melun Mesaj tarihi: Aralık 24, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 24, 2003 ışıktan korkuyorum anne ışıkları kapat artık seni sevmiyorum anne kendini aşağı at düşerken bağırmışsın anne, neden? komşuları uyandırmışsın camdan bakmışlar anne geriye kalan yalnızca beden seni özlüyorum anne geri gel yine yağmur damlası ol anne kon kızının eline geçenlerde ağlamışsın anne, ne zaman? haklısın, ağlamalı ağlatmalısın ben de üzülüyorum anne büzülüyorum, yaram kocaman benimle ol, dön anne "herkes hata yapar" de yine ben isteyince gitme anne dinleme, öp beni bi kere. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Aralık 24, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 24, 2003 Annesine bu kadar bağlı bi insan olarak beni biraz rahatsız etti bu şiir ama yine de birşey belirtmek istiyorum.. senin uyaklamaların nasıl desem çok ani.... Bir anda hiç beklemediğim yerden uyak çıkıyor.... ışıkları kapat kendini aşağı at bilemiyorum... hoş bir şiir fakat bana hitap etmiyor..[hline]Oy vererek doğru olanı bulmak, akıl ve adalete yapılan ağır bir hakarettir -Godwin- unity100, 17 December 2003 00:35 tarihinde demiş ki: hopporuyorum, orkkeriyorum, bir ki uc sayip hoynkuruyorum, duramiyorum ucuyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bedeviizz Mesaj tarihi: Aralık 24, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 24, 2003 bence şiirde anneye bağlılık ya da başı bozukluk yok. yani en azından benim anladığım bu değil. hımm...ilk dörtlükte etrafından, onun aslında o her şeyi körleştiren, algıyı azaltan aydınlığından bir kaçış var. genel kabul görmüş değer yargılarının ve yaşadığın süre içinde karşılaştığın kişilerin, kişiliklerin senden beklediği, o "normal" denilen davranışların geri tepmesi durumu var. yani karanlıktan korkmak değil, aydınlıktan korkmak; anneyi (başkalarının olmasını istediği gibi) sevmek değil (ki aslında onu sevdiğini üçüncü dörtlükte anlıyoruz), artık bir isyan işleniyor, sevgi üzerinde bir serzenişte bulunuyor. ikinci dörtlükte kişi işte o aslında bunaldığı insanların (ve dolayısıyla toplumun) bir hareketini gösteriyor bize. alakasız, medyatik (yani medyanın yarattığı) bir ilgiyle (reelde buna, ciddi konular için ilgisizlik de diyebiliriz), yerde cansız yatan bir bedene yalnızca baktığını görüyoruz. insanlar artık insanca olan şeyler hakkında düşünmüyorlar, tepkisizler. ve kişinin tepkisi hala devam etmekte. ölümün kaçınılmazlığını mı sorguluyor? herşey bitip beden olarak kaldığında ve ölümle yüzleşirken buna neyin karşı durabileceğini soruyor ve asi ruhuyla annesine olanları hak ettiğini söylüyor bir taraftan. bir taraftan da, çok az da olsa yavaş yavaş hissetmeye başlıyor sevgisini. "...yalnızca beden..." derken, artık yakarışın ve pişmanlığın faydasız olduğunu, ufak da olsa hissettiriyor. işte bu faydasızlık içinde, hayatın içinden, yağmur damlasıyla örneğin, bir avunma izliyoruz, üçüncü dörtlükte. ve devam eden dörtlükte bir hiçlik, suçluluk ve çaresizlik seziliyor. acıdan kaçılamıyor, hataların geri dönüşü, yalnızca yalvarmaya kalıyor, ki son dörtlükte de bunu izliyoruz. asi, hayatta yalnızca kendi fikirlerinin doğruluğuna inanan, inat ama deneyimsiz birinin; sinirinin kurbanı olup, aslında istemeden yaptığı yanlışların bedelini ağır ödediği, pişmanlığını yaşadığı ve aslında en fazla bir kedi yavrusu kadar savunmasız olduğunu anladığı (özellikle son bölümde anlaşılan) bir olguyu işliyor gibi göründü bana bu şiir. bilmiyorum, yanılıyor da olabilirim. ama başarılı olduğunu söylemem gerek. en güzeli de dilbilgisi hatası yok =] ve estel'e uyak konusunda katılıyorum. peşpeşe iki dizede sonda ve başta yapılan uyaklar çok hoşuma gider (aslında uyak mı denir bunlara bilemiyorum, hatırlamıyorum da, lise çok geride kaldı :P) ama: ...ben de üzülüyorum anne büzülüyorum, yaram kocaman... "üzülüyorum - büzülüyorum"un müthiş bir ezgisi olmuş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
crepuscolo Mesaj tarihi: Aralık 29, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2003 güzel bir şiir olmuş ben beğendim açıkcası ama strum unda dediklerine katılıyorum sanki anne yerine başka bir isim gelse oraya bana daha bir iyi gelecek türden....[hline]...bekliyorum kaderin elini sıkmak için. Kararmayı bekleyen aLaCaKaRaNLıK gibi... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulbringer Mesaj tarihi: Aralık 29, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2003 Aykırı düşünce yapılarına göre güzel.Konu ve anlatımın güzel biraz da kafiyeler ani olmasa çok daha da iyi olabilir.[hline]Adalet neden geç gelir diyenlere sözüm;Tanrı Ve Şeytan aynı bütündür ve terk eylemiştir divani.Bu yüzden melekler için işler daha zorlaşmıştır...Jahenné Maé §Bounty Hunter§ [Bu mesaj Soulbringer tarafından 29 December 2003 15:15 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
KARAMURAT Mesaj tarihi: Aralık 30, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2003 Tek söyleyeceğim şiirin beni rahatsız ettiği yani rahatsız derken,yazana karşı bir tepki değil nasıl söylesem içeriği rahatsız eden tarzı yada üslubu değil.[hline]End is near; Bu I aint afraid; I see sarrow on faces But I aint show pitty, Cause Im the Fallen One! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
karpuz Mesaj tarihi: Aralık 30, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2003 tekerleme gibi olmuş biraz... hece ölçüsü olmayınca çok kaba duyuluyo okurken... fena değil ama uyaklar iyi değil...[hline]"Enseleri öperim, kulaklara üflerim." Jean Jacques Rousseau Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar