Sukuti Vesvese (Bolum 2 Kesit 1)

[Soulbringer]

-Gumus Kabza-

Galatasaray universitesinden kovulali tam bir yil olmustu.O eski hukuk dersliginin kokusunu bile ozledigini hergun kendisine itiraf etmesinin yani sira sira arkadaslarini ve donem dostlarini bir turlu aklindan cikaramiyordu.Hele hele Siyaset Biliminde okuyan Sevda'yi hic unutamiyordu.Onunla yasadigi platonik birlikteliginin disinda hicbirsey onu bu kadar hayata yaklastirip sevdirmemisti...Amansiz bir kaybolusa suruklenen yasami disinda...Ailesinden kopali tam 1 yil olmustu.Artik ne eve gidiyor nede kendine uygun bir is secip calisiyordu.Jigololuk yaparak hayatini kazanmaya basliyali tam 8 ay oluyordu.Her birgun kendinin tekrari gibi gozlerinde devir daim ederken iki hafta once olanlari dusunmeye basladi.Yine herzamanki gibi musterisinin arabasina bindiginde karsisinda adam vardi.Hiddetli birsekilde sert ciktiginda adamin asil isteginin baska birsey oldugunu soylemesi onu rahatlamisti bu rahatlama onu bugun okulun karsisina dikecek kadar hos bir rahatlama idi..Okuldan cikan ogrenciler ve ogrencilerden bir ust mertebedeki arabali ogrencilerin dagilimlarini izledi.Okuldan neden kovuldugunu animsadiginda hatiri sayilir bir siritma gelmisti.Donem baskanlarindan bir hocanin karisi ile bir evde yakalanmisti.Hocasida elinden geleni ardina koymayip bunun intikamini cok iyi bir sekilde almisti.Adimlarini hizlandirdi.Arabalar sirali sirasiz hizla onunde bir akarsu gibi akarken bugun trafigin ne kadar seyrek oldugunu dusunmesi onu biraz daha sevindirmisti.Kapidaki korumalarin yanina dogru sundurmaya yaklasir vaziyette karsiya gecti.Korumalarin keskin bakislarini yuzunde hissetmesi onu biraz gersede biraz daha ilerideki sundurmanin altindaki tas bloga yaslandi.Mavi bir polo-wolkswagen marka araba burnunu kapidan gosterdiginde kendine ceki duzen verdi.Arabayi surene belindeki gumus kabza silahi cikarip otomatik hazirlanmis duzenekteki tum mermileri bir anda bosaltti.Camlarin parcalanmasi ve arabadaki bedene saplanan kursunlarin cikardigi kanlarin disari cikmasi hepsi bir anda olmustu.Gozlerini kisip arabanin icindekine baktiginda hersey icin cok gecti.Ona gosterilen hedef ve hemen yaninda en buyuk aski cansiz sekilde yatiyordu.Bagirarak ''Orospu cocuklari! Kandirdiniz beni!'' dediginin yani sira kacmaya calisir halde yol boyunca kosturmaya basladi.Arkasindaki karmasa ve kalabaligi atlatip bir ara sokaga dalarken elindeki gumus kabzali silahi bir yana firlatip kosturmasini surdurdu.Icinden bunun hesabini soracagim diyerek kostururken bacaginda bir sizlama hissetti.Sizlama tum bedenine yayiliyordu.Sizlamanin yerini halsizlik almaya basladiginda avuc icindeki ince bir kiymik kadar igneye bakti.Silahi kavrarken bunu nasil farkedemedigine kufrederken once kan kusmaya basladi.Daha sonra elleri yana dogru kaykilirken oylece ara sokaga yuvarlandi.

Uludag -Dag evi-

Kar tatillerini animsiyordu,ozamanlar kucuktu ve annesinin haydi okul demesi yerine bugun okul tatil deyisini cok sevdigini ve bu kar denen seyi ne kadar sevdigini animsadi.O animsamalar yuzune gercekten hos bir siritma yerlestirmistiki telefonu bu duruma kayitsiz sekilde kendinden daha eski bir klasik muzik ile calmaya basladi.Telefonu keskin bir el hareketi ile alip acti.Karsidaki ses sert bir sekilde ''Olan oldu.Gidebilirsin.''Siritisin yerinde yeller esiyordu surati buz gibi bir ifade ile telefonu kaparken elini cantasina atip dag evini ardinda birakarak uzaklasti.Dag evinde yari baygin halde yatan fahise disinda kimseler yoktu.Bir an o fahisenin nasil kurtulacagini dusunmek icin duraksadi sonra bunun kendi vaktinden calicagini dusunerek siyah jip ine binip hizla karli yolda uzaklasti.


Beypazari bir koy Kahvehanesi

Iceride iyice sigara dumaninin katranlastigi bir tabaka olmus dumaninin altinda gencler ve yaslilar kendi aralarinda az once televizyonda bir universite gorevlisinin universite ogrencisine duydugu aski konusunu hem dinsel hem toresel yonden elestirir bir halde konusuyorlardi.Cayci ise bu demlenmenin geceyi bulmasi ve hatta gece yarisina kadar derin mevzularla daha fazla nasil cay icilebilecegini dusundukce agzi kulaklarina varir halde caylari dagitmaya devam etti.
Iceri birazdan eski emekli emniyet amiride geldi mi tadindan yenmez bir bos vakit salatasinin cikacagini dort gozle bekliyordu.Caylari dagittiktan sonra disari soyle bir hava almak icin cikti.Guzelim Beypazarinin o tas sokaklarinin tam tepesine kurulu olan baba yadigari kahvehanesine disaridan bakildiginda sato gibiydi.O da bu satonun padisahiydi.Saatini cikardi,kostekli baba yadigari gumus bir saatti etrafini suzdu saat ogleden sonralari dort bucuktu ama hala ne gelen vardi ne giden.Sandalye cekti kahvehanenin onune ve soylenerek ''cigaramida yakayim yaf..Kimsede gelmez oldu bugun ne istir ne hesaptir?'' sigarasini yakip bir derin nefes alip yavas yavas usul usul birakmaya basladi.Icindende gecirerek dusuncelerini disari olarak sesli halde ''Lan bu aralar ne cok kisi oluyor once o sarkici simdi bu adam ve kiz..Sonumuz ne olacak ya nasip..''Etrafini iyice bir soyle suzdukten sonra iceri girdi.Icerideki ayni muhabbetin icine biraz polat alemdar ve biraz abdulheyl konulari karistirilmis halde devam edilmekteydi.Babasinin istegi uzerine ziraat muhendisligi yerine hukuk okusaydi belkide cok baska biryerde olacagini dusundu bir an.Babasi hukukcuydu ama ne hikmetse ne bir dava ne bir mahkemeye gittigini hic gormemisti.Hep Beypazarindaki kuru denilen borekleri Bursa'ya goturur ve getirirdi.Bazi zamanlar haftalardan once donmezdi.Babasinin o traktorun altinda nasil kalip can verdigini dusundukce uzulen bir yuz ifadesi kapliyor ve kolay kolay silinmiyordu.Hayatta tek tutundugu kisi Babasiydi.Babasida tam bir sene once hayatin o cetrefelli duzenine yenik dusmustu.Evlilik yapmis ama duzen tutturamayip karisini bosamis ve bu kahvahanede yatip kalkmaya baslamisti.En buyuk hobisi cam ustune resim cizmekti.Hos pek kabiliyeti olmadigindan kopyeler halinde cizerdi ama bu gercegide pek kendisine itiraf etmezdi.Ismini babasi koymustu.Cunku annesi onu dogururken kara topraga verilmisti.Ismi Toprak ti.Ona kahvedekiler Camci Toprak derdi.Hatta bazi yeni gelenler cam filan taktigini dusunup cam fiyatlari bile danisirlardi.Butun bunlara gulup gecerdi.


Istanbul Bogazi -Bandiral-

Tek bir goz odada oylece salinip duran zincir sikirtisi onu kendine getirdiginde icerideki isiksizlik onu oyle bir bunaltmistiki icinden ''mezarin icine girsem'' daha iyiydi diye bir ironik soylenis dustu icine.Ayak seslerinin cikardigi metalik tinilari dinler halde gozlerini yumup bekledi.Beklerkende vucudunun bir yere yatirildigini hissetmesi es zamanli oldu.Iki omzundada kulce kadar bir agirlik vardi.

(devam edebilir_)