general83 Mesaj tarihi: Mart 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 3, 2003 ... 4 Eylül 919'da toplandı Sıvas Kongresi, ve 8 Eylülde Kongrede bu sefer yine ortaya çıktı Amerikan mandası. Ak koyunla kara koyunun geçitte belli olduğu günlerdi o günler. Ve İstanbul'dan gelen bazı zevat, sapsarı yılgınlıklarıyla beraber ve ihanetleriyle birlikte bir de Amerikan gazeteci getirmiştiler. Ve Erzurumlulardan ve Sıvaslılardan ve Türk milletinden çok işbu Mister Bravn'a güveniyorlardı. Bu zevata: "İstiklâlimizi kaybetmek istemiyoruz efendiler!" denildi. Fakat ayak diredi efendiler: "Mandanın, istiklâli ihlâl etmiyeceği muhakkak iken," dediler, "Herhalde bir müzâherete muhtacız diyorum ben," dediler, "Hem zaten," dediler, "birbirine mani şeyler değildir istiklâl ile manda. Ve esasen," dediler, "müstakil kalamayız böyle bir zamanda. Memleket harap, toprak çorak, borcumuz 500 milyon, vâridât ise 15 milyon ancak. Ve Allah muhafaza buyursun İzmir kalsa Yunanistan'da ve harbetsek, düşmanımız vapurla asker getirir. Biz Erzurum'dan hangi şimendiferle nakliyat yapabiliriz? Mandayı kabul etmeliyiz, hemen," dediler. "Onlar dretnot yapıyor, biz yelkenli bir gemi yapamıyoruz. Hem, İstanbul'daki Amerikan dostlarımız: Mandamız korkunç değildir, diyorlar, Cemiyeti Akvam nizamnamesine dahildir, diyorlar. Ve böylece, bin dereden su getirdi İstanbul'dan gelen zevat. Sıvas, mandayı kabul etmedi fakat, "Hey gidi deli gönlüm," dedi, "Akıllı, umutlu, sabırlı deli gönlüm, ya İSTİKLAL, ya ölüm!" dedi. ... Nâzım Hikmet Ran (Kuvâyi Milliye)[hline]"soyut gerçek olmaz, gerçek daima somuttur." V. İ. Lenin Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar