Rakursi Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Amacım din tartışması yapmak değil ama sadece bir görüşümü belirtmek istiyorum. Olan her kötü şeyde pek çok kez birilerini suçluyoruz,birilerinden öte Tanrı'yı suçlamaya başladık. Ben buradaki yanılgıya anlam veremiyorum. Arkadaşlar kötü olan hiçbirşeyi Tanrı yapmıyor ki,ne oluyorsa insanlardan geliyor. Sakatlık sebebiyle şekil bozukluğuyla doğmuş bir insanı görüp Tanrı'ya isyan ediyorsunuz mesela. Peki hiç düşünüyor musunuz o çocuğun öyle doğmasına ne sebebiyet vermiş? İnsanlar akraba evililikleri yapıyor, etrafa radyasyon yayıyor, bir şekilde o ruhun bozulmuş bir bedene sahip olmasını sağlıyorlar. Tanrı'nın yapacağı ceza vermek sadece burada. Aynı şekilde kanser vs. birsürü hastalıkları insanlar çıkarıyor ortaya. Birkaç arkadaşta gördüm "felaket var o zaman Tanrı yok" olayını, o yüzden yazdım bu konuyu. Herkesin inancına saygılıyım fakat daha derin ve gerçekçi düşünmek gerektiğine inanıyorum.
Laurelin Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 vatandasa faydali seyleri ne olursa olsun insanlar yapmistir felaketler veya negatif seyler ise tanridandir kurak gunlerde yagmur yagsa "biz duaya ciktik tum belediye ondan yagdi" dersin cok yagmur yagar ve senin beceriksizliginden ilceyi sel basarsa "allahin taktiri yapacahhh bisey yoh" olur turk idare mantigida budur tam olarak
Antimodes52 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 İyilik ve kötülüğün rölatif olmasını geçtim, materyal şeyler. Dolayısıyla iyisi kötüsü olan bir Tanrı olamaz. Dolayısıyla var olan dinler gerçek olamaz.
Laurelin Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 tanri sayet var ise insanlarin kendi dusunce yapilari ve degerleri ile algiliyabilicegi ve yargiliyabilicegi bir varlik degildir
dasaaa Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 kolaya kaçmak gibi bişi işte.. mesela adam dua etmez normalde, allah ile hiçbir işi olmaz.. gelgelim uçak sağlam türbülansa girer elaman harıl hurul okumaya yalvarmaya başlar.. uçak düzelir, eleman eski haline geri döner.
Recall06 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Insan kendi hatalarindan kaynaklanmayan cok buyuk acilar yasadigi zaman, siginda en us varlik olan TANRI yi suclar ama buna suclama demeyelimde neden kendine bunu layik gordugunu soran ve o isteseydi bunun olmayacagini neden boyle olmasini istedigini vs sorgular. Yani, Hayat bazen oyle acilar cikartir ki insanin karsisina insan kizabilecegi biri yoktur.. Insan surekli kendi yanlislarida olsa cevresini ve genelde gelisme caginda ailesini suclar ve hep birileri vardir basina gelen kotuluklerin sebebi olarak cevresinde, belki gercek belki o oyle zanneder.. Ama oyle bir olay olur ki cevresinde ki hic kimse bunun sucunu tasiyabilecek kudret ve gucte olamaz, iste o zaman TANRI gelir karsisia ve ona isyan eder bu aciyi ona reva gordugunu dusunup..
Ardeth Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Ben tanrı'nın varsa eğer insan beyin kapasitesinin çok üstünde kuralların geçerli olduğu bir sistemde bulunduğunu ve dolayısıyla içinde buldunuğumuz dünyanın kuralları ve tecrübeleri ile tanrı'nın doğruluğunu yanlışlığını açıklamaya çalışmanın yersiz olduğunu düşünüyorum. Bu noktada belki biraz daha araştırmacı olmak istersem plato'nun mağra alegorisine inanıp "acaba tanrı varsa dünyada onun gölgesi var mı? varsa onu algılayabilir miyiz" diye düşünebilirim. Ama fizik çalış çalış bitmiyor malesef heh. Bir ara plato ve ahlak felsefesine merak sarmıştım ama geride ve yarıda kaldı o.
Antimodes52 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Bir kere zaten Ardeth'in de bahsettiği gibi, toplumsal dinlerin gerçekten varolabilecek bir Tanrı'yla alakasının olamayacağı noktasına ulaştığın anda asıl önemli soruyla yüzleşiyorsun: Tanrı'nın varlığı ya da yokluğu sorulması gereken bir soru mu? Bu noktada ben Tanrı'nın varlığının konu dışı kaldığına inanıyorum hayatla.
-007- Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Bi de dinimizde şöyle bi ifade varmış sanırım tam ayeti bilmiyorum :S "Kötülükler aslında iyilik iyilikler de aslında kötülük olabilir biz bunu fark etmesek de" tarzında.. yani bir şeyin kötü olduğunu düşünüp isyan etmek bazen çok büyük bi yanlış olabilir, o felaket gelecekte süper şeylerin de olması için bir şarttır mesela.. (her durum için geçerli değil) ayrıca tersi de geçerli olabilir..
Ardeth Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Ben toplumsal dinlerin gerçekten varsa tanrı ile tamamen alakasız olduğu sonucuna varamadım. Dediğim gibi belki onlar gerçekten de insanların tanrı'yı algılayabildiği kadarıdır ya da ona yakın bir seviyedir. Asıl zaten soru bu ve benzeri dinlerin bir çok ortak noktasının olmasının neyi gösterdiği?
Antimodes52 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 (Buraya kocaman bir BENCE koyuyorum ki yazının geri kalanı boyunca 3 kelimeden biri olmasın) Toplumsal yapılanmalara işaret etmektedir. Örneğin, toplum olarak varolmanın birinci ve vazgeçilmez şartı nedir? Tabii ki kişilerin birbirini katletmemesidir. Dinlerde ortak olan en önemli, en büyük günah nedir? Adam öldürmek. Hemen sonrasında tabii dine inanmamak geliyor, ki o da din üstüne kurulu toplumu bir arada tutan yapının korunması amacını güdüyor.
-007- Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Ardeth'e ek olarak metamatikteki sonsuz kavramının insan beyninin eksik noktası, sınırları olduğunu düşünüyorum. Bu ispatlı eksikliğin ve sınırın farkında olmak bile yaratıcının varlığına ispattır.
Recall06 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Ardeth sende nerde dini birkonu var ordasin hocam sen fizik okumuyormusun nedir bu tanri din mevzularina ilgin, hem sen evrimide cozdun birak su tanri islerini :P no offense
Antimodes52 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Zaten toplumsal dinlerin sadece rölatif değil, materyal olmasının kaynağı da bu söylediğimden kaynaklı. İyi/kötü gibi kavramlardan kendimizi soyutlamaya çalışırsak (becerebildiğimiz kadar) bazı mekanizmalara, yapılara hizmet ettiklerini daha rahatça gözlemleyebiliriz. Ensest tabusu (anneyi, afedersiniz sikmeme durumu) da bundan ileri geliyor mesela bazı düşünürlere göre.
-007- Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Antimodes52 said: (Buraya kocaman bir BENCE koyuyorum ki yazının geri kalanı boyunca 3 kelimeden biri olmasın) Toplumsal yapılanmalara işaret etmektedir. Örneğin, toplum olarak varolmanın birinci ve vazgeçilmez şartı nedir? Tabii ki kişilerin birbirini katletmemesidir. Dinlerde ortak olan en önemli, en büyük günah nedir? Adam öldürmek. Hemen sonrasında tabii dine inanmamak geliyor, ki o da din üstüne kurulu toplumu bir arada tutan yapının korunması amacını güdüyor. bildiğim kadarıyla İslam'da en büyük günah adam öldürmek değil. İntihar etmek daha günah. Bu da düşünceni çürütüyor. Yani İslam toplumları gütmek için insanlarca kurulmuş bir düzen sistemi değil.
Recall06 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Antimodes52 said: Zaten toplumsal dinlerin sadece rölatif değil, materyal olmasının kaynağı da bu söylediğimden kaynaklı. İyi/kötü gibi kavramlardan kendimizi soyutlamaya çalışırsak (becerebildiğimiz kadar) bazı mekanizmalara, yapılara hizmet ettiklerini daha rahatça gözlemleyebiliriz. Ensest tabusu (anneyi, afedersiniz sikmeme durumu) da bundan ileri geliyor mesela bazı düşünürlere göre. Yuh be lafa gel :)))
Antimodes52 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Neden çürütüyor ki? Kişinin kendi canını alması da toplum düzenini ve yapılanmasını bozacak, tehdit oluşturan bir davranış. Yine aynı amaca hizmet ediyor?
-007- Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Senin düşüncene göre toplumu gütmek birinci planda olsa kişinin ilk hatası başkasına zarar vermek olurdu. Demek ki toplum değil kişinin kendisi ön planda.
Recall06 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Islamda su gunah sundan fazladir diye bir geyik yok.. Allah katinda gunahlar sevaplar tartilir, ama bizim ruhban sinifi tabi kendi bakis acilarina gore su daha gunah su daha az gunah diye bir geyik olusturmustur..
Antimodes52 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Sen benim canımı da alınca toplumdan bir kişi eksiliyor, kendi canını alınca da. İki şekilde de ilk amaç toplumsal düzeni ve yapılanmayı güven altına almak.
Ardeth Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Recall06 said: Ardeth sende nerde dini birkonu var ordasin hocam sen fizik okumuyormusun nedir bu tanri din mevzularina ilgin, hem sen evrimide cozdun birak su tanri islerini :P no offense ben aslen genetik okuyorum dolayısıyla evrimi çözmek durumundayım.
-007- Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Ayrıca ensest bir tabu değil. Bozukluk. :) Yanlış sakat bakış açıları bunlar.
Ardeth Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Orda antimodes'in demek istediği, din, daha güçlü bir canlıya sığınma ve toplumsal anlaşma gibi şeylerin tamamen insanların hayatta kalma içgüdüsünden doğmuş olabileceği
-007- Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2008 Antimodes52 said: Sen benim canımı da alınca toplumdan bir kişi eksiliyor, kendi canını alınca da. İki şekilde de ilk amaç toplumsal düzeni ve yapılanmayı güven altına almak. Toplumu gütme amacı olan biri birinin başkasını öldürmesini kendisini öldürmesinden daha yanlış bulur ve öncelikli yasaklar. Ancak İslam'da bildiğim kadarıyla böyle değil. İntihar edenin ebediyen cehennemde olacağı gibi bir bilgi olabilir. (ruhbana cevap)
Öne çıkan mesajlar