BabacumMostors Mesaj tarihi: Şubat 29, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 29, 2008 Allianoi, Begama yakınlarında kurulmuş yaklaşık 1800 yıllık bir sağlık ve tedavi merkezidir. İçinde günümüzde kadar faal durumda olan bir de kaynarca bulunmaktadır. Bu kaynarcanın önemi ise dünyaın en eski faal kaynarcası olması ve bir eşi bulunmamaktadır. 1998 yılına kadar bu kaynarcayı il özel idaresi işletmekteydi. 1998 yılında Dr. Ahmet Yaras önderliğinde başlayan kazılarla 400 kadar tıp aleti bir nymph heykeli (ki Türkiye'nin tanıtımında kulanılan bu heykel oradan oraya gezdirilmektedir) ve çeşitli başkaca eşyalar bulunmuştur. Ki bu sadece yapılan kazının %20 sine tekabul etmektedir. Peki nedir Aliianoi'ye sadakat? 3 şubat 2008 de Allianoi'ye belki de son kez bir sadakat gezisi düzenlendi (Doğa derneği, Atlas Dergisi ve Trakya Üni. Arkeoloji bölümü çalışmalarıyla) çünkü Allianoi sular altında kalacak. Bölgede çiftçiye sulama barajı yapma maskesi altında olacak bu hem de. halbuki bölgede tarım çoğunlukla zeytine dönmüş durumda ki zeytin su istemeyen, zaten bu özelliğinden ötürü akdeniz ikliminin karakteristik bitki örtüsünün bir parçası olan bir ağaçtır. Aklımıza "O zaman bu baraj niye?" sorusu geliyor ve cevabı bulmak için çok uzağa değil bergama altın madenini işleten Kanadalı Eldorado Gold'un Alt Kuruluşu Tuprag Metal'e yüzümüzü dönüyoruz. Altın aramada kullanılan siyanürü altından ayırmak çok zor bir iştir, zor yanuı yeteri kasdar büyük bir havuz bulmaktır. Sulamaya gerek duymayan tarımın olmadığı bir bölgede bu kadar çok suyu kullanacak ikinci adamı bulmak çok zor olamsa gerek. Peki Allianoi sular altında kalrısa bunun sonucu nedir? Allianoi'nin ilk olarak 32 metre su altında kalcağını belirtebiliriz ve suyun nasıl bir çözücü olduğunu tekrar anlatmamıza gerek yok, ortaya çıkarılmış tarihi eserler yavaş yavaş yok olacak. İkinci olarak Allianoi'nin bulunduğu yer bir alüvyon ovasıdır. Yani su barajda birikmeye başladığı zaman göl tabanını (Allianoi'yi) büyük miktarda alüvyonla kaplayacak ve bu alüvyon ileride sular çekilse bile temizlenemeyecek bir yapıya kavuşacak. Alüvyonu temzilemek toprağı temizlemekten çok daha zordur hatta yer yer imkansızdır. Alüvyonla kaplanacak olan tarihi eserleri unutabilirz. Özel bir şirketin kazancı için biz milli mirasımızdan yoksun bırakılıyoruz. Halbuki Allianoi yakınına bir turizm işletmesi kurulsa ve Allianoi kaynarcası turizme açılsa bölge daha hızlı kalkınacak, hanebaşına gelir artacak. Dünyaın en eski ve faal kaynarcası, 1800 yıllık tedavi merkezi. Bundan iyi reklam mı olur? Hem ülkemiz için hem bölge için! Peki zamanın Kültür bakanı Atilla Koç ne yaptı? Uyudu. O uyurken bergamalı köylüleri bazı görünmez eller (altından eller) örgütleyerek Yortanlı barajını kamu nezdinde meşrulaştırarak barajın ve katliamn önünü açtı. ilk başta Bakanlıktan gelen ödenekler kesildi ama Dr. Ahmet Yaras yılmadı ve sponsorlar buldu hem de bakanlığın verdiğinden çok daha fazla kaynağı Allianoi'nin kurtarılması için biraraya getirdi fakat bu seferde kazı isinleri iptal edildi. Sevgili kültür bakanlığı Allianoi'de bulunan nymp heykelini Pekin'den Lüksemburg'a, Türkiye'nin tanıtımı için dolaştırırken iyi de heykelin bulunduğu kazı alanını tahrip etmek ve yok etmek nasıl bir perhizdir onu biz de anlayamıyoruz. (anlıyoruz esasında korkmayın onlara da sıra gelecek) Türkiye son 1.5 yıldır Expo'yu getirmek için büyük bir gayret içerisinde. Sadece Milano Ve İzmir aday şehiler olarak kaldı. Expo'nun gerçekleştirilecek teması da Sağlık ve Tedavi. Hem sağlık ve tedavi üzerine yapılacak olan bir uluslararası fuara ev sahipliği yapmak istiyor hem de elindeki 1800 yıllık tarihi tedavi merkezini sular altına gömüyorsun. Şu anda Expo bizim için büyük umut çümkü Türkiye'ye gelecek olan Expo komitesine yazacağımız bir mektupla işler değişebilir. En azından Türkiye Expo'yu alacaksa şu şartı da yerine getirebilir "Allianoi'nin korunması şartı ile.." ibaresi bile bizim için yeterli. Çünkü kaybedilen sadece bizim değil aynı zamanda dünyanın da mirasıdır. Yortanlı barajı sadece alianoi'yi sular altına almakla kalmayacak ayrıca vadinin etrafında yüzlerce yıllık birikimle olşumuş ekolojik çevreyi de tahrip edecektir. kısa vadede getirisi az uzun vaadede zararı çok bir projedir Yortanlı barajı, hem çevremiz için hem de milli kültür mirasımız için. en kısa zamanda buraya örnek bir mektubu ve gönderilecek adresi de iliştireceğim artık gerisi bizlere kalmış arkadaşlar. Bu yazıyı okuyan herkese teşekkür ederim. O. İldeniz Bekaslan
Laurelin Mesaj tarihi: Şubat 29, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 29, 2008 ne yazikki kultur bakanligindan konustugum ust duzey bir tanidik bunu sorunca "ne olucak turkiyede tarihi esermi kalmadi dag tas tahrihi eser elimzidekileri korumaktan aciziz bide yenileriylemi ugrasicaz" seklinde bi tepki verdi mevcut muzelere guvenlik gorevlisi atiycak butcesi yok bakanligin yazik bu ulkeye
BabacumMostors Mesaj tarihi: Şubat 29, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Şubat 29, 2008 kendi kendine finansal kaynak bulanların önünü de tıkıyorlar..
Fin Mesaj tarihi: Şubat 29, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 29, 2008 özelleştirsin oraları bari en azından biri restore eder girişi ücretlendirir.
Öne çıkan mesajlar