Ninniach Mesaj tarihi: Haziran 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 17, 2007 İşte tam hayatın kendisiyle karşılaştın artık. Pek karakterli olduğu söylenemez. Bir hali bir halini tutmuyor. Dikkatli ol, eğer ilk hamlede sen onu yönlendiremezsen; zayıflığının bedelini ağır ödüyorsun. Pek çığlıklarına, yakarışlarına aldırış etmiyor… Tanrının kendisi belki de hayat dediğimiz. Sende onun gibi tanrılaşamazsan seni eziyor sonrada bir köşede unutuyor. Bir tanrı olabilsen göstereceksin ona gününü, biliyorum .. Belki fazla büyüttüm. Hayat dediğimiz şey tanrı filan değil? Canlı bile değil ki seni idare etsin. “Hayat yemektir, bizlerse aşçı istersen tatlı yap istemezsen acı.” Tamamen senin elinde. Aç kalmamak için bir şeyler yapmalısın. Hayatının bir kısmında başkalarının (ailen, dostların, sevgililerin …) yemeklerini yedin, kendi yemeğini paylaştın. Biraz daha böyle sürebilir. Ama artık her gün üç öğün yemek yapmayı öğrenebilmelisin. Acıyı da tadacaksın tatlıyı da. Acıyı da yapacaksın tatlıyı da… Yemekler değişiyor, tatlar değişiyor, aşçılar değişiyor çünkü. Değişmeyen tek bir şey var. Tencere. Çünkü sen babanın tenceresinde yedin, babanın tenceresinde yemek yapmayı öğrendin. Baban aynı tencerede yedi, aynı tencerede yemek yapmayı babasından öğrendi. 500 Milyarlık soru şu: Baban o tencerede dedenden iyi yemek yaptı mı? Sen o tencerede babandan iyi yemek yapabiliyor musun? (Sakın babanın, dedenin yıllar önce yaptığı yemeği ısıtıp ısıtıp yeme..) Şimdi ikinci önemli noktaya değinmek istiyorum. Farkına varmışsındır; süreç içerisinde bazı yemekleri birbirine karıştırıp yiyoruz. En kötüsünden seninle bazen senin tencerende bazen benim tenceremde yemek yapıyoruz. Dünyanın en kötü yemeği belki ama ben yadırgamıyorum. Benim tenceremin dibinde kalan acı tatlar seninle yeniden yaptığımız yemeğin leziz tatlarına karışıyor. Senin acı çığlıkların benim mutlu gülümsemelerime karışıyor. Çünkü ben senin tencereni biliyorum sen benim yemeğimi biliyorsun. Bazen hiç tanımadığın biri geliyor, seninle birlikte yemek yapmaya başlıyor. Ne sen onun tenceresini biliyorsun ne o senin yemeğini. Ne o senin çığlığını biliyor ne sen onun mutlu gülümsemesini. Ama öyle bir yemek yapıyorsunuz ki her şeyi kıvamında. İkinizden biri biraz acı katsa diğeri direk karşılığını veriyor, kıvam bozulmuyor. Bizim yemeğimize benzediğini düşünüyorum da. Biz acıyı daha az korkarak yemeğimize katıyoruz. Değil mi? Belki tümüyle hayallerim bunlar benim. Hayat çok daha başka bir şey belki de. Ama birileri beni o başka bir şeye inandırana kadar benim doğrum bu. O yüzden yemek esprisi olarak düşünürsem çözebiliyorum çoğu şeyi. Siz nasıl çözüyorsunuz merak ettiğim konu o! Saygılarımla … Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
n3mrut Mesaj tarihi: Haziran 18, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2007 Pek yazmam buraya "beğendim" şeklinde.. Ama yazını çok sevdim arkadaşım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Villians Mesaj tarihi: Haziran 18, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2007 Bazen hiç tanımadığın biri geliyor, seninle birlikte yemek yapmaya başlıyor. Ne sen onun tenceresini biliyorsun ne o senin yemeğini. Ne o senin çığlığını biliyor ne sen onun mutlu gülümsemesini. Ama öyle bir yemek yapıyorsunuz ki her şeyi kıvamında. İkinizden biri biraz acı katsa diğeri direk karşılığını veriyor, kıvam bozulmuyor. kurulması gereken bir denge olduğunu düşünüyorum hoşuma gitti bu paragraf sanki aslında gerçekten beceriksizlik bizde de tencerede değil Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ninniach Mesaj tarihi: Haziran 23, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 23, 2007 Beraber yemek yaptığın kişiyi ne kadar tanıdığına bakıyor işte.. Tanıdıkça acıları paylaşabiliyorsun değil mi Villi.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Villians Mesaj tarihi: Haziran 23, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 23, 2007 evet kesinnllikle öyle oluyor ve acılara bazen katlanamadığında tencereyi kaynatmaktan vazgeçiyorsun yada başka şeyler çıkıyor.. her zaman kontrol altında tutamıyorum büyük aşklar destanlar anlatamıyoruz yada en basitinden artık kendimizi bile kandıramıyoruz.... ps:Villi kulağa şirin geldi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Silmarwen Mesaj tarihi: Haziran 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 24, 2007 Eski dosyalarımı, yazılarımı karıştırıyordum. Bir baktım "Hayat... " başlıklı bir Word dosyası. Yollayan Ninniach. 02 Temmuz 2006 Pazar, 02:42:29 tam tarihli bu yazıyı nereden hatırlıyorum diyorum bende =P Eline sağlık Ninn Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ninniach Mesaj tarihi: Haziran 29, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2007 kaynatmaktan vazgeçiyorsun yada başka şeyler çıkıyor.. her zaman kontrol altında tutamıyorum Galiba bende (bizde mi demeliydim) bu aralar yemek yapmaktan sıkıldık birşeyler yanlış gidiyor ama bulabilmek çok zor geliyor bana.... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ninniach Mesaj tarihi: Haziran 29, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 29, 2007 Galiba buldum bende sorun.. Acı katmaya korkan bendim.. Yemeğin tadını bozmaya korkuyordum.. İtiraf ediyorum.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dreamer Mesaj tarihi: Haziran 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 30, 2007 belki biraz komik olucak.. ama korkuyorsun.. ama zaten sen yapıyorsn ve bence yaptığın şeyler genelde aynı veya biraz ona yakın olur.. o zaman tadını tahmin edemiyorsun....ben çok beğendm eliine sağlık..sanırım benim tencerem, çatlaklarla dolu ve onları tamir etmektense tenceremi köşeye koydum ve artık başkalarının tenceresinden diyorum.. o zaman sabit bir tad almıyorum eet her zaman istediğim yemeği yiyemiyorum.. ama onu tamir etmek bana çok ama çok zor geliyo... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Silmarwen Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2007 Acı yemek güzel olmaz. Ağızda yara varsa çok büyük etkiler yaratabilir açıkçası. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ninniach Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2007 @dreamer:belki biraz komik olucak.. ama korkuyorsun... Komik olmadı gerçekten de sorun buymuş dün anladım bunu artık korkmamaya savaşmaya çalışıcaz ama yavaş yavaş... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dreamer Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2007 tebriker.. bende hayatımda bircok seyin yeni farkına varıyorum.... nasıl çözüceğimi bilmiyorum.. veya nasıl onları kelimelere döküp aslında cok basit seyler oldugunu gösteremiyorum.. ama hersey yavas yavas oldugunu cok ii biliyoru.. sadce arada korktugum birsey var yavaş yavaş oluyor ya hersey... zzaman dedğimiz sey aslında cok kkısa bir sey... ondan cok korkuyorum.. ve mucadelesi yok:S Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Villians Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2007 bazen sadece beklemek gerekir ama sabırsız oluncada pek bişi olmuyoruki kalıyorsun sadece Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MadOrca Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2007 karnım acıktı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
xieon Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2007 Ehehe tüm yorumları ciddiyetle okurken benden önceki gelen yorum sayesinde sandalyeden düştüm ^^ bunun dışında yazın çok güzel olmuş Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
xieon Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2007 çifte göndermiş pardon [ Mesaj 10 Temmuz 2007, Salı - 01:40 tarihinde, xieon tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar