Soulbringer Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Ankaranın o yalnız sokaklarında sessizce dolaşıyordu genç çocuk.Karnesinde olanca kırığı nasıl anlatıcağını kurguluyordu kafasında.İnce beyaz tenine uyumsuz şekilde zümrüt ü andıran o yeşil gözleri sıkıntı ile acılıp kapanıyordu.Yoldan geçenlere aldırmadan elindeki karneyi saklar şekilde apartmanının önüne geldiğinde karşılaştı. (Sıra sizlerde...)[signature][hline]Adalet neden geç gelir diyenlere sözüm;Tanrı Ve Şeytan aynı bütündür ve terk eylemiştir divani.Bu yüzden melekler için işler daha zorlaşmıştır...Jahenné Maé §Bounty Hunter§ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
St_Dreamer Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 ...onunla.Onunda ceketinin içinde bir yerlerde gizli bir karne olduğunu hisseti.Zümrüt gözlerinde bir gülümsemeyle merhaba dedi.Merhaba cevabını alınca sordu?Sende mi?Sessizlik ihtiyacı olan cevabı vermişti.Peki ne yapmayı planlıyorsun? diye sordu genç çocuğa.Bilmiyorum ama eve bu kağıt parçasıyla girersem şeklimin kağıt parçasından bir farkı kalmıyacak.İçten bir kahkaha attı kız ve ismini bile bilmediği çocukla göz göze geldiler dakikalarca bakıştılarArdından çocuk elini tuttuğu gibi ana caddeye koşmaya başladı.Kız durabilirdi ama yapmadı yapmak istemedi zamanın olağan akışına bıraktı kendine ve koşmaya devam ettiler arka sokaklardan bir başka ana caddeye kadar...[signature][hline]İki tarafta saldırıyorsa bu taaruzdur;biri saldırıyor öteki savunuyorsa bu kuşatmadır;ama biri saldırıyor öteki birşey yapamıyorsa,işte o zaman katliam olur A.K.A Xanros Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
armra Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Hiç olmayacak bir dua ya *amin* der gibiydiler.Nereye kadar koşabilecek kaçabilecektiler sanki.Caddenin köşesinde durdular.Kız biraz ürkekçe saçlarını düzeltip gülümsedi. -Nereye gidiyoruz? -Bilmiyorum herşey üstüme geliyor sanki! -Annemler bekliyor. -Yarın görüşelim. -Lütfen gel benimle. -Ama nereye. -Rüzgarın götürdüğü yere dedi ve gülümsedi oğlan.[signature][hline][b]Show No Mercy[b] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Moncain Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Kız biraz düşündükten sonra oğlan ile birlikte olmaya karar verdi.Bundanda hoşnut bir hali vardı.Apartmanların arasından geçip bir parka gittiler ve ağaçların altında oturdular.Oğlan biraz kendinden bahsetti,utangaç görünüyordu.Kız daha rahattı ve oğlandan etkilenmiş görünüyordu.Ne kadar oturup konuştuklarını kendileri de bilmiyorlardı.Ama tek bildikleri birbirlerinden oldukça etkilendikleriydi.........[signature][hline]Don't Panic No Fırfır This is Turkish Technology Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
St_Dreamer Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Eğeyce durduktan sonra kız daha isimlerini bile bilmediklerini hatırladı.Kübra ben dedi ve elini uzattı.Senin adın ne?Samet.Samet?hıhı.Güzel bir isim dedi.Çok sıcak bir el sıkışma oldu oğlan kızın elini bırakmadı.Bir süre öylece parkta oturdular.Sanki tüm dünya susmuştu bir tek rüzgarda uçuşan yaprakların hışırtısı geliyordu.Vakit akşam üzerini bulmuştu.Kız eve gitmeliydi bu karneye birde eve geç giderse kıyamet kopardı.Zoraki çekti elini çocuğun elindenve ayağa kalktı.Çocuk irkildi ve sordu?NereyeBenim rüzgarımın gitmesi gereken yere dedi...şeyy...çok güzeldi ama daha ilerisi için ...bilemiyorum herşey çok ani gelişiyor...lütfen sorma yeter bu kadar gitmem lazım dedi ve koşmaya başladı.Dur lütfen biraz daha diye bağırdı arkasından.Kızın ayakları kıpırdayamaz oldu ve öylece olmayan zamanda vakti bir süre geçirdi(İsimler editlenip silinebilir)[signature][hline]İki tarafta saldırıyorsa bu taaruzdur;biri saldırıyor öteki savunuyorsa bu kuşatmadır;ama biri saldırıyor öteki birşey yapamıyorsa,işte o zaman katliam olur A.K.A Xanros Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulbringer Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Acı bir frenle çocuk kendine geldi ve ardında böğürmeyi andıran sesle --Alo lan önüne bak!Hey allam tüm arızalarda beni buluyor. Hızla uzaklaştı eskimiş sarı renklerde olan taksi.Küçük çocuk etrafına baktı.Sonra yerdeki su birikintisine baktı.Bir an yüzündeki tüyleri fark etti düzgün kesilmiş daha sonra önündeki yığıntı olmuş eski apartmana baktı.İlk günki gibi hatırlıyordu aşkını onu nasılda sevdiğini defalarca onu düşündüğünü hepsini hatırlıyordu.Ama o amansız depremde yitip gitmesi kalbine büyük haksızlıktı.Yetişkin yabancı hızla o sokaktan uzaklaşirken aklına tek birşeyi koymuştu...[signature][hline]Adalet neden geç gelir diyenlere sözüm;Tanrı Ve Şeytan aynı bütündür ve terk eylemiştir divani.Bu yüzden melekler için işler daha zorlaşmıştır...Jahenné Maé §Bounty Hunter§ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Monalith Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Gerçekten ilk günkü kadar tazeydi o günle ilgili hatıraları, sanki elini uzatsa, zamanda biraz geri gidebilse herşey farklı olabilirmiş gibi geliyordu, bunu yapamamanın verdiği acı ise dayanılmazdı. Hergece onun yüzünü görüyordu rüyalarında, birgece gördüğü yüz birsonraki geceyi tutmuyordu, ama ne önemi vardıki, yıllar geçmiş yüzler zamana karışmıştı. Zamana karışmayan ise gözlerine baktığında ağlamak isteyişi, ellerini tuttuğunda içinin nasıl titrediğiydi. İşte o bunları asla unutmayacaktı, aslında o gün eve gittiğinde annesi hayatında ilk defa ona tokat atmıştı. Gururu çok kötü yaralanabilirdi ama umursamamıştı Samet. Niye umursayaydıki? Onun tek düşündüğü yarın sabah belki bakkala giderken veya ne bileyim arkabahçede top oynarken Kübrayı birkez daha görebilme umuduydu. Akşam babası geldiğinde neler olacağı aklından bile geçmemişti, oysaki kızın gözlerine bakana kadar nekadarda korkuyordu babasından, bir anda kocaman bir erkek olmuştu. O gözlerin içindeki ışığın asla sönmemesi için gerekirse dunyayı bile yörüngesinden çıkartabilirdi. Ama yapamıyordu zamanda elini geriye uzatamıyor kübrayı kurtaramıyordu o hazin kazadan. İşte ona asıl bu koyuyordu, madem dünyayı bile yerinden oynatabilecek kadar güçlü hissetmişti şimdi nasıl oluyorduda bukadar aciz olabiliyordu... *biraz zorlama bir devam ediş oldu, hatta yazar son noktayı koyduğu halde gelipde devam etmek belkide ayıp bile oldu ama içimden geldi işte saatin 3.30unda ne işim var benim burda yaaaaaaaaaaaa :) * Herkese iyigeceler...[signature][hline]We are the masters of darkness, we rule the flow of the blood in your veins, we rule the shadows in the darkness, we are worse than your most terrifying fears, you are alive cause we let you live, We were the ones here in the beginning and we will be here at the END... MonalitH (Maitres de la nuiT) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Monalith Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 26, 2004 unutmadan ankarada ne depremi? onu sorcaktımda unutmuşum :P[signature][hline]We are the masters of darkness, we rule the flow of the blood in your veins, we rule the shadows in the darkness, we are worse than your most terrifying fears, you are alive cause we let you live, We were the ones here in the beginning and we will be here at the END... MonalitH (Maitres de la nuiT) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulbringer Mesaj tarihi: Ocak 27, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 27, 2004 (bu gunumuzde geçmiyor paralel bir evren ve Ankara... :D) Samet kafasını eğip türlü düşüncelerle dolaşırken ardında bir ses yankılandı.''Aciz olduğunu düşündüğünde aciz olursun Ademden olan...''Samet arkasına dönüp baktığında karşısında mavi giysiler içinde olmasının yanı sıra teninin açık mavi ve saçlarının koyu mavi bütünlüğünün güzel bir anlatımı şeklinde bir silüet karşısında ona bakıyordu.Samet bir an korku ifadesi ile inledi.Silüet hafifçe gülümsedi.''Korkma küçüğüm yada büyüğüm...Ben ne çarpanların hurafelerindenim nede o kötü ruh masallarından fırladım.Ben sadece bir gezginim.İsmim Çift Z.Adın nedir senin?''Samet aklımı kaçırıyorum diyerekten gülmeye başladı.Ama birşey doğruluğunu savunuyordu o da karşısındaki varlığın nefes sesiydi.[signature][hline]Adalet neden geç gelir diyenlere sözüm;Tanrı Ve Şeytan aynı bütündür ve terk eylemiştir divani.Bu yüzden melekler için işler daha zorlaşmıştır...Jahenné Maé §Bounty Hunter§ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Monalith Mesaj tarihi: Ocak 27, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 27, 2004 bir an irkildi, okadar acizdi ki bunun gerçek olması için dua ettiğini farketti sessizce. Korkuyordu hatta korkudan beyni karıncalanıyor, gözlerinin patlamak üzere olduğunu hissediyordu ama biryandan lütfen gerçek olsun diye inliyordu. Artık ne arada sırada aldığı o hapları umursuyor nede hayatının sefil bir hale gelmesi onu ilgilendiriyordu. Kübra ile beraber olmalıydı, hayatına son vermeyi bile düşünmüş (halen her saniye bunu düşünüyordu gizlice, içten içe) ama cesaret edemeşti, inançları ona ne pahasına olursa olsun bu acısını çekmesi gerektipğini, hayatına son vererek bu acılardan kurtulamayacağını hatta daha da arttıracağını söylüyordu. Gezginin sesi bütün bu düşünceleri bir anda jilet gibi kesti. "Ben acının en yoğun olduğu yerleri gezer, hayallerindeki ışığın ruhlarını aydınlatmasına yardımcı olurum. Herşey onlara bağlıdır, bu ışıkla ruhlarını aydınlatabilir veya tam bir karanlığa gömülebilirler." Samet kendi kendine "artık bu hapları bırakmalıyım sonunda gerçek hayatta da halüsinasyonlar görmeye başladım işte." diye düşündü. Ama hala içinde bunun gerçek olması için bir umut barındırıyordu, acaba herşey bukadar kolaymı değişicekti, neden olmasın tanrı bir anda almamışmıydı kübra'yı onun elinden... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
St_Dreamer Mesaj tarihi: Ocak 27, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 27, 2004 Benim beynimde hiç bir ışık kalmadı gezgin efendi dedi.En büyük ışığımı uzun süre önce kaybettim ve ardından karanlığa gömüldüm her taraftan.Bana hiç bir faydan olamaz senin.Bir yandan kendine gülüyordu bunları söylerken kaç defa hala umudunun olduğunu tekrarlamıştı kendine şimdi bir umut ışığı vardı karşısında ama busefer o inanamıyordu bu umuda Gezgin konuştu:Her insanda bir parça ışık vardır.Dört duvar içinde de olsa vardır.Benim sana yardımım sadece duvarları kırmanda olur...[signature][hline]İki tarafta saldırıyorsa bu taaruzdur;biri saldırıyor öteki savunuyorsa bu kuşatmadır;ama biri saldırıyor öteki birşey yapamıyorsa,işte o zaman katliam olur A.K.A Xanros Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulbringer Mesaj tarihi: Ocak 30, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 30, 2004 Samet etrafına baktı halen vucudu büyük bir titreme ile sarsılırken bunu gerçeklik denilen kavramda mantığı ile adeta tartışır haldeyken silüet konuşmaya başladı.''Tamam buldum seni intikamların ve Tanrının eli olarak tabir edilen Azrael olarak yükselticeğim ama bir süre.Tak şunu.''Verdiği bir tür orak sembolu olan kolyeydi.Samet sevinir halde hem bu şekilde o çok sinir olduğu edebiyat hocasından intikam alabilicek hemde Ölüler diyarında Kubrayi da görebilicekti.Kolyeyi alip taktığında korkunç bir soğukluk vucudunu kapladı.Tekrar etrafına baktığında bir çok varlık gözüne çarptı.İnsanların arasında bir sürü uçan gölgelerde giden daha önce görmediği herşey...Cebinde bir titreme oldu elini cebine attığında bir tür cam bileklikte yazılanlar karşısında şok oldu. Teslimat =Şu anda Alınıcak ruh=Orta yaşlı ve teferruatlı anlatımı ile bir kişiyi öldürüceği yazıyordu.Korku ile haykırdı ama sesi çok duygusuz çıktı.Yerdeki su birikintisine baktı.Silüeti hafif gri bir kapşonun altında mermer kadar beyaz bir yüz ve donuk mavi gözlere sahip olduğunu gördü.Sırtındaki ağırlığa baktı.Hafif saydam kanat a benzer şeyleri oynatabildiğinde yüzüne bir gülümseme geldi.Kanatları rüzgar a benziyen hafif kaygan nesnelere sürtünerek havalandı.Artık Anakaraya gökyüzünden bakabiliyordu.Elindeki öldürüceği yere doğru inişe geçmeye başladı.Bir süre sonra boyutları görmenin anlamsızlaştığını fark etti.Gözleri tekrar eskisi gibi tek boyut a odaklandığında her denilenleri işitiyordu.Yeni yapılmış apartmanın kapısını açtı.Bunlar olup biterken mavi silüet ateşle parıldadı sokakta.Etrafı ateşle harlanırken sırıttı.Sesi oldukça kıvrak bir tonda fısıldandı.''Tanrı=0-İblis =1''Bunu söylerken mavi pelerinler hafif zırhları ile bir silüet belirdi.Kıkırdayan bir tonda ''Ah ah Lucifer...Hiç vazgeçmeyeceksin değil mi kardeşim.Unutma öldürüceği kişi yine cennete gidicek.Niye mi şu anda bilmeden bir iyilik yapıyor.''İblis haykırdı yıkılmışlık içinde.''Zırhlar içindeki ışıltılı silüet konuştu tekrar''Neyse bir süre tanısın herşeyi er geç unutucak...''Silüet kaybolduğunda ateşle etrafı çevrili olan silüet sırıtır şekilde uzaklaştı sokaktan...[signature][hline]Adalet neden geç gelir diyenlere sözüm;Tanrı Ve Şeytan aynı bütündür ve terk eylemiştir divani.Bu yüzden melekler için işler daha zorlaşmıştır...Jahenné Maé §Bounty Hunter§ [Bu mesaj Soulbringer tarafından 30 January 2004 22:32 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
armra Mesaj tarihi: Ocak 31, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 31, 2004 Tekrar geçmişi hatırladı.İnce beyaz tenini ve zümrüt yeşli gözlerini.Eğer bunlar gerçekse, eğer yaptıkları onu Kübra'ya kavuşturacaksa;ne yaptığının ne önemi vardı.Onun tek ve en büyük arzusunu gerçekleştirecek şey herne olursa olsun yapmalı mıydı? Kurbanına iyice yaklaşırken korkunç bir çığlıkla haykırdı. -HAYIRR! Arzularının bedeli olarak seçilen kurban öz babasıydı. -Lanet ediyorum kaderime! -Binlerce binlerce kez! Sonra kolyeyi çıkardı. Sanki yatağından hiç kalkmamıştı. Sanki o sokağa hiç uğramaştı. Elinden bıçağı bıraktı. Sanki bir kabus görmüş ve uyanmıştı. İlaçlarını alarak rahatladı ve uyudu. Ancak kolye hala cebindeydi!..[signature][hline]Show No Mercy [Bu mesaj armra tarafından 31 January 2004 07:23 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sage Mesaj tarihi: Şubat 4, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2004 Cebindeki ağırlığı hissetmedi. Besbelli uyku sersemiydi. Kalktı ve yüzünü yıkadı. Kahvaltı için mutfağa giderken yerdeki küçük bir oyuncağa çarptı. Ardından büyük bir gürültüyle yere yığıldı. Cebinden bir kolye düştü. Anlayamadı. "Acaba Kübra mı vermişti?"diye düşündü. Üzerinde anlayamadığı yazılar ve şekiller vardı. "Belliki hikayesi uzun yıllar öncesine dayanıyordur." diye mırıldandı. Yavaşça boynuna takmaya başladı ve bir anda tanımadığı bir yere geldi. Yerde orta yaşlı bir adam yatıyordu. Bir adım yaklaştı ve adamı kaldırdı. Yüzünü gördü. O o....[signature][hline][a.k.a: Sage, Bloodyblade, Gilquaril,Firebat,[Fire]Sage, [SCKF]Firebat, [SoFD]Firebat, Fire-M@n] [Bu mesaj Sage tarafından 04 February 2004 22:07 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar