Drakkahn Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Earenwen said: ee horizon nerde? :D edit: sir nerde demiştim horizona çevirdim Araştırma yapıyorlardır. Araştırmasız yazı yazmazlar çok ciddi konuşurlar falan filan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Horizon nerde , buna böyle cevap verir , bak bunlar böyle şöyle diye konu başlığı açın bundan sonra , ozaman burası tam cıvıklaşmış olur. Bakın basitini söyliyim , hani amacınız laf atmak ya , öm var hani , özel mesaj bazıları pm der ingilizce. Biliyor musunuz ? E tabi amaç konu ile ilgili mesaj atmak dışında birilerini görüp laf atmak olunca böyle boş oluyor insanlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Drakkahn Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Sahne senin hori, yıldızın parlasın! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nedanko Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Birincisi insanlar savunduklari dusuncede durust olmalidir. Savundugu dusunceyi elestirir gibi gorunurken aslinda onu desteklemesinin iki cevabi olabilir. Birincisi siz salaksiniz, ben sizden akilliyim, sizin bilincinizle oynuyorum, ikincisi ben cok zayif karakterli bir insanim, kendi dusuncemi kendi sozlerimle dile getiremiyorum. Ikiside kotu tabii.. Ben bu lafi ortaya soyluyorum, no offence, zeki olan sozlerin nerelere gittigini anlar.. Sadece forumda son gunlerde gordugum bir davranis sekli, onu belirtmek istedim. Direkt karsidan almali insan tartistigi insani, insanlari.. Ornegin, bir insan Tanri'ya inanmiyorsa, bunu yeri geldiginde acikca belirtmeli, Tanri'ya inaniyo musun sorusuna ortam geregi, bilmiyorum gibi kiytirik ve karaktersiz cevaplar verip, ustune Tanri'nin olmadigini ispatlarcasina alttan alttan vurmalar hos degil.. Simdi konuya gelirsek, Fethullah Gulen yazilan cogu kitabi finanse eder, kendi yazdirir. Kendi yazdigi sanilan kitaplari bile kendi yazmaz, hatta neredeyse okumaz bile. Bu anlamda Fethullah Gulen'in bazi kitaplarinda calinti yazilar bile cikmistir. Bu da kendi cemaatinde ki hirsiz karakterli insanlarin hatasidir, kendisi degil. Malum bu kadar kitabi, konferansi finanse ederken hepsini ayni anda kontrol etmek mumkun degildir.. Bu taktik Fethullah Gulen'e ait bir taktik degil tabii ki, bunu basta din adamlari olmak uzere her cemaatin dileri yapar. Ornegin Adnan Hoca lakapli adamin kendi adinda belki 50 kitabi vardir, fakat hepsini etrafinda ki insanlar yazar, o sadece finanse eder. Fethullah Gulen'nin tek farki motorlari yoktur, genelde erkeklerden hoslanir, etrafinda hep erkek tutar. Onun disinda bu tip cemaat liderlerinin yaptiklari hep aynidir. Time dergisinde Adnan Hoca'nin tam sayfa ilanlari falan cikar, bu ilanlar karsiliginda da Amerika'nin saygin bilim dergilerinde yaratilis teorisyeni olarak haberi cikar. Karsilikli cikar iliskileridir bunlar.. Fethullah Gulen'in intihal ornegi: http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?viewid=509188 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Giovanni Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Guzel bu lafi bana diyorsun da su konuda nerde Fethullah Gulen`i elestirdim bunu bana yazar misin ? Sadece boyle boyle bir sey var demekten baska bir sey yapmadim. Evet Harvard`li baslikta ironi yaptim ama asil amac boyle bir sey var demekti. Onemli olan benim oradaki "yobaz her yerde yobaz" lafim degildi emin ol. Bunda gayrimesru bir tarz yok. Bazi kafadaki arkadaslari ti`ye aldim sadece. Toplum muhendisligi denemen guzelmis tesekkurler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Giovanni Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2008 Hurriyet yazari Hadi Uluengin`in bir yazisini buldum muhalif bir gorus olmasi itibariyle onemli olabilir. http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=8876762&yazarid=22 Zil nasıl çalıyor DEV Atatürk panosu, "New York Times"de yayınlanan ve okul salonunu gösteren koca fotoğrafın odak noktasını oluşturuyordu. Girişte ise Türk bayrağı dalgalanıyordu. Her iki enstantane de İstanbul'da çekilmiş. Fethullah Gülen Camiası'na yakınlığıyla tanınan ve Pakistan'da "Pak-Türk" ismi altında faaliyet gösteren liselerle ilgili habere eşlik ediyor. Haberden okuyoruz ki, Pak-Türk okullarında eğitim İngilizce, yan dil Türkçeymiş. Ebevnler de "dinci aşırılığa engel modern ders" veriliyor diye çocuklarını buraya göndermeye can atıyormuş. İmdii, "ulusalcı - laikçi" kesime şu soruyu sormak boynumun borcudur: * * * NİJERYA'dan Vietnam'a; Rusya'dan Arjantin'e; Çin'den Maçin'de, yedi kıtadaki yetmiş milletten çocuğun Türkçe öğreniyor olması ve Türk "rahle-i tedrisinden" geçmesi, sizin "milliyetçiliğinizi", sizin "ulusalcılığınızı", sizin "vatanperverliğinizi" kesmiyor mu? Yoksa, yine işkembe-i kübradan atarak ve yine binbir komplo teorisi uydurarak, "takıyye yapıyorlar canım, aslında İslam devleti hedefliyorlar " diye mi buyuracaksınız? Hadi öyle olduğunu varsayalım ama, o takıyye kim için ve niçin yapılacak ki? * * * BU nasıl bir takıyyedir ki, örneğin Endonezyalı öğrencilerin karşına Türkiye'deki seküler eğitim çıkarılıyor. Demek size göre, buna rağmen o öğrenciler diplomayı alınca "İslamcı" kesilecektir? Peki de, kaç "ortalama çocuk" mütedeyyin ama laik bir eğitim sonrası "dinci" olur? Yoksa aksine, dünkü yazımda "Hristiyan Biraderler" tárikatının Sen Jozef Lisesi misálinde anlattığım gibi, aynı "ortalama çocuk" oradan, dine saygılı ama sapına kadar laik; üstelik bilhassa da, Türk kültürünün hamuruyla yoğrulduğu için "Türkofil" mi çıkar? Katoliklerde Cizvit kolejleri, Protestanlarda misyoner mektepleri, Musevilerde de "Alliance İsraelite" okulları, Gülen Camiası'nın oluşturduğu kurumların aynısı değil midir? Tüm bunlar, milli bayrağını çektikleri ülkeleri "cázibe merkezi" kılmamışlar mıdır? Aynı dev gelişme de Türkiye için sonsuz geniş ve sonsuz stratejik ufuklar açmaz mı? O halde, ey "ulusalcı - laikçi" zevát, vehimle kandırmayın ve de artık gerçeği görün! * * * FAKAT, söz konusu gerçeği görmek, yani Gülen Camiası'nı belirleyen "misyon ruhu"nu kavrayabilmek için, genel olarak "Nûr felsefesini" biraz incelemiş olmak gerekir. Yani, Said-i Nûrsi'ye "yobaz" damgası vurmak ve "sosyolojisini araştıralım" dediği için de Şerif Mardin Usta'yı aforozlamak, ancak Şark'ta muteber bir "laikçi" gaflettir. Zira Nûrsi, Muhammed İkbál'le birlikte 20. asır İslamının en önemli mütefekkiridir. Ve, risále ezberlemekten söz etmiyorum ama, örneğin "Tarihçe-i Hayat"ı karıştırmak zahmetine katlanan ve önyargısız sentez yapan her insan, Bediüzzaman'ın, Müslüman Dünya'daki krizi aşmak amacıyla, ûlviyeti korunan ama moderniteye açılan bir yol çizdiğini saptar. Üstelik, "ûhrevi"yle "dünyevi"yi bilhassa ayrıştırdığı içindir ki de, Said-i Nûrsi son tahlilde laik; daha doğrusu, Anglo-Sakson sekülarizmine yakın bir yerlerde durur. Artı, konu için çok önemli, Nûrsi aynı zamanda, "hayr" farzını ilke alan ve Kalvinci Protestanlıkla benzeşen bir "rabıtalı hayat - fedakár misyon" etiğinin tercümanıdır. * * * İŞTE, Gülen Camiası okullarındaki zil de bu ruhun ve bu etiğin titreşiminde çalıyor. "Nûr"unu ise, Türkiye'nin genel zenginleşmesine koşut olarak gelişen ve mütedeyyin, yurtsever ve muhafazakár insanlardan oluşan; fakat aynı zamanda da sekülarist, modernist ve üniversalist kimlik taşıyan yeni taşra burjuvazisinin, ûlvi nitelikli "hayr" refleksinden alıyor. Ve söz konusu okullar insanlık için ha-yır-lı; ulusumuz için ise ç-o-k h-a-y-ı-r-l-ı'dır! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nedanko Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Giovanni said: Guzel bu lafi bana diyorsun da su konuda nerde Fethullah Gulen`i elestirdim bunu bana yazar misin ? Sadece boyle boyle bir sey var demekten baska bir sey yapmadim. Evet Harvard`li baslikta ironi yaptim ama asil amac boyle bir sey var demekti. Onemli olan benim oradaki "yobaz her yerde yobaz" lafim degildi emin ol. Bunda gayrimesru bir tarz yok. Bazi kafadaki arkadaslari ti`ye aldim sadece. Toplum muhendisligi denemen guzelmis tesekkurler. lafin hepsi sana degildi, forumlarda son gunlerde gordugum birseydi, ozellikle siyasi tansiyonun yuksek olmasindan dolayi insanlarin kendi fikirlerini acikca beyan etmemeleri hosuma gitmiyor, etmiyorsada susmali insan, alttan vurmak hic hos degil.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Drigeolf Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2008 Yahu adam açık açık yazmış işte, bunun kurulan misyonerlik okullarından ne farkı var diye. Gülen cemaati, aynen Fransız'ların Amerikalı'ların yaptığı şeyi yaparak, kendi hareketini onlarca ülkeye yayıyor. Sonra da sanki kendisinin her yere yavaşça sızacağız, sonra ele geçireceğiz ve şeriatı getireceğiz diye buyurduğu videoları, ses kayıtlarını bilmiyormuşuz gibi "komplo teorileri" deniliyor. Asıl sorulması gereken şey ise iki kuruş imam maaşı ve kitap paralarından başka geliri olmayan(!) bu muazzam insanın bu okulları nasıl finanse ettiği? Yoksa toplanan milyarlarca dolar iddiaları da mı yalan? Yalansa(insanlar vermiyorsa bu paraları) bu değirmenin suyu nereden geliyor? CIA'in açık açık Gülen'i desteklediğini en son Green Card yenileme başvurusu sırasında gördük, 2 tane CIA ajanı Gülen için referans mektupları yazmıştı hani. Ayrıca nedense Gülen'in doğrudan ABD'yi kınayan bir yazısını gösteremiyoruz. Bu yüce şahsiyet petrol uğruna öldürülen din kardeşlerini umursamıyor mu yoksa? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar