Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

niye böyle hırçın bu hayvan yahu


PATA

Öne çıkan mesajlar

saf kangal veterinerde çok beğendi bi arkdaşına yönlendirdi kangallarla daha iyimiş diye.ona gidiyorum köpek son derece sağlıklıymış ama diğer köpeklerin çok oldğu yerlerde filan gezdirmemem gerekiyormş küt diye düşüp ölürmüş.nedenini anlayamadım ama
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Benim de çiftliğimizde beslediğim 3 yaşına yeni girmiş bir kangalım var. Safkan..

Diğer arkadaşların da dediği gibi, seni ısırmaya çalışmasının nedeni dişlerinin kaşınmasıdır. Öte yandan o daha çocuk! 1 yaşını doldurana kadar abuk sabuk bir sürü şey yapacak. Sen de hayretler içinde kalacaksın "nasıl kangal be bu böyle, kangal dediğin ağır başlı olur" diye.. Neyse ki, 1 yaşını doldurduktan sonra gerçek bir kangala dönüşür.

Son mesajında kangaldan anlayan şu vatandaşın "başka köpeklerin olduğu kalabalık yerlere sokmayın ölür" dediğini yazmışsın. Öyle saçma şey mi olur? Kangalı öldürecek köpek? Vay anasını!

Sağlıklı bir kangal, daha 1 yaşına geldiğinde iri bir köpek boyutuna erişir. Kemiklerinin ve kaslarının güçlenmesini ve "gerçekten iri" bişey olmasını istiyosan, günde bir tane haşlanmış tavuk ver mutlaka. Tabi kalsiyum takviyesi için kasaplardan temin edebileceğin kemikleri hüplet ona. Her gün bir tane haşlanmış yumurta yedirirsen süper kilolanır. Bir de eczanelerde bulabilirsin: Balık yağı kapsülleri var. Onlardan günde veya iki günde bir, bir tane ver..

Belki bilen vardır, İzmir Çiçekliköy'de çok güzel bir kangal çiftliği var. Erişkin kangallar 100 kg üzerinde.. Oradaki bakıcı da aynı bu tarifi uyguluyordu.

Yine birkaç arkadaş bahsetmiş ama biraz düzeltme yapmak gerek: Kangal sahibinden çok mekanını sahiplenir. Tam bir bekçi köpeği olur. Öte yandan o kadar insancıldır ki, kolunu midesine kadar bile soksan tutup da seni ısırmaz. (Misal ben bazen elimi bizim kuçunun ağzına sokuyorum. Tam dişlerinin üzerinde tutuyorum. Gerzekcim benim, yutkunamıyor ama yine de tutup ısırmıyor. Sadece "artık yeter" demek istediğinde elimi dişleriyle hafifçe ama çok kibar şekilde sıkıyor.)

Kış geldiğinde acayip tüylenecektir köpeğin. Kışlık post gelir çünkü. Ancak bahar aylarında bunu daha kısa sürede ve kolayca dökebilmesi için taraman gerekir. Ama kangalın tüyleri, şu petşoplarda satılan köpek taraklarıyla taranamaz. (Onlar gudik köpüşler için bence =) Çünkü, postu çok kalın ve sıktır. Tavsiyem diş araları açık, plastik bir tarakla onu taraman. (Zaten tüyleri diğer köpeklerinki gibi tel tel değil, topak topak gelir.)

Diğer köpeklerle kolay kolay dalaşmaz. Ancak, bizimkisi köy yerinde durduğu için, nedense, diğer köpekler güç gösterisi yapmak için bizimkisinin üzerine geliyorlar. Sonuçta "vıyyyk" sesleriyle geri kaçan köpekler görüyorum. Ama eğer zarar göreceğinden tedirgin olursan, boynuna çivili bir tasma takman yeterli olacaktır. Bilirsin, köpekler vs. ilk saldırıyı boyun bölgesine yaparlar. O yüzden, köpeğin, boynunun korunduğunu bilirse hiç bir hasar almadan her türlü kavgadan galip çıkar. (Son örneğe geçen haftasonu şahit oldum. Bizimkisini 4 köpek sıkıştırmış. Uzaktan hırlama seslerini duyunca cama çıktım, etraf toz duman oldu. Derken bizimkisi geri döndü, ağzı burnu kan içinde. Of dedim yaralanmış.. Meğer diğer köpekleri hacamat edip geri gelmiş =) Bir iki dakika yalanınca tertemis oldu şopar!)

Kangallarda kene problemi çok görülür. Bir de pirelenirler. Çünkü dediğim gibi, kürkleri yazın bile çok kalın oluyo. Pire için satılan özel pire tasmalar ve satılan tozlar var. Kene içinde su ile karıştırılıp hayvanın kürküne direkt tatbik edebileceğin ilaçlar satılıyor. (Bu ilacı çok dikkatli kullan. Ciddi derecede zehirli. Sen değil ama köpeğin kendini yalarken kendisini zehirleyebilir. Başında dur mutlaka, tarifine uy kullanırken.)

Ben kendi kangalıma ilk bir yaşını doldurana kadar tüm aşılarını yaptırdım. Daha sonra aşıları kestim. Çünkü, eskiden de bizim çiftlikte 4-5 tane çoban köpeği bulunurmuş, hiçbirisi de ömrü boyunca aşılanmamış. Hayvan zaten doğal ortamında yaşıyor, vücudunun kendi koruma mekanizması da var diye bıraktım öylece. Canavar gibi maşallah! (Sadece bir kez, arka sağ ayağının parmak arasını bastığı bir cam kesmiş. Mikroplanmıştır garanti diye 3-4 gün antibiyotik iğnesi vurdum o kadar..)

Köpeğine bir sebepten hap şeklinde ilaç yutturmak istersen işin zor. Köfteye falan bile saklasan buluyor onu. Bizim köpüş, köfteyi yiyip hapı tükürüyo resmen. Bunu yutturmanın tek yolu köpüşün ağzını açıp hapı olabildiğinde ileri, boğazına doğru yerleştirip, dış taraftan gırtlağını sıvazlaman. Öyle yapınca ses çıkaramıyo =)

Bu arada, taşınacağız, bahçeli bi evde yetiştiricem yazmışsın bir mesajında da. Bahçenin kapısına mutlaka "köpek var" hatta "kangal var" tabelası as. Çünkü, kangal, bahçeye tanımadığı birisini sokmaz. Önce gidip kendisini gösterir. Dev cüssesiyle kapının uzağında bekler öylece. (Kuyruğu falan da diker havaya, iyice kabarır.) Ziyaretçi "ben köpekten korkmam" edasında illa içeri girmeye çalışırsa hırlar ve kapıya iyice yanaşır. Senin bu ziyaretçi inatla içeri adım atarsa pantolon/etek falan kalmaz. Kangal onları şort haline getirir ve yabancıyı bahçenin dışına atar. İşin ilginci, yabancı kişi bahçenin dışına çıktıktan sonra kangal gidip de bulaşmaz. Sadece bahçeden uzak tutar yabancıyı.

Bahçeli evden kastettiğin, bizimkisi gibi çiftlik evi falansa, köstebek problemi olur oralarda. Ama kangalın olduğu yere köstebek gelmez. Zira, hiç üşenmeden bütün köstebek deliklerini bulur, eşeleyip açar ve kokusunu bırakır. Ben 3 yıldır köstebek deliği görmedim bizim bahçede =)

Dikkat et, kangal acayip duygusal bi köpektir. Eğer bir şekilde sana küserse, ama gerçekten küserse işin zor, bir daha sana yaklaşmaz. Arada bir de, bozulup trip atar öyle. Anlarsın ama yürüyüşünden havasından. Neyse ki çok uzun sürmüyo o huyu..

İnsanların olduğu kalabalık yerlerde tasmayla dolaştırman hem kolay hem zordur. Kolaydır, çünkü seni korumak güdüsüyle gözlerini dört açıp etrafı kolaçan eder ama yanından santim ayrılmaz. Zordur: Sonuçta köpektir, asabını bozan başka bir köpek görürse ona gitmeye yeltenebilir. Tasmasından tutup da "dur" diyemezsin. O cüssesiyle aslında tasmayı o sana takar. Nereye isterse oraya götürür seni. (Yaşanmıştır, tekrar yaşamak istenmemektedir.)

Ha unutmadan; acayip akıllı bu keratalar. Bizimkisi küçükken arabanın arka koltuğunda bir kutuya koyardım, öyle veterinere götürürdüm. Sonra biraz daha büyüdükçe kutuya girmez oldu, arka koltukta oturmaz oldu. Benim yanımda seyahat ediyodu. Sonraları kornaya basmayı öğrenince veterinere gitmekten vazgeçtik. Şimdi o bekliyo, ben veterineri ona götürüyorum. (Hiç değilse veteriner kornaya basmak için tepeme çıkmıyo! =D

Epey uzun oldu.. Şimdiden 3-5 bilgi vereyim dedim. Başka bir problem yaşarsan mutlaka yaz.

Köpüşüne selamlar =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rica ederim, yeter ki köpeğin sağlıklı, sen de huzurlu ol..

Gece ağlayıp sızlanması doğal. Dediğim gibi, çocuk o daha, sürekli ilgi ister, mızmızlanır.. Bi süre sonra geçecek..

Tavuğa gelince, kemikleriyle ver.. Tavuğun kemikleri çok daha kolay kırılır, yavru da olsa ona gücü yeter katır kutur indirir onları mideye. Zaten tavuğu nispeten parçalayıp vereceksin, böylelikle boğazına kemik takılma olayı olmaz. Aklına bu geldiyse eğer, tavuğu yerken gözetim altında tut onu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İşin aslına bakarsan benim köpeğin veterineri de aynı şeyi söylemişti ama inanmamak için bir kaç nedenim oldu sonraları:

1- Bizim veterinere ne söylesen zararlı zaten. Bi de her gelişinde onu bunu bahane edip epey bi para söğüşleyip gidiyodu. En son, benim köpeğe kovalattım onu =)

2- İlk zamanlar ben de vermedim tavuk kemiği falan. Baktım acayip zayıf kaldı.. Sonraları ufak ufak attım önüne, hiç bi zararı dokunmadı.

3- İzmir Çiçekliköy'de bahsettiğim Kangal Çiftliğini görünce konuyla ilgili şüphelerim tamamen yok oldu. Adam koca koca kazanlarda onlarca tavuk haşlayıp veriyodu köpeklere. Eh hadi biz zevk için besliyoruz ama o adamlar işin ticaretiyle uğraşıyolar. Zararlı olsa kesinlikle vermezler hayvanlara. Ki, adamın beslediği kangalların hepsi müthişti!

Ancak karar senin tabi ki. Benim tavsiyelerim, daha çok tecrübeye dayanıyor...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...