aşikardı ama alınan görevler ne pahasına olursa olsun bitmeliydi. Acele ile yataktan kalkmadan önce koruma büyüsünü sonlandırdı ve arkasında basit bir ışık büyüsü ile tüm mumları aydınlatı çevresindeki. Hala daha geceydi zaman, zamanı kestirecek kadar haracayacak vakti olmadığını düşünerek. Hızlıca bir kat aşağıdaki çalışma masasına doğru yöneldi, masanın çevresindeki tuzakları hızlı bir şekilde etkisiz kıldı, bir büyücünün ne kadar çok detayla uğraşması gerektiğini düşündü, bazen kendi kendimizin en değerli şeyi zamanı neler için harcıyoruz bizler dedi içinden. Masa üzerine çıkardığı parşömen kağıtlarını bir ulaştırma büyüsü ile kutsadı notunu yazmadan önce, eline aldığı tüylü kalemi hokka içindeki mürekkebe daldırdı ve hızlıca yazdı.... Yazdığı not, kısa ve öz ama bir o kadar da anlaşılırdı........ " TEHLİKE ! Counselor Guild Hall Moonglow, Trammel Mayıs ayının kutsal annelerin 19ncu haftasının cumartesi geceyarısı " Kumadam[signature][hline]Kumadam of Moonglow Zulkir of Necromancy RED Red Mages Guild Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Anason Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2004 harika olmus yine,elina saglik.umarim bu guzel hikayeyi guzel bir geceyle tamamlariz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Whitehaven Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2004 Guzel olmus :tebrikz:[signature][hline] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kumadam Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2004 Yazdığı nota cevaplar bir bir akmaya başlamıştı. İçinden büyüsüz yaşam kimbilir nasıl olurdu diye geçirdi son gelen cevap mektubunu açtığında. Sandalyesinde geriye doğru yaslandı ve yendi doldurduğu YEW tütünlü piposundan bir duman çekti artık pipo dumanını bir yol arkadaşı kabul etmiş ciğerlerine. Tütünün tadı ve kokusu çok keskindi, son Juka istlası ve YEW'de oluşan bataklık toprağı nedeni son 2-3 yıldır adam gibi yetişmiş gerçek yew tütüne hasret kalmıştı. Dudaklarından kısık bir aralıktan sövdü Juka'ları. Herşey onların suçuydu. Tekrar yapmakta olduğu işe yoğunlaştı. Çalışma masası üzerine yayılmış gelen cevaplara baktığında aklından ilk geçen bu kadar kişi yeterli olacakmıydı. Eski dostu Jean-Paul'den cevap çıkmaması şaşırtmıştı. Halbuki herzaman ilk cevap veren kişilerdendi.Çılgın Mono keza bu konularda Jean kadar hızlı idi ve ondan da cevap yoktu. Gunn ise çıktığı seyahatten hala daha dönemedi mi acaba diye düşündü. Daha buluşma gününe iki gün vardı, zaman var diye geçirdi içinden. Şimdi oturup dinlenme ve hazırlanma zamanıydı. Son seferden buyana büyü için gerekli malzemeleri azalmıştı en kısa sürede bunları tamamlaması lazımdı. Son bir gün önce de Britannia büyük kütüphanesinde şansını denemek istiyordu, oraya bir gezi yapmalaıyım dedi içinden... Ve sessizce döküldü kelimeler dudaklarından... Daha iki gün var.....iki gün[signature][hline]Kumadam of Moonglow Zulkir of Necromancy RED Red Mages Guild Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
JeanPaul Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2004 Gozunu soyle bir araladi. Cok uzun zaman gecmisti. Yataginda dogruldu. Eski dostundan bir haber ulasmisti. Bu bir cagri notu idi. Yasli bacaklarina bakti. Hicbirsey eskisi gibi degildi artik. Etrafina bakindi. Her yer toz icersinde, orumcek aglari kaplamisti. Gozu pencereye takildi. Evinin catisindan Skara Brae civarindaki tarlalari gorebiliyordu. Son buyuk yikimdan sonra evinin cevresinde giden gelen de azalmis, bazi evler yikilmis, cok degisiklikler vardi. Mesaja tekrar bakti. Yasli vucudu bu yolculugu ve mucadeleyi kaldirabilir miydi? Dusundu, ne kadar yorgun olursa olsun, ne kadar uzakta olursa olsun, ne kadar bitkin olursa olsun dostunun cagrisini karsiliksiz birakmazdi. Hemen hazirliklara basladi. Tozlu sandiklarda yeterince buyu bitkileri mevcuttu. Yanina alacakti, dostunun ihtiyaci olur diye dusundu. Erzak ve merhemleri de hazirladi. Yasli elleri artik silah tutamiyor idi, ama buyunun gucu ile yardim edebilecegini dusundu. Yolculuk icin 2 gunu vardi. Uzun bir yolculuk. Umarim yetisebilirdi. Jean-Paul [RED] Zulkir of Cleric [signature][hline]Ride to live, Live to ride... [Bu mesaj JeanPaul tarafından 06 Mayıs 2004 23:51 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kumadam Mesaj tarihi: Mayıs 8, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 8, 2004 Yola çıkmak için son hazırlıklarını yaptı, geceyarsın daki buluşma öncesinde son kez şansını deneyecekti Britiannia büyük kütüphanesinde. Gönderdiği büyülü mesajın dostu Jean-Paul'a ulaştığını hisseti, ama bir terslik var gibiydi. bu konuyu düşünmeyi öteledi, en iyisi geceyarısı Jean ile konuşurum biraraya gelince diye geçirdi içinden ve yaptığı işe doğru dikkatleşti. Çok hızlı bir şekilde terk etmişti kule'yi, hızlı bir şekilde "aykapılarına" yöneldi. Buluşma öncesinde bir daha kuleye uğrayamama ihtimaline karşı bulabildiği tüm büyü malzemeleri almıştı yanına, hızlı hareket etmeye çalışması taşdığı ağırlıkla birleşince daha çabuk yoruyordu. Yola çıkmasından bu yana daha şimdiden iki mola vermişti bile. Dayanmalısın dedi içinden, zaman azalıyor dşye düşündü hafif seslice ruhunun dile gelişi ile, neredeyse öğlen olmuştu kafasını kaldırdığında güneşin konumuna baktığında. Akşam üzeri olmadan kütüphaneye ulaşmalıydı, daha yapılacak çok iş vardı ve daha da zoru geri dönüşte olacaktı, Sosaria Lord Britsh'in kayboluşundan beri eskisi gibi güvenli değildi geceleri ve buluşma yerine gece ulaşmaya çalışacaktı. Büyülerini gereksiz yere kullanmaktan hiç hoşlanmazdı ama bu sefer gerekli idi, önce ufak bir güçlendirme ve çeviklik büyüsü yaptı kendine, akabinde ki kısa bir meditasyondan sonra yola daha hızlı ve dinç koyuldu. Kütühaneye vardığında zaman akşam üzerinden biraz önceydi...hızlı adımlarla tırmandı merdivenleri, ne kadar zaman önceydi hatırlamıyordu ama dostum haklılaşıyor dedi içinden Jean-Paul'un artık yaşlanıyoruz diye serzenişte bulunduğu konuşmasını hatırlayarak, merdivenlerin başına vardığında nefes nefese kalmıştı biraz soluklandı ve kafasını kaldırdı. İşte aradıkları oradaydı..tüm gargoyle ırkı hakkında yazılmış kalın deri ciltli kitaplar raflarda durmaktaydı. Derin bir nefes aldıktan sonra kafasını ve vücudunu dikleştirdi ve emin adımlarla yürüdü. Kısa sürede çok çalışmalıydı çünkü bu geceyarısı yola çıkılacaktı. Bu geceyarısı dedi. Seslice çevresindekilere aldırmadan. Bu gece yarısı...[signature][hline]Kumadam of Moonglow Zulkir of Necromancy RED Red Mages Guild Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
JeanPaul Mesaj tarihi: Mayıs 8, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 8, 2004 Hedge Maze. Skara Brae'den yola cikali 1 gunu gecmisti. Yolculuklara cikmadan once mutlaka gol kenarindaki kucuk yazlik eve ugrardi. Yine aynisini yapti. Cove'da yasadigi yillarinda da deniz kenarina gider, sonra yoluna devam ederdi. Gol Evi'nde soluklanirken korktugu basina geldi. Buyulu bir mesaj aldi. Mesajin ozel bir enerjisi vardi. Bu enerji sadece bir kisiden gelirdi. Sevdigi kisi ve hayat arkadasindan. Bu gece mutlaka gorusmesi gerektigini belirten bir mesaj. Jean-Paul icin "yuksek emir" oneminde bir mesaj. Jean-Paul uzgun bir sekilde evine dogru geri dondu. Dostu Kumadam ile yolculuga cikamayacakti bu gece. Bu son dakika degisikligi icin cok uzgun, evine geri donus yolculuguna basladi. Gol Evi'nden yanina ozel yapim "Gamay" sarabini da almisti. En azindan sarabi icerken arkadasi Kumadam icin de icebilirdi. Akli dostu Kumadam ve arkadaslarinda kalarak, evinin yolunu tuttu. Icinden "Umarim bir baska yolculukta" diyerek... Jean-Paul [RED] Zulkir of Cleric [OOC] Arkadaslar malum yuksek yerden "istek" geldi, onu kiramam. Bu aksam katilamiyorum sizlere. Bir baska aksam umarim. :([signature][hline]Ride to live, Live to ride... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kumadam Mesaj tarihi: Mayıs 8, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 8, 2004 Kütüphane penceresinden dışarı baktığında akşam vakti gelmişti, kafasını hafifçe kaldırdı okduğu kalın deri ciltli kitaptan. Jukalar ile ilgili bu kadar çok bilginin ve Juka'ların Gargoyle ırkı ile ilişkilerini bu detayda kalem almış olmaları onu sevindirdi. Bir çok bilgiye ulaşmıştı. Şimdi yeniden yola düşme zamanıydı. İskemleden vücudunu ayırdığında ne kadar yorulmuş olduğunun farkına vardı. Okumakta yürümek kadar yorgunluk yaratıyordu. Gerçekten zordu büyücülerin işleri diye serzenişte bulundu. Kütüphanenin ana kapısından ayrıldıktan sonra güneye doğru yol aldı, bankanın yanındaki kalabalığın içinden geçti, burasının herzaman bu kadar kalabalık olması onu hep şaşırtmıştı, mutlaka bir şeyleri satmaya çalışan tüccarlar ile, bir şeyleri satın almaya çalışan müşteriler bulunurdu. Ne kadar hızlı hareket ettiğini ancak kısa sürede şehir kapılarına ulaşınca farketti, yüzünü hafif bir gülümseme kapladı, düşünceleri yavaş ama ayakları gayet hızlıydı, işte elinde kılıç bir savaşçıdan farkım yok diye geçirdi içinden. Ay kapısına vardığında ne kadar süre geçtiğini hatırlamıyordu artık gece karanlığını tüm sosaria'ya üzerine örtmüş ve garip bir sesizliğe bürümüştü. Moonglow bankasına vardığında yanan meşalelerin kısık ışığı geceyi aydınlatmaktaydı. Gecenin ilerleyen saatleri olması yanında Britain şehrinde ki alışveriş çılgınlığı hiçbir zaman olamadığı bir şehir di burası. Birkaç savaşçının bankanın yanında sohbet ettiğini gördüğünde artık neredeyse vaktin geldiğini anlamıştı. Hızlı adımlarla buluşma noktasına gidip beklemeye başladı. Aradan bir süre geçtiğinde şehir muhafızlarında oluşan ufak birlik yanından geçti ve baş muhafız olduğunu düşündüğü kişinin rahatsız edici bakışları ile karşılaştı. Bu kadar dikkat çekmemeliydi, duvara doğru yaslandı ve sesisizce gecenin üzerini örtmesini bekledi. Çok fazla zaman geçmemişti, yaşlı dostu Jean-Paul'un karanlıkta gelen silüeti ve ayak seslelerini duydu, yaşlı dostu ile o kadar çok zaman geçirmiş, o kadar çok şey paylaşmışlardı ki, kan bağı ötesinde bir ruh bağının varlığından bile söz edilebilir diye geçirdi içinden. Selam Üstad diye karşıladı yaşlı dostunu, cevap gecikmedi, selam dostum, diye karşılık geldi hemen. Yaşlı üstadın yüzündeki kırşıklıklar biraz daha artmıştı, ama hala daha çok iş çıkarırdı inatçı dostu. Uzun zaman oldu diyerek konuya girdi Jean-Paul. Görüşmeyeli nasılsın diye devam etti. Gelen cevap kısa ve öz oldu, bunları konuşacak çok zaman olacak dostum, sadece fena değilim en azında şimdilik. Dostunu sözlerindeki gariplikten hoşlanmamıştı Jean-Paul, ama Kumadam'a ne zaman soru sorulması ne zaman sorulmaması gerektiğini bilecek kadar onunla vakit geçirmişti. Bizden başkaları varmı diye konuyu değiştirdi Jean-Paul. Henüz sen hariç kimse gelmedi diye yanıtladı Kumadam. Sanırım da gelemeyecekler, şimdiye kadar burada olmalıydılar dedi sessizce. daha cümlesini yeni sonlandırmıştı ki, zifiri bir karanlık heryeri kapladı, gecenden bile daha karanlık bir şeydi ve bu ani çöken karanlık normal değildi. Dostum Jean gizlen diyebildi olabildiğince çabuk şekilde, kendiside duvara yasladığı sırtını iyice karanlığa gömerek. ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ama anlaşılır bir şey yoktu ortada, tek emin olduğu şey ise bunun karabüyüden başka bir açıklaması olmayacağına inancıydı. Sessizce beklediler...beklediler... Karanlığın kalkacağı yoktu ve çaresizlik içinde sadece beklediler.. Beklediler.....[signature][hline]Kumadam of Moonglow Zulkir of Necromancy RED Red Mages Guild [Bu mesaj Kumadam tarafından 09 Mayıs 2004 01:23 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Anason Mesaj tarihi: Mayıs 9, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 9, 2004 Sardok o geceyi yine herzamanki gibi yalniz bir bicimde britain de bir han da gecirmisti, insanlarin artik sosaria topraklarinda yasamamayi tercih etmeyisi onu cok derinden etkiliyordu kaldiki bunun icinde sardok`un tanri gibi gordugu ustalari, bir aile bireyi gibi gordugu dostlarida vardi. uzun zaman sonra kumadam in yani kara buyu hakiminin tekrar eski dostlariyla bulusma istegini bildiren mektubu hakkinda duyumlar aldi. bu gercek miydi ? ona gencliginde dunyanin guzelliklerini gezdiren kumadam`la ve maceralarinda kendisini yalniz birakmayan jean la birlikte yeniden bir araya gelmek, uzun zaman sonra eskisinden daha heycan verici oluyordu. fakat Sardok bunun sarhosluguna kapilsa gerek, birkac bisey icmek icin britain de bir han`a gittiginde kendini kaptirdigini farketmedi bile. yeni tanistigi birinin hikayeleriyle ve ickinin etkisiyle o kadar oyalanmistiki, bir buyucu olmasina ragmen vaktini ve zamanini kontrolsuz bir bicimde harcamisti. zaten Sardok diger buyuculer gibi disiplin ve konsantrasyon sahibi bir buyucu degildi, yasindan olsa gerek, cok daha hovardaydi. fakat bu hovardaligi ona pahaliya mal olmustu ve ustalarina karsi saygisizlik etmisti. dip not: gercekten yetisemedigim icin cok ozur diliyorum. [Bu mesaj Anason tarafından 09 Mayıs 2004 03:53 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kumadam Mesaj tarihi: Mayıs 14, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 14, 2004 Tehlike bitmişmiydi kestiremedi, karanlığın üzerinden kalkmasını bir çaresizlikle seyretti, Moonglow bankasının duvarlarını seçebildi zorlukla aydınlanan karanlık sis içinden, hemen kafasını yanında beklemekte olan eski dostu Jean-Paul'e çevirdi, yaşadığı şaşkınlık bir an olsa da dengesini bozdu. Eski dostunu göremiyordu, ya gitmiş yada kaybolmuştu. Yıllardır büyü ile uğraşmasına rağmen hiç sevememişti belirsizlikleri. Belirsizliklerin arkasında her zaman büyük terslikler yattığına inanırdı, aslında belkide bu kendisini evlat edinmiş ailesinden ona kalmış duygusal bir mirastı. Yaşamı boyunca boynunda bir pranga gibi taşıdığı belirsiz geçmişini düşündü kısa bir süre için. Yavaş Yavaş aydınlanıyordu heryer, hala daha zifiri karanlığın getiridiği ve gözlerin aydınlığa alışmasını zorlayan bir şeyler vardı. Yavaş ama emin adımlarla yürümeye devam etti, Moonglow bankasının giriş kapısına doğru yöneldi. Ortalıkta koşuşturan insanlara baktı, sanki o ani karanlık sadece kendi üzerine çökmüştü, kimse birşeylerden şüphelenmiyordu. Hızlıca Lycaeum'a doğru yol aldı, üstadına danışması gerektiğini düşünüyordu, bir insan için yaşlı ama bir büyücü için genç sayılabilecek beyni yaşananları bir türlü kavrayamıyordu. Lycaeum'a vardığında kimseler yoktu, koca alanda bir canlıya rastlayamadı. Çevresini inceledi, ne kan nede başka şüphe çeken birşeyler vardı, masalar, sandalyeler, hatta yemekler bile tabaklarında duruyordu, sanki herkese bir anda bir şeyler olmuştu ve/veya bir yerelere gitmişlerdi yada götürülmüşlerdi. Kimseye ulaşamayacağını anladığında neredeyse iki defa dolanmıştı koca alanı. Yılgınlık kapladı tüm benliğini, hızlııca karar verdi yeniden deneyecekti. Bir an önce varmak için neredeyse koşarcasına ilerledi felluca'daki kulesine doğru. Kısa bir ritüel'den sonra açtı, tüm kilitleri ve içeri seyretti çevik bir şekilde. Direkt çalışma masasına yönedli, tüm tuzakları iptal ettikten sonra çalışma masasının yanındaki sandıktan bir top parşömen çıkardı, usulca döküldü dudaklarından ulaştırma büyüsünün ritmik tınısı ve son el hareketi ile hızlıca bitirdi tüm kutsama ayinini, eline aldığı tüylü kalemini hokkanın içinde ki koyu sıvıya daldırdı, herzamaninkinin aksine bu sefer mürekkep değil büyülü bir sıvı kullanmaktaydı, yaşadıkları bir şeylerin yolunda olmadığını işaret ediyordu, mesajların içerikleri de tehlikenin kendisi gibi belirsizlik yaratabilirdi. Yazdığı not bir önceki gibi kısa ve öz oldu. "ACİL ! 2nci buluşma; Trammel Moonglow, Counselour Guild, Shard of Atlantic, Mayıs ayının 20nci haftasının cumartesi gece yarısı" Kumadam[signature][hline]Kumadam of Moonglow Zulkir of Necromancy RED Red Mages Guild Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
JeanPaul Mesaj tarihi: Mayıs 15, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 15, 2004 Karanlik. Cok karanlik. Jean-Paul hafifce gozlerini araladi. Ne olmustu? Birden karanlik cokmustu. Hatirladigi son sey dostunun gizlenmesi gerektigini soylemesiydi. Ama hamle yapmasina ragmen gozleri kararmisti en son. Ne kadar zaman gecmisti acaba? Yine ayni yerde idi, Moonglow. Icguduleri eve gitmemesi gerektigini soyledi. Bekleyecekti Moonglow Councilor's Guild'in orda. Gece yarisini 13 dakika geciyordu. Beklemeye devam etti. Jean-Paul [RED] Zulkir of Cleric[signature][hline]Ride to live, Live to ride... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
JeanPaul Mesaj tarihi: Mayıs 15, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 15, 2004 "ahhhhhhhhh" , diye bir ses duydu. Birisi yardim istiyordu. Sesin geldigi yere kostu. Pelerinli biri idi. Kostu. Birden buyulu bir kapi acildi. Tereddut etti Jean-Paul. Acaba iceri girmeli miydi? Buyulu kapi kirmizi renkli idi. Kirmizi renkli kapilar tehlikeli diyarlara acilirdi. Kucuklugunden beri yasadigi yerler. Korkutmazdi Jean-Paul'u, ama yine de tedbirli olmakta fayda vardi. Kapidan gecti. Bir ev. Pesinden gitti kisi ortada yok. Aydinlik bir ev. Kapidaki isarette Leiah's Rune Library yaziyor. Burasi eskiden beri bildigi cok eski bir kutuphane. "hmmm" diye icinden gecirdi Jean-Paul. Bu bir isaret olmali. Uzun zamandir gelmemisti. Icinden bir ses buraya cagrildigini soyledi. Dostu Kumadam'a danismaliyim diye dusundu icinden. Iceri girdi. Degisik birseyler olmali diye icinden gecirdi. Rune Kitaplari ayni gozukuyordu. Sandiklara bakmaya basladi...... Jean-Paul [RED] Zulkir of Cleric[signature][hline]Ride to live, Live to ride... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kumadam Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2004 Son parşömenide katladı ve gözleri önünde parşömenin büyü etkisi ile eriyip gidişini seyretti. Kafası allak bullak olmuştu, vücudunun yorgunluğu tüm benliğini ve ruhunu sarmıştı, gözleri yavaşça kapandı, içindeki sesi dinledi biraz dinlense fena olmayacaktı...hafifçe başı öne düştü ve kolları çalışma masası üzerinde bir annenin çocuğuna kavuşması gibi bir birine kavuştu, böylece düşen başını yaslayabildi bir huşu içinde... Dışarıdan gelen kuş sesleri ile irkildi, uyuyakalmıştı ama zamanı kestiremedi, vücudunu olanca çevikliği ile sandalyeden kaldırdı, tam ayağa kalkmıştı ki, başının hafifçe döndündüğü hissetti, eski çocukluk günlerinden kalma bir küfür savurdu dilinin ucundan, artık genç değilsin dedi eskisi gibi unutma diye tekrarladı. Zamanı kestirmek için olabildiğince hızlı adımlarla çatıya doğru yöneldi, bir zamanlar astronomi araçları ile donattığı çatısı çoğu gecelerini uykusuz kılmıştı, bir çok önemli olay için yıldızlara danışırdı oda diğer büyü ustaları gibi ama bu sefer sadece zamanı görebilmek için çıkmıştı. Merdivenlerden son adımını attığında gözleri gelen güneşin ışığı ile kamaştı, bir an için olduğu yerde durakladı. Güneşin parlaklığı bir öğle güneşinden ziyade sabah güneşinin ışıltılarını taşıyordu. Çok geçmeden anladı, geç kalmıştı, buluşma oldumu diye geçirdi içinden, kendisine delicesine kızdı, bu zamanda yapılmayacak bir zayıflığa düşmüş ve uyuya kalmıştı. Bunu en ksıa sürede telafi etmesi ve toparlaması lazımdı, aşağdaki çalışma odasına doğru yol alırken, - Uyuya kaldım diye geçirdi içinden, uyuya kaldım[signature][hline]Kumadam of Moonglow Zulkir of Necromancy RED Red Mages Guild Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar