Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

psychedelic


sleazy mind

Öne çıkan mesajlar

içindeki tereddütün yansıması. ya da etkisi. her neyse.

denizi olmayan bir şehirde mesela ağlayacak en iyi yer salak bir otel odasıdır. bunu biliyorum. daha önce de yaşadım. çünkü yaşadığın acının aynısını gerçek hayata uyarlıyorsun o saçma yerde.

bedelini ödersin, içeri girersin. senin zannedersin. atarsın kendini. ama sonra zamanın dolar ve bitti, işte gidiyoruz. tam da bu yüzden o otel odasında kaldın. belki bir adama saldırdın orda, belki bir kadını öptün, ne yaptığını ben bilemem. ama zaman dolduğunda ceketini alıp gitmeyi de bildin. oda boşalıyor.

ankara'da ağlamak bu yüzden başka bir yerde ağlamaktan daha güzel. mesela denizi olan bir şehire gidelim seninle. üzüldüğünde yanında gözlerine bakacak kimsen yoksa denize bakarsın. deniz senin. deniz benim. deniz senin otel odasında saldırdığın adamın ya da öptüğün kadının. kimin olduğunu ben bilemem. ama tek bir sahibi yok. karşılığında bir bedel ödemek zorunda değilsin. fuckbuddy gibi bir şey o. sen ona baktıkça o azıyor, o azdıkça senin daha çok bakasın geliyor. karışılıklı hoş anlar yaşıyorsunuz, bu yüzden denize bakmak odanın boşalması gibi senin için. ama anlamsız. mutlu ediyor seni çünkü, rahatlatıyor.

ama otel odası öyle değil. onun duvarları üzerine üzerine gelir. boğulursun, sıkışırsın, altında kalırsın, ezilirsin. başına gelmedik kalmaz. sigara yaktın diyelim, tavan is olur, perdeler kararır, kötü kokular yayılır. gerçi odanın o an nasıl koktuğu konusunda bir fikrim yok. sen de kendine gelemezsin o sigarayla. çünkü o an o odanın senin kalbini beynini acıtan şeylerin somut bir yansıması olduğunun farkındasındır. bunu düşünecek kadar mantıklı bir insansın ama hala aşık olabiliyorsun, aptalsın da. salt yalnızlık duyuyorsun. başka bir halt yok aslına bakarsan.

otel odası seni rahatlatmıyor deniz kadar evet. içini açmaz çünkü gerçek kadar soğuktur. hatta soğuktan daha gerçektir. anında buz keser için.

hele ki benim kaldığım otel odasındaki gibi boktan küçük bir ayna varsa duvarda tam anlamıyla boku yedin. sırf kendi yüzünü görmekten korktuğun için işemeye bile gitmezken tuvalette ayna var diye ki çok içmişsin belli, birazdan patlayarak öleceksin, odadaki o küçücük ayna seni delirtir çünkü gözlerini alamazsın ondan. ama takma, daha önce de gözlerini alamadığın bir sürü şey gördün ve bir zaman sonra o kadar çok gözlerini aldı ki görmemeye başladın.

bir de bu otel odasının çıkışı var, hatırlatmak isterim. onu da düşün. bir de yol var dönmek gereken, saatler harcayacaksın yine, benim şuan yaptığım gibi. kafanı yasladığın otobüs camında gözünden çıkıp burnuna doğru yol almış ve tam ucunda yere düşmeyi bekleyen gözyaşının yansımasını görüp kendinden tiksindiğin an var. gerçekten, iğrenç hissediyorsun. bunların yarattığı yazma isteği, otobüste yazma kabiliyetsizliği falan. elin titriyor zaten, kalemi zor tutuyorsun bir de yol sarsıntısı ha, zaten miden bulanıyor. delirdin mi sen?

bunlara ek olarak arkadaki bebeğin iğrenç şekilde ağlaması, ama çok kızamıyorsun çünkü biliyorsun sen küçükken daha kötü cırlardın, yanında oturan kişinin çok şişman olması ve tepene çıkması, seni ezerek öldürebilme ihtimalinin yüksekliği ve bunların hepsinin bir olup beynini kemirmesi. eski sevgilinin yüzünün gözünün önüne gelmesi, bir an için vücudunun baya iyi olduğunu düşünüp konudan uzaklaşman ve yanındaki şişman kişinin homurdanmasıyla kendine gelmen, "keşke kalbim olmasa" diye düşünmen ve "keşke midem ve beynim alkolü kaldırabilse" diye iç geçirmen ama bunu sesli yaptığın için asıl geçirdiğinin dış sayılması, üzerine kendine yine söz vermen "bir daha karıştırmayacağım ulan bu kadar" diye, kaçıncı kez olduğunu tabii ki de hatırlamadan.

ama iyi fikirlerim var senin için. keşke camı kırıp atlayabilsen ya da otobüsü durdurabilsen çok sıkıştım bahanesiyle. sonra arkana bile bakmadan koşarsın dümdüz, çok güzel olur. belki bir kamyon ezer seni, belki gözlerini kapatmış rüyadayken bir ineğe çarpar kendine gelirsin ya da iyice geçersin kendinden, belki uçurumdan yuvarlanırsın, son anda uçma tecrüben olur. sonuç itibariyle her koşulda cesedini spatulayla, jiletle falan kazırlar. muhtemelen cesedin daha da kanar öyle yaparlarsa ama çok da kötü olduğunu düşünmüyorum bunun. sonra gitgide daha fazla uçtuğunu hissetsen. özgür olduğunu. ben artık sana bunları yazmaktan vazgeçsem. insanlar beni deli sanmasa. ikimiz birlikte mutlu olsak hep.

sleazy mind, orta taraftan bildirdi...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...