Rakursi Mesaj tarihi: Kasım 14, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 14, 2008 Gecelerden bir gece, tam da kış vakti Kar üzerime çok fazla geldi, Ben de kaçtım sığındım bir tünele, Çok karanlıktı be ama ne çare. Işıklar seçtim karanlığın içinden Trenler gelip geçiyordu hem de Yerin bu kadar da dibinden. Otursam dedim de biraz şuracığa Yerde yatan yaşlı adam, şarabıyla İzin vermedi bana, asabi bakışlarıyla Kalamadım orada, çıktım merdivenlerden İrkiliverdim korna sesleriyle aniden Hay Allah ben hangi caddedeyim? Yolumu kaybetmişim, biçareyim! Derken o otobüs durağı ilişti gözüme O durak ki olabilirdi derdime çare Hızlıca koşarken durağın kanatlarına, Kırıldı şemsiyem, lanet olsun bu kara! Ama dur bir dakika, kim üzgün burada? Gözyaşlarını izlesem ulaşır mıydım ona? İçin için ağlıyordu duraktaki genç kadın Hıçkırıkların arasından soruverdim, neydi adın? Cevap vermedi ama bakıverdi gözlerime Dökülen damlalarıyla incecik kirpiklerinde Bembeyazdı esmer saçlı kız, teni sanki tebeşir Ufacıktı burnu, öyle gözleri vardı ki yemyeşil! Çıkardım mendilimi, sildim akan yaşlarını "Ne olur!" dedi "ne olur bul benim taşlarımı!" Anlattı sonra bana başından geçen neydi Kapmışlardı kızın sevdiklerini, hırsızlı bir geceydi Bırakayım dedim evine olmaz ki ama böyle Gencecik kız yalnız kalmasın geceyle! Gelir miydi aklına evleneceğiz senle ben? İyi ki soyuldun o akşam, benim aşkım bitanem. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar