Taenaron Mesaj tarihi: Aralık 18, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 18, 2008 "Git ." diyorum . Şaşkınca bana bakıyor . Teni hala bana degiyor, bense gitmesini istiyorum . "Git ." diyorum tekrar . Sanırım artık kızmaya başlıyor . Kalkıp bir kaç parça giysisini alıp çıkıyor, bense öylece yatıyorum . Bir kaç saatlik eglencenin hatırasıyla bırakıyor beni, kapıdan çıkmadan önce "Benden gerçekten hoşlandıgını sanmıştım !" diyor . "Benim için bir gelincikten farkın yok !" diyorum, hıçkırarak kapıyı çarpıyor . ** Gelincikleri severim, sırtlarını okşamak hoştur . Ama hiç bir gelincigi becermedim . Bir gelincigi becermek için bir sebep göremiyorum . Öte yandan, hiç bir gelincigin hıçkırarak agladıgını görmedim de . İnsanların aşk adını verdikleri bir bardak hormonu neden bu kadar büyüttügünü anlamıyorum . Hiç hıçkıran bir gelincik görmedim . İnsanlar aglıyor, ayrılıyor, bütün hayatlarını, düzenlerini bile bozuyor, kendisini öldüren insanlar gördüm . Başka biri yüzünden giyotin altına atlayan bir gelincik tanımadım hiç . Tezatların hoşlugundan olsa gerek, ergence krizlere giren gelinciklere sahibim . ** Gerçekten, hormonsal faaliyetlerini emrine çekememek aptalca . Hiç aşık olmadım . Aşk bir hormonsal olaysa, insan kendine bir gelincik için yalan söylüyor demektir . Amatör bir boşgezer olarak, kendimi geliştirmek için çok fırsatım oldu . Onca yıl içinde, bütün gelincikler bana aynı görünüyor . Tavırları, nefesleri aynı . Onları anlamıyorum . Hepsi onlara "aşık" oldugumu sanıyor, ben duruyorum, onlar yürümeye devam ediyor . Evcil bir gelincigi kontrol etmek çok kolay . Yine de bir gelincigi becermek için bir sebep göremiyorum . Sıkıldım . Artık daha fazla gelincik görmek istemiyorum //Bir Öglen Molasında - Dogukan PİYALE Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar