unity100 Mesaj tarihi: Ocak 3, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 3, 2004 kurulmus olan her kurum, eger elde olan statukoyu daha iyiye dogru gelistiriyorsa reformdur. hay allah isimiz zor senle. tuh ne yapacagiz. eheh. simdi bu durumda hadi diyelim o vakit orduda bulunan askerler ya da baska bir grup humbaracilarin kurulmasina hoeeyt diye kazan kaldirarak isyan edip engelleyerek karsilik verseydi, viyana kapilarina dayanabilir miydi osmanli ? hayir. demek ki vaktiyle orduda reform yapilabiliyormus.[hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
DeLiLeRnEfeNDiSi Mesaj tarihi: Ocak 3, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 3, 2004 said: unity100, 04 January 2004 03:28 tarihinde demiş ki: kurulmus olan her kurum, eger elde olan statukoyu daha iyiye dogru gelistiriyorsa reformdur. hay allah isimiz zor senle. tuh ne yapacagiz. eheh. simdi bu durumda hadi diyelim o vakit orduda bulunan askerler ya da baska bir grup humbaracilarin kurulmasina hoeeyt diye kazan kaldirarak isyan edip engelleyerek karsilik verseydi, viyana kapilarina dayanabilir miydi osmanli ? hayir. demek ki vaktiyle orduda reform yapilabiliyormus.[hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~. Hmm süper mantık.. Olmayan bir kurum kurulduysa ona reform deniyomuş.. Bu yeni bilgiyi edindiğim için sağol.. Gözümüzün görebildiği aklımızın alabildiği tüm örgütler reformmuş.. Bak bu aklıma hiç gelmemişti ![hline]Ya olduğun gibi görün, ya da gözüme görünme !!
unity100 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 hmm demek bu durumda nizam i ceditin kurulmasi bir reform degildi. ne de olsa yeniceriler vardi. onlar da yeniceri idi. yeni birsey degil. super bir mantik.[hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
DeLiLeRnEfeNDiSi Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 Reform =Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme, düzeltme, ıslahat ( Kaynak = TDK Türkçe sözlük ) Altı çizili sözcüklerin herbirinden anlaşılacağı üzre, o ana kadar ortada olmayan birşeyin reform kapsamında ele alınması mümkün değilmiş.. Demek ki 17. yy' den önce zirt pirt yapıldı denilen - halbuki tek bir örneği dahi olmayan - ve reform diye adlandırılan olaylar reform değilmiş.. Ona olsa olsa inkişaf denir..[hline]Ya olduğun gibi görün, ya da gözüme görünme !! [Bu mesaj DeLiLeRnEfeNDiSi tarafından 04 January 2004 22:25 tarihinde değiştirilmiştir]
unity100 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 yahu, yazdigin posttaki tezata baksana. kendin benim savimi desteklemissin. reform daha iyi duruma getirmek icin yapilan degisiklik demissin. humbaracilarin kurulmasi, yenicerilerin kurulmasi, orduyu daha iyi duruma getirmek icin yapilan degisiklik degilse NEDIR ?[hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
DeLiLeRnEfeNDiSi Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 TDK sözlüğünde yazılanı böyle anladıysan söyleyecek sözüm yok.. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı' nın gelişmiş haliyse bu bir reformdur.. Kızılderililerin ilkel yaşantısından modern yaşantıya geçen ABD de öyle, knezliklerden imparatorluk kurmuş olan Rus imparatorluğu da.... Senin mantığına göre böyle.. O ana kadar ortada olmayan bişeyin meydana gelmesi, o günü daha iyiye taşımışsa topuna reform deniyomuş demek ki.. Şimdi anladım bak :)[hline]Ya olduğun gibi görün, ya da gözüme görünme !!
unity100 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 bir devlet bitip baskasi kurulurken reform olmaz. reform suregelen bir devletin ya da siyasi olusumun icerisinde degistirilen seylerden olur. knezlikler hadi degiselim de rusya olalim diye bilincli bir sekilde rusyaya donusmedi. ama eger sen bir devletsen, senin bir ordun varsa, buna yeni siniflar eklemissen ya da var olan bir sinifi gelistirmissen dupeduz ordu reformudur. o zaman new model army olayiyla sonuclanan bir ordu reformu olmadi ingilterede cromwel devrinde demektir. ki o new model army sonraki 100 yil boyunca modern ordularin standardini olusturdu. ha ? buyur bakalim.[hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
DeLiLeRnEfeNDiSi Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 Ben bunca senedir boşuna tarih okumuşum.. Kitaplarını okuduğum prof. lar, ders kitaplarını hazırlayan bilim adamları şuraları, Osmanlı tarihi dehaları Halil İnalcık ve İ. Hakkı Uzunçarşılı gibi şahıslar reform kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyolarmış demek ki.. Osmanlı' daki reform hareketlerini taa yeniçeri ocağı, humbara ocağı.... vs ocaklarının kuruluşuna dayandıracak kadar tarihi bilgileri yokmuş.. unity100 diyosa doğrudur ne diyyim[hline]Ya olduğun gibi görün, ya da gözüme görünme !!
unity100 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 4, 2004 sen okuduysan herkez okudu. halil inanli dunyadaki tek akademisyen degil senin okuduklarin da tek tarih uzerine kaynaklar degil. kendin tdkdan link verdin kendin ters dusuyorsun ordan cikan kelimeye.[hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
DeLiLeRnEfeNDiSi Mesaj tarihi: Ocak 5, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 5, 2004 Halil İnalcık, inanlı değil bu bir.. Osmanlı hakkında otoriteleri bilmemen çok belli oldu - ama bu beni şaşırtmadı doğrusu - bu iki.. Osmanlı denildiğinde 3 isim gelir akla; 1. Fuad Köprülü 2.Halil İnalcık (inanlı değil) 3.İ.Hakkı Uzunçarşılı Bunların içinde, halen yaşamakta olan ve Osmanlı hakkında dünyadaki en önde gelen araştırmaların sahibi H. İnalcık için "tek akademisyen o değil" diyen birine bundan sonra cevap yazmak yok.. ahha bu da üç[hline]Ya olduğun gibi görün, ya da gözüme görünme !!
unity100 Mesaj tarihi: Ocak 5, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 5, 2004 eger soz konusu sahsa ehemmiyet verseydim, soyadini duzgun yazmaya dikkat gosterirdim. yine yakin yazmisim. koskoca bir tariih DUNYA uzerinde UC KISIden sorulmaz. senin bu dar goruslu saplantili bakis acini da anlamis olduk boylece osmanli tarihine. toplam uc kisiden olusuyor.[hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
unity100 Mesaj tarihi: Ocak 5, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 5, 2004 said: DeLiLeRnEfeNDiSi, 05 January 2004 05:41 tarihinde demiş ki: Bunların içinde, halen yaşamakta olan ve Osmanlı hakkında dünyadaki en önde gelen araştırmaların sahibi H. İnalcık için "tek akademisyen o değil" diyen birine bundan sonra cevap yazmak yok.. ahha bu da üç hadi gorelim bakalim yazmiycak misin[hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
Merlot Mesaj tarihi: Ocak 5, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 5, 2004 Elbette ki bir cok acidan ele alinmasi gereken bir konu.Dis etkenler , dunyada ki calkalanmalar..Ancak en onemlisi devlet yonetiminde ki basarisizliklar."Din" , Osmanli Imparatorlugu'nun onunde ki en buyuk engellerden biriydi ki ozellikle Kanuni Sultan Suleyman , babasi Yavuz Sultan Selim ve II. Murat'a kadar olan imparatorlarin Seyh'ul Islam'larinin fetvalari cok ilgi cekicidir.Bunun yanisira sarayda donen entrikalar da tuzu biberi olmustur.[hline]Ben kadinin Istanbul gibi olanini severim; Fethi zor , Fatih'i tek ... [Bu mesaj Merlot tarafından 05 January 2004 14:27 tarihinde değiştirilmiştir]
Napoleon Mesaj tarihi: Ocak 5, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ocak 5, 2004 Arkadaşlar, lütfen sonuçta burada bir tartışma yapıyoruz, kavga etmiyoruz; lütfen karşılıklı saygı içerisinde götürelim işi. Reform konusuna gelince: reformlar artık belirli sebeplerle işlemeyen kurumları yeniden işler hale getirmek için yapılan düzenlemelerdir. Reformlar bir kurum içinde yapılabileceği gibi yeni bir kurum tahsis edilerek te yapılabilir. Yani reformlar yeni kurumlar inşaa edilerek te yapılır. Nizam-ı Cedit hareketi bu anlamda önemlidir. Hem ordu kurumu içinde yapılmış olan bir reformdu bu, hem de yeni bir teşkilat kurmuştu. Osmanlı ordusundaki reform hareketlerine gelince: Osmanlı ordusu mükemmel teşkilatlanmıştı ama her ordu gibi performansını koruyabilmesi için reformlara sürekli ihtiyaç duyuyordu. Yani kuruluşundan itibaren reformlar geçirmişti bu ordu. Fatih'in İstanbul'u fethedebilmesi için toplara ihtiyacı vardı ama Osmanlı ordusu ağır toplardan yoksundu. O da bu ihtiyaca cevaben ordu da reforma girişti. Sokollu zamanında da reformlar yapıldı, özellikle donanma için Kızıldeniz'de yeni üsler tahsis edildi. Halil İnalcık, Fuad Köprülü ve Uzunçarşılı'ya büyük saygım vardır, eserlerini okumuşumdur; ama hiçbiri 17. yüzyıldan önce Osmanlı ordusunun reform yapmadığını söylemez.
Xecutioner Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 sana şunu söyleyeyim osmanlının gelişimemesinin nedenlerinden birisi Coğrafi keşifler zamanında sömürgecilik olayına katılmamasıdır İkincisi de, İslam dininde reform gibi bir şeyin olmamasıdır. Çünkü farkındaysanız Avrupa ülkeleri gelişmeye, dini revize ettikten sonra başladılar Belki de şimdi bizden başka gelişmiş müslüman ülke olmamasının nedeni budur...[hline]"Oh My God! Aliens!! Don't eat me! I have a wife and children!! EAT THEM!!!" -Bomba şahsiyet Homer
Daesu Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 islamda sömürgecilikte yasak oldugu için atılmayı pek tercih edilmediler o işlere zaten tam anlamıyla haberdar degillerdi. doguda iran batıda avusturya sorunları devam ediyordu[hline]no gay, no cry www.fallenbishop.cjb.net eski topic lere bakınca immune to terlik shield'im oldugunu örendim.
Napoleon Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 Aslında o işlerden haberdardılar, o nedenle Endonezya'daki müslüman Açe Krallığı'na ve Hindistan'daki müslüman krallıklara deniz seferleri ile yardım etmeye çalıştılar. Ama Osmanlı donanması okyanuslar için uygun değildi, kaldı ki bizler denizci bir millet değiliz, hiç böyle olamadık. Bu nedenle Yeni Dünya'da ya da Hindistan'da kolonizasyona girişemedik. Avrupa gelişim sürecine dinde reformdan sonra başlamıştır doğru; ama aynı dönemde tüm Avrupa'da iktisadi bir kalkınma dönemi de başlamıştı ve bunun da etkisi büyüktü.
Daesu Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 bildigm kadarı ile o okyanus seferlerinde donanmaya hintliler rehperlik etmediler ve donanma harap oldu. o arada piri reis te arabistanı güneyden işgal etti.[hline]no gay, no cry www.fallenbishop.cjb.net eski topic lere bakınca immune to terlik shield'im oldugunu örendim.
Napoleon Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 Tabii o da var, hatta bizim donanmanın üs olarak kullandığı kentler yanılmıyorsam Gücerat rajasına aitmiş, adam tam seferlerin arifesinde ölünce yerine Portekiz yanlısı oğlu geçmiş, seferlerde suya düşmüş. Ama tabii biz de denizlerde bir miktar yetersiz kalıyorduk. Karada Viyana'yı da sollardık ama denizde boğulmamamız içten bile değildi eninde sonunda.
unity100 Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 Mesaj tarihi: Ocak 7, 2004 osmanli acik denizlerde yetersizdi. yetersizi birakin hatta acik denizde faaliyet gosterecek filosu gemisi bilgisi yoktu. burda acik deniz derken okyanuslari kasdediyoruz. ic denizlerin sulari okyanuslardan daha sakin havasi firtinasi daha yumusak olur. akdenizde iste bu yuzden resmen 2500 sene kadirga denizlerin hakimi olmustu. osmanlilarda ise en saglam ve dayanikli, bu seferlere uygun gemiler koke sinifi gemilerdi. bunlar da 14. yy koggelerinin - ki ortacag gemisinin son evrimidir - gelismis hali idi. yine hicbir sekilde o donem artik gemicilikte ayari kacirmis portekizlilerin kalyonlariyla bas edebilecek durumlari yoktu. 1500 lu yillarin ortalarina kadar osmanli portekizliler tarafindan engellenip bu isi oturtamayinca, artik olay imkansiz hale geldi, cunku artik felemenkler ve ingilizler de hindistana gelmeye baslamis, hatta birbirleriyle savasiyorlardi. ayrica inebahti bozgununda 1571 de gorulebilecegi gibi, avrupa donanmalari karayiplerde ispanyaya karsi korsanlik yapan denizcilerin gelistirdigi, az, hafif ama uzun menzilli toplarla dusmana bordalamadan ve yanasmadan savasma taktigini adapte edemedikleri, kadirga dolusu adamla bordalamaya calisip eski usul savastiklari icin zamane adapte olmakta geciktiler.[hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
Öne çıkan mesajlar