Soulbringer Mesaj tarihi: Nisan 24, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2008 Tas binanin hemen altinda iki takim elbisesi yeni uzerlerine gecirilmis gorilleri andiran azman ve bir kisa boylu tiknaz ve elli yaslarini gecmis yuz ifadesi ile kadin ve adami suzdukten sonra kadinin elindeki dosyayi okumaya basladi. Verify Codes= 12NRB - 889B-9RVC5 Code Observer= S.S.Ramir Code Provost=M.Smart Location=B.Koyu/Valley of Gods Dimension=Penumbra Green0Vr1 Observed=T.12 Ankarada her olağan günün aksine bir garip galeyan oluşmuştu.Tubitak binasının önünde.Herkes aynı yöne kafalarını kaldırmış öylece bakıyorlardı.Polislerin itişip duran kalabalığı hafif itmesi bir yana bir çok öğrencide polislere sözlü tacizlerde bulunan laflar atıyordu.Olayın tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışan genç görünüşlü bir çocuk hafifce sırtını kalabalığın uzağındaki sokak lambasına yaslayıp beklemeye başladı. Az sonra acı ceken insanın çığlıklarını andıran sirenler duyulmaya başlandı.Sokak lambasından olup bitenleri sessizce izliyordu.Polisler çoğalmış halk ise soğuk olmasına rağmen daha da kalabalıklaşmış şekilde Tubitak binasının tepesine bakıyorlardı.Yoğun kalabalıkta fısıldaşmalardan bağrışmalara sıçrayan sözleri duydu sokak lambasına iyice sırtını verdi söylendi.''İntihar demek''Neon ışıklarının karmaşası altında silahlı polisler gözüne ilişti.Hafif hafif yarım daire şeklinde kapanmaya başlamıştı halkın önü.İki üç büyük itfaiye taşıtlarıda yaklaştı koskocaman binanın önüne.Bu karmaşanın daha karışıcağına sevinmiş bir halde hızla polis kordonuna doğru hızla yürümeye başladı.Polisler önünde oluşan kalabalığı iterken ani hareketle iki üç polisi ekarte etti.Tam önündeki boşluğa adımını atıcakken ani bir omuz hamlesi ile geriledi.Önünde elinde bir telsiz diğer elinde bir jop bulunan polis haykırırcasına bağırdı ''Ne işin var burada?!'' Genç çocuk üstünü başını düzeltti.Ses tonunu yükselterek konuştu.''Haber Yaşam dan geliyorum.Halkın doğruları öğrenmek hakkı!''Polis kafasını iki yana salladı.Önünden çekildi.Genç çocuk hızla binanın girişine girerken kendi kendine söylendi. ''Daha iyi bir yalan bulamazdım peh!''Kapıyı açıp içeri hızlı adımlarla ilerlerken polis heyecanla bağırdı ''Kameraman yok mu?''Çocuk arkasına dönüp sırıttı ve kapıyı örttü.Polis kızgın bir yüz ifadesi ile peşinden koşmaya başladı.Binanın hemen soldaki asansörünün iptal olduğunu anladığında polisle arasında bir insan boyu kadar fark kalmıştı.Yorgunluk ve şaşkınlığında düşünmesine engel olmasına karşın hızla merdivenlere yöneldi.Artık derin nefeslerin ardında hızlı nefes alıp vermelerle polisle çocuk arasında bir kovalamaca başladı.Polis kanun namına diye haykırırken çocuk arkasına bakmadan hızla koşturuyordu.Sayılmayacak derecede kat geçmesine karşın merdivenler devam ediyordu.Bir kaç basamaktan sonra ışıkların bir ateş böceğini andıran yanıp sönmelerini fırsat bilerek bir duvar gölgesine sindi.Paldır küldür koşan polis bir an sindiği duvar gölgesinden geçti.Yukarı doğru adımlıyordu ki durdu.Şapkasını düzeltti derin derin nefes alırken telsizine ''33 te bir kaçak var''Çocuk kendi kendine ''Ne pahasına olursa olsun o çatıda neler olduğunu görüceğim'' diye geçiriyordu... Polis elini arkaya atıp gümüş parıltısını andıran silahını çekti.Etrafa bakınıyordu.Polis tekrar alt katlara doğru bakınırken hızla üst kat merdivenlere koşturmaya başladı.Polis hızla ardına döndüğünde çocuk basamakları çoktan geride bırakmıştı.Yan tarafta yazılı olan plastikte 3/3 yazıyordu.Çocuk daha üçüncü katta olduğunu gördüğünde hayal kırıklıkları içinde tırmanmaya devam etti merdivenleri.Ardında polisin ayak sesleri bir gölge kadar arkasındaydı.Daha karanlık bir kat a ayak bastığında etrafına hızla bakındı.Asansörlerin kapısı sonuna kadar açık öylece duruyorlardı.Asansör kabinine bindi.Asansör kabini hızla kapandı.Çocuk sırıttı şansına...Polisin yorgunluktan ve sinirden terlemiş yuzunu son bir kez gördü ve asansör yukarı katlara doğru yükselmeye başladı.En son kat a bastı ve derin nefes alarak yaslandı asansör kabinin aynasına.Sırtını aynadan çevirdi.Yüzüne ve gözüne doğru bakmak için döndü.Ayna yerine bir koridor ve koşuşturan onun yaşında ve ondan ufak çocukları gördü.Gözlerini yumdu.Tekrar açıp baktı önünde bir ayna öylece ve kendi yüzüne bakıyor buldu.Derin bir nefes aldı ve son katta duran asansörden indi.Asansörün durduğu kat a baktığında yerde kanlar içinde bir sürü ceset vardı.Çocuk kusmaya başladı.Durmadan kusuyordu.İçeriyi yoğun bir ceset kokusu ve kan kokusu sarmıştı.Çalışanların yada korumaların cesetleri olduğu belliydi. Önündeki merdivenin korkuluklarına tutundu ve merdivenlerden hızla tırmandı.Bir kaç katta da aynı şeyler söz konusuydu.Kusarak ilerliyordu.Migdesinin yanmasına aldırmadan son önündeki çatıya açılan kapıyı açtı.Karşısında siyah ve gri giysilerin uyumunu iyi yakalamış hafif uzun boylu yeşil gözlü kahverengi saçlı bir çocuk ona bakıyordu.Eline ve üstüne bulaşana kusmukları elinin tersiyle kapıya sildi ve yalpalayarak çocuğa yaklaştı.Çocuk sırıtır bir şekilde ona bakıyordu. Elini hafifce iki yana salladı ''Ben Murat.Tm bölüm 2 den.Sen ikinci kattaki Mf densin değil mi?'' Gri ve siyahıh uyumu ile sarılmış giysilere sahip çocuk gülümseyerek ''Tm bölüm 2 den seni tanıyorum.Murat.Ne işin var burada?'' Murat hafif hafif öksürerek konuşmasına devam etti.''Aşağıdaki cesetler hepsini senmi yaptın?'' Yeşil gözlü çocuk Binanın köşesinden indi.Murat a doğru yaklaştı.''Biz Yaptık!'' Murat hafifce geriledi ''Bak Dershaneye ne olduğunu biliyormusun?Kimse yok hocalar dahil?!'' Murat a baktı kahverengi saclı cocuk ''Benim adım Cem.Murat ve dershaneye ne olduğunu sende biliyorsun!''Sesinde her hiddetlenişte rüzgar daha bir sert esmeye başlamıştı.Havanın da kararmasıyla soğukluk iyice farkedilir olmuştu.''Bak Cem gerçekten neler olduğunu bilmiyorum o gün Seda ile buluştuğumuz için gelememiştik dershaneye.Sabah gittiğimde ise hersınıf darmadağın camlar kırılmıştı.Ama bir tane sıra ve onun oturduğu cam sakin gözüküyordu.O da senin sıran olmalı sanırım Cem bizimkiler bile darmadağandı.''Cem gözlerini kıstı ve tıslar bir hali andırır şekilde konuşmaya başladı.''Murat gözlerin bile bok rengi yüzün ise köpek yalasa doyacak ama neden Seda seni seçti NEDEN!''Murat bu konuşma karşısında iyice sarsıldı yere diz çöktü.Kendine haykırırcasına Cemden korktuğunu tekrarlıyordu.Sesi titrer şekilde ; ''Cem sen hep farklı oldun.Hiç birimize değer vermedin hep tek geldin hep tek ayrıldın.Ara sıra seni görmeye gelen kız dostların hariç.Seda da senden hep ürktü Cem.Ürktüğün birisini sevemezsin ve ondan korkarak ona sevgi duyamazsın.Ancak hoşlandığı birisine sevgi duyabilir insan.''Cem hafif kahkahalarla yanına yaklaştı.Yanında durduğunda Murat a adeta felç inmişti.Kıpırdayamıyordu.Cem kulağına doğru eğildi.Ardında bir polis silüeti hızla çatıya çıktı.Polis haykırırcasına ''Siz ikiniz hemen yere diz çökün ve ellerinizi arkaya gelicek şekilde koyun.''Cem Polis e doğru baktı.Sonra normal bir hareketmiş gibi önünde duran çocuğun boynunu zorlayarak arkaya doğru çevirdi.Bu kemik çıtırtıları Polis in yüzünü ekşitmesine neden oldu.Murat hareketsiz şekilde gözleri açık yere devrildi.Cem polise ; polis Cem e hareketsiz şekilde bakışıyorlardı.Polis bağırır tonda ''Allahın belası son uyarım yere diz çök ellerini başının üstünde tut.'' Cem polis e baktı.Normal tonda ; Ben ölürüm ama arkamda bir çok gençte gider.Bir an Cemin ardında bir koridor ve bir çok cocuk gördü polis ve korku ile karışık tetiğe bastı.Kurşun hızla cemin bedenine saplandı.Cem sendeleyerek Binanın kenarına doğru ilerledi.Son kez polis e baktı. ''Seda beni sevseydi olmazdı bunlar!''Elini yavaşça yana açtı Cem yanında bir kız polis e bakıyordu.Polis bu olup bitenlere anlam veremezken Cem ve Kız aşağı atlamışlardı.Polis helikopterlerinin gürültüsü ve bir çok polisin çatıya varması kısa sürdü.Hareketsiz şekilde yerde yatan çocuğun ceseti torbalanırken diğer köşede silahını şakağına dayamış şekilde bulundu.Büyük bir sabırla silahı elinden bıraktırılan polis aşağı indirildi.O günün hemen ardında gazetelerde bir dershanede tüm personel dahil bombalı bir saldırıda öldükleri söyleniyordu.Bunun yanında Tubitak binasında da bir bombalı saldırıda personelin öldüğü haberi yayılmıştı.Bu olayları gazeteden okuyan o gece tüm bu olaylara tanık olan Polis memuru korku ile gururu kırılmış şekilde karakol a döndüğünde işten alındığını duydu.Şaşkın şaşkın bakındı etrafına.Ne sebeple yada neden alındığına kanaat getirmez şekilde evine götürüldü bir ekip arabası ile.Her gece kabuslar görüyordu.Kabuslarında hep bir koridor ve koşuşturan çocukların ondan yardım dilenişleri onu hep bir ağlamaklı halde uyandırıyordu.Bu olaydan tam üç sene sonra bir gece kapısı çalındı.Kapıyı açtığında karşısında sarı saçları ile bir genç çocuk yüzüne baktı. ''Mahmut Kanat burada mı?''Polis memuru ince bir ses tonu ile ''Evet benim'' Çocuk bir paket uzattı ''Buyrun bu size''Paket i aldığında çocuk gitmişti.Etrafına bakındı kapıyı örttü. Pakette bir video kaset vardı.Video kaseti yerleştirdi ve izlemeye başladı.Konuşan bölüm şefiydi. ''Evet Mahmut biliyorum açıklaması zor ama ailen çok daha iyi yerlerde bakılıcak.İstanbuldan aldırıldılar.Mahmut halen o kabusları gördüğünü biliyoruz.Seni bundan kurtarıcağız ama daha önce şunu bilmeni isteriz sen doğru olanı yaptın.Belki daha genç bir dönemde bunu başarmış olsaydın herşey farklı olurdu neyse Mahmut yeni yaşamında başarılar dileriz.Kaset bittiğinde 12 den geriye saymaya başlamıştı.Mahmut sakince bekliyordu geriye sayım bittiğinde.Işıklar kesildi.Etrafına bakındı Mahmut sessizdi ortalık.Mum almak icin mutfağa giderken bir yumuşak şeye dokunduğunu hissetti.Dokunduğu şeyi yoklamak isterken vucudunda ani bir acı hissetti ve sıcaklık.Vucuduna sanki bir felç inmişti. Gözleri kapandı.Gölge uyuşturucu düzeneğinde olan gereçleri yanına kurdu. hafif sarsmadan yere yatırdı ve uyuşturucu ile intihar edilmiş süsünü oldukça iyi verir şekilde terketti odayı.Apartmandan hızla indi.Sokağın ilerisinden bir taksiye bindi ve gözden kayboldu. Sabah olduğunda gazatelerde bir polis emeklisinin yüksek dozda uyuşturucu aldığını ve öldüğü söylendi.Gazeteyi yerine raf a koydu.Boş ve soğuk odada sadece eski bir ceviz masa nın önünde bekliyordu.Odanın sonundaki kapı açıldı.Hafif kel bir yaşlı adam Sarı saçlı çocuğa yaklaştı. ''Tamam Deniz.Ekip iniz icin gerekli izin cıkmıstır'' Sarı Saclı cocuk sırıtır şekilde odayı terk etti. Adam dosyadaki her kareyi okuduktan sonra kadinin suratina kasvetli ve centilmen nefes tonlari ile.. ''Bayan bu dosyayla beraber bunun yazarinida tarihe gomdugumuzu dusunurken bu dosya ve buradaki ekibi kuran cocugun gercek ismini ve yerlesim yerini ogrenmeye gelmeniz gercekten buyuk bir cesaret.'' Kadin hafifce tebessum edip yanindaki adamin koluna girip oylece konusan adamin gozlerinin icine bakiyordu.Adam iki korumasina goz ucu ile bakip elindeki dosyayi korumasindan bir tanesine uzattiktan sonra ''Aradiginiz kisi Italya'da ikamet etmektedir.''Elini ceketinin cebine sokup bir sari zarfi kadina uzatirken kadinin gozlerinin icine bakip, ''Onu buldugunuzda onu bulmamayi yegleyeceginizi soylemek isterim.''Kadin zarfi hizla kapim gerisin geri dondugunde yanindaki adamda onunla beraber arabaya dogru yoneliyordu. (Devam edebilir) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar