Pakize Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Harem lûgatte korunan, mukaddes ve muhterem yer anlamına gelir. Ev, konak ve saraylarda genellikle iç avluya bakacak bir şekilde planlanan, kadınların yabancı erkeklerle karşılaşmadan rahatça günlük hayatlarını sürdürdükleri kısımdır. Burada yaşayan kadınlara da harem deniyor olması, İslamiyet'in bu bölümlere, özellikle hane kadınlarıyla belirli bir kan bağı dışında kalan erkeklerin (nâmahrem) girişini yasaklamasından kaynaklanır. Osmanlı devlet teşkilâtında harem-i hümâyûn tabiri hem haremi hem de enderunu içine alır. Enderun padişah, saray ve devlet hizmetinde bulunacak erkeklerin, harem ise ikametgâh görevinin yanında kadınların yetiştirilmesi için bir eğitim müessesesidir. Bu bakımdan hareme yüksek dereceli kadınlar akademisi de denilebilir. Burada en alt kademe olan cariyelikten ustalığa kadar bir terfi sistemi bulunmaktadır. Haremin bu son derece çarpıcı ve ilgi çekici yönü ne yazık ki, hep geri plana itilmiş ve yeterince değerlendirilmemiştir. Buna karşılık harem hayatının gizliliği ve mahremiyeti herkese malum olduğu halde özellikle batılı yazarlar tarafından hiç bilinmeyeni en bilinen kısmıymış gibi harem hakkında anlatılanlar basit ilişkiler üzerine kurulmuştur. Buradaki bilgilerle senaryolanan çeşitli film, roman ve tiyatrolarda da maalesef çok geniş bir teşkilata sahip bulunan haremin asıl fonksiyonu göz ardı edilmiş veya maksatlı olarak unutturulmaya çalışılmıştır. Oysa son yıllarda harem üzerine yapılan yerli ve yabancı bilim adamlarının yaptıkları çalışmalar Osmanlı sarayının harem bölümünün padişahın evi ikametgâhı olmasının yanısıra dünyada eşi benzeri görülmeyen bir mektep hüviyetinde olduğunu gözler önüne sermektedir. Harem-i Hümayun hakkında on yıllık yorucu bir mesai sonunda arşiv belgelerine dayalı bir doktora tezi hazırlayan Amerikalı uzman Leslie Peirce "Biz batılılar İslam toplumunda cinselliği saplantı haline getirmek gibi eski ama güçlü bir geleneğim mirasçılarıyız. Harem, müslüman cinsel duyarlılığı üzerine kurulu Batı efsanelerinin kuşkusuz en yaygın simgesidir" dedikten sonra haremin amaç ve teşkilatı hakkında verdiği bilgiler aleyhteki iddialara en güzel cevaptır. "Hanedan ailesi üyeleri için harem bir ikametgâhtı. Sultan ailesinin hizmetkârları için ise bir eğitim kurumu diye tarif olunabilir. Genç kadınlar sadece padişaha uygun cariyeler ve annesiyle diğer ileri gelen harem kadınlarına nedimler sağlamak amacıyla değil, aynı zamanda askerî/idarî hiyerarşinin tepesine yakın erkekler için uygun eş sağlama amacıyla eğitilirlerdi. Enderun, saray içinde padişaha kişisel hizmet yoluyla erkekleri nasıl saray dışında hanedana hizmet hazırlıyorsa, harem de kadınları padişah ve annesine kişisel hizmet yoluyla dış dünyadaki rollerini almaya hazırlıyordu. Azat edilerek enderun mezunları veya diğer görevlilerle evlendirilen bu kadınların payına da kocalarının oluşturduğu erkek hanelerini (selamlık) tamamlayan haremler oluşturmak düşerdi. Sultan hanesinin kurduğu teşkilat ve eğitim kalıbı bu köle evlilikleri vasıtasıyla çoğaltılarak Osmanlı yönetici sınıfının sosyal ve politik temelini oluşturuyordu. Saray eğitim sisteminin -hem erkek hem de kadınlar için- ana hedeflerinden biri hükümran hanedana sadakatin aşılanmasıydı. İmparatorluk elitini sarmalayan bağları erkekler kadar kadınlar da sürdüğü için elitin sadakatinin odağında sadece padişahın kendisi değil, aynı zamanda sultan hanesinin kadınları, yani bir bütün olarak haneden ailesi vardı." Yine 17. yüzyıl bazı batılı yazarlardan haremin gizliliğinin yaznısıra harem hakkında konuşamların da fanteziler üretmekten başka bir şey yapmadıklarını gözlemlemek mümkündür. "Sarayın, ikinci avluya girmelerine izin verilen yabancıların gidebildiği kadarını gördüm... İçeriyi görmedim. Ama hükümdarlarına karşı huşu duyduklarını gösteren şahane bir sessizlik ve saygı içindeki sonsuz bir görevliler ve hizmetkârlar kalabalığı ile karşılaştım." (Henry Blunt, A Voyage into the Levant, 1638). "Kadınlar dairesine ilişkin bir bölümü buraya, okuyucuya bu daireyi iyi bilmenin imkânsızlığını anlatabilmek için dahil ediyorum... Buraya erkeklerin girmesi yasaktır ve bu yasak Hristiyan manastırındakinden çok daha büyük bir dikkatle uygulanır... Sultanın aşk hayatının niteliği gizli tutulur. Bunun üzerine konuşmayacağım ve bu konu hakkında hiç bir bilgi edinemedim. Bu konuda fantezi kurmak kolay ama doğru bir şeyler söylemek alabildiğine güçtür." (Jean-Baptiste Tavernier Nottvelle Relation de l'interieur du serrail de Grand Seigneur, 1675). "Kardeşim, Osmanlı imparatorlarının sarayı konusundaki merakını herkesten kolay giderebilirim. Çünkü yirmi yıldan fazla bir süredir bu sarayın içine kapalı kalmış biri olarak güzelliklerini, yaşam tarzını, disiplinini gözlemleme zamanım oldu. Çeşitli yabancı gezginlerin bir kısmı dilimize de çevrilmiş olan bir çok fantastik tasvirine inanılacak olursa b sarayın büyülü bir yer olmadığını hayal etmemek güçtür... Fakat sarayın
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 teşekkürler türkiye.[signature][hline]After years of hard researching, I have discovered that I am a chick magnet! The only problem is that someone messed up my polarity...
Unclecan Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 hernerede yasiyor ve yasatiliyorsan demeyi unutmusun horace.[signature][hline]Playing the king in my kingdom!!!
Aurora Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Bu adamların 17. yüzyılda falan olayı kendi hayalleriyle bezemeleri biraz da oryantalizm akımı içinde bi olay. Oryantalizm için kısaca Batı'nın kendini tanımlayıp meşrulaştırabilmek için Doğu'yu kendi kurguladığı şekilde tanımlayarak ötekileştirmesi diyebiliriz. Oryantalizm içinde doğu resimlerinde nargile tüttüren adamlar, peçesinin ardından sürmeli gözlerini süzen cilveli kadınlar, gönül maceraları, egzotik iklim vardır. Eh, biliyoruz ki bunların çoğu kurgu :) Kesinlikle oryantailst ressamlar tarafından yapılmış harem resimlerini görmüşsünüzdür, hamamda yıkanan balıketli kadınlar vardır hep bu resimlerde. Bence (bakın dayanağı yok, sadece 'bence' ) bu kültürde kadının sadece cinsel bir şey olduğunu kurgulamışlar. Neden böyle yapmışlar etmişler çok tartışılır...[signature][hline]secret shadows behind the veil
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 yok onun ardında yatan sebep doğunun sonsuz nimetlerle bezeli bir nevi cennet olduğu inancı. onlar da huriler filan işte. :) harbi böle olduunu düşünüyorum. bi yerden sonra da tabi halkın kafasında yerleşmiş inancı kırmamak için öle devam edilmiş.[signature][hline]After years of hard researching, I have discovered that I am a chick magnet! The only problem is that someone messed up my polarity...
Pakize Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 said: Aurora, 16 January 2004 23:28 tarihinde demiş ki: Bu adamların 17. yüzyılda falan olayı kendi hayalleriyle bezemeleri biraz da oryantalizm akımı içinde bi olay. Oryantalizm için kısaca Batı'nın kendini tanımlayıp meşrulaştırabilmek için Doğu'yu kendi kurguladığı şekilde tanımlayarak ötekileştirmesi diyebiliriz. Oryantalizm içinde doğu resimlerinde nargile tüttüren adamlar, peçesinin ardından sürmeli gözlerini süzen cilveli kadınlar, gönül maceraları, egzotik iklim vardır. Eh, biliyoruz ki bunların çoğu kurgu :) Kesinlikle oryantailst ressamlar tarafından yapılmış harem resimlerini görmüşsünüzdür, hamamda yıkanan balıketli kadınlar vardır hep bu resimlerde. Bence (bakın dayanağı yok, sadece 'bence' ) bu kültürde kadının sadece cinsel bir şey olduğunu kurgulamışlar. Neden böyle yapmışlar etmişler çok tartışılır... Bence çok yanlı$ düşünüyorsun.Bence yazıyı tekrar oku aynı zaman osmanlıda oryantalizm yada bunu gibi zevki sefa süren padişah ben şimdiye kadar görmedim.hatta Avrupada Dansın ilk çıktıgı zamanlar Kanuni Avrupadaki devletere Mektup Gönderiyor Mektupta "Ya O dansı kaldırırsınız yada biz geliriz devletinizide dansınızıda başınıza yıkar geçeriz" diye bir mektubu wardı diye hatırlıyorum böylesine kadınların erkeklerin önune çıkmasını sevmeyen padişahların kendilerinin mi alem yaptıgını düşünüyorsun bence çok yanlı$[signature][hline]Adamım, yürüdüğün yollara adını yazdım
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 pakize yanlış hatırlıyo olmalısın. o olay abdülhamit döneminde oluyodu ve islamı karalayan bi tiyatro oyunu ile ilgili idi. kanuni gibi sevilen bi padişahın böle bi olaya kalkışacağına inanmıyorum şahsen.[signature][hline]After years of hard researching, I have discovered that I am a chick magnet! The only problem is that someone messed up my polarity...
Pakize Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Senin söylediğin olay başka oda ayrı bir olay tabi :)[signature][hline]Adamım, yürüdüğün yollara adını yazdım
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 olabilir tabi. fakat inanılır şey diil dansın kaldırılması konusunda kanuninin öle bişi yapması. bi olayı vardır veya o özel dansın...[signature][hline]After years of hard researching, I have discovered that I am a chick magnet! The only problem is that someone messed up my polarity...
Pakize Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 o olay hakkında pek birşey hatırlamıyorum tekrar kitapları karıstırmam lazım eğer istiyorsan senin için tekrar bir araştırma yapabilirim[signature][hline]Adamım, yürüdüğün yollara adını yazdım
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 öyle özel bi isteğim yok tabi ama inanması güç diil mi sence de?[signature][hline]After years of hard researching, I have discovered that I am a chick magnet! The only problem is that someone messed up my polarity...
Infeqted Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 16, 2004 benim anlamadigim sey koskoca padisah nasil gerizekali olma ihtimali olan rus kadinindan olan cocuguna tahta emanet edebiliyor.. ya detay ama onemli[signature][hline]
unity100 Mesaj tarihi: Ocak 17, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 17, 2004 said: Aurora, 16 January 2004 23:28 tarihinde demiş ki: Bu adamların 17. yüzyılda falan olayı kendi hayalleriyle bezemeleri biraz da oryantalizm akımı içinde bi olay. Oryantalizm için kısaca Batı'nın kendini tanımlayıp meşrulaştırabilmek için Doğu'yu kendi kurguladığı şekilde tanımlayarak ötekileştirmesi diyebiliriz. Oryantalizm içinde doğu resimlerinde nargile tüttüren adamlar, peçesinin ardından sürmeli gözlerini süzen cilveli kadınlar, gönül maceraları, egzotik iklim vardır. Eh, biliyoruz ki bunların çoğu kurgu :) Kesinlikle oryantailst ressamlar tarafından yapılmış harem resimlerini görmüşsünüzdür, hamamda yıkanan balıketli kadınlar vardır hep bu resimlerde. Bence (bakın dayanağı yok, sadece 'bence' ) bu kültürde kadının sadece cinsel bir şey olduğunu kurgulamışlar. Neden böyle yapmışlar etmişler çok tartışılır... 17. yy da batinin guzellik anlayisi balik etli, hatta hafif gobekli kadinlardir. bunun dogurganlik ornegi olduguna inaniliyordu. oryentalizm ise soylu kesimin egzotik olaylara meraki.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
unity100 Mesaj tarihi: Ocak 17, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 17, 2004 said: Pakize, 16 January 2004 23:35 tarihinde demiş ki: hatta Avrupada Dansın ilk çıktıgı zamanlar Kanuni Avrupadaki devletere Mektup Gönderiyor Mektupta "Ya O dansı kaldırırsınız yada biz geliriz devletinizide dansınızıda başınıza yıkar geçeriz" diye bir mektubu wardı diye hatırlıyorum böylesine kadınların erkeklerin önune çıkmasını sevmeyen padişahların kendilerinin mi alem yaptıgını düşünüyorsun bence çok yanlı$ buyrun bir tarih efsanesi. hangi dansmis bu ? kanuni 1520 lerden 1580 lere kadar hukum surdu, avrupada orta cagdan beri kadinlar ve erkekler kocekler gibi dansediyordu.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
Aurora Mesaj tarihi: Ocak 17, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 17, 2004 said: Pakize, 16 January 2004 23:35 tarihinde demiş ki: said: Bence çok yanlı$ düşünüyorsun.Bence yazıyı tekrar oku aynı zaman osmanlıda oryantalizm yada bunu gibi zevki sefa süren padişah ben şimdiye kadar görmedim.hatta Avrupada Dansın ilk çıktıgı zamanlar Kanuni Avrupadaki devletere Mektup Gönderiyor Mektupta "Ya O dansı kaldırırsınız yada biz geliriz devletinizide dansınızıda başınıza yıkar geçeriz" diye bir mektubu wardı diye hatırlıyorum böylesine kadınların erkeklerin önune çıkmasını sevmeyen padişahların kendilerinin mi alem yaptıgını düşünüyorsun bence çok yanlı$ ben zaten 'böyle padişahlar vardır, böyle kadınlar vardır' demedim, oryantalizm anlayışı çerçevesinde, bunların varlığının Fransız/İngiliz... sanatçılar tarafından sadece kurgulandığını söyledim :) [signature][hline]secret shadows behind the veil [Bu mesaj Aurora tarafından 17 January 2004 11:07 tarihinde değiştirilmiştir] Aurora Mesaj tarihi: Ocak 17, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 17, 2004 bu arada şuna da iyice bi açıklık getirelim, oryantal dans ile oryantalizm birbirinden çok ayrı, neredeyse hiç alakası olamayan şeyler. oryantal dans, bildiğiniz nesrin topkapının falan çıkıp yaptığı bir tür danstır, şakkada şakkada oynanır :) hatta alnına para falan yapıştırılır :P oryantalizm ise işte konuştuğumuz gibi resimde, edebiyatta olan bir akımdır. yani bunlar birbirinden ayrı şeyler ama hep de karıştırılırlar.[signature][hline]secret shadows behind the veil Jinni Mesaj tarihi: Ocak 24, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 24, 2004 Oryantal dans ile oryantalizmi karıştıranlarla tartışmayınız... :) Paylaş https://forum.paticik.com/topic/304955-harem-nedir/ Daha fazla paylaşım seçeneği… Takipçiler 0
Aurora Mesaj tarihi: Ocak 17, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 17, 2004 bu arada şuna da iyice bi açıklık getirelim, oryantal dans ile oryantalizm birbirinden çok ayrı, neredeyse hiç alakası olamayan şeyler. oryantal dans, bildiğiniz nesrin topkapının falan çıkıp yaptığı bir tür danstır, şakkada şakkada oynanır :) hatta alnına para falan yapıştırılır :P oryantalizm ise işte konuştuğumuz gibi resimde, edebiyatta olan bir akımdır. yani bunlar birbirinden ayrı şeyler ama hep de karıştırılırlar.[signature][hline]secret shadows behind the veil
Jinni Mesaj tarihi: Ocak 24, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 24, 2004 Oryantal dans ile oryantalizmi karıştıranlarla tartışmayınız... :)
Öne çıkan mesajlar