Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

yeni wordpad belgesi


ppoyr

Öne çıkan mesajlar

henuz uyanıp uyanamadıgını anlayamadıgın o bulanık ve los oda manzaralarından biriydi. battaniyeyle yaptıgım minik oyunlar, katlanmıs carsafdaki bozuk desene odaklanan gozlerimle son buldu. sadece ayaklarım dısarıdaydı ve ayak parmaklarım terli bir sekilde uyusmus vucudumun hissedebildigim tek kısımlarıydı. bas parmaklarım haftalardır kesilmemis tırnaklarımın altından sanki bir cift goz varmıscasına saate uzandı. o an icin dogrulaması icin basımı saatin bulundugu masaya ceviremeyecegim kadar erken bir saatti, basımı cevirebildigimde ise yatakta uyanıp uyanamadıgımı kestirmeye calısacak halimin bile olmadıgı kısık gozlerimden bilinc altıma sızan ve beynimin uyandıktan sonra hatırlamaya deymeyecegine karar verecegi imgelerle kolajlanmıs kesintili ruya beslemeli rahat bir yedi saat gecirmistim. uyanmaya karar vermenin bir anlamı yoktu, sonradan baktıgında sıfatlandıracak kadar bile hatırlamadıgın anlardı; zamanı sen geldigini anlamadan gelecek, uyanacak ve gozlerin kaybettigi zamanın acısını cıkartırcasına baktıgın ilk seye sindirilemeyecek kadar yakınlasacaktı.

perdesini henuz aralamadıgım odamdan salona indim. hic beklemedigim bir anda arkasındaki kendi varlıgı tarafından onemsizlestirilmis tasıyıcısını kapatan muazzamlıktaki bir kar bulutu resminin yuruyen merdivenden inercesine zarif bir acıyla alcalısını gordum. sanki benim olamamıs bir guzelligi seyrediyordum, ve kendi adıma duydugum uzuntu onlar icin duydugum sevincten fazlaydı. serin bir kıskanclıkla samimi birlikteliklerin beyaz tabakada daha buyuk bir bilince dahil oluşlarını izledim. guzeldi, ve tam ortalarında kocaman bir ayak izi bırakmak istiyordum, benim olamayan onların olmus tum senler icin.

buldugun ilk koltuga yıgıldın ve gozlerin televizyondan yavas yavas ekranın soluk cercevesine, oradan icgudulerini bile dizginleyen yorgunlugunun yasayan kanıtları gibi bosluga daldılar. gozlerin 180 derece donmus, arkasındaki karınca yuvası artık dikkatsiz bakıslar icin anket defterindeki goz rengin olmus, daldıgın derinligin gercek olmayan yansımasına kadar inmis, belki de cıkmıs, gerisin geri, ve ilk bakman gereken yer oldugunu idrak ettigin son yere gelmistin. buraya ugramadan bulacakların burada bulduklarının yarısı bile olamazdı. sadece senin, ama bulabilecegin en ortak alanı buldun; ama ne yazık ki daha varmadan gitmen gerekecegini biliyordun, gidisin gelisinden once varmıstı. buraya ne sıklıkta geldigini asla anlayamayacagın kadar tazeydi, ve sahipsizligin vahsi tadını damagında hissettin. kırmızı ve yesildi burası, pembe ve mor. kendi benliginden daha eski bir dostu buldun, ve seni senden daha iyi tanıdıgı halde gercek senin hanginiz oldugunu karıstıramayacagın kadar sen bir oydu. kendinden beslendin, ve kendi kendine yettin. kendin oldun cunku kendin ettin. kendini buldun cunku aramıyordun bile; cunku bakacagın son yerdeydi.
_

sen sadece bir bilinçsin. kulagından belki ince ince suzuluyor sozlerim, ama anlıyorsun. yalancı mutlulugun suzgecinde bırakıyor belki parlaklıklarını ama, ve belki istediginse seni mutlu eden, ve belki istediginse mutlu olmak; oluyorsun; icten ice sadece mutlu bir bilinc oldugunu hazmetmeye calısarak, ama asla basaramayarak, ve basarısızlıgı kabullenmenin getirdigi acıyı elde ettigin kırık mutlulukla dengelemeye calısarak; elde ettigin her basarıyı bu buyuk yenilgi karsısında bırakıp kacarak.

nasıl hissettigimi mi anlatmaya calısıyorum yoksa benim gibilere sahip olan bu hisleri sislerin arasından ayıklamaya mı calısıyorum bilmiyorum, ama anlatmak ugrası anlatacagın hersey tukenene kadar bu yaraya ılık ılık ufluyor, arayısım son bulmasa, birsey arayıp aramadıgımı bilmesem bile sadece arıyor olmak, veya aradıgımı zannediyor ve bu zannın altından kalkarak kendimi ufak hayallerimde gerceklestiriyor olmak tuhaf bir sekilde dindiriyor butun o sadece birsey hissetmek icin kendimi yumrukladıgım anların sonrasındaki belirsiz zaman aralıgının ardından dusundugumde alttan taptaze ve yeniden korlanmaya hazır alevler seklinde canımı yakan kendi kuyrugu pesindeki ac kurtun gerceklesmemis hayallerinin pesinden kosusunun gozundeki parlak basarı yanılgısını.

ben sadece burada vakit geciren bir ahmagım; ne yaptıgımdan ziyade; ve belli degil ne gunlerimin sayısı, ne de ne zaman umrumda olacakları. hicligin ortasındaki kaygusuz sırıtısım, bu kelimelerin elciligini kucumseyen epik bir anlatıcının acısını sarmalayıp yoksun denizin rahmine bırakısından baska bir sey degil. zaman o kadar hızlı geciyor ki benim icin asla bugun olmadı, her zaman dunden sonraki gunu yasıyorum, cunku dedigim gibi, ben kaygusuz bir ahmagım, bunca yalanı okudugunuz icin tesekkurler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...