elm Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Farklı siyasi görüşlerini oluşturan bireyler , bunu yaparken istemese bile topluma içkin olan egemen ideolojiden bir pay almak zorundadır.Ayrıca terörü seçmiş olan grup , yapacakları işlerden çıkar sağlayacak olan başka gruplardan destek almaya başladıkça ideolojileri başkalarına bağımlı hale gelir .Terörü seçmenin egemen ideolojiden tamamen kopmayı ve kendi fikirlerini koruyabilip ifade etmeyi sağladığını düşünmek zor. Egemen sınıfın ideolojisi devletin eliyle toplumu şekillendirmek için çok güçlü bir araç olduğu doğrudur.Ancak bu ideoloji hiç bir zaman toplumun tamamı üstünde güç kazanamaz , bazı kırılma notlarında ise kriz dönemleri gibi , güçünü büyük çoğunlukta kaybeder.Egemen ideolojiyi egemen hegemonya olarak ifade edersek , diğer gruplarda kendi hegemonyalarını kurmalı ve kendi aydınlarını yetiştirip , toplumu yönetmeye alternatif olmaya çalışmalıdırlar.Güçlü hegemonyaya sahip olmayan bir grup kendisine sunulan sozde tartisma ortamında da kalsa ya da teröre başvursa bir sonuç alabilmesi imkansızdır.Bugün pkk'ya baktığımızda mecliste bulunan bir siyasi partisi ve doğu illerinde halkan gördüğü bir destek var.Bunun sayesinde sozde tartisma ortamından bir pay alabiliyor ve terör eylemlerini hala sürdürebiliyor. Bana göre terör ya da anarşist davranışlar alternatif oluşturmak ya da kendi fikirlerini ifade etmek için doğru bir yol değildir.Başarılı olunsa bile ortaya çıkan şey başka egemenlerin çıkarlarına hizmet eden eskinin klonlarından başka birşey olmayacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ardelen Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 mesele geri kalanlar icin de cıkmaza giriyor, tam asıl en onemli yerinde bitirmişsin yazıyı. cunku yazdıkların liberal-demokratik-ulusalcı sosyal bir yapılanmadaki hemen her sorunun kaynağı olabilecek kadar common şeyler. terörü sadece bir tartışmada kolay yoldan haklı çıkmaya çalışan insanlar yapmaz. insanlar eylem yapar, grev yapar. terörizm yine ulus devlet anlayışından doğmuş bir kavram. bu ülkeyi kuranlar kendi toprağında kendini temsil etmek icin kurduysa ve bu ülke beni temsil edemiyorsa neden aynı şeyi ben de yapmayayımdan çıkıyor olay. işin aslı bircok nedenden dolayı guclu olan karsısında ezilen bir cok insan var ama teröristi terörist yapan kendisine sunulan ideolojiyi yememesi, yiyecek koşullarının bulunmaması. ama şoyle de bişey var, terör örgütüyle terörist arasında giderek kalınlaşan bir ilişki vardır genelde, bu ilişki nedense yozlaşmış ulus devlet yapısına aşırı derecede benzerdir, ama militarist yapılanmasından dolayı kolay kolay sarsılmaz. terörist daha şehit verilebilirdir, greater cause zaten artık yaşama sebebidir. yani bi azınlığın terörist olmaması için iki şeyden biri olması yeterli, ya ideolojik ulus kavramını sindiricek, ya da sindirmese bile kendine hizmet ettirebilecek ekonomik yeterlilikte olacak. ikisi birden olmayınca terör oluyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
moonfall Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 diyosunki liberal-ulus devletler hayali bir tartışma eşitlik ve hukuki ortam sunar. ya bunun yalan oldugunu bile bile uyarız. ya da tartışma platformuna dahil olamıyorsak daga cıkıp insan öldüreyimki tüm bu yalan dolanı görsün herkes deriz dogru mu anladım? bence daga cıkanlar ya da terör örgütlerinin en başı bile bu kadar gereksiz bi detaylandırmaya gitmezler. terörizmin sadece siyasal baskı yaratmak icin ya da kendini ifade etmek icin; cünkü devletin bu ifade ve tartışma ortamını saglayamadıgı icin oluştugunu soylersen büyük yanılgıya düsersin. uluslararası terörizmi uluslararası teröristi acıklamakta yetersiz kalırsın. devletin soyut oldugunu soyleyebilirsin ancak gayet kanlı ve canlı kudretiyle kendinde yazdıgın gibi 'güc' le yeterince somuttur. devletin soyutlugu teoride olabilir ancak pratikte devlet organlarıyla bekaasında hüküm sürer. bu yüzden aslında devlet yoktur haliyle ona karşı sucta işlenemez demek biraz ütopik oluyor. devlet yoksa devletler yoksa sadece kaos olurdu. kaostan kastım tam düzensizliktir. düzenin olmadıgı yerde hukuktan, uluslararası hukuktan bahsetmek sacma olur. yani eger devlet yoksa devletin güc kullanımını devletin nasıl oluştugunu acıklayan genel irade teorisiyle ifade etmek celişki yaratmıyor mu kendi icinde? soyut bir varlıgın güc kullanmakla somutlaşacagını mı one sürüyorsun yoksa? öte yandan devlete suc işlemek ilk olarak kendini bireysellikte değil bilfiil devletin organlarına ya da devlet ideolojisinde saldırıda bulur. en azından bi hukukcu olarak ceza kanunu bildigini var sayıyorum. cünkü bireye karşı işlenen suclardan yola cıkıyorsa devlete karşı işlenmiş suclar o zaman devlet alametlerine saldırı sucu diye bir suc koymak bütün teoriye terstir. aslına bakarsan soyutlaşmış devletin kanun yapması anayasa oluşturması yol su elektrik hizmeti saglaması bi yana devlet sadece ismen var olmalı hatta mümkünse ulusal bazda değil alt kimliklerin devleti olarak var olmalı boylece büyük zengin şirketler istedikleri gibi at koşturabilmeli. iletişimden vazgecen insanın eylemi terörizm mi olmalıdır? bu kadar basit 3 şıkla acıklanabilir mi sosyal dinamikler? binlerce insanın öldügü bir icsavaş ya da bölgesel savaş icin devlet onlara tartışma platformunda eşitlik saglamadı bu yüzden insan öldürüyorlar demek kolaya kacmak olmaz mı? cünkü eger eşitlik ve tartışma platformundaki adaletten yola cıkarsak bu ülkede ve bu dünyada kimse eşit değil. nerde etnik kimlik? nerde dinsel saikler? nerde intikam duygusu? asalayı el kaide yi acıklar mı devletin tartışma platformu yaratmakta yetersiz oldugu? umarım anlatabilmişimdir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ardelen Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 guzel kardeşim yazının birşeyi olumlamak gibi bir amacı var mı sence. eksikleri olduğunu soylediğin bir yazıyı içeriği nedeniyle eleştirmek asıl çelişkili olan değil mi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
moonfall Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 tartışalım diye yok mu yazı zaten? ben düsündügüm gordügüm yanları dile getiriyorum. o bi görüş. bu da bi görüş. neden sende görüşünü belirtmeyesin güzel kardeşim. benimde yazımda eleştirilcek yonler varsa onları duyayımki yanlışlarımı düzeltebileyim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sly-One Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 selam hepimiz gugılız saygılar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ardelen Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 moonfall said: tartışalım diye yok mu yazı zaten? ben düsündügüm gordügüm yanları dile getiriyorum. o bi görüş. bu da bi görüş. neden sende görüşünü belirtmeyesin güzel kardeşim. benimde yazımda eleştirilcek yonler varsa onları duyayımki yanlışlarımı düzeltebileyim. terörizmin nasıl oluştuğunu açıklamayı hedefleyen bi yazıyı terörizmi yeterince haksız göstermediği gerekçesiyle eleştiriyosan ne diyeyim ki ben sana Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
moonfall Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 ben teröristler kotüdür rerörerer demedimki sadece teoride ve anlatılanda gozüme carpan yerlere kendi gorüsümü getirdim. kimseyi anlamamak gibi bi niyetim yok. anlatırkende kendi gorüsümü yansıttım dogal olarak. ben acıkca benide eleştirin dedim ama... post falan kasmak istiyosan başkasıyla ugraş benim dediklerimi carpıtma lütfen. hadi iyi seneler herkese Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ardelen Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 ben de gorusumu belirttim sonucta sorun yok herkese iyi seneler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joscelin Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Hepimiz Habermas'ız. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rahan Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Antimodes52 said: Yani aslında problemin çıktığı nokta, tam da devletin üzerimizdeki baskısını hissedemediğimiz anda. Karşınızda bir diktatör ya da tiran olduğu vakit, neyin size zorlandığını ayırt etmek zaten kolay. Oysa 20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başları itibariyle bahsettiğimiz toplumların geldiği noktada, hür ve eşitler arasında bir tartışmanın mümkün olduğuna inanmak, düşmesi çok kolay bir hata. üzgünüm ama garajımdaki ejderha olmuş bu. devletin bir baskısı var ama algılayamıyorum ve bu algılayamadığın baskı tartışmayı engelliyor. ayrıca internet denen mecrayla birlikte bu yazdıklarını yeniden düzenlemen gerekiyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
PZero Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Sly-One said: selam hepimiz gugılız saygılar ben youtubum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2008 o da gugılın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
InneR_ChaoS Mesaj tarihi: Ocak 1, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 1, 2009 WALL OF TEXT Terrorism is a military strategy: It is an attempt to defeat an enemy by striking directly against its general population and thereby creating a sense of terror which, it is hoped, will lead the population to move against the government and force it to some sort of political acquiescence or accommodation. During World War II, for example, one of the primary uses of air power was to create terror among the population. The German bombardment of London, British nighttime area bombardment of German cities, American firebombing and atomic bombing of Japanese cities -- all were terror attacks. They were explicitly designed to put the population at risk, in efforts to prompt the enemy's capitulation. It did not work at all against the British; there is debate over what role, if any, it played against the Germans; and it certainly had a massive, if not decisive, effect in the case of the Japanese. Terror, of course, was not confined to World War II. It has been a frequent feature of warfare. Many countries have used terror attacks. So have individuals and non-state groups. Timothy McVeigh's attack against the Alfred P. Murrah Federal Building in Oklahoma City was intended to generate some sort of political change. The attacks by the Baader-Meinhof Gang in Germany during the 1970s or the bombings of the Weather Underground in the United States were similarly intended to generate political change. That McVeigh, Ulriche Meinhoff and Mark Rudd had not the slightest idea of what they were trying to achieve nor of the relationship between their attacks and their strategy -- such as it was -- speaks to their own serious limitations. It says nothing about the potential uses of terror attacks in warfare, nor to the fact that terror attacks can be effective, given a clear strategy, planning and execution. Governments can be forced to change strategy when their populations are placed at risk. This is the conceptual problem with terrorism: Like any sort of warfare, it can be successful or not, depending on circumstances. However, terrorism in some form or another is among the most accessible types of warfare. What we mean by this is that while it is difficult for a handful of ideologues to secure a navy and impose a blockade, it is not impossible for a handful of people to carry out some limited attacks against a population, if it is no greater than firing a bullet into someone's kneecap or hijacking a plane. Terrorism provides a unique opportunity for small, non-state groups to wage war. Historically, most of these non-state groups have consisted either of mental or emotional defectives or of individuals whose cause was so hopeless the act of terrorism could at best be considered a form of bloody theater rather than as a serious threat. It is extremely difficult to take the Basque separatist group ETA seriously in the sense of expecting that their attacks against the population will lead to a desired political evolution. It was certainly impossible to imagine how Rudd, Meinhoff or McVeigh possibly could have thought any strategic goal could have been reached through the use of terror attacks. The general use of terror attacks by non-state actors has involved people like this. The concept of terrorism, as it developed since the 1960s, has focused not on terror as a potentially viable military strategy, but as an inherently non-state activity. This is a serious historical error. But a more serious error followed from this: If terrorism is something non-state actors use, and non-state actors tend in general to be imbeciles, posturers or lost causes looking for attention, then terrorism is no longer a serious military tool in the hands of strategists. It is, instead, a form of social and personal dysfunction, and therefore need not be taken seriously. It was the secular Palestinian movement after 1967 that adopted the use of isolated counterpopulation attacks most effectively. Apart from attacks against Israel and Israelis, where no significant political shift was expected, terrorism was directed against allies of Israel, such as the United States. The strategy there -- not unlike the strategy in Iraq today -- was to impose costs for Israeli allies that would surpass the benefits of alliance. In this case, terror attacks had a definite goal -- to change the relationship between Israel and its allies. But the movement was hurt in several ways. First, the Israelis struck back. Second, many Arab countries, including Jordan and Saudi Arabia, worked actively against the Palestinian radicals. Finally, the Palestinians were engaged in an ongoing struggle in which the terrorist attacks became more focused on defining the relations among competing Palestinian factions than on any strategic political goal. Terrorism, therefore, seemed to be a tool in the hands of the strategically helpless. Some began and ended in hopeless confusion, succeeding in shedding blood for no purpose. However, the Palestinians who took terrorism as a tactic to the global stage themselves lost their strategic bearings by the 1980s, when it was no longer clear what they were trying to accomplish with some of their operations. Terrorism ceased to be regarded as a military option for nation-states, and it never was quite taken seriously as an effective strategic option for non-state actors. It became a form of moral derangement in the hands of the hopelessly confused and the strategically handicapped. It became a tool of losers. Al Qaeda uses terrorism. This group pursues counterpopulation operations designed to generate political evolutions that benefit its goals. By calling the war against al Qaeda a war on terrorism, the Bush administration committed two massive mistakes. First, it lumped al Qaeda in with Mark Rudd and ETA. The latter two are not serious; the former is very serious. Both use the same tactics, but one has a strategic mission. In using this label, it became much more difficult for the administration itself to take al Qaeda seriously. How can you take something seriously that is part of such a collection of dunderheads? The Bush administration underestimated its enemy -- always dangerous in war. Second, it confused the question of who the enemy was. If the war is against terrorism, then everyone who uses terrorism is the enemy. That's a lot of groups -- including on occasion, the United States. If one is waging a war against terrorism, one is at war against a tactic, not a personifiable enemy. Alternatively, the war must be waged against hundreds or thousands of enemy groups. The concept of terrorism is a wonderful way to get lost. The most important problem is that if al Qaeda is simply part of a broader spectrum of groups using terror operations, then the unique strategic interests of al Qaeda disappear. Al Qaeda has clear strategic goals: It wants to foment a rising in the Islamic world that will topple one or more governments, and replace them with regimes around which the reborn caliphate can be based. The Sept. 11 attacks were designed to trigger that rising. That has not happened, but al Qaeda is still there. By ignoring the strategic goals of the attacks -- and this is critically important -- the Bush administration lost its ability to measure success in the war. The issue is not merely whether al Qaeda has lost the ability to carry out terrorist attacks; the more important question is whether al Qaeda has achieved its strategic goals through the use of terrorist attacks. The answer to that is an emphatic no. Al Qaeda not only has not come close to achieving its goal, but has actually moved to a weaker position since 9/11 -- having lost its Afghan base and having had Saudi Arabia turn against it. By focusing on the tactic -- terrorism -- rather than on the strategy, the Bush administration has actually managed to confuse the issue so much that its own successes are invisible. The terror tactics remain, but al Qaeda's strategic goal is as far away as ever. The administration has confused not only the situation but itself at all levels by focusing on terrorism in general. It not only lost its ability to measure strategic progress in the war, but also failed to understand the unique characteristics of al Qaeda. In fairness, this has been a failure going back to the Clinton administration, but the hangover remains. The term "terrorism" reminds everyone of hippies running wild and Palestinians attacking Olympic Games. It loses the particular significance of al Qaeda -- its unique intellectual and strategic coherence. It makes al Qaeda appear dumber than it is and causes miscalculation on the part of the United States. It is interesting to remember why the Bush administration chose the name for the war that it did. Part of it had to do, of course, with the tendency of terrorism experts to treat al Qaeda as part of their domain. But the more important part had to do with not wanting to think in terms of a war against Islam -- radical or otherwise. From the beginning, the administration has not wanted to emphasize the connection between al Qaeda and Islam. Rather, it has tried to treat al Qaeda as an Islamic aberration. It was easier to do so by linking it with terrorism in some generic sense than by linking it with Islam. The administration needed Islamic countries to participate in its coalition. It did not want to appear in any way to be at war with any brand or style of Islam. In fighting al Qaeda, it was much easier to be at war with terrorism than with Islam. Stated differently, the administration was afraid that it would lose control of the war's definition if it focused on al Qaeda's Islamic links rather than on its terrorist tactics. It did not want pogroms against Muslims in the United States, and it sought to manage it relations with Islamic states very carefully. The selection of the term "war on terror" was, therefore, not accidental. It has been merely very confusing. It is this very confusion that the 9/11 Commission has pointed out. You cannot be at war with a type of military operation; you have to be at war with a military actor -- and in this case, the actor has been an organization that is part of a broader element of radical Islam -- which is, in turn, fighting for dominance in the Islamic world in general. That makes it a more important war, a more dangerous war and a much more complex one than merely a war against terrorism. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
yav Mesaj tarihi: Ocak 1, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 1, 2009 Paragrafsız yazıları asla okuyamıyorum ben. Her cümlenin bir paragraf olduğu köşe yazısı tipli yazılara da pek haz etmiyorum ama paragraf şart be abi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ardelen Mesaj tarihi: Ocak 1, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 1, 2009 Rahan said: Antimodes52 said: Yani aslında problemin çıktığı nokta, tam da devletin üzerimizdeki baskısını hissedemediğimiz anda. Karşınızda bir diktatör ya da tiran olduğu vakit, neyin size zorlandığını ayırt etmek zaten kolay. Oysa 20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başları itibariyle bahsettiğimiz toplumların geldiği noktada, hür ve eşitler arasında bir tartışmanın mümkün olduğuna inanmak, düşmesi çok kolay bir hata. devletin bir baskısı var ama algılayamıyorum ve bu algılayamadığın baskı tartışmayı engelliyor. yanlış anlamışsın. iki tarafı ortak zeminde buluşturmayı hedefleyen bir devletin olmadığı zaman bir şekilde kendini sosyal anlamda daha güçlü kılmış taraf diğer tarafa karşı doğal bir üstünlük sağlayıp tartışmanın dengesini bozuyor. ama zaten hali hazırda bir tarafı üstün kılmayı öngören olan devletin kendisi, üstün olanlardan ibaret bir devlet. sözün özü bir devlet olmalı, ama böyle değil demek istiyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
OogahBoogah Mesaj tarihi: Ocak 1, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 1, 2009 Terörist : insanları öldüren başka insanlara denir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar