Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Tanrı,Yaratılış ve Dinler Üzerine Notlar


Razien

Öne çıkan mesajlar

einstein ışığın hızını ölçmemiştir.

aynı zamanda yaratılan varsa yaratıcıda vardır demişsin. o zaman allahı da yaratan vardır. zaman kaybetmeden biz onu yaratana tapalım?

sonra dawkinsin bi kitabı var god delusion diye (türkçesinide görmüştüm tanrı yanılgısı diye). alamut kalesinide öneririm.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

elaidi said:

kimisi Kuran'dan a anlamını çıkarıyosa kimisi b anlamını çıkarır



penth simdi soyle aciklayayim durumu : elaidi bunu demis mi hakkaten demis di mi ? ama gelip ortasindan alintilayinca anlami ne kadar degisti degil mi ?

karanlik bir odaya bir fil koysan hayatinda hic fil gormemis merakli kalabalik gelir biri bacaigina dokunur, bu sutun gibi bir hayvan der biri hortumuna dokunur yok yok bu yilan gibi bir hayvan der vs.

lutfen garip bir sekilde ortasindan kesip alip benim elaidiye yaptigim gibi anlamini carpitma.

lutfen bir basini sonunu da oku da kitabin bir butun icersinde nasil bir anlam kazaniyor bak bakalim.

ki inanclarini bunun uzerine dayandiriyorsun.

bir bakmaya deger di mi ?

tevbe suresindeki olaydan bahsediyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Düşünce mananın fiziksel boyutudur.Kur'an da mana sabittir ve kendi lisanıyla bu manaları taşımaktadır.Sen arapça olarak Kur'anı anlıyarak okumaya başladığın zaman her bir ayetin,nüktenin kişinin kapasitesine göre görünenden çok daha ilerisine kapı açtığını görürsün.Adeta manevi bir mana yüklemesi olur ve bu hissedilir fakat ; Kuran orjinal lisanı kapıyı aralarken mealler kapının tarifini yapmaktan öteye gidememektedirler
Kuran da bir çok yerde mecaz ve yalın bir üslup kullanılmıştır bunda ki amaç Kur'anın muatabları arasında çoğunluğu teşkil eden avama karşı külli hakikatları ve derin umumi düsturları anlaşılabilir vaziyette gösterilsin ve fikirleri basit olan avama karşı muazzam hakikatlerin yalnız uçları ve basit br sureti gösterilsin.
Yapılan başka bir hata ise Kur'andaki ayet çevirilerinin Kur'anın genelinden bağımsız olarak anlaşılmaya çalışılmasıdır.Halbuki bunlar yorumlanırken Kur'andaki diğer düsturlar göz önünde bulundurulmalıdır.Benim bu ayetlerin arapçalarını yorumlamam günler alır(hatta yorumlayamam) ama sadece türkçesinden bile bakalım ne manalar çıkıyor :
Hirsiz erkek ve hirsiz kadinin, (calip) kazandiklarina bir karsilik, Allah'tan, 'tekrarı önleyen kesin bir ceza' olmak üzere ellerini kesin. - Maide 38.
Burda suçu işleyen fiziksel araçtır.Burda ki mana ise suçu işleyen niyeti , düşüncenin bunu tekrar yapmasını önleyecek şekilde önünü kesmektir.
Ey iman edenler, Yahudi ve Hristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuskusuz onlardandir. Suphesiz Allah, zalimler topluluguna hidayet vermez. - Maide 51
Burda Yahudi ve Hristiyanlardan kasıt Allah'ın bize emrettiği erdemler sistemine karşı gelen nefsinin kölesi olmuş çarpıtılmış kesimle ilgili yapılan genellemedir.
Haram aylar (sure tanınmış dort ay) siyrilip-bitince (cikinca) musrikleri bulduğunuz yerde oldurun, onlari tutuklayın, kusatin ve onların bütün gecit yerlerini kesip-tutun. Eğer tevbe edip namaz kilarlarsa ve zekati verirlerse yollarini aciverin. Gercekten Allah, bagislayandir, esirgeyendir. - Tevbe 5
Burda durumu cisim fiziksel olarak düşünmemeliyiz .Müşrik çarpıtılmış düzeni yayan fikir yapısını ve bu fikri yayanları etkisiz hale getirmekten bahsediliyor.
Bunlar en sığ tanımlamalarının sığ birer yorumlaması şurda tek bir ayeti sayfalarca yorumlasak yine yetmez.
Soru=Acaba neden Kur'an-ı Hakim felsefenin bilimin mevcudattan bahsettiği gibi bahsetmiyor.
Cevap=Kuran mevcudata kendileri için değil mucidi için bakıyor.Bilim ise mevcudata mevcudat için bakıyor.Madem Kur'an mevcudatı delil yapıyor,burhan yapıyor.Delil zahiri olmalı ve umumca çabuk anlaşılmalıdır.
Aslında sorularda cevaplarda bitmez anlatmak istediğim soru ne olursa olsun mutlaka mantıklı bir cevabı var.Kuran Arapçası öğrenemeyecekseniz tevsirleri okuyun ama mealler durumu en avam haliyle açıkladığından insanlar yanlış anlıyor
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Laplace güneş-evren teorisini geliştirdikten sonra Napolyon'un huzuruna çıkıyor ve Napolyon şunu soruyor:

- Bilimsel çalışmanda tanrının varlığını gösteren bir şey göremedim.

Cevabı çok doyurucu ve vurucudur Laplace'ın:

- Çünkü öyle bir şeye ihtiyaç duymadım efemdim.


Buradaki hesap, ben tanrı-din gibi kavramların yaşamdaki çeşitli sebeplerden su yüzüne çıktığına inanıyorum. Bu iki kavramı bana sorgulatacak yaşamsal raslantılarla karşılaşsaydım kuşkusuz arada kalacaktım, bir noktadan sonra da karar vermem gerekecekti seçim yapmak için. Halbuki tanrıyı-dini sorgulamanın "anlamsız" olduğu, daha doğrusu gerek duyulmadığı bir yaşamın içinde yer aldığım için hiçbir zaman kafamda soru işaretleri kalmadı.

Diyeceğim şudur ki yaşamda gerek bilgisizlikten, gerekse çıkar odaklarından ötürü din ve tanrı bir süre daha kısıtlı da olsa varlığını ve egemenliğini sürdürecek; ta ki bilinemezler -en azından bu konuda bilgisiz kalmamıza sebep olan sebepler- ortadan kalkıncaya kadar.

Yazına gelirsek Raz, devamlı karşılaştığımız tipte bir ajitasyon olmuş. Uzun yıllar dinin etkisinde kalıp daha sonra ayrılan insanlara gerçekten saygı duyarım ama tam tersine değil; çünkü bir dağa tırmanırken aşağı yuvarlanmak kolaydır, kendini bir an bıraksan başarılacak birşey; halbuki zirveye tırmanmak zordur, her an tetikte ve dikkatli olman lazım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...