Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Memur Maaş Zammı Mahkemelik


sg-1

Öne çıkan mesajlar

Memur zammı mahkemelik oluyor
Türkiye Kamu-Sen, memur maaşlarına 2008 yılının ikinci yarısı için yapılan zammın yanlış hesaplandığını iddia etti


Türkiye Kamu-Sen, memur maaşlarına 2008 yılının ikinci altı ayı için yapılan yüzde 3,96’lık zammı öngören 2008/13860 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’a dava açtı.
Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri İsmail Koncuk, Danıştay Başkanlığı önünde yaptığı açıklamada, yıl başında 2007’nın telafisi olarak yapılan yüzde 0,35’lik enflasyon farkı ve denge tazminatının etkisi çıkarıldığında, 2008 yılının ilk altı ayı için en yüksek devlet memuru olan başbakan müsteşarının maaşına yüzde 2,25, ortalama memur maaşına yüzde 3, en düşük dereceli memur maaşına da yüzde 3,36 oranında zam yapıldığını belirtti. Memur maaşına yapılan en yüksek zan oranının üzerine, enflasyon farkı olarak verilen yüzde 1,96 eklendiğinde bile gerçekleşen enflasyon oranına ulaşılamadığını kaydeden Koncuk, memur maaşlarının enflasyon karşısında eridiğini ifade etti. Memur maaşlarına yapılan bu uygulamanın Anayasanın 2. ve 5. maddelerine aykırı olduğunu savunan Koncuk şöyle konuştu:
“Anayasamızın amir hükümlerine göre imkanlarını vatandaşlarından yana kullanmak zorunda olan yetkililer, enflasyon farkı hesaplarken memurlarımızın zararına olacak verileri dikkate almışlar ve enflasyon farkını olması gerekenden düşük hesaplamışlardır. Enflasyon farkı olarak verilen 15 YTL’nin memurumuzun mağduriyetini gidermeyeceği ve enflasyon farkını kapatmayacağı açıktır. Bu nedenle, bütün illerimizde enflasyon farkına denk gelen 15 YTL’yi Sayın Başbakan’a iade ediyoruz."

“KAMU GÖREVLİLERİ SİYASİ İRADEDEN UMUDUNU KESTİ"

Koncuk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nu geçen hafta içinde yaptıkları görüşmelerde uyardıklarını ve yapılan uygulamanın mesnetsiz ve dayanaksız olduğunu belirttiklerini dile getirerek, “Ne yazık ki olumlu bir sonuç almamız mümkün olmadı. Artık kamu görevlileri siyasi iradeden umudunu kaybetmiştir" diye konuştu.
Konu hakkında en adil kararın hakimlerin vereceğini umduklarını ifade eden Koncuk, bu nedenle, memur maaşlarına 2008 yılının ikinci altı ayı için yapılan yüzde 3,96’lık zammın durdurulması ve daha adil ve gerçekçi bir maaş artışı için Danıştay’a dava açtıklarını kaydetti. Koncuk, “Adalete olan güvenimiz tamdır. Yıllardır yapılan haksız uygulamaların, mahkeme yoluyla son bulacağını ve bundan sonra memur maaş artışlarının daha adil hesaplanacağı inancını taşıyoruz" dedi
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=85940&cat=130&dt=2008/07/15
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İlk kez 7 yıl üst üste cari açık veriyoruz




Türkiye, 1988’den bu yana, ilk kez 7 yıldır üst üste cari işlemler açığı yani "döviz açığı" veriyor.


Basit bir anlatımla, Türkiye’nin; ihracat ve turizm ağırlıklı döviz geliri, ithalat ağırlıklı döviz gideri var. İdeal olanı kuşkusuz, döviz gelirlerinin fazla olması. Tersi olması halinde "cari işlemler açığı" dediğimiz "döviz açığı" oluşuyor. Türkiye bu açığı, bir şekilde bulduğu dövizlerle (örneğin sıcak para dediğimiz emanet para ile, özelleştirme yoluyla ya da borçlanarak) karşılıyor. Açık büyüdükçe, ülke ekonomisi açısından da sorun büyüyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, burada ideal olanı, açık vermemek.

Son 20 yıla, cari açık yönüyle baktığımızda, 1988 yılından bu yana, Türkiye’de üst üste 3 yıldan fazla cari açık verilmemişken, son 7 yıldır sürekli açık veriliyor.

HEM DE NE AÇIK

Olayın dikkat çekici yönü, yalnızca üst üste 7 yıldır açık verilmesi değil. Açığın tutarıyla da ilgili...

Tabloda, 1988’den bu yana olan cari işlemler açığı gösterilmiştir.

2008 yılının tamamına ilişkin cari açığın 51 milyar dolar civarında olması bekleniyor. Başka bir anlatımla, AKP’nin iktidara geldiği 2002’de 626 milyon dolar olan cari açık, sadece 2008 yılında 2002’nin yaklaşık 80 katı artmış olacak.

SON 6 YILIN AÇIĞI 165 MİLYAR DOLAR

Tabloya göz attığımızda 2003-2008 dönemi cari işlemler açığının (2008’in tamamını 51 milyar dolar kabul ettiğimizde) 165 milyar dolara ulaştığını fark ediyoruz.

Görüldüğü gibi, cari açık dört nala gidiyor.

Mayıs 2008 ayına ilişkin cari açık, geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 28.8 artarak, 3 milyar 601 milyon dolardan, 4 milyar 637 milyon dolara yükseldi. 2008’in ilk beş ayında 21.5 milyar dolara ulaşan cari açık, 2007’nin aynı dönemine göre yüzde 33.3 arttı!..

Cari açık, işsizlik ve kayıtdışı ekonomi, Türkiye ekonomisinin üç önemli sorunu. Ne yazık ki bu üç önemli sorunu herkes kabul ediyor ama çözümü konusunda somut adımlar atılamıyor. Aksine, sorun her yıl giderek artıyor. Özellikle yükselen cari işlemler açığı, Türkiye ekonomisini eskiye göre, daha riskli bir konuma getiriyor.

DIŞ TİCARET AÇIĞI

Cari açığın önemli nedeni, bir türlü önlenemeyen "dış ticaret açığı" ile ilgili.

2007 yılının ilk beş ayında 22,4 milyar dolar olan bu açık, 2008 yılının aynı döneminde yüzde 30,5’lik artışla, 29,3 milyar dolara ulaştı. 2007 yılının tamamında 47 milyar dolar olan dış ticaret açığının, 2008 yılının tamamında, 65 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yılın daha ilk 5 ayında yıl sonunda beklenen açığın % 45’i gerçekleşmiş durumda.

Cari açığın finansmanında, 2006 ve 2007 doğrudan yabancı sermaye (DYS) girişi önemli bir kaynak olmuştu. 2008’de DYS girişi yönünden de ciddi gerileme var. Olayın bu yönünü de yarın ele alacağız...

Şükrü Kızılot
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Cari açığın finansmanında tablo bulanık


TÜRKİYE ekonomisinin "yumuşak karnı" olan cari işlemler açığının (döviz açığının), her yıl giderek arttığını ve son altı yıla ait açık toplamının 165 milyar dolara ulaştığını dün açıklamıştık.


Bugün, cari açığın finansmanı yönünü ele alacağız.

ÜÇ YOL

Cari açığın finansmanında yani döviz açığının kapatılmasında, üç yol var.

1- Sıcak (emanet) para girişi,

2- Borçlanma (Özel ve Kamu),

3- Doğrudan yabancı sermaye (DYS) yatırımları.

Bunlardan, sıcak para girişinde gerileme var. Bir zamanlar 107 milyar dolara kadar çıkan sıcak para tutarı, şu anda yaklaşık 76 milyar dolara gerilemiş durumda. Nitekim Devlet Bakanı Mehmet Şimşek de bir süre önce "Yılbaşından bu yana Türkiye’ye net sıcak para girişi eksi" dedi. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında ise, özellikle 2008’de ciddi bir gerileme var. Bu durumda, cari açığın finansmanında geriye "borçlanma" yolu kalıyor.

DYS GİRİŞİNDE GERİLEME

Doğrudan yabancı sermaye girişi; özelleştirme, birleşme ve hisse alımı yoluyla geliyor. Bunların içinde yatırım ve istihdam yaratan DYS girişi, toplam DYS girişinin yüzde 10’u dolayındaÖ

Cari açığın finansmanında, cari açığın; 2005’te yüzde 40.5’ini, 2006’da yüzde 59.8’ini, 2007’de yüzde 53.2’sini karşılayan DYS girişi, 2008’in ilk 5 aylık döneminde yüzde 20.4’e geriledi. Görüldüğü gibi, cari işlemler açığının artış hızı, DYS girişindeki artış hızının üzerinde. Bu da makasın giderek açılacağı anlamına geliyor.

Ayrıca Dünyadaki küresel kriz ve Türkiye’de yaşanan sorunlar nedeniyle, DYS girişi bakımından ciddi bir yavaşlama olacağı ve 2008’in önceki yıllara kıyasla "umutsuz bir yıl" olacağı anlaşılıyor. Nitekim 2007 yılının ilk beş ayında 11.1 milyar dolar olan DYS girişi 2008 yılının ilk beş ayında yüzde 45.5 gerileyerek 6.1 milyar dolara düştü.

Mevcut tablo, dış dünyanın, Türkiye’deki giderek artan cari işlemler açığını sonsuza kadar finanse etmeyeceğini gösteriyor.

Özet olarak; cari açığın finansmanında, tablo bulanık!..

Şükrü Kızılot
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...