Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yalnız bir opera


Basibozuk

Öne çıkan mesajlar

ölü bir yılan gibi yatıyordu
aramızda kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
ben sende bütün aşklarımı temize çektim

imrendiğin, öfkelendiğin
kızdığın ya da kıskandığın diyelim
yani yaşanmışlık sandığın
geçmişim
dile dökülmeyenin tenhalığında
kaçırılan bakışlarda
gündeliğin başıboş ayrıntılarında
zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde
durulmuyordu
sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha
fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.

başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki
gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüp kök salan,
benliğimi kavrayıp, varlığımı ele geçiren bir aşka bedellendin.
ve hala bilmiyordun sevgilim
ben sende bütün aşklarımı temize çektim.
anladığındaysa yapacak tek bir şey kalmıştı sana
bütün kazanlar gibi
terk ettin.

Yaz başıydı gittiğinde. Ardından senin için üç lirik parça
yazmaya karar vermiştim. Kimsesiz bir yazdı. Yoktun.
Kimsesizdim. Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim
bekledim durdum. Çünkü ben aşkın bütün çağlarından
geliyordum.

sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu
yüzündeki küskün kedere, gür kirpiklerinin altından
kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine
çerçevesine sığmayan
munis, sıkılgan, hüzünlü resimlerine
lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu.


Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti
Mayıs. Seni bir şiire düşündükçe kanat gibi, tüy gibi
dokunmak gibi uçucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma.
önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük usulca
düşüyordu bir kağıt aklığına, belki de ilk kez giriyordu
yazdıklarıma hayatıma.

Yaz başıydı gittiğinde. bir aşkın ilk günleriydi daha. Aşk mıydı,
değil miydi?
Bunu o günler kim bilebilirdi? "Eylül'de aynı yerde ve aynı
insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda. Altında saat
16:00 diye yazmıştın ve 16:04 'tü onu bulduğumda.
daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
takvim tutmazlığını
aramızda bir düşman gibi duran
zaman'ı
daha o gün anlamalıydım
benim sana erken
senin bana geç kaldığını

Gittin. Koca bir yaz girdi aramıza. Yaz ve getirdikleri.
Döndüğünde eksik, noksan bir şeyler başlamıştı. Sanki yaz,
birbirimizi görmediğimiz o üç ay, alıp götürmüştü bir şeyleri
hayatımızdan, olmamıştı, eksik kalmıştı.

Kırılmış bir şeyi onarır gibi başladık yarım kalmış
arkadaşlığımıza. Adımlarımız tutuk, yüreğimiz çekingen, körler
gibi tutunuyor, dilsizler gibi bakışıyorduk.
Sanki ufacık bir şey olsa birbirimizden kaçacaktık.

Fotoromansız, trüksüz, hilesiz, klişesiz bir beraberlikti bizimki.
zamanla gözlerimiz açıldı, dilimiz çözüldü güvenle ilerledik bir birimize.
gittin. şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza.
biliyorum en sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.

şimdi biz neyiz biliyor musun?
akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
birbirine uzanamayan.
boşlukta iki yalnız yıldız gibi
acı çekiyor ve içimize gömülüyoruz.


Murathan Mungan / Yaz Geçer 1992


------
Not: Bu şiirin sitede yer aldığını biliyorum ancak bu çok sevdiğim şiirin sadece bir kısmının değil tamamının gösterime sunulmasını arzu ettiğim için tamamını yazmayı uygun buldum.[hline]And Vandora came forth, with fire from the sky upon her lips, and sanctified the sacred fountain with her kiss. Thus, she said, he who follows me shall cast off the bonds of flesh and become as elusive as the mist.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...