TImarhane Hikayeleri Devam...

[Soulbringer]

Gun ışığının ne kadar guzel olduğunu düşledi.Ama daha şafak olmadığını belirten o haylaz kol saati konuşmaya başlamamıştı bile.Karanlık perde ile artık dost onun üzerinde kendine bir pencere yapmaya izin arar halde öylece bekledi gözleri görmeyen çocuk.Kapı bir hışımla sonuna kadar açıldı.Ne yapıcağını bilmez şekilde sabit gözlerinin solgunluğunu dışa vururcasına sesin geldiği yere doğru cevirdi kafasını.Ayak sesleri sinsi sinsi yaklaşıyordu.Çocuk korkudan olsa gerek yastığını kavramak istedi ama o da göremediği boş hayalleri gibi elinden sıyrıldı ve taş zemin e düştü.

Çocuk artık sakince uzandı.Ellerini geriye yasladı.Ayak sesleri yaklaştıkca cocugun kalbinin uzun seneler duran sarkacında eski gıcırtılar duyulmaya başladı adeta benliğinde.Bir süre sonra ayak sesleri durdu.Sert ve tonsuz bir ses.
''Yaptıklarınızı saymakla başlıyorum işe.
Bir iblis e yataklık etmek.Üç genc in ölümüne sebebiyet.Yanıltıcı efsunlar yaratmak.Hayal ve gerçeklik arasındaki anlaşma yasalarını çiğnemek.HErmetisyal öğretileri herkese anlatmak ve anlattıklarınızı eğitmek.''
Suçlarını dinlerken hafif bir sırıtışın ardında ölümün masumiyeti yerleşti yüzüne.Ses tonunun kesildiğini fark etti.Ardında ise soğuk metal in bogazının uzerinde bir el misali dolaştığını hissetti.Ses yeniden duyulur oldu.
''Söyleyeceğiniz birşey varmı bay Aunde?''
Yutkunur şekilde gözleri kapalı çocuk konuştu.''Öncelikle bir çok ölüme sebebiyet vermiş olabilirim.Ama sizlerinde suçu yadsınamayacak kadar büyük.Büyük suikastleriniz onlarin arasında kayıplara karışan insanlar ve birçok bilimadami kayiplari.Depremlerle olan ilişkileriniz ve bir çok zenginlik alişverişleriniz ben hepinizin ne yaptığını bildiğim icin bunları yaptım.Evet doğrudur ölümüme yaklaştığım.Beni bir kör çocuğun bedenine hapsettiğinizde zaten ölümün provasını yapmıştım.Şimdi gerçekten perde açılıp sahnedeymiş gibi hissediyorum.Buyrun perdeleri açın.''

Soğuk metal bedenin diline dolanmış gibi sıkı bir acı dalgası yayarak kana ters yonde girmeye başlamıştı boğazından.Oda karanlığa bürünürken hafif parlamalar yansıyordu odaya.Hemen Yan hücrede olan birisi heycan ile fırladı.

--Hey orada ne oluyor baksana sen de bak şuraya.
Karanlıklar icinde hikaye mırıldanan silüet yavasca ayaga kalktı.Ince camdan gorebılıcegı oyuga dogru baktı ve fısıldadı.
--Herkesin bir terfi dönemi vardır.
Yanındaki şaşkın cocugun boynunu yakaladı.Doğal bir dal kırılması gibi bir ses yankılandı boş odada.Hareketsizce gözleri donuklaşirken yavaşça odaya bıraktı ve karaltıya doğru ilerledi.[hline]§Tanrıdan önce karanlık vardı...§
What if God was one of us
Just a slob like one of us
Just a stranger on the bus
Trying to make His way home
....................................................

[Llama]

bırıncısı gıbı hos[hline]Llama'nın annesi:İnsanı tanımak için;yiyip iççen,alışveriş yapcan,o kimse ile çalışcan...
Absolut, 30 October 2003 17:54 tarihinde demiş ki:
HANCI ŞARAP GETİRRRRRRR, SERVİSİ KIZINNNN YAPSIN HOHOHOOO
Güzel olur hakkaten.