Rakursi Mesaj tarihi: Kasım 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 17, 2008 Balık tutardık bir zamanlar Dayım ve ben Öğretmişti bana dayım, Olta sarmayı da bilirdim. Fosforlu uçları vardı iğnelerin Lezizdir istavritler için. Kamışa doladıktan sonra oltayı, Yatırırsın omuz hizasından. Misina işaret parmağında olmalı, Makaranın altında hemen. Savurursun sonra önüne, Yarı yolda bırakmalı parmak misinayı. Olta yukarı doğru çıkar önce, Sonra alçalır, ufka doğru Denize düşer kurşun, Misinayı sarmalısın! Yarı yolda titremeye başlar kamış, Yüzeye çıkar olta, sana geldiğinde Güneş vardır yüksek ihtimal, Kaldırırsın oltayı Üç-beş istavrit balığı oltada Gümüş gibi parlar güneşte Işıl ışıldır, göz alır Kovaya bırakırsın balıkları Ölürler de, Hiç kaybetmezler parlaklıklarından Kovadaki üç balıktır işte mutluluğun, Üç küçük balık. Duyguların körpe olduğu Hayatın acıtmadığı zamanda Bütün olay Dayınla balık tutmaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Kasım 19, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 19, 2008 Çok güldüm bunu okuyunca. Aklıma Hobbit'teki şarkı sözleri geldi. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar