huun Mesaj tarihi: Aralık 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 21, 2008 When I was seventeen, it was a very good year. It was a very good year for small town girls and soft summer nights. We'd hide from the lights on the village green when I was seventeen. When I was twenty-one, it was a very good year. It was a very good year for city girls who lived up the stairs With all that perfume hair and it came undone when I was twenty-one. When I was thirty-five, it was a very good year. It was a very good year for blue-blooded girls of independent means. We'd ride in limousines. Their chauffeurs would drive when I was thirty-five. But now the days are short, I'm in the autumn of the year and now I think of my life as vintage wine from fine old kegs From the brim to the dregs. It poured sweet and clear. It was a very good year It was a mess of good years --------------------------------------- frank sinatra üstattan. sabaha 5 bira ayırmıştım, onlar bile suyunu çekmeye başladı. bu saatte, bu kafayla öyle mal mal dinliyorum. zannımca bira stoğu bitmeden bu şarkı da bitmez. bitmeden önce yapılacaklar listem var, earl hickey'den esinlendiğim. şu kişisele bir başlık acacağım, kominiti fiiling bi de ben yapayacağım dediğim. 2007 temmuzda geldim antalya'ya, işler iyi gitti, bu sefer hakkaten güzel paraya bıraktım işi gücü; gelmeden önce 12 ay para yatırdım, geldim 17 ay çalıştım. 10 gündür el ensede göt büyütüyorum, çok sıkılıyorum. sonraki projeye var 3 ay. de 20 ay, bir şehir için az bir zaman yahu. evet, ruhumu şeytana sattım, para için ordan oraya koştum; ama artık baydım. samsun, bursa, ankara, antalya, sonrası izmir ile aynı anda gene ankara ve sivas... çok yalnızım be atam*, hızlı yaşayıp genç öleceğim tamam da; bu kadarı benim için bile fazla hızlı oldu. *: murat abi seni çok seviyorum. sincan lale meydanındaki atatürk heykeline boya dökmekte o kadar ısrarcı olmayacaktın. deliydin, meliydin ama kitlediler sana 20 seneyi. **: antalya çok boktan bir şehir, hiç sevmedim. antalya'dan sonra işler tıkırında giderse allah'ın kulu göremez beni bir daha. denize kıyısı olan, elektriği olmayan bir köyde ev tutmazsan şerefsizim It was a mess of good years Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ssg Mesaj tarihi: Aralık 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 21, 2008 çok yalnızım atam mı ? puhahahaahahahahahahahahahahahahahahaahahahahahahahahaahahahahahahahaahahahahahahaahhaahah Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
PZero Mesaj tarihi: Aralık 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 21, 2008 murat vuralı nerden tanıyosun ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Aralık 22, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 22, 2008 bu ne lan haha amma saçmalamışım ha murat iyi adamdı bu arada. nerden tanıdığımın ne önemi var, bir kaç çılgın sincan gecesinden birisiydi işte. sincan'a ilk ayal bastığım günü hiç unutmam ama... o zamanlar tankların balans yarı çektiği günler daha tazeydi. iran gibi bir yere gidiyorum zannetmiştim. halbusü her bir köşede, hayat kadınları, esrar satıcıları, çek senet tahsilatçıları, 5 dükkanda 1 oranında kumar oynatan enteresan bir yerle karşılaşmıştım. hızla kalkınan bir yer ama sincan, parası olanın emlakj yatırımı yapabileceği bir er. krizden sonra patlar orası, demedi demeyin. güncelle: elektriği olmauan kıyı köyü konusunda ciddiyim ama. bugün vatikan'da iş için gittiği bir evde, her köşedeki ses kayıt ve görüntüleme cihazlarından bahseden birisiyle konusu açıldı da... cidden bana göre değil hohoho (noel baba gülüşü, haftanın anlam ve önemine dair) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar